Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/227 E. 2021/83 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/227 Esas
KARAR NO : 2021/83 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Üniversite tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu ———. İcra Müdürlüğü’nün——- sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmışsa da davalının takibe ve borca itirazı nedeniyle söz konusu takibin durduğunu, Buna karşılık müvekkili ———- arabuluculuk kurumuna başvurduğu ancak yapılan görüşmeler sırasında olumlu bir sonuca ulaşılamadığını, öncelikle, müvekkili —————–akdedildiği ve işbu sözleşme uyarınca müvekkili — tarafından konaklama hizmetinin sunulması ile davalı şirketin toplam 266.600-TL ödeme borcu altına girdiği, Müvekkili otel tarafından, sözleşmeye uygun olarak konaklama hizmeti sağlanmışsa da davalı tarafından ödemekle yükümlü olunan miktarın tamamının ödenmediğini, Müvekkili otel çalışanları ile davalı şirket çalışanları arasında e-posta aracılığıyla yapılan görüşmelere ilişkin sunulan deliller ile müvekkili otel tarafından söz konusu sözleşme neticesinde davalı şirketin yapmış olduğu organizasyon kapsamında konaklama hizmeti verildiği, ancak davalı şirket tarafından sözleşme bedelinin müvekkili otele ödenmediği, davalı şirketin icra dosyasına sunmuş olduğu 09.01.2020 tarihli dilekçesi ile borca itirazının kabulünün mümkün olmadığı, zira, dosyaya sunulan maillerden ve banka kayıtlarından davalı şirketin müvekkil otele toplam 237.056-TL ödeme yapması gerekirken yalnızca 75.000-TL ödeme yaptığı bu kapsamda müvekkili otele 162.056-TL borcu olduğunun anlaşıldığını, dosyaya sunulan deliller, davalı şirket ile müvekkil otel arasında organizasyon sözleşmesi yapıldığını söz konusu sözleşme kapsamında müvekkil otel tarafından konaklama ve diğer hizmetlerin sağlandığını ancak davalı şirket tarafından ödemenin yapılmadığını ve davalı şirketin 162.056-TL’yi ödemekle yükümlü olduğunu, davalının ödeme emrine karşı itirazının da haksız olduğunu, itirazın iptali ile icra takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere a inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın üniversiteye ait otel ile organizasyon sözleşmesi akdedildiğini, konaklama hizmeti sunulmasına rağmen eksik ödeme yapıldığını ifade ettiğini, öncelikle davacı tarafın sözleşmenin şartlarını yerine getirip getirmediğini, hizmet sözleşmesinden kaynaklı bir alacağı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, sözleşmedeki taraflardan birisinin kendi üstüne düşen edimleri yerine getirmedikçe diğer taraftan hak talep edemeyeceğini, davacı tarafın sözleşmeye uygun şartları sağlayamadığı, konuklayanlardan gerek odaların temizliği gerekse birçok başka hususta bir sürü şikayet alındığı, davacı tarafça ayıplı hizmet ifasında bulunulduğu ve bu ayıplı hizmet nedeniyle de kararlaştırılan ücretin tamamının ödenmediğini, davacı tarafın kendi üstüne düşen edimi yerine getirmeyerek müvekkilin ticari itibarını zedelediği gibi üstüne hak talep ettiğini, Yargıtay —- sayılı kararında otel konaklamasıyla ilgili ayıplı hizmet iddiasının araştırılması gerektiğinin ifade edildiğini, ayıplı hizmet ile ilgili mahkemenin gerek görmesi halinde tanık isim ve adresleri bildirileceğini, Davacı tarafça sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesi sebebiyle açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddi, davacı tarafın %20 oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün —sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dava, taraflar arasındaki 20.06.2019 tarihli —- Sözleşmesi kapsamında davacıya sunulan hizmetin bedelinin eksik ödendiği iddiasına dayalı olarak açılmıştır. Somut olayda davalı taraf tacir ise de davacı Üniversite tacir değildir. (Örnek Yargıtay ——
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Sözleşmeden kaynaklı para alacağına ilişkin olarak açılmış olan davanın, TTK 4. madde kapsamında mutlak ticari davalardan olmadığı, yine her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeni ile nispi ticari davalardan da olmadığı, ticari iş ile ticari davanın farklı kavramlar olduğu, Mahkememizin görevinin tayininde Ticaret Kanununda düzenlenenler hariç uyuşmazlığa konu mal ve/veya hizmetin türünün ve ticari iş karinesinin etkili olmadığı, Ticaret Kanununu ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediği(Hukuk Genel Kurulunun —–Karar), dava konusu uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, 6102 sayılı Ticaret Kanunun 5/3. Maddesinde 26/6/2012 tarihinde yapılan değişiklik ile Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisine dönüştüğü, görevin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine(HMK m.2) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
Konuya ilişkin olarak emlak komisyonculuğundan kaynaklı alacağa dayalı uyuşmazlıklarda kiralanan yerin niteliğine göre iş yeri olması halinde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olacağı, kiralananın iş yeri niteliğinde olmaması halinde ise tüketici mahkemesinin görevli olacağına ilişkin emsal nitelikteki Yargıytay kararları da bu yönde bulunmaktadır. (Örnek; Yargıtay —.syl. kararı,)
Belirtilen sebeplerle mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20 madde uyarınca kararın kesinleşme ve süresinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK. 331/2. maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda tarafların talebi üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı