Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/207 E. 2022/703 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/207 Esas
KARAR NO : 2022/703
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/06/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı—- aracın ödenmesi gereken — bedelini kendisinin belirlemesine rağmen araç üzerinde hacizler olduğu gerekçesi ile ödemeyi geciktirdiğini, daha sonraki yıllarda araç üzerindeki hacizler kaldırıldığı, en son haczi bulunan —- ödenmesi halinde haczin kaldırılacağının kendilerine de bildirildiği ancak davalı kendisinin tespit ettiği miktarı ödemediğini, açıklanan bu nedenlerden dolayı davanın kabulüne—- aracın —- nedeni ile —– alacağın davalıdan — tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, masraflar ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, —- plakalı aracın—- tarihleri arasında —- altına alındığını, davalı şirket nezdinde tanzim edilmiş — bulunmadığını, bundan dolayı davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının aktif dava ehliyetine sahip olmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın —- olması nedeniyle zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiğini, meydana gelen kazada oluştuğu iddia olunan zararın net bir şekilde ortaya konulması ve sigortalı araç sürücüsünün kusur durumunun tespit edilmesinin gerektiğini, açıklanan bu nedenlerden dolayı, davanın aktif ve pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacıya ait olan —- yılındaki kaza nedeniyle uğramış olduğu zararın davalı ——– şirketinden tahsiline ilişkin tazminat davası olduğu tespit edilmiştir.
Davalı taraf süresinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. TTK 1420. maddesinin “(1) Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, —- bedeline ilişkin istemler her hâlde —-gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (2) Diğer kanunlardaki hükümler saklıdır.” hükmünü içerdiği,— Genel Şartları C.10. maddesinin “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren iki yılda zamanaşımına uğrar.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmakla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL maktu harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 324,48 TL’nin mahsubu ile kalan 243,78 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarfedilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından artan miktarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca—— tarafından karşılanan —- arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.