Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/186 E. 2022/531 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/186 Esas
KARAR NO : 2022/531 Karar GEREKÇELİ KARAR

TÜRK MİLLETİ ADINA

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2020
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalının yükünü—- taşıma işini gerçekleştirdiğini, davacı tarafça verilen —-kaşılık — sayılı — bedelli faturanın düzenlendiğini, davalının faturadan kaynaklanan borcunu müvekkiline noksan ödediğini, davalının, davacıya 4.826,56 USD borcu kaldığını, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını davalının süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, dava öncesinde arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını, davalı aleyhine işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu beyan etmek suretiyle davanın kabulüne, davalının icra takibine yönelik itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin uzun yıllardan ——bir şirket olduğunu, bu kapsamda —- —kaplamasında kullanacağı —- taşınması işi için davacı şirketle anlaştığını ve sözleşme imzaladığını, bu sözleşme hükümleri gereğince davacının taşıyan olarak taşıma sırasında malzemenin kayba ve hasara uğramasından sorumlu olduğunu, ödemenin ise malzemenin nihai noktaya hasarsız teslimi ile yapılacağını, davacının üstlendiği taşıma işini gereği gibi yerine getirememesi üzerine müvekkilinin —–bedelini davacıya yansıttığını,—— için düzenlenen tutanağa ve taraflar arasında yapılan yazışmalara göre davacının üstlendiği taşıma işinde müvekkiline verdiği zararın sabit olduğunu, davacının taşıma işini üstlendiği cam malzemeye gereken özeni göstermediği için meydana gelen kırıklar sebebiyle müvekkilini —- zarara uğrattığını, davacının borcunu kusursuz ifa ettiğine ilişkin bir belge olmadığını, davacının baştan beri bildiği müvekkilinin zararını tazmin mükellefiyeti altında olduğunu, icra takibine yapılan itirazın yerinde olduğunu, davanın reddine, kötü niyet tazminatına, dava harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,—- takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
İcra dosyasının incelenmesinde; davacı/takip alacaklısı tarafından davalı/takip borçlusu aleyhine —- asıl alacak( bakiye fatura alacağı) ve —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —- alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı/takip borçlusuna 07.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/takip borçlusunun vekili vasıtasıyla verdiği 13.03.2018 tarihli Dilekçe ile; ticari ilişki içinde davalıya maddi zarar verilmiş olması sebebiyle borçlarının bulunmadığı belirtilerek borca, faize ve faiz oranına itiraz edildiği belirtilmiş olduğu, süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkemece tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Alınan — özetle; Tarafların — yıllarına ilişkin ticari defterlerinin zamanında ve usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, tarafların lehine delil niteliğine sahip olduğu defter kayıtlarına göre davacının davalıdan —- gecikme faizi ile brlikte toplam—-alacağı bulunduğu, bunun dava tarihindendeki TL karşılığının —- olduğu şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davalı tanığı —dinlenmiş tanık beyanında; “Ben davalı şirkette çalışıyorum, ben davalı şirkette—– olarak çalışıyorum, dava konusu uyuşmazlık hakkında bilgim vardır,—– başlangıcından sonuna kadar — şehrinde bulundum, malzemeler ————— geliyordu, sonrada buradan —- şehrine gidiyordu, —- açılması için —- elemanları geliyordu, —– elemanları izin verdiği zaman—–içine giriyorduk, gelen malzemenin arızalı olup olmadığına ben bakıyordum, tespitini yapıyordum, ——çekiyordum, yaptığım tespiti o gün içinde ya da —– bildiriyordum, malzemelerin adet ve ölçülerini yazıp tespit ederim, dava konusu malzemelerin tespitini ben yaptım, tutanağı ben tuttum , davalı şirkete bildirdim, ——– tarafından —– içerisine koyarlar, ayrıca —– arasında ——– koruyucu malzeme konur, dava konusu taşıma da bu şekilde bir yükleme yapılmıştı, ———- sıkıntı çıkıyordu, bu yüzden — temin etmeye başladık, ————- tutanakla tespit ettim, tutanağı tek başına tuttum, fotoğraflandırdım, —– isim ve imzasını almadım,—–hatırlamıyorum, araç plakasını da hatırlamıyorum, ancak —– fotoğraflarda olabilir, Başka firmalar ürünleri sağlam teslim ediyorlardı”, şeklinde ifadede bulunmuştur.-
Mahkemece davalı tarafın itiraz ve savunmaları da dikkate alınarak dosya taşımacılık alanında uzman bilirkişiye verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir. 13.04.2022 tarihli Bilirkişi raporunda; Davacının derdest davanın dayandığı icra takibine konu ettiği uluslararası karayolu taşıma işinin faturaya bağlı anlaşmalı navlun ücretinden kaynaklanan bakiye alacağını davalı taraftan “—- talep edebileceği, talebin haklılığına hükmedilmesi ve işbu davanın kabul edilmesi halinde davacının ——– takip konusu yaptığı asıl alacağına, miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere takip tarihinden itibaren 3095 SK. Md.4/a hükmü uyarınca—— uyguladıkları faiz oranına göre döviz faizi de yürütülebileceği, şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Davacı taraf davalıya— emtiasının—- bedelli faturanın düzenlendiğini, faturaya ilişkin kısmi ödeme yapıldığını, bakiye —- ödenmediğini, davalının icra takibine itirazının haksız olduğunu ileri sürmektedir.
Söz konusu taşıma işinin yapıldığı davalının da kabulünde bulunmakta, davalı tarafça fatura bedeline bir itiraz ileri sürülmemektedir. Ancak davalı—— emtiasının davacı tarafça taşınması esnasında hasara uğratıldığını, zararı oluştuğunu, bu sebeple davacı tarafça taşımaya ilişkin düzenlenen fatura bakiye tutarının alıkonulduğunu ileri sürmüş, delil olarak tanık beyanlarına, taraflar —– yazışmalarına ——tarihli davalı ——– taşıyan “———dayanmıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları oluşa ve denetime uygun bulunmakla mahkemece de hükme esas alınmıştır. Taraflar—-bulunmaktadır. Anılan sözleşmede taşıma bedelinin—- olarak kararlaştırıldığı, sözleşmenin “Ödeme Şekli” başlıklı 6.maddesinde ödemenin %30 kısmının ——- noktaya teslim edilmesi ile taşımacı tarafından düzenlenecek faturanın müşteriye ulaşmasından itibaren 3 iş günü içerisinde ödeneceği öngörülmüştür.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin temelinin CMR Konvansiyonu hükümlerine —– işi olduğu, bu kapsamda davalının—– dava dışı alıcı —- gönderdiği ——— plakalı araçla taşınması işini —- navlun ücreti karşılığında davacının üstlendiği, davacının—- taşıma sorumluluğunu üstlendiği emtianın —- işlemlerinin hasara ilişkin —- tutanağı tanzim edilmeden tamamlandığı ve işlemleri ikmal edilen emtianın alıcısı emrine, “CMR’ye herhangi bir hasar meşruhatı konulmadan ve/veya araç sürücüsünün iştiraki sağlanmak suretiyle hasarlı emtia için tutanak düzenlenmeden——teslim edildiği, davacının —— olarak üstlendiği dava konusu —– sayılı navlun faturasının her iki tarafın defterlerinde karşılıklı olarak izlendiği, bu faturadan dolayı davacının davalıdan —— bakiye alacağının kaldığı, —- bedelli navlun faturasının içeriğine davalı tarafça süresinde itiraz edildiğine kayıt bulunmamakla birlikte; davalının davacıya faturaya bağlı navlun ücretinden kalan borcu için —- istinaden nakliye sırasında kırılan —- yansıtma bedelidir. —— için yapılan nakliyede oluşan hasar bedelidir. Sözleşmeye istinaden düzenlenen faturadır.” açıklamasıyla —— bedelli bir “iade faturası” düzenlediği ve davalının bu faturayı adına tanzimli navlun faturasının düzenlendiği tarihten yaklaşık 4,5 ay sonra —– davacıya gönderdiği, taraflar arasında —— tarihinde yapılan yazışmalarda;—- edildiğine dair — paylaşıldığı, emtianın araca yüklendiği şekilde aktarmasız taşındığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
İade faturası düzenlemesi davalıyı borçtan kurtarmayacaktır. Davalının dava konusu emtianın zıyaı ve hasara uğramış olduğunu hasar açıka görülüyor ise en geç teslim anında, hasar açıkca görünmüyor ise eşyanın tesliminden itibaren yedi gün içerisinde taşıcıya bildirilmesi gerekir. Aksi halde taşınan eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği varsayılır. Dava konusu emtianın 17.10.2017 tarihinde çekincesiz olarak alındığı görülmekle, davalı tarafça dayanılan—–ve tek taraflı olarak düzenlenen 04.11.2017 tarihli Tutanak ile de davalının süresi içerisinde ihbarda bulunduğunu söylemek mümkün bulunmamaktadır. Kaldı ki hasarın taşıma esnasında ve taşıyıcının kusur ve ihmalinden kaynaklı olarak gerçekleştiği de somut delillerle ispat edilebilmiş değildir.
Belirtilen sebeplerle taşıma ücretinden kesinti yapılmasının herhangi bir dayanağı bulunmadığı, davalının icra takibine yönelik itirazının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Bu sebeple davacının davasının kısmen kabulüne, davalının—– yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin—– üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı kararın 4/A maddesi uyarınca işleyecek faiziyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca dava konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(likit) bulunduğundan dava konusu edilen tutarın dava tarihindeki ——– üzerinden —–icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ili davacıya verilmesine, davanın reddedilen kısmı yönünden davacının takip yapmakta kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE; Davalının ———— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin—- asıl alacak,—- işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.769,30-USD üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı kararın 4/A maddesi uyarınca işleyecek faiziyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile kabul edilen asıl alacak tutarının(4.690*6,8107=31.942,18-TL) % 20 oranında 6.388,44-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ili davacıya verilmesine,
3-Davanın reddedilen kısmı yönünden davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4- Alınması gerekli 2.218,64-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 477,29- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.741,35‬- TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
5- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL. başvurma harcı, 477,29-TL peşin harcın toplamı olan 531,69‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 784,50-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 775,19-TL ‘sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarfedilen toplam 1.100,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 13,05-TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8———- göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- —–tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 389,94-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca—- tarafından karşılanan —– kabul ret oranına göre hesaplanan 1.304,30-TL’sinin davalıdan, bakiye 15,70‬-TL ‘sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.