Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/179 E. 2021/37 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/179 Esas
KARAR NO : 2021/37

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/09/2011
KARAR TARİHİ : 13/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —————- tarihine kadar geçerli olacak şekilde ——hakkını resmi senetle aldığını, bu taşınmazın——– tarihli ——— ——sözleşmesi imzaladığını, davalı ——–olan taşınmazı ve üzerindeki ————– olarak işletmeye başladığını, sözleşmelerin —– doğrultusunda ve davalı ———- olarak —– bulunduğunu, davalı ..—— önceki maliki olması———- sıfatı ile imzaladıklarını,————- tarihine kadar tüm sözleşmelerin ve bu kapsamda ———- olamayacağına ve bu tarih itibarı ile de sona ereceğine karar verildiğini, bu durumda davalılar——— tarihinde sona erdiğinden davalı ————— ihtarnamesi ———-sona erdiği ve uzatılmayacağı ile ——-hakkının terkini hususunun ihtar edildiğini, müvekkili şirket lehine davalı şirket tarafından tesis edilen ——-süre nedeni ile——— anlaşmalar kapsamında birbirlerine verdikleri her şeyin BK 63 ve 64. md. uyarınca iadeye tabi olduğundan, davalılara Beyoğlu —-. Noterlik——–tarihli faturalar dahilinde ——— hak bedeli ödendiğini, —— tarihi itibarı ile sözleşmelerin hukuken ve fiilen imkansız kalan ve kullanılamayacak bakiye süreye tekabül eden——- ödemenin yapıldığı tarihten 05/04/2011 tarihine kadar ——- alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan—————- vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkiline ait taşınmaz üzerinde ———- tarihine kadar geçerli olacak şekilde — edildiğini, ancak ————arasında akdedilen ———ve bağlı olduğu sözleşme niteliğindeki intifa ———- tarihinde geçersiz hale geldiğini, kaldı ki davacı tarafın müvekkiline ödeme yapıldığına ilişkin bir iddiası da bulunmadığını, bu nedenle müvekkili tarafından ödenen bir ——- olmadığından müvekkilinin —- bulunmadığını, bu nedenle ———- tarihinde sona erdiğini belirterek müvekkili hakkında ikame olunan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ———–müvekkili şirket ile davacı arasında —- bulunmadığından öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, kaldı ki sebepsiz zenginleşme davasının verilenleri——- hakkının öğrenilmesinden itibaren 1 yıllık süreye tabi olduğu dikkate alındığında davanın ——– tarihinde açılması gerektiğini, zira ————— süresinin başlangıç tarihinin verdiğini geri istemeye hakkı olduğunu öğrendiği tarih ———— tarihi olduğunu belirterek, davacının—- geçerli olacağı ——— yapmasının basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğüne aykırı olduğunu dolayısı ile davacının bu durumun sonuçlarına katlanması gerektiğini, yine davacı ———-vekaletname gönderdiğini ve intifa hakkını terkin ettirdiğini, kendi rızası ile intifa hakkını terkin ettiren davacının daha sonra zararın varlığından söz ederek işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan ..——— tebligatlar bila tebliğ iade edilmiş,——– edilen adresine tebligata rağmen bu davalı duruşmalara katılmamış davaya cevap vermemiş, delil bildirmemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava ——– sözleşmesi nedeniyle intifa hakkının süresinden önce terkin edilmesi nedeniyle bakiye süreye ilişkin ödenen intifa bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı …——- tarihinde———- imzaladığı, davacı ile taşınmaz —- tarihinden itibaren———intifa hakkı kurulmuş olduğu, davacının intifa——- tarihi itibariyle fesih sonucu son bulduğu her iki tarafın da kabulünde olan hususlardır.
Davacı bu dava ile 10 yıllık intifa bedeli ödemesinin, yatırım bedeli olduğunu ileri sürerek, ——- sona erdikten sonra kalan kısım için fazla ödenen intifa bedelinin iadesini talep etmiştir.
Mahkememizin ———– sayılı kararıyla, yapılan yargılama sonunda istemin dürüstlük kuralına aykırı olduğu şeklindeki bilirkişi raporuna itibar edilerek,——süresine bakılmaksızın yatırım bedeli ödemelerinin geri iade istenemeyeceği gerekçesiyle, ———– hakkında verilen husumetten red kararı kesinleşmiş, diğer davalılar——-. hakkında verilmiş olan davanın reddi kararı ise , Yargıtay —HD.nin ——- sayılı kararıyla “Dosya içerisinde ————— ödendiği anlaşılmaktadır. Şu halde davacı adı geçen davalılardan intifanın terkin edildiği tarihten itibaren bakiye kalan süreye ilişkin intifa bedelinden —- ile hesaplanacak miktarı isteyebilir. Mahkemece anılan yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Karar düzeltme talebi de reddedilmiş olmakla, dosya mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedilmiştir. Bozma ilamının usul ve yasaya uygun olduğu, istemin dürüstlük kuralına aykırı kabul edilmesinin olanaksız olduğu kabul edilerek bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya devam olunmuştur.
Yargılama sırasında 7251 sayılı yasayla değişik 5235 sayılı yasanın 5/3 maddesi uyarınca miktar itibariyle (500.000 TL —- tarafından görülebilecek işlerden olduğu anlaşılmakla; yargılamaya tek hakimle devam edilmiştir.
Yine, yargılama sırasında 7251 sayılı yasayla değişik TTK.nun 4/2 maddesi uyarınca davanın basit usulle görülen davalardan olduğu anlaşılmış, yargılamaya basit usulle devam edilmiştir.
——- hakkı bedelinin bakiye kısmının istenebilmesi için, öncelikle intifa hakkının terkin edilmiş olması gerekir. Bu terkin, bedelsiz olarak yapılmamış olmalı, ihtirazi kayıtla yapılmış olmalıdır. Bu koşullarda bedelsiz kalan süre için ödenen paranın iadesine karar verilir. Aksi durumda, yani intifa kaldırılmamış ise veya bedelsiz/ihtirazi kayıt olmaksızın kaldırılmışsa davanın reddi gerekir. (Y,——) İade edilecek intifa bedelinin, KDV siz tutarı, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, herhangi bir güncelleme yapılmadan iade edilmelidir. (
,———–
Somut olayda, ——- yazılan yazı cevabına göre taşınmaz üzerindeki intifanın 14/04/2006 tarihinde kurulduğu, 23/06/2011 tarihinde, “bedelinin tamamının alındığı” kaydıyla çıplak mülkiyet malikleri lehine tapudan terkin edildiği görülmüştür.
Yukarıdaki açıklama ve yerleşik içtihatlardan anlaşılacağı üzere, intifa bedelinin kullanılmayan kısmının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade istenebilmesi için ihtirazi kayıtla terkin edilmiş olması şarttır. Davacı şirketin, Beyoğlu —–. Noterliğinin ——— yevmiye nolu ihtarnamesi ile intifa bedelinin kalan kısmı geri istenmiş olup, bu ihtarname ihtirazi kayıt sayılabilirse de, eldeki davada davacı şirket yetkilisinin vekil olarak görevlendirdiği ——- tarihinde tapu terkin istem belgesinde “bedelin tamamını iade aldığını” açıkça beyan ve imza ederek terkin işlemini yerine getirmiş olduğundan artık intifa bedelinin kalan kısmının istem konusu yapılması mümkün değildir. (Yargıtay, —–
Açıklanan sebeplerle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar———- yöneltilen davanın reddine,
2-Bozmadan önce davalılar—— mahkememizin———- verilen red kararı kesinleşmiş olmakla bu davalılar yönünden bir karar verilmesine yer olmadığına,
3- Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 7.886,20 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 7.826,90 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı ..——yapılan —— yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalı …——— verilmesine,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- ——— göre reddedilen miktar üzerinden —————–için takdir olunan 39.047,15 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.