Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/174 E. 2022/385 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/174 Esas
KARAR NO: 2022/385
DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 29/04/2020
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı—- tarihli taraflarına muhatap yazılarının, —– dönemine İlişkin kararın dağıtılmaması hususunun değerlendirildiği —– sayılı toplantısında alınan karara istinaden —— yapıldığını, alınan kararların hukuka ve adaba aykırı olduğunu, şirkete zarar sokma kaslının var olduğunu, işlemlerin muvazaalı ve kötüniyetli olduğunu, şirket ortaklarının bile bile zarara uğratıldığını, müvekkillerinin davalı şirkette hisseye sahip olduğunu, haklarına helal getirmemek adına toplantıda ilgili kararlara muhalefet şerhi koyulduğunu, genel kurula katılan bir ortağın kurulda alınan karara karşı iptal davası açabilmesi için gereken şartların taşındığını, alınan hukuka aykırı kararlarla ile kete soru sormalarına ve bilgi alma taleplerine karşılık yanıt alamadıklarım—— yazılı ve sözlü sorular yönelttiğini ancak bu sorulara cevap alınamadığını, bu durumun kötü niyeti ortaya koyduğunu, müvekkillerinin ilgili kurul toplantısına katılarak —– muhalefet şerhi koyduğunu ve tutanaklara işlendiğini, alınan kararların—- gerekliliklerini yerine getirmediğini, davalı şirketin —– tarihleri arasında —- tabi olduğunu,—— dahil şirketlerin elde edilen kar, şirket sermayesinin —– altında kalmıyorsa elde edilen karın %20’sini dağıtmak zorunda olduğunu, taraflarınca —- davalı şirketin—– tebliğlerine aykırı işlemlerinin denetlenmesi adına başvurduklarını, —— “bağışlar eklenmiş ney dönem karının en az %20’sinin ortakları nakden dağıtılması hususunda yapılacak ilk genel kurulda karar almaması için yönetim kurulunun gerekli tedbirleri alması” yönünde —- bilgilendirilmesi yapıldığımı, şirketin — mevzuatına olduğu gibi —- uymak zorunda olduğunu, taraflarınca —- tarihinde davalı şirkete—— yazışında yer alan gerekliliklerin yerine getirilmesinin İhbar edildiğini, davalı şirketin —- söz konusu yazısına istinaden —- gerçekleştirdiğini, —–söz konusu yazısında bağışlar eklenmiş net donem karının en az %20’sinin ortaklara nakden dağıtılmasını zorunlu kılmış olmasına rağmen davalı şirketin —– bildirisini iyiniyetten yoksun olarak teklif olarak değerlendirildiğini, bu zorunluluğun teklif olarak değerlendirilmesinin ve reddedilmesinin yasaya, usule ve hukuka aykırı olduğunu. TTK’nun 437. Maddesi gereği inceleme ve bilgi edinme haklarını kullanma yetkisinin kendilerine verilmesini talep ettiklerini, —- ilk defa görülmüş olan—- —– denk gelen payının ne zaman, hangi şartlarda satın alınmış olduğunu ve bu satın almanın şirket ana sözleşmesinde yer alan usule uygun yapılıp yapılmadığı —- bilirkişilerce araştırılması ve muvazaalı olmadığının kanıtlanmasının zorunlu olduğunu, toplantıda alınan—— karar ile yıllarca kar payı alamayan tüm ortakların çıkarlarına helal getirmesi nedeniyle bu maddenin iptal edilerek ortaklara kar payı dağıtımı yapılmasının zorunlu olduğunu, hukuk kurallarına aykırı davranan — seçmiş olduğu —- tarafından denetlenmesinin kabul edilemeyeceğini, mahkemeden ivedilikle şirkete farklı bir denetçi firmanın atanmasına karar verilmesini talep ettiklerini, Şirketin sevk ve iradesini sağlayacak olan topluluğun seçiminin —- alınmasının uygun olacağını, —–alelacele olarak —- belirlediğini böylelikle görev süresinin haksız şekilde uzadığını, —–önce yayınlanacak faaliyet raporu uyarınca yeni üyelerin seçilmesinin hakkaniyete uygun olacağını, şirketin ortaklarına gerektiği kadar kar payı dağıtmayacak durumda olması ihtimalinde ilgili kurullarda görev yapan kişilere huzur hakkı ve ücret ödenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, her bir —– edilmesinin hakkaniyete ve iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığını beyan etmiş olup; açıklanan sebeplerle —– iptaline, evveliemirde bu kararların uygulanmasının geri bırakılması yönünde tedbir kararı verilmesine, şirkete yönetici kayyum atanmasına, mevcut yönetimin ve denetçilerin tedbiren işten el çektirilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; — çok önce ve tamamen önyargılara dayanarak hazırlanan muhalefet şerhlerinden başkaca hiçbir delil ve dayanağı olmayan davacı iddialarına itibar edilmemesi gerektiğini, davacıların muhalefet düştüğü genel kurul kararlarının bahse konu genel kurula katılan ortakların sermaye tutarlarının ——- oranında oyçokluğu ile alınmış kararlar olduğunu, mahkemece kayyum atanmasına ilişkin verilen red kararının hukuka uygun olduğunu, dava konusu olayda —- yönetim yetenekleriyle ilgili hiçbir tartışma olmadığını, —– tarafından kar dağıtılması yönünde uyarılmış olan —– üzerine düşen görevi yerine getirdiğini, kar dağıtımı konusunda tek yetkili makam olan —-toplantıya çağrıldığını, bu toplantıda —– istinaden kar dağıtımı yapılmasının önerildiğini, şirketin içinin boşaltıldığı, aktiflerinin azaltıldığı ve pasiflerinin arttırıldığına dair herhangi bir kanıt bulunmadığını, —— iptali için açılan davalarının da reddedildiğini, davacıların mahkemece özel bir denetim firması eliyle şirket kayıtlarının —– karına ilişkin faizler yönünden denetlenmesinin talep edilmesinin hiçbir dayanağı olmadığını, —– tayinin —- Maddelerinde öngörüldüğünü, ancak burada öngörülen şartların hiçbir surette gerçekleşmediğini, davacıların paylarının —– olduğunu, davacıların bilgi alma ve inceleme haklarını kullanmaya yönelik talepte bulunmadıklarını, davacıların daha genel kurul kararları alınmadan tüm gündem maddelerine ilişkin muhalefet şerhlerini hazır ettiklerini, daha karar alınmadan hazırlanan muhalefet şerhlerinin iptal davası açılmasına imkan verilemeyeceğini, genel kuralda görüşülecek gündemi hazırlamaktan başka yönetim kurulu üyelerinin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını genel kurul toplantısında herhangi bir hukuka aykırılık olmadan ortakların toplandığını, yasal nisabın sağlandığını, toplantıya katılanlar çoğunluğunun kararıyla —— yılına ilişkin karın dağıtılmasının reddedildiğini, dava konusu olan —— —–maddesine ilişkin olarak hukuka yasal düzenlemelere açıkça aykırı olan davacı iddialarının reddinin gerektiğini, davanın konusunun ortakların hisselerinin nasıl devralındığı olmadığını, müvekkil şirketin hisselerinin hamile yazılı olduğunu, ortakların pay devri yaparken müvekkil şirkete devirle ilgili bilgi vermelerine yönelik bir zorunluluk olmadığını, ortada somut bir iddia olmadığından ve alınan kararın gerekli toplantı nisabına uygun olarak alınmış olması nedeniyle davacı tarafın bağımsız denetçi ile ilgili taleplerinin reddinin gerektiğini, davacıların—– üye seçimi ile —— maddesi ile ilgili itirazlarının genel geçer ve hiçbir somut gerekçeye dayanmayan afaki iddialardan oluştuğunu, genel kurul toplantısında alman kararlarda hukuka, toplantı nisabına ve hakkaniyete hiçbir aykırılık bulunmadığından davacıların asılsız iddialarının reddinin gerektiğini, davacıların huzur hakkı ve ücret ödenmesiyle ilgili iddialarının hangi yasal düzenlemeye dayanılarak yapıldığının anlaşılamadığını, —— şirkete ortak olmadığından aldıkları ücretlerin tamamen yıl içerisinde yaptıkları faaliyetler, yükümlülükler ve emekleri karşılığında verilen ücret olduğundan bu aşamada huzur hakkının hukuki niteliğinin izahtan vareste olduğunu beyan etmiş olup; iptali talep edilen genel kurul maddelerinin uygulanmalarının geri bırakılması yönündeki tüm tedbir taleplerinin reddine, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bu taleplerinin uygun görülmeyip tedbire hükmolunacak olması halinde tedbirin HMK 392. Maddesi uyarınca teminata tabi olmasından dolayı mahkemece yeteri kadar takdir olunacak tutarda davacılardan teminat istenmese, şirketin hesaplarının denetlettirilmesi yönündeki usul ve yasaya aykırı talebin de reddine, dava konusu genel kurul gündem maddelerinin hukuka ve yasal düzenlemelere uygun olduğunun kabulü ile davanın reddine hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir,
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davalı —— maddelerinin iptali, şirkete kayyım atanması, yönetici ve denetçilerin tedbiren yetkilerinin kaldırılması istemlidir.
Davacıların davalı —–ortakları olduğu, bu davayı açmakta taraf sıfatı, hukuki yararı olduğu anlaşılmıştır. Yine davanın, TTK.unn 445. maddesine göre 3 aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı, şirketin merkezi itibariyle davanın kesin yetki kuralına uygun şekilde mahkememizde açıldığı anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın ”iptal sebepleri” başlıklı 445. maddesinde ise; ”446. maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan —- kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde —- bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda — günkü olağanüstü genel kurul kararları için —- günü iptal davası açılmış olup, 3 aylık hak düşürücü süreden sonra davanın açılmış gibi görünüyorsa da; —– tarihine kadar uzatıldığı, sonra da —- bu kez sürelerin —– tarihine kadar uzatıldığı nazara alınarak davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
— tarihli toplantının 3. Maddesinde kar payı dağıtmama hususu, — bağımsız denetim firmasının seçimi, — — seçimi, —- üyelerinin huzur hakkı görüşülmüş ve oylanarak karara bağlanmıştır.
Davacıların —-karardan sonra tutanağa geçirilmiş muhalefeti, —— ise karardan önce görüşmeler sırasında görüş ve muhalefetlerini yazılı olarak sunduğu, tutanağa geçirildiği, karardan sonra davacıların karara muhalefetlerinin tutanakta olmadığı görülmüştür.
Yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılması karar verilmiş; bilirkişiler,—- tarihli raporlarında özetle, —- geçerli bir muhalefet şerhi olmadığını,—- yönünden bağımsız denetim firmasının seçimine dair itirazların soyut ve genel ifadeler içerdiği, —–yönünden muhalefeten soyut olduğu, yönetim kurulu üyelerinin olağan değil de —-seçilmiş olmasının usulsüz olmadığı,——–yönünden kararlaştırılan huzur hakkın tutarının önceki yıllarla ve şirketin mali durumu ile uyumlu olduğu, önceki yıllardaki huzur hakkı ile arada dürüstlük kuralına aykırı bir fark olmadığı, sonuç olarak genel kurulun iptali şartlarının mevcut olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı davacılar itiraz sunmuşlarsa da, karardan sonra muhalefet şerhi olmadığından davacı itirazları isabetli görülmemiştir. ——
Butlan ve yokluk hallerinde ilgisini ortaya koyan herkes, süre ile bağlı olmaksızın dava açabilir. Bu sebeple butlan veya yokluk hali olup olmadığı resen gözetilmelidir.
—— butlanın düzenlendiği ——, a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, c) —– yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararların batıl olacağı düzenlenmiştir.—— kararlarının yokluğu ise TTK’da düzenlenmiş bir konu olmayıp borçlar hukukunun genel hükümlerine göre değerlendirilecek bir konudur.
Somut olayda butlanı gerektirir bir durum bulunmamaktadır.—yazısında belirtilen,—- bağışlar eklenmiş net dönem karının en az yüzde yirmisinin nakden ortaklara dağıtılması gerektiği hususunun, genel kurulu mutlak surette bağlayıcı yönü olmadığını kabul etmek gerekir.—– yazısına göre, bu hususun yönetim kurulunca gündem yapılması zorunlu olabilirse de, kar dağıtımı hususunda münhasır yetki, genel kurula aittir/ genel kurula ait olmalıdır. Somut olayda şirketin son yıl zarar ettiği de nazara alınırsa kar payı dağıtmama kararının geçersiz veya yok hükmünde olduğu söylenemez.
Açıklanan sebeplerle genel kurulun ——- iptali isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca davalı şirkete kayyım atanması, yöneticilerin yetkilerinin sınırlanması gibi sair talepleri yönünden de somut bir durum ortaya konamamış, tedbir mahiyetindeki bu taleplerin de reddi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların ispatlanamayan davasının REDDİNE;
2- Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 20/04/2022