Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/166 E. 2020/307 K. 21.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1208 Esas
KARAR NO : 2020/286
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/04/2014
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin—- sektöründe hizmet gösteren önde gelen firmalardan birisi olduğunu, davalı taraf ile müvekkili arasında —- plakalı araç ile müvekkili şirket müşterilerine ait ürünler taşınması konusunda anlaşma yapıldığını, yapılan bu anlaşma kapsamında davalı tarafın, ürünleri eksiksiz ve zamanında alıcısına teslim etme ve ürünlerde meydana gelebilecek her türlü yasal, kayıp vs. zararları tazmin etmekle yükümlü olduğunu, ancak davalı tarafın sorumlu olduğu aracın 16/08/2013 tarihinde müvekkili şirketin deposunda müşterilere ait ürünler ile dolu aracın fren boşalması ve imdat freninin düşmesi sonucu hareket ederek tesis karşısında bulunan müvekkili şirkete ait palet depolama alanına düştüğünü, meydana gelen bu zarar neticesinde müvekkili şirketin 60.202,31 TL zarara uğradığını, bu zarar neticesinde davalıya —–seri numaralı fatura kesildiğini, davalı taraf ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişki gereği davalı tarafın sorumluluklarını yerine getirmediğini, müvekkilinin 60.202,31 TL alacağının olduğunu, müvekkilinin iş bu fatura gereği davalıdan alacağa hak kazandığını, söz konusu alacağa ilişkin davalıya Üsküdar —- Noterliğinden—– yevmiye numaralı ihtarname göndermiş olmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından fatura alacağından dolayı davalı … aleyhine İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —-. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından 07/02/2014 tarihinde takibe, yetkiye ve borca itirazda bulunulduğunu ve takibin durdurulduğunu, durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı (müteveffa) —–vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, huzurdaki davanın yetkisiz mahkemeye açıldığını, bu nedenle dosyanın yetkili —- Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini ayrıca, müvekkilinin olayın meydana gelişinde kusurunun bulunmadığını, aracın yükleme yerinden davacı firma elemanlarının talimatı üzerine çekildiğini, yine davacı firma elamanlarının talimatı ile firma elamanlarının yönlendirmiş olduğu yokuşa park ettiğini, park edilen yerin dik bir yokuş olması nedeniyle müvekkilinin itiraz etmesine karşın firma görevlilerinin talimatı ile park etmek zorunda kaldığını, olayın aracın uygun olmayan yere park edilmesinden dolayı kaynaklandığını ve kusurun davacı firma personellerinde olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle kaynak elektrotu yüklü kutulardan sadece 2 adedinin ambalajının zarar gördüğünü diğer paketlerin zarar görmediğini, oluştuğu iddia edilen zarar varsa bile olayla ilgisinin bulunmadığını, hasarın içeriği ve hangi ürünün hasarlı olduğunu belirtmediklerini, bu nedenle hangi ürünün hasarlandığını, bedelinin ne olduğunu, bu hasarlı ürünün kaza yapan araçta bulunup bulunmadığını, hasarın kazayla ilgisi bulunup bulunmadığının araştırılmasının gerektiğini, davacı tarafından talep edilmiş bulunan hasar miktarının fahiş olduğunu, bu miktarı kabul etmenin mümkün olmadığını bu nedenle açılan davanın reddini, davacı aleyhinde %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, 16/08/2013 tarihinde davacı şirketin deposunda davalının ruhsat sahibi olduğu aracın freninin boşalması neticesinde hareketi ile davacının depolama alanın düşmesi ve davacının bir kısım emtialarının hasar görmesi sebebiyle uğranılan zarara ilişkin başlatılan İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —– Sayılı icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar isteminden ibarettir.
Yargılama devam ederken davalı ….—- vefat etmiş olması nedeniyle davalının mirasçıları davaya dahil edilmiş ve taraf teşkili sağlanmıştır. Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş olup, incelenen icra dosyasında davalı tarafa ödeme emrinin 03/02/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça yedi günlük itiraz süresi içerisinde borca ve yetkiye itiraz edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizin 23/09/2014 tarihli celsesinde HMK 16. maddesi uyarınca davalının icra dairesine ve mahkememize karşı yapmış bulunduğu yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Mahkememizce ürün kayıtlarının celbi için —— müzekkere yazılmış ve ürünlerin—- numaraları celp edilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın tanıkları dinlenmiş olup, dinlenen tanık … beyanında özetle; “16/08/2013 tarihinde şirket çalışanlarının haber vermesi üzerine depoya gittiğinde deponun önünde bir aracın — düşerek palet satan bir firmanın paletlerine girdiğini gördüğünü, şoför geldiğinde şehirlerarası yolculuk yapacağından navlun bedeli almak için gittiğini, kamyonu o şekilde bıraktığını, kamyonun kendiliğinden hareket ederek paletlere girdiğini söylediğini ve bu şekilde de tutanak tutulduğunu. şoförün bu aracı kendiliğinden bu yere park ettiğini, şirket yetkililerinin yer gösterme gibi bir durumu söz konusu olmadığını, aracı ile gelenlerin uygun yere araçlarını park ettiklerini, araçta kaynak makinası ve elektrot olduğunu, paletlerin de bu yüzden zarar gördüğünü, bu zararın kamyonun paletlere çarpmış olmasından kaynaklandığını” beyan etmiş, dinlenen tanık … beyanında özetle; “16/08/2013 tarihinde meydana gelen olayda kamyona yüklenen elektrotlar, kaynak makinaları ve bobinlerle ilgili operasyon şefliğini yaptığını. olayı görmediğini ancak haber verildiğini, ertesi gün geldiklerinde kamyonun boş palet satan bir firmaya ait paletlere yan arka kısımdan girmiş olduğunu gördüklerini, bir çok paletin parçalandığını, kamyonun üstüne yüklenen elektrot, kaynak makinesi, bobin gibi malzemelerin de bu yüzden hasarlandığını, tesis içine giren araçlara orada bulunan güvenliğin yer gösterdiğini ancak tesis dışındaki yerlerden güvenliğin sorumlu olmadığını, gelen araçların uygun buldukları yere park ettiklerini, olayın da tesis dışında meydana geldiğini, hasar tespitini —– yetkililerinin yaptığını ve zararı ödediklerini” beyan etmiştir. Davalı vekilinin dinlenmesini talep ettiği tanıkların beyanlarının alınması için talimat yazılmış olup, dinlenen tanık —–beyanında özetle; —– tarihinde ——-halinde bulundukları bir sırada davalıya ait kamyonun yüklü vaziyetteyken kaydığını, dorsenin yolda kaldığını, çekicinin ise boşlukta sallandığını öğrendiklerini, —–tanıdıkları için olay yerine gittiklerini, araçta kaynak elektrodunun yüklü olduğunu, aracın yokuş aşağı kayması nedeniyle bir kısım paletlerin öne doğru hareket ettiğini, iki adedinin ambalajının zarar gördüğünü, diğer paletlerde hiç bir sorun olmadığını gördüklerini, ambalajı zarar gören paletlerdeki elektrodların zarar görmediğini, paletlerde ıslanma da olmadığını, şoförden duyduğu kadarıyla davacı şirketten malların yüklendiği, aracın bulunduğu yerden hemen kaldırmasının istendiğini, şoförün aracı kaza yerine park etmek zorunda kalıp, irsaliyeyi almak için davacı şirketin sevkiyat bölümüne gittiği sırada bu olay meydana geldiğini” beyan etmiştir. Tanık … beyanında özetle; “Olayın oluş şeklini görmediğini,olayın —————— mevkiinde meydana geldiğini, aracı babasının bir hafta önce dava dışı …’a sattığını,ancak devir vermediğini, davacı şirketle taşıma hususunda anlaşan ve işi kabul edenin … olduğunu, davalı babasının davacı şirketle taşıma hususunda herhangi bir anlaşma yapmadığını, babasının ruhsat sahibi olduğunu, ancak olayın meydana gelmesinde asıl kusurlu olanın aracı haricen satın alan … olduğunu, olay tarihinde———– plakalı kafa bölümü ve ———–plakalı ———- kayıt malikinin davalı olduğunu, gördüğü kadarıyla araç eğimli bir yerde bulunurken zeminde oluşan ———- girdiğini, olay yerinde hasarlanan kaynak ————————— yere düştüğünü, ——- hasarlanmadığını” beyan etmiştir. Tanık … beyanında özetle; “Olayı görmediğini, bir saat sonra davacı … ————gittiğinde gördüğünü, davalıya ait aracın sağ tarafa ————— bir şekilde dört tekerinin üzerinde durduğunu, aracın içinden birşey düşmediğini, palet üzerindeki malzemenin sağa doğru yattığını, ———, bir hasarlanma tam olarak görmediğini”beyan etmiştir.
Tanık beyanları alındıktan sonra dosya makine mühendisi ve ———– konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup bilirkişi heyetinin 01/08/2016 tarihli heyet raporunda özetle: “Ürünlerin kutularının üzerinde —————–numarası adı altında, kimlik bilgileri mahiyetinde ürün tiplerine özel olmak üzere harf ve rakamlardan oluşan numaralar olduğunu, bu tür ileri teknolojik sisteme sahip firmalarda hangi —numaralı ürünlerin hangi müşteriye hangi araçta gönderildiğinin sipariş bazında izlendiğini, bu detayların üretici firmaya sorulduğunu ve —- numaralarının verildiğini, taraf avukatları ile birlikte depoda yapılan incelemede, paletlerin devrilmesi ile alınan darbeler nedeniyle kaynak tellerinin sarıldığı tel makaralarının bir kısmının eğildiği, kullanılacağı kaynak makinelerinin yerleştirilemez hale gelip kullanılamaz duruma düştüklerini, bazı kaynak tozu ambalajlarının yırtıldığının ve döküldüğünün görüldüğü, darbe nedeniyle ürünlerin açığa çıktığı, tel çubuk kısmında paslanmalar başladığının tespit edildiği, —— ürünlerinin kamyona yüklenen — numaraları ile inceleme esnasında tespit edilen batch numaralarının eşleşmediği bu nedenle tespiti yapılan bu ürünlerin söz konusu kamyona yüklenmediği kanaati getirildiği, ——- varilin depoda varlığının tespit edilemediğini, bu nedenle hesaplanan hasar miktarının toplam 15.005,00-TL olduğu, 6102 sayılı kanunun 875. Maddesi uyarınca taşıyıcı kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat etmedikçe eşyaya gelen hasarı tazminle yükümlü olduğunu, aracın maliki ve işleteni davalının 16.08.2013 tarihinde park edilmesi uygun olmayan sahaya aracını bırakmak istemesiyle meydana gelen kazada tam kusurlu olduğu sonucuna varıldığı, meydana gelen kazada, direkt etkilenen ürünlerin KDV hariç mal bedelinin 15.005-TL olduğunu, bu miktarın tamamından davalının sorumlu olduğunu, uzun süre depoda tutulması sonucu nem alma nedeniyle etkilenen ürünlerin mal bedelinin 24.419-TL olduğunu, hukuksal olarak depoda bekleyerek kullanım dışı olduğunu kanaat getirilen ürünlerin mal bedelin olan KDV hariç 24.419 TL’nin sorumluluğunun kimin uhdesinde kalacağına karar verilemediği görüş ve kanaatine varılmıştır” içeriğiyle raporu mahkememize sunmuşlardır. Tarafların rapora itirazları sonucu bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle: “Taraf avukatları ile birlikte depoda yapılan incelemede sağlam görünen paletlerde şeklen hasar görülmemiş fakat tüm makaraların beklemeden kaynaklı bozulmalar görüldüğü, elektrod ürünlerde de bazı kutularda ambalaj yırtılmalarının tespit edildiği, uzun süreli beklemelerde ambalajlanmış olsa bile nem aldığı, aynı sebeple—– kaynak telinin kolilerinin sağlam olduğu, darbelere dayanıklı olduğu, uzun süreli beklemeden nem alabileceği,—–ürünün de uzun süre beklemeden dolayı nem alabileceği, kaza sonrası 1 ay içinde söz konusu tellerde paslanma ve nem alma hasarları meydana gelmesinin söz konusu olmayacağı, bu nedenle hesaplamada bu ayrıma gidildiği, gönderilen —–araçta olduğu ve hasarlandığının —numaraları eşleşmesi sebebiyle kesin olduğu, dosyadaki veriler doğrultusunda kök rapordaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığını, kaza esnasında direkt etkilenen ürünlerin KDV hariç mal bedelinin 15,005 TL olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Tarafların rapora itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin 15/11/2018 tarihli heyet raporunda özetle: “Yapılan incelemede 2 ve 5 numaralı ürünlerin—– paslanmalarının mevcut olduğu ancak bu paslanmaların kaza sırasında değil, kaza sonrasındaki depolama şartlarının olumsuzluğundan ve geçen zaman içerisinde havadaki nemin sirayetinden kaynaklandığı, — ürünün eksik olması sebebiyle hesaplamaya dahil edilmediği, —–tamamının sağlam olduğu,—-Sıradaki ürünlerin elektrotlar olduğu, incelemede —– tamamının sağlam olduğunun görüldüğü, davalının davacıdan taşınmak üzere teslim aldığı emtiayı, araç arızasından veya kendi adamlarının hata ve kusurundan kaynaklanan nedenlerle hasarladığını, geçici zilyetinde bulunan eşyaya karşı özen borcunu yerine getirmeyerek, edimini ifa etmediğini, keşif sonrası yapılan sovtaj araştırmasına göre yaklaşık 7.366,00-TL’ye tekabül ettiği—- hasarlı-hasarsız ayrıştırmasına karşın yapılan keşif sonucuna göre hasarlı miktarın daha az olduğunu ve hasarlı emtianın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değerinin 24.023,40 TL + KDV olduğunu, hasarlı emtianın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki farkın ise 16.657,40 TL + KDV olduğunu, hasarın tanziminde, TTK 880 ve 882/1 hükümlerinin dikkate alınması gerekeceği ve ———– numaralı katma değer vergisi sirkülerinin 1.2.1 maddelerine göre tazminat ödemelerinin KDV’nin konusuna girmediğini, buna göre hesaplamış oldukları tazmin edilebilir tutarın 16.557,40 TL olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporlarını Mahkememize sunmuşlardır.
Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları ile her iki rapor arasında çelişki olması sebebiyle yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması yönünde ara karar oluşturulmuş, bilirkişi heyetinin 09/10/2019 tarihli heyet raporunda özetle: “Davalının aracı park ederken gerekli önlemleri almaması nedeniyle kazanın ve hasarın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğunu, davalı …’nin, araç sürücüsü …’ın kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu,devrilmiş kamyonetten sayım yapım işinin zor olduğunu, her seferinde farklı sayılar çıkacağını, heyet tarafından kazadan 3 sene sonra yapılan ilk sayımın esas alınmasının doğru olacağı, 5 sene sonra yapılan sayımın doğrudan daha fazla uzaklaşacağı, ancak hasarlı bedelden sovtaj düşülmesi gerektiği, dava konusu kaza nedeniyle toplam hasar tutarının KDV hariç 10.504 TL olduğunu ve …’nin fatura düzenlemeyeceği için KDV ödememesi gerektiğini görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Kazaya sebebiyet veren aracın olay tarihinde davalı mirasçıya kayıtlı olduğu tartışmasız olup, ruhsat kaydı halen davalıda olduğundan araçta meydana gelen teknik arızalar nedeniyle sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim mahkememizce alınan tüm bilirkişi raporlarında da davalının kaza nedeniyle sorumlu olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir. Dosyada bulunan raporlar arasında hesaplanan tazminat miktarı itibariyle çelişki olup, alınan tüm raporlar değerlendirildiğinde; uyuşmazlığa konu —- ürünlerinin hasar görmemiş olmaları veya ürünün depoda olmaması sebebiyle davalının sorumluluğunun olmadığı açıktır. Mahkememizce alınan ilk iki kök rapordaki çelişkiye konu ürünlerden —– üründe, ilk bilirkişi raporu batch eşleşmemesi sebebiyle araçta olup olmadığı tespit edilemediğinden hesaplamaya dahil etmemiş, ikinci bilirkişi raporunda ise bu üründe 57,15-TL hasarlı emtia tespit edilmiş olup, celp edilen batch numaraları dikkate alındığında 01/08/2016 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Diğer çelişkiler ise zarar gören emtiaların miktarı yönünden olup, ilk raporda da taraf vekillerinin hazır bulunduğu zamanda sayım yapılması, çelişkiyi gidermek amacıyla alınan 3. raporda belirtilen sebepler, ürünlerin davacının deposunda bulunması, depoda başkaca ürünlerin de bulunabileceği, ürünlerin zaman içerisinde bozulabilir niteliğe sahip olması, dikkate alınarak olay tarihine en yakın sayım olan ve tarafların da hazır bulunduğu 01/08/2016 tarihli rapor hükme esas alınmıştır. Ancak emtiaların sovtaj değerinin de hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiğinden 09/10/2019 tarihli rapor uyarınca davalının sorumluluğunun 10.504,00-TL olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davanın; davacı şirketin deposunda davalının ruhsat sahibi olduğu aracın freninin boşalması neticesinde hareketi ile davacının depolama alanın düşmesi ve davacının bir kısım emtialarının hasar görmesi sebebiyle uğranılan zarara ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davası olduğu, kaza nedeniyle davalının oluşan zarardan sorumlu olduğu anlaşılmış, Mahkememizce alınan 01/08/2016 tarihli raporun olay tarihine en yakın zamanda hazırlanmış olması, ürünlerin zaman geçtikçe bozulabilme özelliği de dikkate alınarak sayım ve miktar yönünden hükme esas alınmış, emtiaların sovtaj değeri bulunduğundan 09/10/2019 tarihli bilirkişi raporu uyarınca davalının 10.504,00-TL sorumlu olduğu anlaşılmış, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddi gerekmiş, reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve takibin devamına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 10.504,00-TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca %11,75 değişen-azalan oranlarda avans faizi yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden %20 icra inkar talebinin reddine,
3-Koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 717,53-TL harçtan peşin alınan 727,10-TL harcın mahsubu ile bakiye 9,57-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından harcanan harç toplamı toplam 742,73-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harç dışında harcanan 5.430,00-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%17,45 Kabul %82,55 Ret) hesaplanan 947,54-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından harcanan toplam 93,75-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%17,45 Kabul %82,55 Ret) hesaplanan 77,39-TL’sinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, bakiye kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —- göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden —-13/3 uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
10-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.