Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/165 E. 2022/542 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/165 Esas
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2020
DAVA TARİHİ : 14/09/2020
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı … tarafından, keşidecisi——–olan ve müvekkil adına düzenlenerek verilen ——– tarihli,——- nolu,——– bedelli keşide yeri ——– olan—-adet ——— kaybettiğini, bunun üzerine ——- Esas sayılı dosyası ile bahse konu çek hakkında “ Zayi nedeniyle iptal ve ödeme yasağı konulması talepli” dava açıldığını ve mahkeme tarafından tedbir talebi verildiğini, davalı tarafından ——– Esas sayılı dosyasına dilekçe sunularak davaya konu çekin hamili olduğunu ve müdahale talebinde bulunduğunu beyan ettiğini, ancak müvekkili ile davalı arasında hiçbir ticari alışveriş söz konusu olmadığını, keza kabul anlamına gelmemek kaydıyla , tarafların ticari defterleri , bilgi ve kayıtları, banka hesapları ve her türlü bilgi ve belgeler incelendiğinde de buna ilişkin hiçbir delil mevcut olmadığını, ayrıca davaya konu olan——- vade tarihli, ———nolu, ——–bedelli çekin tarihinin ——–olarak keşide edildiği halde çek üzerinde oynama yapılarak çekin tarihinin ——– olarak değiştirildiğini, yapılan iş bu değişiklik usul ve yasaya aykırı olarak yapılmış olduğunu, buna ilişkin şikayet ve dava haklarını saklı tutuklarını, davalı tarafından davacı aleyhine —— Esas sayılı dosyası ile davaya konu çeke dayanılarak icra takibi başlatıldığını, taraflarınca iş bu takibe ——— Esas sayılı dosyası ile itiraz edildiğini, anılan sebeplerle davanın kabulüne, dava konusu çekin iptaline, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, çek bedelinin ödemek zorunda kalınması halinde ödenen bedelin faiziyle birlikte taraflarına iadesine, davalı yanın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;Keşidecisi ——— olan müvekkili adına düzenlenerek verilen——- tarihli, ——– nolu, ———-bedelli keşide yeri ——— olan çekin davacı tarafından kaybedildiğini, bunun üzerine zayi nedeniyle iptal davası açıldığını, mahkeme tarafından ödeme yasağı konularak bu durumun bankaya bildirdiğini, mahkeme tarafından taraflarına çek hamiline karşı çek iade davası açması için bir sonraki duruşma gününe kadar kesin süre verildiğini, bu süre içinde dava açıldığına dair belgelerin dosyaya sunulmasına karar verildiğini, bunun üzerine bu davayı açtıklarını, dava konusu çekin davalının elinde bulunmakla, iş bu çeki kötü niyetle iktisap ettiğini, davaya konu çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığını, buna rağmen davalı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu sebeple müvekkilinin hacizle karşı karşıya kaldığını ve mağdur olduğunu, takibe itiraz edildiğini, buna ilişkin——– Esas sayılı dosyası halen derdest olduğunu,———- Esas sayılı dosyası incelendiğinde davaya konu çekin davalı uhdesinde olduğunun anlaşılacağı, davacının haklı hamil olduğunun tespiti ile çekin müvekkiline iadesine karar verilmesini, çek bedelinin ödenmesi halinde bedelinin faiziyle iadesini, davalı yanın %0’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, çek üzerine konan tedbirin devamı ile tedbiren takibin durdurulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesinin talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kıymetlı evrakın, bir kambiyo senedi olup sebepten mücerret olduğunu, koşulsuz şartsız para borcu içerdiğini, davacı tarafça çek üzerindeki imzaya itiraz edilmediğini, davacı tarafın, davanın tarafları arasında ticari bir ilişki olmadığı, davacının davalıya borcunun bulunup bulunmadığı hususlarının mevzu bahis olamayacağını, davacı tarafın çek üzerinde tahrifat yapıldığına ilişkin iddiaları gerçek dışı olduğunu, davaya konu talep ile de herhangi bir ilişkisi bulunmadığını, bunun yanında davacı çek üzerinde tahrifat yapıldığını ve müvekkillerinin —– kimlik numarasının yanlış yazılması suretiyle çekin sonradan rızaya aykırı olarak doldurulduğunu iddiasının çekilen fotokopide —— kimlik numarasının ilk hanesinin çıkmaması sebebiyle davacının böylesine basit bir iddiaya dayanmasının kendilerini haklı gösterir bir delilinin bulunamadığını açıkça gösterdiğini, davacı tarafın istirdat iddialarının reddine, herhangi somut bir delil ile ispatlanamayan iddialar nedeniyle müvekkili daha fazla hak kaybına uğramaması adına davacı tarafın ödeme yasağı ve takibin durdurulması taleplerinin reddine, %20 den az olmamak üzere davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafın ue bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl Dava; Hukuki niteliği, keşidecisi ——— olan lehdarı davacı olan ———-keşide tarihli, ——–çek no’lu, ——— bedelli keşide yeri——- olan çeke dayalı olarak davalı tarafından davacı aleyhine——– Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.Birleşen dava ;Hukuki niteliği, asıl davada da dava konusu olan çekin istirdadına ilişkinbulunmaktadır.——— tarih ve——– Esas, ——–Karar sayılı kararı ile dosyanın,mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.Davacı vekili ——— tarihli Dilekçesiyle; davalı ile anlaşmaya varıldığını ve davadan feragat ettiklerini, karşı taraftan masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.Davalı vekili ——– tarihli Dilekçesiyle; davacı tarafla anlaşmaya varıldığını, davadan feragati kabul ettiklerini, davacının davadan feragat etmesi üzerine karşı taraftan herhangi bir suretle vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.6100 sayılı HMK madde 307 ve devamında düzenlenen feragat, davacının netice-i talebinden kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (HMK.24), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Feragat, davayı sona erdiren, yapıldığı anda sonuç doğuran, kesin bir usul işlemi olup, HMK 311. maddesi uyarınca, karşı tarafın muvafakatine gerek olmaksızın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğundan, somut olayda davacı vekili yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden, incelenen vekaletnamelerinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan asıl ve birleşen davanın feragat nedeniyle reddine, davalı tarafın, davacıdan yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı yönündeki beyanı da dikkate alınarak davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen davanın feragat sebebiyle REDDİNE;
2- Asıl davada alınması gerekli ——– harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan——–peşin harcın mahsubu ile kalan ———‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde asıl dosya davacısına iadesine,
3-Birleşen davada alınması gerekli——– harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan ——— peşin harcın mahsubu ile kalan—–nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dosya davacısına iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığı beyan edilmekle asıl ve birleşen davada davalı taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının ait olduğu tarafa iadesine,
6-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ——– tarafından karşılanan ——- zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak ——- gelir olarak kaydedilmesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.