Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/159 E. 2021/937 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/689 Esas
KARAR NO: 2021/940
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2015
KARAR TARİHİ : 08/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleriyle davalı arasında, —- tedariki konusunda anlaşma bulunduğunu; bu kapsamda— tarihinden başlamak üzere, her ayın devam eden —– keşide edildiğini; yine diğer davacı —– başlamak üzere, her ayın devam eden — keşide edildiğini; davacılardan — başlamak üzere, her ayın devam eden—- bedelli çek olmak üzere, toplamda — tutarlı keşide edildiğini; yine davacılardan — tarihinden başlamak üzere, her ayın devam eden —-bedelli çekler keşide edildiğini; keza davacılardan— tarihinden başlamak üzere, her ayın devam eden ——- bedelli çekler keşide edildiğini; ancak bu çeklere karşılık, davalının emtiayı teslim etmediğini; yükümlülüklerini yerine getirmediğini; bu nedenle de, davadan önce süresi gelen bir çok çekin ödenmek zorunda kaldığını; müvekkili şirketin davalıya hiçbir borcu olmadığını; aksine alacaklı olduğundan bahisle, ———çek yönünden borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu çeklerin iptaline karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çeklerin mal alım satımı amacıyla değil, davacı şirketlerin tamamında şirket yetkilisi ve ortağı olan ——-yapılan —- ödeme amacıyla verildiğini; davacı şirketlerin ortağı ve yetkilisi olan——— arasında,——-unvanlı işletmelerin içinde bulunan demirbaşlanyla beraber toplam —- devredilmesi hususuyla tarafların anlaştığını; taraflar arasındaki yazılı kararlaştırma gereği——–peşin ve nakden ödenmesi, bakiyesi —için imza tarihinden —– sonra devralandan tahsil edilecek şekilde senetler verilmesinin kararlaştırıldığını; bu kapsamda da —— imzalandığını; yazılı anlaşma kapsamında —- davacı şirket yetkilisinin faaliyete başladığını; ———- faturaların tanzim edildiğini; işbu davanın davacısı müvekkili———seri nolu fatura kesildiğini; ürünler zaten—- devredildiğinden, ayrıca teslim irsaliyesi düzenlenmediğini; bu hususun fatura üzerine şerh edildiğini; söz konusu fatura vaki cafe devir işleminden dolayı —- ödenmediğinden, ticari yaşamda açık fatura olarak tabir edilen şekilde tanzim edildiğini; işbu dava konusu çeklerin yukarıda izahı yapılan cafelerin devir işleminde peşin ödenen—— ödenmesi amacıyla davalı müvekkile verildiğini; müvekkili tarafından tanzim edilen fatura incelendiğinde, söz konusu faturanın davacının iddia ettiği gibi,———amacıyla değil, —– temel unsurları olan,——- olduğunu; çeklerin ödeme tarihleri de dikkate alındığında,—– işletilme tarihindeki cirolara göre ödeme yapılmasının gözetildiğini; davacının daha önce sözde ödediği bir çok çek için işbu davayı açabilecekken, şimdi dava konusu yapmasının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu; davacıların cafe devrinden doğan borçtan verdikleri çekler ile bir müddet ödediğini; bilahare borçtan kurtulmak için huzurdaki davayı ikame ettiklerinden bahisle, yerinde olmayan davanın reddi ile davacıların % 40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacı beş şirket tarafından davalıya verilen toplam—- sebebiyle gönderilmesi gereken malların gönderilmediğini ileri sürerek açılan menfi tespit, ödenen çekler bakımından da istirdat taleplidir.
Davacı, sözlü yapılan anlaşma gereğince bu çeklerin ————- mallarla birlikte dava dış——- konusunda hiç bir anlaşmanın olmadığını ileri sürmüştür.
Dava, —— sayılı kararıyla davalının yetki itirazının kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmiş, kararın kesinleştirilmesi ile dosya mahkememize tevzi edilmiştir. Yargılamanın ilk üç yılında taraflar sulh olmak için süre istemişler, sulh olamayacakları anlaşılarak esasa geçilmiştir.
Menfi tespit davasında kural olarak ispat yükü alacaklıdadır. Eğer kıymetli evraka dayalı bir alacak ise ispat yükü borçlu olmadığını ileri süren davacıya aittir.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler —— tarihli raporlarında özetle, çeklerin bedelsizlik ya da avans olduğu iddiasının davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, davacı şirketlerden dördünün kapanış tasdiklerinin olmadığını ve sahibi lehine delil vasfının olmadığını, sadece davacı——– defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, bu şirketin keşide ettiği beş çekin ikisinin iade alındığını, üçünün ödendiğini, davacı şirketlerin keşide ettiği çeklerin davalının defterlerinde kayıtlı olmadığını belirtmişlerdir.
Davacı şirketler ile davalı arasında bir devir sözleşmesi mevcut değildir. Devir sözleşmesi dava dışı —— arasında aktedilmiştir. Kimi çeklerin iade edildiği, kimi çeklerin ödendiği eldeki uyuşmazlıkta davacı şirketlerden hangisinin hangi malzemeleri almak konusunda anlaştıkları belli değildir. Davacılar bu çeklerin ne için verildiğini, avans ise hangi malın hangi bedelle alınacağı konusunda nasıl bir anlaşmaya varıldığını açıklamamışlardır. Davalının savunmalarına ve buna dayanak sunduğu belgelere de davacılarca bir açıklama yapılmamıştır. —–çeklerin bir kısmının da ödendiği görüldüğüne göre ya teslimi olan bir kısım malların olması ya da davacı tarafından ödemelere ilişkin yazılı delillerle ortaya konan başka bir açıklamanın yapılması gerekir.
Sonuç olarak, davacıların, çeklerin ——– avans olarak verildiğini yahut çeklerin bedelsiz kaldığını ispatlayamadığı görülmüştür. Dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmış olmakla davacıya süre verilmişse de yemin teklifinde bulunulmamış, gelinin aşama itibariyle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların menfi tespit ve istirdat talepli davalarının ayrı ayrı REDDİNE;
2- Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 11.826,17 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 11.766,87-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan 50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 51.675,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 08/09/2021