Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/152 E. 2021/284 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/152 Esas
KARAR NO : 2021/284

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin faturalara dayalı cari hesap alacağı olan —— alacağın tahsili için İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğü’nün ——- Sayılı dosyası ile borçlu —— Aleyhine fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla icra takibi başlatıldığını, borçluya usulüne uygun ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalının haksız ve dayanaksız bir şekilde borçtan kötü niyetli olarak kaçınmak ve zaman kazanmak maksadıyla 19/03/2019 tarihinde borca, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı tarafın faturalara dayalı cari hesap borcunu ödemediğini, her iki tarafın da tacir olması sebebiyle borçlunun talep edilen işlemiş faize ve faiz oranına itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, borçlunun itirazının hiçbir dayanığının bulunmadığını, her iki tarafın da tacir olması ———– avans faizi talebine itirazın yerinde olmadığını, dava konusu borcun likit ve muayyen olduğunu, davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermediği anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça cari hesaba dayalı olarak başlatlan İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğünün ——- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davalı tarafın süresi içerisinde borca ve faize itiraz ettiği anlaşılmıştır. Tarafların ————-formları celp edilmiş ve inceleme günü verilerek mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.Mali müşavir bilirkişinin 24/11/2020 tarihli raporunda özetle: “Davacı şirketin defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin kayıtlarında takip tarihi itibariyle 42.106,87-TL alacaklı gözüktüğü, davalı şirketin ticari defterleri incelenmemiş olsa da; davalı şirkete ————formlarının incelenmesinde davalının, davacı şirketten ——— bildirimde bulunduğu, bu tutarın içerisinde takip konusu cari hesap alacağını oluşturan tüm faturaların bulunduğunun tespit edildiği, davacı tarafın davalı tarafından İstanbul Anadolu ———. İcra Müdürlüğü’nün ————. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 42.106,87-TL alacağı üzerinden iptalini isteyebileceğini, icra inkar tazminatı ve sair hususların mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” içeriğiyle raporunu mahkememize sunmuştur. Davacı taraf bilirkişi raporuna itiraz ederek faiz hesaplanmasını istemiş ise de; ——– tarihli celsede faize ilişkin itirazlarını devam ettirmediklerini beyan etmiş, kaldı ki yalnızca takip talebindeki asıl alacak üzerinden harç yatırdıkları anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir. Belirtilen belgeler imzalı sevk irsaliyesi, ——– gibi her türlü ispata yarar yasal delil olabilir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi davalı taraf davacı tarafça tanzim edilen takibe ve alacağa konu faturaların tamamını———– bildirmiştir. Her iki tarafın vergi kayıtları birbiri ile uyumludur. Davacı davalıya hizmet verdiğini vergi kayıtları ile ispatlamış, bu nedenle fatura içeriği ürünlerin/hizmetin eksiksiz davalıya teslim edildiği, davalının davacıya borçlu olduğu kabul edilmiştir. Hal böyle olunca karine gereği ispat yükü davalı taraf üzerinde kalmış ve davalı taraf borçlu olmadığını ispatlayamamıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde: Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça davalı tarafa bu ticari ilişki kapsamında faturalar düzenlendiği, ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığından icra takibine geçildiği anlaşılmış, Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir bulunmuş, davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden davacı defter ve kayıtları ile davalının defter ve kayıtları karşılaştırılamamış ise de her iki tarafın vergi kayıtlarının birbiri ile uyumlu olması nedeniyle malın/hizmetin eksiksiz biçimde davalı tarafa teslim edildiği anlaşılmış, hizmetin teslim alınmadığına ilişkin ispat yükü kendisine geçen davalının aksini ispata yarayan yazılı belge sunmaması nedeniyle davacı tarafa borçlu olduğu kabul edilmiş, sunulan deliller ve bilirkişi raporu gereğince davanın tam kabulüne, itirazın ise faiz talep edilmediğinden kısmen iptaline karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün ———. sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 42.106,87-TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.876,32-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 960,34-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.915,98-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 960,34-TL peşin harç toplamı olan 1.014,74-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 982,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ——————-Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 6.273,89-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.