Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/15 E. 2022/168 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/15 Esas
KARAR NO : 2022/168Karar
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ: 30/05/2019
KARAR TARİHİ: 01/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- dosyasında davalı —-verildiği, davacı şirketin, alacağı için —–sayılı derkenarı, dosya kapak hesabı ve faturalar ile alacak kaydı talebinde bulunduğu, — tarafından dosyaya icra takibinin kesinleştiğine ilişkin derkenar sunulmadığı iddiasıyla alacak kaydı talebinin reddedildiği ve —tarihinde elektronik tebligat yoluyla davacıya teslim edildiği, işbu red kararının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiği, davacı tarafça — tarihinde dava şartı olan arabuluculuk için başvuru yapıldığı,— tarihine toplantı günü verildiği, fakat davalı tarafa davet yazısı gönderilmesine rağmen davalı târafça katılımın sağlanmadığı ve dolayısıyla görüşmenin anlaşmama şeklinde sonuçlandığı, davacı şirketin davalıya un imalatı yaptığı, bunun karşılığında davacının her ne kadar kısım kısım ödemeler almış olsa da alacağının tamamının tahsil edilemediği, davacı şirketin müflis şirketten iflasın açılmış olduğu tarih itibariyle —- bakiye alacağının olduğunun davacı şirketin yasal defterleri, kesilmiş faturaları ve muhasebe kayıtları ile de sabit olacağı, davacının alacağı olan —- masasına kayıt ve kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kayıt kabul davalarının ticari alacak davası olarak dava şartının arabuluculuk kapsamında kabul edildiği, ancak basit tasfiye sebebiyle iflas idaresi teşkil edilemediğinden, bu arabuluculuk görüşmelerine katılmak için yetki alınamadığından fiili elverişsizlik sebebiyle arabuluculuk görüşmelerine iştirak edilemediği, davanın süre yönünden reddinin gerektiği, davanın kayıt kabul davası olduğu, İİK. 235/1. Madde uyarınca sıra cetvelinin ilanı ya da tebliğinden itibaren—-içerisinde açılmasının zorunlu olduğu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, sıra cetvelinin davacıya — tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise —- tarihinde açıldığı, bu nedenle davanın öncelikle süre yönünden reddinin talep edildiği, davacının birtakım faturalara dayalı alacak iddiası ile kayıt talebinde bulunduğu, faturaların mevcudiyetinin alacağın varlığınin kabulü için yeterli olmadığı, zira söz konusu faturaların tebliğ edilip edilmediğinin, fatura konusu malzemelerin teslim edilip edilmediğinin ve faturaların müflis kayıtlarında yer alıp almadığının belli olmadığı, —— alacak kayıt talebini ret gerekçesinin bu açıdan usul ve yasaya uygun olduğu, alacağın varlığının tespitinin yargılamayı gerektirdiği, bu nedenlerle hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından öncelikle davanın süre yönünden reddine, mahkeme harç ve masrafları ile lavukatlık ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava :Hukuki niteliği itibariyle, alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne ilişkin bulunmaktadır.
—- sayılı kararı ile Mahkemenin yetkisizliği sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekilinin talebi üzerine dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyaya getirtilen kayıtların incelenmesinde; —dosyasından müflis şirket — itibariyle iflasına karar verildiği, —— dosyasından tasfiyenin İİK 218.madde uyarınca basit usulde yürütüldüğü, davacının iflas masasına — alacak kayıt başvurusunda bulunduğu, —-davacının alacak başvurusunun tamamının reddine karar verildiği, başvurunun reddi kararının davacı vekiline — tarihinde tebliğ edildiği, sıra cetvelinin — tarihinde ilan edildiği, eldeki davanın — tarihinde yetkisiz mahkemede açıldığı, davanın İİK 235.maddesinde öngörülen —- günlük yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Dosya mali müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. — tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacı —- içinde dava dosyasına sunmuş olduğu —-yılına ait yasal ticari e-defterlerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde e-berat onaylarının yapıldığının tespit edildiği, buna göre söz konusu — —- şirket lehine delil niteliğine sahip olduğu, davalı —- dosyasında bulunmadığının ilgili icra dairesince bildirildiği, bu sebeple davalı müflis şirkete ait — ticari defterleri incelenemediği, davacının — yılı ticari defterlerine göre, davalı müflis şirketten — alacaklı olduğu, davacının — yılı boyunca davalı müflis şırkete toplam— fatura düzenlediği, tüm faturaların —bildirim zorunluluğu kapsamına girdiği, davalıya ait —- incelendiğinde davalının, davacıdan — toplam —— fatura ve faturalara ilişkin mal/hizmet aldığını — bildirdiği, buna göre davacı tarafça davalı adına düzenlenen —yılındaki tüm faturaların; dolayısıyla dava konusu son — faturanın da davalı tarafça kabul edildiği, fatura tarihlerinden icra takibine —kadar asıl alacağa işlemiş yasal faizin— olduğu, icra takibinden dosya hesap tarihine—kadarki asıl alacağa işlemiş yasal faizin— olduğu, — tarihindeki dosya hesabındaki harç, masraf ve vekalet ücreti de dikkate alındığında, toplam dosya hesabı alacağının —– olarak hesaplandığı sonucuna varıldığı, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bakiye cari hesap alacağının müflis şirketin iflas masasına kaydına ilişkin bulunmaktadır. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, davacı taraf ticari defterleri ile davalı tarafın vergi dairesi kayıtlarının uyumlu olduğu bilirkişi tespiti ile belirlenmiş bulunmaktadır.
Davacı tarafça düzenlenen faturalar, davalı taraf kayıtlarına işlemekle ve bağlı olduğu vergi dairesine bildirilmekle fatura içeriği kabul edilmiş durumdadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş — da belirtildiği üzere ——- fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Fatura tutarlarının ödendiğine ilişkin davalı tarafça bir delil getirilmemiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Anılan yasa hükmü, bilirkişi raporu ve dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde davacı taraf talebi ile bağlı kalınarak faturalardan kaynaklı bakiye — davacı alacağının müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; –alacağın davalı müflis şirketin — dosyasında tasfiyesi devam eden iflas masasına kayıt ve kabulüne,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 36,3‬-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 2.018,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yokluğunda ve Davalı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/03/2022