Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/146 E. 2020/801 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/146 Esas
KARAR NO : 2020/801

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/03/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile——- yapımına ilişkin sözleşme imzalandığını, bu sözleşme uyarınca işe başlanmadan önce ———– şartı koşulduğunu, müvekkilinin ————— poliçe sözleşmesi imzaladığını, müvekkili şirket tarafından yaptırılan ——– problemleri gibi müvekkili ile alakalı olmayan sebeplerden ötürü kullanılamadığını, 09.06.2018 tarihi inşaatın bitiş tarihi olmasına rağmen işe hiçbir şekilde başlanamadığını ve riziko oluşturacak herhangi bir imalat yapılmadığını bu nedenle ödenen sigorta prim bedelinin iadesi gerektiği, sigorta şirketi ile yapılan yazışmalar sonucunda poliçenin iptal edilemeyeceğinin belirtildiğini, açıklanan nedenlerle müvekkili şirket tarafından davalı sigorta şirketine ödenmiş olan 19.531,45-TL nin sigorta şirketine ihtarname tebliğ tarihi olan 08.11.2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte hesaplanarak ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmitşir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava hukuki niteliği itibariyle, davacının kendisinden haksız tahsil edildiğini iddia ettiği sigorta priminin iadesi talebi ile açmış olduğu alacak davasıdır.
Davanın adi ortaklık adına ve adi ortaklıktan alınan vekaletname ile açılmış olduğu anlaşıldığından, mahkememizce 06/05/2020 tarihinde oluşturulan ara kararla; “Davacı vekiline davacı adi ortaklığı oluşturan şirketlerin her birinden ayrı ayrı alınmış ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş vekaletname sunması için 1 hafta kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içinde vekaletname sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceğinin ihtarına” karar verildiği, verilen ara kararın davacı tarafa tebliğ edilmiş olmasına rağmen, adi ortaklığı oluşturan şirketlerden ayrı ayrı vekaletname alınarak dosyaya sunulmadığı görülmüştür.
Benzer konuda, Yargıtay —-. Hukuk Dairesi’nin —-tarihli ilamında; “…dava adi ortaklarca birlikte açılmış ise de gerek icra takibinde gerekse dava dilekçesine ekli vekaletnâmenin adi ortaklığı temsilen düzenlendiği ve dairemizin 12.02.2018 tarihli geri çevirme kararına istinaden davacı vekiline çıkarılan şerhli davetiyeye rağmen her bir ortaktan alınmış usulüne uygun vekaletname dosyaya ibraz edilememiş olup, bu nedenle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/1-d ve f bentleri ile 115/2 maddesi gereğince usulden reddi gerekirken esasa girilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.” şeklinde, verilen süre içinde her bir adi ortaktan alınmış vekaletnamenin dosyaya sunulmaması halinde, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay’ın bu konudaki emsal içtihatları da aynı yöndedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, adi ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmadığı göz önünde bulundurularak oluşturulan ara kararla, adi ortaklığı oluşturan her bir ortaktan ayrı ayrı vekaletname alınarak dosyaya sunulması için verilen kesin süre içerisinde vekaletname sunulmadığı anlaşıldığından, davanın HMK. m. 114/1-d ve 115/2 gereği dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın HMK. m. 114/1-d ve 115/2 gereği dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harcın peşin alınan 333,55-TL harcın mahsubu ile artan 279,15-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.