Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/138 E. 2022/80 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/138 Esas
KARAR NO : 2022/80Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/01/2020
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —tutarında —-davalı firmaya —- tutarında faturanın kesildiğini, davalının tüm ihtar ve uyarılara rağmen ödeme yapmadığını, faturaya da itiraz edilmediğini, her iki tarafın tacir olduğunu,—-iki tarafa da basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü getirdiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine —- dosyası ile icra takibine başlandığını, borçlunun itirazı ile takibin durduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere—–sayılı dosyasına karşı yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamış, katıldığı duruşmada davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dosyanın —-sayılı görevsizlik kararı üzerine Mahkememize geldiği ve yukarıdaki esasa kaydı yapılarak, yargılamaya devam olunmuştur.
—- takip tarihli dosyasına ait kayıtlar incelendiğinde; davalı —vekili tarafından — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından — tarihinde verilen —— temsil yetkisinin olmadığı belirtilerek takibe, takip konusu borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiğinin bildirildiği, yapılan itiraz neticesinde duran takibin devamını sağlamak üzere alacaklı/davacı tarafından itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, her iki taraf vekilinin hazır olduğu duruşmada mahkemece belirlenen inceleme gününde ticari defterlerin bilirkişi incelenmesi için sunulması, ticari defter sunulmaması halinde defterlerini sunmayan tarafın defter ibrazından kaçınmış sayılacağı ihtar edilmiştir. Dosya mali müşavir bilirkişiye verilerek, — bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; Davacıya ilişkin—– ticari defterleri incelendiği, yevmiye-kebir defterlerinin—– tutulduğu ve envanter defterlerinin noter açılış tasdikleri süresinde yerine getirildiği, davalıya ilişkin ticari defterler, inceleme günü sunulmadığı için ve yerinde inceleme yetkisi talebinde bulunulmadığı için, incelenemediği davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan — alacaklı olduğu,— tarihleri arasındaki ticari ilişkide davacı tarafından davalıya— fatura kesilmiş ve karşılığında —tahsilat yapılmış olduğu, neticede davacının davalıdan –alacağı kaldığı, icra takibinde talep edilmiş olan —- oranı, avans faizine tekabül ettiği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememiz — larınlı ara kararı uyarınca;— müzekkere yazılarak davalıya ilişkin —- gönderilmesinin istenilmesine, — nolu ara karar gereği yerine geldikten sonra dosyanın bilirkişiye verilerek ek rapor alınmasına” karar verilmiştir. Alınan bilirkişi ek raporunda özetle; Kök raporda yapılmış olan değerlendirmelerde bir değişiklik olmadığı, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan— alacaklı olduğu,— tarihleri arasındaki ticari ilişkide davacı tarafından davalıya —fatura kesildiği ve karşılığında — tahsilat yapıldığı, davacının davalıdan — alacağı kaldığı, dosyaya sunulmuş olan davalıya ilişkin — davalıya ilişkin bir kayda rastlanmadığı, zaten davacı faturaları da incelendiğinde, bir ay içinde—- bir işleme de rastlanmadığı, ay ibazında davacının kesmiş olduğu faturalar ———–beyan limitin altında kaldığı, belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturalara dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu oluşa ve denetime uygun bulunmakla Mahkememizce de hükme esas alınmıştır.
Davalı taraf vekilinin hazır bulunduğu duruşmada mahkemece belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmesi aksi halde ticari defter ibrazından kaçınmış sayılacağı ihtar edilmiş davalı tarafça belirlenen inceleme gününde ticari defterini ibraz etmemiş ve mazeret ortaya koymak suretiyle yerinde inceleme talebinde de bulunmamış ticari defterlerinin ibrazından kaçınılmıştır.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Davalı taraf ticari defterlerini inceleme gününde ibraz etmeyerek her iki taraf ticari defterlerinin uygunluğunu teyidine engel olmuştur. Ayrıca davalı taraf icra takibine itirazında taraflar arasındaki ticari ilişkiyi inkar etmemiş, karşı tarafa borcu olmadığını ileri sürmüş, buna mukabil takip konusu borcu ödediğine ilişkin bir kayıt ortaya koymamıştır. Davacı taraf kayıtlarında davalı tarafça bir kısım ödemenin yapıldığı, ancak icra takip borcunun ödenmediği tespit edilmektedir.
Davalı tarafça inceleme gününde ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından davacı taraf ticari defterlerine itibar etmek gerekmiş, belirtilen sebeplerle davalının davacıya takip tarihi itibariyle —— borcu olduğu kanaatine varılmıştır.
Buna karşılık davalının takip öncesinde temerrüte düşürüldüğüne veya taraflar arasında yazılı bir sözleşme olduğuna ilişkin bir bilgi ve belge sunulmadığından davalı temerrütünün icra takip tarihi itibariyle oluştuğu, davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği, değerlendirilmiştir.
Ayrıca davalı tarafın icra takibinde şubenin yetkili olmadığı yönündeki itirazı da takipte davalının taraf olarak gösterilmesi karşısında yerinde bulunmamaktadır.
Tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmiş, takip konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(likit) olduğundan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE; davalının—-dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin —- asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davanın kabul edilen tutarının %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsil ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 88,67- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 34,27‬- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40-TL. başvurma harcı, 54,40-TL peşin harcın toplamı olan 108,8‬0-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.373,00-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.051,29-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 1.298,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 124,13- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 01/02/2022