Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/131 E. 2021/142 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/131 Esas
KARAR NO : 2021/142

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/08/2012
KARAR TARİHİ : 26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı/karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/05/2012 tarihinde daval———-motosikleti ile — istikametinden —— yönüne giderken çaptığını, davalının tek ve asli kusurlu olduğu, müvekkilin aynı zamanda ——– tarafından bizzat yönetilen tüm dünyada saygınlığını kabul ettirmiş, —- resmi eğitmeni olduğu, —–motosiklet eğitmenliği yaptığı, kaza sonrası —-kaldırıldığını, muhtelif yerlerden yaralandığını, tedavi giderlerinin meydana geldiğini, müvekkilinin halen yürüyememekte ve araç kullanamamakta olduğunu, müvekkilinin motosiklet tutkunu olduğu, kaza neticesinde kıyafet ve kasklarının hasar gördüğü, müvekkilinin aylık ortalama gelirinin 15.000,00-TL olduğu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik, 5.000,00 TL tedavi süresinde davacının çalışmaması senediyle oluşan kazanç kaybı, 5.000,00 TL devamlı maluliyet nedeniyle oluşan daimi iş gücü kaybı, 5.000,00 TL tedavi ve ilaç gideri, yol, özel şoför gideri, yırtılan giyim eşyası gideri, bakıcı-temizlik gideri, 5.000,00 TL maddi tazminat ve 30.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 50.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar—– cevap dilekçesinde özetle: Yetki itirazında buluduklarını, yetkili mahkemenin haksız fiilin meydana geldiği —- Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, dava dilekçesinde kusurun sadece araç sürücüsünde olduğu iddiasının doğru olmayıp, buna dayalı taleplerin de haksız olduğunu, sürücü öğretmeninin aşırı hızının affedilemez bir kast olduğunu, davacı giderlerini talep etmediklerini, sorumlu olmadıkları gibi, sigorta güvencesinde olduğu gibi fahiş olduğunu, davacının olağan tedaviyi değil en pahalısını seçtiği, maddi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, manevi tazminatlarının da fahiş olduğu gibi aslında tam kusurlu olduğu, aslında davalı kişiye aşırı korku yaşatan davacının manevi tazminat ödemesi gerektiği, trafik kaza raporuna itiraz ettiklerini, davacının çok ağır kusuru ile vuku bulan olayda otonun koruyucu balonlarının patladığı ve görünmeyen cismin ani çarpması ve adeta gökten bir insanın otonun kaportası önüne düşmesi nerede ise kalpleri durduracak bir korku yaşatmış olduğu, davalı —- günlerce psikolojik sıkıntı yaşadığını, bu nedenle karşı davalıdan 10.000,00-TL manevi tazminat talep ettiklerini, asıl davanın reddi ile karşı davalarının kabulüne, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının tedavi gideri ile iş göremezlik tazminatı dışında talep ettiği 5.000,00-TL maddi tazminatı açıklaması gerektiği, davacının tedavi gideri ve geçici iş göremezlik tazminatına yönelik taleplerinden 6111 sayılı yasa gereği, müvekkil sigorta şirketinin değil — sorumlu olduğunu, müvekkil şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğini, bu sebeple yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını, yapılacak yargılamada, sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi gözetilerek kusur ve tazminat miktarının hesaplanmasını, dolaylı zararlara yönelik taleplerin müvekkil şirket açısından reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl Dava; hukuki niteliği itibariyle davacıya ait— plakalı araç ile davalıların işleteni, sürücüsü ve sigortacısı konumunda bulunduğu — plakalı aracın — tarihinde karıştığı trafik kazası nedeniyle davacının malul kalarak maddi ve manevi zarara uğradığından bahisle açılan tazminat davası olup, davalı — tarafından açılan karşı dava ise davalının kaza nedeniyle korku ve psikolojik sıkıntı yaşadığından bahisle açılan manevi tazminat davasıdır.
Eldeki dava öncelikle İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —–. Sayılı numarasını almış olup, Mahkemece yetkisizlik kararı verilerek — Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğuna karar verilmiş, — Asliye Hukuk Mahkemesi’nin—-. Sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş dosya mahkememize tevzi edilmiş yargılamaya mahkememizce devam edilmiştir. Yargılama devam ederken davalı—- vefatı sebebiyle mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
— Asliye Hukuk Mahkemesi’nce davacının maluliyetine ilişkin ATK’dan rapor alınmıştır. ATK raporu özetle: “Davacının meslekte kazanma gücü kaybının E cetveline göre %24 oranında olduğu, iyileşme süresinin 20/05/2012 tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği görüşüne varılmıştır” içeriğindedir. — taraflara tebliğ edilmiş, davacının dosyaya sunmuş olduğu — hazırlamış olduğu maluliyet raporunda maluliyet oranı %23 olarak belirlendiğinden çelişkinin giderilmesi için — Kurulundan rapor alınması için yazı yazılmış ancak — yazı cevabında; dosyada mübrez özürlülük raporu ile kurum mütalaasının çelişki olmadığı, özürlülük ve maluliyet kavramlarının farklı mevzuatlarda tanımlanan farklı kavramlar olduğu gerekçesi ile iadesine karar verildiği anlaşılmıştır. Alınan — raporu kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde düzenlendiğinden Mahkememizce de uygun bulunmuş ve hükme esas alınmıştır.
Görevsizlik kararı veren Mahkemece davacının talebi doğrultusunda emsal ücret araştırmaları yapılarak dosya makine mühendisi, sigorta uzmanı ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyetinin 30/01/2017 tarihli raporunda özetle; Sürücü — aracın durumunu, mahal şartları ve yol özelliklerini dikkate alarak kavşağa girmiş araca yol vermesi, bu aracın önce geçmesini beklemesi gerekirken bu kurallara uymayarak K.Y.T.K 84. Mad. Kuralını ihlal ettiğinden asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, davacı —- sürücüler kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken yaya geçitlerine, yapım ve onarım alanlarına girerken hızlarını azaltmak zorundadır kuralını ihlal ettiğinden %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş, davalı sigorta şirketinin trafik kazası nedeniyle yapılan tedavi giderlerinden sorumlu olmayacağı, davacının toplam zararının 69.700,80-TL olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Davalının kusur raporuna itirazları doğrultusunda Mahkemece keşif yapılarak trafik bilirkişisi ve makine mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin —– karayolları trafik yönetmeliğinin 109. Md. İle 2918 sayılı karoyalları trafik kanunun 57/a ile 84/h maddeleri gereğince 1. Derece asli kusurlu olduğunu, ——-plakalı motosiklet sürücüsü — 2918 sayılı karayolları trafik kanunun 52/1-a maddesi gereğince 2. Derecede tali kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” içeriğindedir. Bilirkişilerin tarafların kusur durumuna ilişkin oranları tespit etmemiş olması sebebiyle ek rapor alınmıştır. Alınan ek raporda da 30/01/2017 tarihli kusur raporu gibi davalının %75 oranında kusurlu olduğu, davacının %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Görevsizlik kararı veren Mahkemece alınan kusur raporlarının dosyada mübrez ceza dosyasında alınan — kusur raporu ile uyumlu olduğu, — tarihli kusur raporunda da davalıyı asli davacıyı tali kusurlu bulduğu anlaşılmış, davalının rapora itirazları Mahkememizce uygun bulunmamıştır.
Görevsizlik kararı veren mahkemece son olarak tazminat hesaplama uzmanı bilirkişiden alınan ve Mahkememizce de hükme esas alınan 07/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının geçici iş göremezlik döneminde zararı 4.387,00-TL, sürekli iş göremezlik döneminde zararı 121.381,00-TL, geçici iş göremezlik döneminde bakıcı giderine ilişkin oluşan zararı ise 5.571,00-TL olarak bulunmuş, alternatif olarak davacının iddiaları kapsamında gelirine göre de hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Davalılar rapora, kusur raporuna ve maluliyet raporuna itiraz etmiş ise de; yukarıda bahsedildiği gibi maluliyet ve kusur oranı Mahkememizce uygun bulunmuş raporların aksini ispatlayacak dosyada mübrez delil sunulmadığı göz önüne alınarak davalıların rapora itirazları yerinde görülmemiştir. Davacı vekili 04/12/2019 tarihli dilekçesi ile talebini arttırarak davalılardan istediği maddi tazminat tutarını 130.000,00-TL’ye yükseltmiş ve kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Islah dilekçesi taraflara tebliğ edilmiş, davalılarca zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; kazanın 20/05/2012 tarihinde meydana geldiği ve 8 yıllık zamanaşımı süresinin arttırım tarihi itibariyle dolmadığı anlaşılmış, zamanaşımı itirazları reddedilmiştir.
Mahkememizce 22/09/2020 tarihli celsede davacı vekiline talep ettiği tazminat miktarlarını kalem kalem ayırarak belirlemesi için süre verilmiş, davacı vekili — duruşmada raporda belirlenen 1.098,021,00-TL hesaba göre karar verilmesini ve dosyada toplanılacak delil olmadığını beyan ederek mevcut dosya kapsamına göre karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin celse arasında sunduğu — tarihli dilekçesinde: geçici iş gücü tazminatı olarak 5.000,00-TL, daimi iş gücü kaybı tazminatı olarak 115.000,00-TL, tedavi,ilaç, yol gideri, giyim eşyası, bakıcı gideri olarak 5.000,00-TL ve motosiklet üzerinde meydana gelen zararların tazminine yönelik olarak 5.000,00-TL talep ettiklerini bildirmiştir. Davacının motosiklet üzerinde meydana gelen zarar, tedavi, yol gideri, giyim eşyası, ilaç zararlarına ilişkin gelinen aşama itibariyle dosyaya sunmuş olduğu bir delil olmadığından ve 22/09/2020 tarihli duruşmada mevcut dosya kapsamına göre karar verilmesi talep edildiğinden bu kalemlere ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş, bilirkişi raporunda sürekli iş göremezlik döneminde zararı 121.381,00-TL olarak tespit edilmiş ise de davacının talebi ile bağlı kalınarak 115.000,00-TL üzerinden karar vermek gerekmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda geçici iş göremezlik ve bakıcı giderine yönelik yapılan hesaplamada davacının kusur oranını düşülmediği tespit edildiğinden Mahkememizce %25 oranında kusur oranının düşülmesi neticesi 3.290,25-TL geçici iş göremezlik, 4.178,25-TL bakıcı gideri zararı bulunmuş, Davacı tarafça,—— olduğu ve — eğitmenliği yaptığı iddia edilmiş ve bir kısım sertifikalar sunularak emsal ücret araştırılması yapılması istenilmiş, görevsiz Mahkemece de emsal ücret araştırmaları yapılarak alınan bilirkişi raporunda alternatif olarak yapılan hesaplamada davacı zararı 1.098,021,00-TL bulunmuş ise de; sertifika sahibi olunmasının tek başına davacının bu işle meşgul olduğunu ispatlar nitelikte olmaması, sürücü eğitmeni olduğu ve bu işten gelir getirdiğine yönelik dosyada mübrez delil bulunmayışı, sürücü eğitmenliği yaptığı bir iş yeri var ise, iş yerinden herhangi bir bordro/maaş bilgisi sunulmayışı göz önüne alınarak davacının bu beyanlarına itibar edilememiş davacının toplam maddi zararının rapor ve taleple bağlılık gereği 122.468,50-TL olduğu anlaşılmıştır. Davacının talep arttırım dilekçesinde tüm davalılar yönünden haksız fiil tarihinden itibaren faiz talep edildiği görülmüş ise de; sigorta şirketinin davadan önce temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faiz işletilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. —-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Dava konusu trafik kazasında davalının %75, davacının %25 oranında kusurlu olması, tarafların sosyal ekonomik durumları, kaza tarihi, davacının %24 oranında maluliyetinin bulunması dikkate alınarak asıl dava davacısı —– lehine 12.500,00-TL manevi tazminat takdir edilmiş, dava dilekçesinde sigorta şirketinden manevi tazminat talep edilmediğinden bu hususta ayrıca değerlendirme yapılmamış, karşı davacının açmış olduğu korku ve kazaya bağlı psikolojik sıkıntı sebebine dayalı manevi tazminat davası ise davalının bedensel bütünlüğünün ihlaline yönelik dosya kapsamında delil sunulamamış olması sebebiyle reddedilmiş, neticeten asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, karşı davanın ise reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
A) Asıl Dava Yönünden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 3.290,25-TL geçici iş göremezlik, 115.000,00-TL sürekli iş göremezlik, 4.178,25-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 122.468,50-TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar —– mirasçıları yönünden kaza tarihi olan 20/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, takdiren 12.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ———- mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gerekli 9.219,70-TL harçtan peşin alınan 148,50-TL harç ile 1.878,53-TL ıslah hacı toplamından oluşan 2.027,03-TL’nin mahsubu ile bakiye 7.192,67-TL harcın (davalı —–yalnızca 6.427,89-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) asıl dava davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı —- tarafından yatırılan 148,50-TL peşin harç, 21,15-TL başvuru harcı ile 1.878,53-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.048,18-TL harcın (davalı —— yalnızca 1.959,08-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) asıl dava davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı —– tarafından harç dışında harcanan 2.284,25-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre hesaplanan 1.926,77-TL’sinin asıl dava davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı —- harcanan 1.381,80-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%84,35 Kabul %15,65 Ret) hesaplanan 216,25-TL’sinin davacı —- alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı —-tarafından harcanan 20,00-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%84,35 Kabul %15,65 Ret) hesaplanan 3,13-TL’sinin davacı ——– alınarak davalı —– mirasçılarına verilmesine, bakiye kısmın davalı —–mirasçıları üzerinde bırakılmasına,
8-Maddi tazminat yönünden davacı—- kendisini vekille temsil ettirdiğinden —— 13. maddesi uyarınca hesaplanan 15.584,51-TL vekalet ücretinin asıl dava davalılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen maddi tazminat davası yönünden asıl dava davalıları kendisini vekille temsil ettirdiğinden — 13. maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı —- alınarak davalılara verilmesine,
10-Manevi tazminat yönünden davacı — kendisini vekille temsil ettirdiğinden —-10.maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılar —- ——-müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Manevi tazminat davası yönünden davalı—- mirasçıları kendilerini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden —10.maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı — alınarak davalılara verilmesine,
12-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
B-Karşı Dava Yönünden;
1-Karşı davada davalı muris —— tarafından talep edilen manevi tazminat isteminin reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin alınan 21,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 38,15-TL harcın karşı davacı—- alınarak hazineye irad kaydına,
3-Karşı davada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Asıl dava davacısı/karşı dava davalısı— kendisini vekille temsil ettirdiğinden—— 10.maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin karşı davacı — —- verilmesine,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve diğer davalı — vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.