Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/123 E. 2021/319 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/123 Esas
KARAR NO : 2021/319

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2020
KARAR TARİHİ : 26/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı——– ticari alım satım işkisinin olduğunu, müvekkili firmanın davalı şirkete farklı dönemlerde toplamda ——- teslim ettiğini, davalı şirket ile ———–döneminde cari hesapla çalışıldığını, müvekkili firmanın davalıda bulunan alacağını kayıt altına aldığı cari hesap ekstresini dava dosyasına sunduklarını, müvekkili tarafından borçlu ile aralarında bulunan ticari faaliyetleri çerçevesinde teslim edilen ürünlerin tamamı için sevk irsaliyesi düzenlendiğini ve borçlu firma çalışanları tarafından ürünlerin teslim alındığına ilişkin irsaliyelerin imzalandığını, iş bu irsaliyeleri dava dosyasına sunduklarını, —– tarihinde taraflar arasında alacak borç hususunda mutabakat sağlandığını, söz konusu mutabakat formunun bir örneğini dava dosyasına sunduklarını, borçlu firmanın mutabakat sağlandıktan sonra müvekkil firmaya kısa bir sürede ödeme yapacağını bildirdiği ancak aradan uzun zaman geçmesine rağmen hiçbir ödeme yapılmadığını, borçlu firmanın bu süreçte —- müvekkili firmanın ise bu dönemde aradaki bağlardan dolayı alacakla ilgili bir işlem yapmadığını, İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— Sayılı yazısı ekindeki ilan ———-davası nedeniyle 2 ay süre ile geçici ——– uzatılmasına ilişkin kararar verildiğini, müvekkilinin alacağın tahsili amacıyla davalı firmaya noterden ihtarname gönderildiğini davalı firmanın ihtarnameye cevabında borçlarının olmadığını belirttiğini, müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün ——— Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça cari hesaba dayalı olarak başlatılan İstanbul Anadolu —— İcra Müdürlüğünün ——-sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesiyle, dava konusu borcun davalı tarafça müvekkiline ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, davalı taraftan yargılama gideri, kötü niyet tazminatı ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili 26/02/2021 tarihli dilekçesiyle, dava konusu borcun müvekkili tarafından davacıya ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, davacıdan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
Dava konusu alacağın tamamının davalı tarafça ödenmesi nedeniyle konusuz kaldığı davacı tarafça beyan edilmiştir. Davadan sonra yapılan ödemelerin borcu tamamen sona erdirip erdirmeyeceğine göre karar değişkenlik arzedecektir. Şöyle ki, davadan sonra borcun tamamen ödenmesi halinde “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulur. (Yargıtay —-.) Davacı taraf da borcun tamamen ödendiğini beyan ettiğinden Mahkememizce konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Konusuz kalan davalarda her ne kadar HMK’nın 331. maddesi gereği yargılama gideri vekalet ücreti vb. hususlarda hüküm kurmak gerekir ise de; davacının vekalet ücreti,icra inkar tazminatı ve yargılama gideri taleplerinin olmadığı beyan dilekçesinden anlaşılmış bu nedenle davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş, dava konusu alacak dava tarihinden sonra ödenerek konusuz kaldığından başta davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmış, bu nedenle hazine tarafından karşılanan arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusu alacağın ödendiği anlaşıldığından konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 59,30-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.209,87-TL harçtan mahsubu ile artan 1.150,57-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden karar verildi.