Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/12 E. 2021/95 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/12 Esas
KARAR NO : 2021/95
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2015
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —– ticari ilişkinin—- satımına dayandığını, müvekkilinin davalıyla arasında uzun süredir ticari ilişki olduğunu, faaliyete —————- çeşitli vadelerde ürün satın aldıklarını, davalıya belirli vadelerde ————-müvekkili tarafından talep edilen yere teslim edildiğini, ticari ilişkiden kaynaklanan bakiyenin davalı tarafından müvekkili şirkete vadesinde ödenmediğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, görev ve yetki şartlarının oluşmadığ——mahkemelerinin yetkili olduğunu ve itiraz edildiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü süreleri geçtiğini, davacının müvekkiline ———– göndermediğini, bunun ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının dava dilekçesindeki delillerini kabul etmediklerini belirterek açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle cari hesaba dayalı olarak başlatılan İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün—— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı talepli itirazın iptali davasıdır.
Eldeki dava öncelikle Mahkememizde ——- Numarasını almış, Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporunda davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davacı yanın davalı yandan ——alacaklı olduğu yönünde rapor sunmuş, mahkememizce bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi — Hukuk Dairesi’nin — Sayılı ilamında: “Mahkemece, davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazının neden kabul edilmediğine ilişkin, gerekçe kısmında açıklama yapılması gerekmektedir. Hiçbir gerekçe içermeden hüküm fıkrasında yer alan “yetkiye itirazın reddine” dair kararın Anayasanın 141 ve HMK’nın 297. maddelerine uygun olduğundan bahsedilemeyecektir. İstinaf aşamasında davalının———- mahkeme kararının denetlenebilmesi için mahkemece bu konuda neden bu şekilde karar verildiğinin açıklanmış olması gerekir. Gerekçesi bulunmayan bir hususun istinaf aşamasında denetlenmesi mümkün değildir. Ayrıca, davalı mahkemenin yetkisine de itiraz etmiş olup, mahkemece bu konuda her hangi bir karar verilmemiştir. Gerekçe kısmında da mahkemenin yetkisine itiraza ilişkin olarak da bir değerlendirme yapılmamıştır…Bu itibarla, denetime elverişli usulün aradığı niteliklere haiz bir kararın bulunması istinaf incelemesinin yapılabilmesinin ön şartı olup bu nitelikte olmayan bir kararla ilgili olarak ———- bir hüküm verilemesi mümkün olmayacağından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile mahkemenin kararının kaldırılarak, HMK’nin 294 ve devamı maddelerine uygun olarak —— — derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” belirtilen gerekçe ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası eldeki dava Mahkememizde —— Numarasını almış ve yagılamaya devam edilmiştir. Mahkememizce incelenen icra dosyasında davalı tarafın ——- müdürlüğünün yetkisine itiraz ederek —- Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır. İcra takibinin yetkili icra müdürlüğünde yapılmış olması dava şartıdır. Bu nedenle öncelikle takibe yapılan yetki itirazını değerlendirmek gerekmektedir. Nitekim Yargıtay ———İtirazın iptali davalarında takibe yönelik yetki itirazının bulunması halinde mahkemenin öncelikle icra müdürlüğünün yetkisini incelemesi gerekmektedir. Müdürlüğün yetkili olmaması halinde verilecek olan karar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden ret hükmü kurmaktan ibaret olmalıdır.” gerekçesi ile bu hususa değinmiştir.
Dava konusu alacak para borcundan doğmuştur. Bilindiği gibi para borçlarında birden fazla yetkili mahkeme mevcuttur. İİK’nın 50. Maddesi: “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.” hükmünü haizdir. HMK’nın davaya uygulanacak ilgili maddelerine göre; genel yetkili mahkeme borçlunun takip başlatıldığındaki yerleşim yeri mahkemesidir. Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabilir. Son olarak bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. TBK’nın 89. Maddesine göre ise; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilebilir. Tüm bu anılan kanun hükümlerini eldeki davaya uygulamak gerekirse; davacının yerleşim yeri—- sınırları içerisindedir. —— ticaret mahkemeleri olmadığından Mahkememiz yetkili ise de; ne var ki icra takibi açısından aynı sonuca varmak mümkün değildir.— Adliyesi’nde icra müdürlüğü mevcut olup, davacının icra takibini kendi yerleşim yerinde başlatmadığı, yetkisiz icra müdürlüğünde başlattığı açıktır. Davalının ———– yetkili değildir. Bu durumda seçimlik hak davalı yana geçmiştir. Davalı taraf seçimlik hakkını ——–Müdürlüğü’nden yana kullanmış olup, davalının yerleşim yeri de ———-ilinde bulunduğundan usulüne uygun yetki itirazının yapıldığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davaya konu takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı anlaşılmış, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının icra takibine yapmış olduğu yetki itirazının kabulü ile, usulüne uygun takip yapılmadığı anlaşılmakla, davanın HMK. m. 114/2 ve 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 239,84-TL harcın mahsubu ile bakiye 180,54 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan toplam 93,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ———– 7/2 ve 13. maddeler gereğince hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.