Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/111 Esas
KARAR NO : 2021/1070

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında mal alım satımı ile ilgili bir ticari ilişkin mevcut olduğunu, taraflar arasındaki bu ticari ilişkinde davacı tarafından verilen malların karşılığında düzenlenen faturalar ile davalı tarafından alınan hizmetin karşılığında yapılan ödemelerin cari hesap düzeninde tutulduğunu, düzenlenen faturaların ticari defterlere işlendiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkiye uygun olarak tutulan cari hesap alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine Davalının——- dosyası nezdinde görülen—- davasına —– sıfatıyla katıldıklarını, işbu yargılama esnasında —- —– bakiye alacağının olduğunun ortaya konulduğunu, daha sonra mahkemece davalı şirketin borca batıklıktan çıktığı, ——- şartlarını—-davanın reddine karar verildiğim, davalı tarafından cari hesap alacağına yönelik ödeme yapılmaması nedeniyle davacı tarafından —- Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, arabuluculuğa giderilmesine rağmen anlaşma sağlanamadığını beyanla, haksız ve kölü niyetle itirazın iptali ile takibin 9.282,84 TL asıl alacak bedeli yönünden devamına, takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep vc dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap verilmediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça başlatılan —– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davacı vekili 28/09/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, feragat beyanları doğrultusunda dosyanın karara çıkartılmasını talep etmiştir.
6100 sayılı HMK madde 307 ve devamında düzenlenen feragat, davacının netice-i talebinden kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (HMK.24), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Feragat, davayı sona erdiren, yapıldığı anda sonuç doğuran, kesin bir usul işlemi olup, HMK 311. maddesi uyarınca, karşı tarafın muvafakatine gerek olmaksızın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğundan, somut olayda davacı vekili yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden, incelenen vekaletnamesinde feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A 11. Madde gereği, davalının geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği gözetilerek yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulmuş(Benzer nitelikte —- aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 112,12-TL harcın mahsubu ile kalan 52,82-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından harcanan harç ve yargılama giderleri toplamı olan 1.176,20-TL yargılama giderinin 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18-A/11. madde gereği davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-6325 sayılı Kanun’un 18-A/11-13. bendi uyarınca—- karşılanan — — ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.