Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/110 E. 2020/1125 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/110 Esas
KARAR NO : 2020/1125
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 24/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ——————- taşınması sırasında oluşabilecek rizikolara karşı ———teminat altına alındığı, davacı sigortalısı———— ——— satıldığı, söz konusu emtia, gümrük işlemleri tamamlandıktan sonra ——— yüklendiği, emtianın taşınması işini navlun faturası düzenlemek suretiyle davalı ————- üstlendiği, taşıma sonrası, emtianın tahliyesi sırasında yapılan kontrollerde, emtianın bir kısmının bozulmuş olduğu ve bunun üzerine, survey incelemesi yapıldığı, survey raporu düzenlendiği, yapılan incelemeler sonucunda; nektarin emtiasının seyir boyunca —- derecede muhafaza edilmesi gerekirken, —— ——-arasında olduğu ve emtianın yalnızca —– kısmının sağlam kaldığı, —— kısmının kabuk yüzeyinde hasar, geniş alanlı yara, sıyrılma ve mantar oluşumu olduğu, ——– kısmının ise çürümüş olduğu tespit edildiği, ısı ölçüm cihazı incelendiğinde; emtianın taşındığı —— içindeki ısının, seyir boyunca —— olması gerekirken, ————- tarihleri arasında ——- derece arasında iniş çıkış yaptığı ve ——- dereceden bir—— dereceye kadar yükselip yeniden —— seviyelerine düşmesi ve ısının ortalama —— seyretmesi neticesinde taze nektarin emtiasının yumuşayıp çürümek suretiyle bozulduğu tespit edildiği, yapılan ekspertiz incelemesi ile bozulmaların nedeninin arzu edilen ısı derecesinin sevkiyat süresince sağlanamamış olmasından kaynaklandığı tespit edildiği, alıcı firmaca emtia tamamıyla ret ettiği, emtianın yeniden ——– getirilme maliyeti yüksek olduğundan sağlam kalan ——- kısmından ayıklanabilenler ———karşılığı satıldığı, meydana gelen hasar sonrası, sigortalı davacı bildirimde bulunduğu, davacı tarafından sigortalıya ——– ödeme yaptığı, davacı şirket 6102 sayılı TTK md. 1472 uyarınca sigortalısının haklarına halef olmuş ve kanuni halef sıfatını kazandığı, diğer yandan sigortalı, işbu hasara ilişkin olarak tüm hak, alacak ve taleplerini davacı tarafından devir ve temlik ettiği, bu yönüyle davacı, BK md. 183 uyarınca ——– sıfatını da kazandığı, dava konusu taşıma işinin çıkış ve varış yerleri ve emtianın ——- plakalı ———–yüklenerek taşındığı göz önüne alındığında, ilgili uyuşmazlığa CMR hükümlerinin uygulanacağı, “CMR Konvansiyonu’nun 3. maddesi uyarınca; bu sözleşmenin uygulanması bakımından çalıştırmacı, çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumlu olacaktır.” ile ” CMR Konvansiyonu’nun 17. maddesi uyarınca;(1) Taşımacı, yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.(3) Taşımacı taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtları, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahutta çalışanlarının hata ve/veya ihmallerinden dolayı sorumludur.” ————-geçen taşımanın tamamı için navlun faturası kesmiş olup, taşımanın tamamını üstlenmiş olduğu ve —– sıfatı ile sorumlu hale geldiği, bununla beraber ———— emtianın yüklendiği ve taşımasının yapıldığı ————- plakalı aracın maliki olduğu, bu sebeple—————- da sorumluluğu söz konusu olduğu, —– ise, yapılan taşımanın sürücüsü olarak hareket etmiş ve hasar emtialar onun hakimiyetinde bulunduğu sırada hasarlandığı, bu sebeple oluşan hasardan üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmediği ve hakimiyetindeki emtiaları hasarlı teslim ettiği için sorumlu olduğu, davalıların haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptali ile takibin devamını istediği, takibin haksız şekilde durmasına neden olmaları nedeniyle davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesini için talepte bulunduğu görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın konusu,————– taşıması davalılar taşıyıcı şirket tarafından yapılan emtianın hasarlandığı iddiası ile hak sahibi olduğu iddia eden davacının, davalı şirkete açmış olduğu rücuen tazminat davası olduğu, söz konusu dava uluslararası bir taşımayı ihtiva ettiğinden işbu ihtilafın çözümünde ———— tarihinden itibaren de protokole taraf olduğu————– hükümlerinin uygulanması gerektiği, Ekte sunulan ekspertiz raporu ve hatta davacının sunduğu rusça ekspertiz raporu fotoğraflarında taşınan nektarin emtiasının birçok yerinde kabuk hasarları olduğunu, yarıklar ve zedelenmeler tespit edildiğini, Söz konusu hasarlar taşıyıcı kaynaklı olmadığı, malın kendisinden kaynaklanan kusurlardan ötürü olduğu, taşıyıcıdan tazminat talep edilebilir nitelikte olmadığı, Malın alıcısının hazırlattığı——- malın bir kısmının standart dışı ve talep edilen kalitede olmadığı, davacının iddia ettiği yahut davacının ekspertiz raporunda yazdığı gibi malların —– taşındığı iddiasının doğru olmadığı, ekte sunulan ekspertiz raporu ve ısı çıktılarına göre malın taşındığı ısı —— derece arasında değişmekte olduğu, taşıyıcıya verilen ısı talimatı —– derece olduğundan, davadaki hasarları meydana getirecek bir ısı değişikliğinin olmadığı, aracın ve soğutucu cihazının sefere çıkmadan önce bakım ve kontrolünün yapıldığı, ayrıca malın —–ekte sunulan ——- ekspertiz raporuna göre —– tarihinde alıcı —– teslim edildiği ve alıcı malı teslim alırken hiçbir itirazda bulunmadığı, kalan —- —- alıcı tarafından kabul edilmediği ve ———– adlı bir başka firmaya yönlendirildiği, bu firma tarafından ayrıştırması yapılıp kullanılabilir durumda olan malların sovtaj satışı yapıldığı, alıcı tarafından hasar şerhi olmadan teslim alınan — paletteki mal hasarsız teslim alındığından davacının tazminat talebinin içerisinde yer alan—— palete ilişkin tazminat talebi kabul edilebilir nitelikte olmadığı, geriye kalan hasarlı —– palet için ise sovtaj satışı indirimi yapılması gerektiği ve malın kendisinden kaynaklı hasarların oranı düşürülmesi gerektiği, hasarda taşıyıcıya rücu meblağı cmr hükümlerine göre hesaplanmadığından dolayı dava değerine itiraz ettiği, taşınan malın değerinin tespiti için CMR 23/1 gereği malın ——üreticisi şahıs şirketine müzekkere yazılması gerektiği, davaya konu ürünlerin davacının sigortalısı———— faturasının gönderilmesini ve davaya konu ürünlerin davacının sigortalısına kilogram satış fiyatının bildirilmesinin istenilmesini talep ettiği, bu müzekkere cevabı geldikten sonra yaptırılacak bilirkişi incelemesinde belirtmiş olunan hususlar ile yapılacak sovtaj ve sair indirimlerde bu hususların dikkate alınmasını talep ettiği görüldü.
Davacı Vekili ———— Dava konusu hasarın davalı sorumluluğunda gerçekleştiği, davalıların cevap dilekçesinde ki beyanlarında hatalı oldukları, taşıyıcıların bırakmadan önce herhangi bir hasar içermediği, davalıların cevap dilekçesinde ek olarak sundukları ısı kayıtları okunaksız olduğu, bu belgelerin dava konusu hasara ilişkin olup olmadığının belli olmadığı, davalıların dayanaksız belgelerle savunduğu ve ispat etmeye çalıştığı iddialarının reddini talep ettiği, davalıların cevap dilekçesinde kendileri hiçbir hesaplama yapmadığı, hasar hesaplamasının CMR usulüne göre yapması gerektiği iddiası ile davanın reddini talep ettiği, oysa dava dilekçesi ekinde sunulu eksper raporu ile yapılan hesaplama dava konusuna uygun biçimde yapıldığı, davalılar tarafından sunulan raporda aracın ters hava sensörünün arızalı olduğunu beyan ettiği görüldü.
Davalı Vekilinin ——- Tarihli Cevaba Cevap Dilekçesinde Özetle; İcranın yetkisiz icra dairesinde yapıldığı, bu sebeple icra takibine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine davalılar tarafından itiraz edildiği, davacı işbu itirazın iptali davasına dayanak olan icra takibini CMR 31. Maddesine aykırı bir şekilde yetkisiz ————-açıldığı, davalı şirketin —— olduğundan——– icra daireleri yetkili olduğu, davalının icra dairesine yönelttiği yetki itirazı uyarınca mahkemece verilen kararın isabetli olduğu, bu sebeple davanın dayanağı icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığından dolayı davanın usulden reddi gerekmekte olduğunu savunduğu, söz konusu hasarlar ın taşıyıcı kaynaklı olmadığı, malın kendisinden kaynaklanan kusurdan ötürü taşıyıcıdan tazminat talep edilebilir nitelikte olmadığı, malın alıcısının hazırlattığı—– malın bir kısmının standart dışı ve talep edilen kalitede olmadığının açıkça yer aldığı, malın —– bir kısmı ekspertiz raporuna göre ———- firmaya teslim edildiği ve alıcı malı teslim alırken hiçbir itirazda bulunmadığı, alıcı tarafından hasar şerhi olmadan teslim alınan bu ——- ilişkin tazminat talebi kabul edilebilir nitelikte olmadığı, geriye kalan hasarlı —- palet için ise sovtaj satışı indirimi yapılması gerektiği, ve malın kendisinden kaynaklı hasarların oranının düşmesi gerektiğini beyan etti.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sigorta şirketi tarafından taşıma şirketine karşı halefiyete dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davaya konu———— sayılı icra dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı, icra dairesinin yetkisine, icra takibinde ödeme emrine itiraz süresi içinde itiraz etmiş, aynı itirazını davaya cevap dilekçesinde de tekrar etmiştir.
Eldeki dava itirazın iptali davası olup öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi gerekecektir.
Dava konusu taşımanın ——— niteliği dikkate alınarak taşıma işleminde CMR konvansiyonu hükümleri de uygulanmaktadır. CMR konvansiyon 31. Maddesi gereğince taraflar arasında yetki anlaşması yapılabilir. Ayrıca CMR konvansiyonu ile dava açılabilecek mahkemeler bildirilmiştir. ( CMR 31. Maddesi ; İşbu anlaşmaya göre yapılan taşımalardan ortaya çıkan davalarda, davacı taraflar arasında anlaşma ile tayin edilmiş, akit taraf memleketleri mahkemelerinde dava açabilir. Ayrıca şu memleket mahkemelerinde de dava açılabilir: (a) Davalının ikamet ettiği veya delaleti ile taşıma mukavelesinin akdedildiği esas iş yerinin, şubesinin yahutta acentesinin bulunduğu yerlerde. (b)Taşıyıcının malları tesellüm ettiği veya teslim mahali olarak gösterilen yerlerde. )
Eldeki davada davacı —– dava dışı ——– emtia sigortacısı olarak ödemiş, sigortalısının haklarına TTK.nun 1472. maddesi uyarınca halef olmuştur. Sigortalı ——— şirket arasında taşıma sözleşmesi aktedildiği sabit olup, yetki sözleşmesi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda halef olan sigortacı ancak sigortalısının dava açabileceği yerlerde davasını açabilir. CMR.nin 31. maddesi de bu yerleri düzenlemiştir. Davalı ——— ——- olduğu gibi, sigortalı ———- ———–götürülmüştür. Her ne kadar para borçlarında TBK.nun 89. maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yerinde dava açılabileceği belirlenmiş ise de; davacı ——–davalı şirket arasında akdi bir ilişki yoktur. TBK.nun 89. maddesi taraflar arasında (yazılı olmasa bile) akdi bir ilişki olması halinde uygulanabilir. Açıklanan sebeplerle davalının icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın yerinde olduğu, ——- icra dairelerinin yetkili olduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun icra takibinin varlığı dava şartı olup, somut olayda takip usulsüz olduğundan, itirazın iptali davasının da dava şartı yokluğundan, usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-İcra dairesinin yetkisizliği nedeniyle dava şartı gerçekleşmediğinden, HMK 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harçtan peşin alınan 1.498,53-TL harçtan mahsubu ile artan 1.444,13-TL harcın davacının talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadğına,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2 md. gereğince belirlenen 4.080,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine ,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/12/2020