Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/109 E. 2021/1026 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/109 Esas
KARAR NO: 2021/1026Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/03/2020
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazının yerinde olmadığını, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki sonucu davalıya kesilen ve ödenmemiş faturalardan oluşan kiralama neticesinde alacak sebebiyle borçlu şirket aleyhine, —- dosyasıyla başlatılan takibin borçlunun itirazı ile durduğunu, borçlu şirketin —- tarihinde müvekkili——- bedeline ilişkin olarak ——- faturanın kesildiğini, ancak —– itibarıyla davalının şirketten kiralanan makineden memnun kalındığından satın almak istediklerini bildirdiklerini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından satın alma durumunda kiralama bedelinin üzerine fark ücretinin olacağının davalı tarafa bildirildiğini, yapılan mutabakatlar ile davacı şirketin —– tarihinde kiralama bedelinin üzerine ödenmesi gereken fark ücretini fatura ettiğini, davalı şirketçe yalnızca fark ücretinin ödendiğini, kalan ödemelerin yapılmadığını, taraflar arasında cari hesap mutabakatı bulunduğunu, bakiye alacağın tahsili için icra takibine geçildiğini ve borçlunun itirazı ile takibin durduğunu, davalının yetkiye ve borca yönelik itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığını bu nedenle —-uygulanmasının gerektiğini, icra takibinin ekinde herhangi bir fatura ya da sözleşme sunulmadığını, icra müdürlüğünün ve mahkemenin yetkisiz olduğunu, satın alınan bir malın kira bedelinin ödenemeyeceğini, müvekkili şirketin—- kadar geçerli olmak üzere davacıdan azot jeneratörü, kompresörü ve kurutucusu kiraladığını, kira bedellerini de davacıya ödediğini, daha sonrasında müvekkili şirketin ürünü satın alma iradesini davacıya ilettiğini ve tarafların sözlü anlaşması neticesinde davacının—– tarihinde ödendiğini ve kiralanan seti satın alarak eşyanın sahibi olduğunu, kira ilişkisinin sona erdiğini, davacının satış bedelinin tamamının ödendiğini ikrar ettiğini, buna rağmen mülkiyeti müvekkiline geçen eşya için kira bedelini talep etmeye devam ettiğini, bunun için takip yaptığını belirterek davanın reddine, davacı aleyhine icra takibine konu alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —–takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dava dosyası içerisine alınan —- tarihli dosyasının incelenmesinde; davacı vekili tarafından davalı aleyhine —- asıl alacak ve alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi tahsili talebi ile genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı/takip borçlusuna — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından ——- tarihli Dilekçe ile; yetkiye, borcun tamamına, faize, her türlü ferilere ve tüm harç ve sairlerine itiraz edilerek, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği süresi içersinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, yapılan itiraz neticesinde duran takibin devamını sağlamak için iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın —– yetkisine yönelik itirazı, —–uyarınca yerinde bulunmadığından reddine karar verilmiştir. Aynı gerekçe ile davalı vekilinin mahkemenin yetkisine yönelik itirazı yerinde bulunmamaktadır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve —- kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Öncelikle davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için —- talimat yazılmıştır. Davalı taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde—-Rapor sunulmuştur. Bilirkişi raporunda özetle;—- düzenlenen azot jeneratör, kompresör ve kurutucu kiralaması anlaşması kapsamında kiralanan makine ekipmanının—- alacak takibine ilişkin yukarıda kaydedildiği üzere; davacı ve davalı tarafın muhasebe kayıtlarında —-bakiyenin kaldığı, kayıtların mutabık olduğu, davacı tarafın satış teklifinde—-ibaresi bulunduğu ve davalı tarafın teklif tarihinde bu ibareye ilişkin herhangi bir itirazının dosya kapsamında bulunmadığı, dolayısı ile satış bedelinin kiralama bedeline fark olarak—– faturanın düzenlendiği ve davalı tarafa gönderildiği, davalı tarafın faturayı kayıtlarına aldığı, ancak —-kapsamında herhangi bir itirazının dosya kapsamında bulunmadığı, dolayısı ile faturaya itiraz etmediğinin değerlendirildiği, davacının dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler kapsamında davalıdan —- alacağının bulunduğu ve faiz talebinin yerinde olduğu” şeklinde tespitte bulunulmuştur.
Mahkememiz —- tarihli duruşmasında davacı tarafın defterlerin incelenmesi için inceleme gün ve saati belirlenerek, Mali Müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda; Davacı tarafın—-senesi defterleri incelenmiş olup, noter açılış ve kapanış tasdikleri yerine getirildiği, icra takip tarihi itibariyle, davacı kayıtlarında da davalı kayıtlarında da davacının davalıdan —- alacaklı olduğu, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesine yönelik bilirkişi raporları olaya ve denetime uygun bulunmakla mahkememizce de hükme esas alınmıştır. Tarafların ticari defter ve kayıtları birbiri ile uyumlu bulunmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık noktası, davalı tarafça davacıdan kiralanan ve sonrasında ise satın alınan —– alınması ile öncesinde yapılan kiralamaya ilişkin ödemelerin son bulup bulmadığı, kira bedelinin satıma konu ürünlerin bedeline dahil olup olmadığı noktasındadır. Davacı taraf kira bedeline ilave olarak fatura düzenlendiği, makinelerin bedelinin, kira bedeli ve düzenlenen bu son fatura bedeli kadar olduğunu, düzenlenen —- makinelerin satılmasının mümkün bulunmadığını iddia etmektedir. Davalı taraf ise, makineler için öncelikle kira bedeli ödendiği,—- olduğu, satın alınan ve müvekkili mülkiyetine geçen set için ayrıca kalan süreye yönelik kira bedelinin ödenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu iddia etmektedir.
Davalının öncelikle —— istediği, akabinde bu ürünün projeleri için küçük geleceği belirtilerek——-kiralamak istediğini ilettiği, davacınında buna onay verdiği,—– faturayı tanzim ettiği, bu faturanın toplam kira bedeline ilişkin olduğu, taraflar arasında yapılan yazışmalar neticesinde davalının kiralanan makineyi satın almak istediğini davacıya bildirdiği, davacının da bunu kabul ettiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı şirket yetkilisi tarafından davalının kiralama konusu makinenin satın alınmasına ilişkin olarak davalı şirkete gönderdiği — tarihli e-mail yazısında azot jeneratörü setinin komple set halinde satın alınması halinde — sadece jeneratörün satın alınmak istenmesi halinde —- ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Taraflar arasındaki bu yazışmalar HMK 199 anlamında belge niteliğinde bulunmaktadır. Dosya kapsamındaki kayıtlardan tarafların —- fark ücreti hususunda anlaştığı, buna ilişkin olarak davacı tarafça düzenlenen —- fatura tutarının davalı tarafça ödendiği anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulu —- belgede kiralanan setin toplam değerinin—- olduğu yazılı bulunmaktadır.
Anılan kayıtların birlikte değerlendirilmesinde davalıya kiralanan ve akabinde satıma konu olan setin değerinin —- olamayacağı, anlaşmanın kira bedeli artı fark bedeli şeklinde olduğu, taraflarca sunulan belge ve e-mail yazışmaların da bu hususu desteklediği değerlendirilmiştir. Tarafların incelenen ticari defter ve kayıtları da bu kanaati doğrulamakta olup davalı taraf ticari defterlerine göre davacıya takip tarihi itibariyle —- borçlu görünmektedir.
Belirtilen sebeplerle davalı tarafın malın alınması ile bakiye kira bedelinin talep edilemeyeceği savunması yerinde bulunmamış, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —-alacaklı olduğu sonucuna varılmakla davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmektedir.
Ayrıca takip konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(likit) olduğundan davalı aleyhine kabul edilen tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Davalının,—- dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Davanın kabul edilen tutarın % 20 oranında—- icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli —- peşin harcın mahsubu ile bakiye — davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan —– davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.392,10-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 12.258,25-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8———– tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 28/09/2021