Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/1 E. 2022/246 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/1 Esas
KARAR NO: 2022/246
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 02/01/2020
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, keşidecisi —– lehtarı dava dışı ——– şubesine ait, — bedelli çeki dava dışı lehtar —ciro yolu ile elde ettiğini, bahse konu çekin —- tarihinde bankaya ibraz edildiği ve karşılığı olmadığı için —- şerhi düşüldüğünü, davacının çek bedelinin tahsili amacıyla —- hem keşideci —–, hem de dava dışı lehdar—- aleyhine ——özgü haciz yolu ile icra takibi başlatmış olduğunu, —- tarihin de — karar verildiğini, — tarihinde alacak kaydının—yapıldığı, —- —- tarihli kararı ile alacak kaydı dilekçesinin —— gerekçesi ile reddedildiğini,
davacı şirketin mağdur olmaması için tedbiren —- tarihinde yapılacak olan—- katılması için izin verilmesini, alacak kaydı dilekçesi doğrultusunda davacı şirketin — alacak kaydı tarihi itibarıyla ——-olduğunun kabulü ile alacağın — kayıt edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının —- sıra nolu başvurusu ile —- alacak kayıt isteminde bulunduğunu, —- başvuruyu reddettiğini, davacının müflis şirketçe düzenlenen —- bedelli çeki lehtar — ciro ile temlik aldığını, ilgili çeke dayanarak —– dosyası ile kambiyo takibi başlattığını, keşideci ve lehdar şirketten çek bedeli kadar alacağı olduğu iddia etmekte olduğunu iddia ettiğini, söz konusu ——– keşide tarihli çekin, alacağın varlığı yönünden kesin kayıt olamayacağını, ayrıca icra takip dosyasında tahsilat yapılıp yapılmadığının anlaşılamadığını, müflis ticari şirketin ticari defterlerinde alacağın varlığına ilişkin bir kayda rastlanmadığını, gerekirse müflis şirketin —-ait resmi defterlerinin —-olduğunu ve mahkemenin bu defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırabileceğini, bu nedenler ile haksız dava ve fazla istemin reddine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; davacı şirketin ——–bedelli çek dolayısıyla müflisten alacağının olup olmadığı ve bu alacağının—— kaydedilip kaydedilemeyeceği hususunda uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Davacının masaya başvurusunun reddine ilişkin kararın ve sıra cetvelinin davacıya tebliğinden itibaren —- hak düşürücü süre içerisinde davayı açtığı, davanın süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Müflis şirketin—— kesinleşme şerhi dosya içerisine alınmıştır.
—— yazılarak davacı şirketin defterlerinin incelenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, — tarihli bilirkişi raporunda özetle;—–tarihli yevmiye maddesinde karşılıksız çıkan — tutarındaki çek ile ilgili keşidecisi davalı şirket olan, ciro eden dava dışı şirkete çek tutarının borç kaydedildiği, çek ——- alacak kaydedilerek çekin iade işleminin defterlerde yapıldığı şeklinde rapor sunulmuştur.
Müflis şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için dosya mahkememizce resen seçilen —bilirkişisine tevdi edilmiş, —-tarihli bilirkişi raporunda özetle; Müflis şirketin —- defterlerinin ——- yılları ticari defterlerinin kendi adına delil niteliğine haiz olduğu, ve aynı yıllara ilişkin — tutarındaki çek ile ilgili kayıtlara da rastlanmadığı şeklinde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının usulüne uygun tutulan defterlerinde davalıdan çek miktarı olan —alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davalı tarafından çekin keşide edildiği, davalının hamil olduğu sabitti. Kambiyo hukukunda müteselsil sorumluluk ilkesi geçerli olup, davacı konumundaki hamil isterse kendisine ciro ile devreden cirantalardan isterse keşideciden alacağını talep edebilir. Bu nedenle çek bedeli yönünden müflis şirketten alacağını talep etmesi haklı kabul edilmiş ancak, her ne kadar davacı tarafından müflis şirket hakkında icra takibi yapılmış ise de, takip konkordato tedbiri varken yapıldığından iptal edilmiştir. bu nedenle takipteki miktarlar esas alınamaz. Davacı çekin keşide tarihinden —- kadar avans faizi talep edebilir. Talep edilebilecek bu faiz yönünden mahkemece resen hesaplama yapılarak bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davacının — alacağının davalı müflisin — sayılı dosyasında masaya KAYIT ve KABULÜNE;
2-Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE;
3-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile artan 26,30 TL’nin davalı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harcın toplamı olan 108,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.364,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%97,87 kabul %2,13 ret oranında ) olmak üzere —–davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 2.143,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.17/03/2022