Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/97 E. 2020/736 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/97 Esas
KARAR NO : 2020/736

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 11/03/2019
KARAR TARİHİ : 14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı ————– davalıdan alacağının temlik aldığını, böylece müvekkilinin İstanbul —- İcra Dairesinin —-. Sayılı dosyası ile müflisten alacaklı olduğunu, iflas nedeniyle takibe devam edilemediğinden —— kayıt talebinde bulunulduğunu, müvekkilinin ———alacaklı olduğunu, ——tarafından alacağın yargılamayı gerektirdiğinden reddine karar verildiğini belirterek müvekkilinin alacağının——– kayıt ve kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap müzekkeresinde özetle; tasfiyenin İİK 218 maddesi uyarınca basit tasfiye olarak yapılmasına karar verildiğini, müflis şirket hakkında verilen iflas kararının kesinleşmediğini, tasfiyenin resen—– yürütüldüğünü belirtmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, dava dışı bankanın alacaklarını temlik alan davacı varlık şirketi tarafından temlik alacağından kaynaklanan kayıt kabul davasıdır.
Davacı ————-müflisten olan alacaklarını temlik almıştır. 29/08/2017 tarihli Temlikname ve eklerinin dosyaya ibrazı sağlanmıştır.
Davacı, temlik veren bankanın masaya alacak talebinde bulunduğunu, ancak masanın talebin tamamını reddettiğini ileri sürmüştür.
Davalı ——- müzekkere cevabı sunmuş, basit tasfiye yapıldığı anlaşılmıştır.
————yazılan yazı cevabına göre müflisin İst. Anadolu —- ATM.nin —– sayılı dava dosyasında— tarihli kararla iflasına karar verildiği, davacı ———– alacak talebiyle masaya başvuruda bulunduğu, masanın alacağın tamamını reddettiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu olan ilk husus iş bu dava için dava şartı olan davanın süresinde açılıp açılmadığı hususudur. 2004 sayılı İİK.nun 235. maddesine göre sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde—-verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Aynı kanunun 223/3 maddesine göre de “İflâs idaresi toplantıları, idare memurlarının veya herhangi bir alacaklının gündem belirlemek suretiyle yapacağı talep üzerine— müdürünün toplantı gününden en az yedi gün önce göndereceği çağrı üzerine yapılır. —– kararlarını çoğunlukla alır; ancak toplantıya her —— katılmaması hâlinde——-idaresinin görevini yüklenir ve— adına tek başına karar alır. Toplantıya—— memurlarından birinin veya ikisinin iştiraki hâlinde—— bu toplantıya katılır. Karar alınamaması hâlinde —————müdürünün oyu doğrultusunda işlem yapılır.— masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligata elverişli adres göstermek ve Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflâs idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında —- kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar”.
Somut olayda, —— yazılan müzekkereye göre gelen cevaptan, temlik alan ——- alacak üzerinden masaya kayıt talebinde bulunduğu, tamamının reddedildiği, bu sırada tebliğ için de masraf yatırdığı anlaşılmıştır. Masanın red kararı davacı vekiline 01/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği; ayrıca sıra cetvelinin de 05/03/2019 ve 24/02/2019 tarihlerinde ilan edildiği anlaşılmıştır.
Bu bakımdan iş bu kayıt kabul davasının 11/03/2019 tarihinde, süresi içinde açıldığı sabittir.
Davacının süresinde dava açtığı anlaşıldıktan sonra açıklığa kavuşturulması gereken bir diğer husus davacının gerçekten alacağının olup olmadığına ilişkindir.
Mahkememizin 02/10/2019 tarihli celsesinde dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bankacı bilirkişi 07/02/2020 tarihli ön raporunda özetle; alacağın varlığına ilişkin dosyaya sunulan bir belge veya evrak olmadığından tespitin yapılamadığını mütalaa etmiştir.
Mahkememizin 19/02/2020 tarihli celsesinde davacı vekili eksik evrakları tamamladıklarını dosyanın ek rapor için tekrar bilirkişiye gitmesini talep etmiş bilirkişi 07/07/2020 tarihli ek raporunda özetle gerek dosya içinde gerekse bankada yapılan incelemeler neticesinde alacağın varlığını delillendirecek yeterli bir belge veya evrak olmadığından tespitin yapılamadığını mütalaa etmiştir.
Davacı tarafından dosyaya alacağın varlığına dair delillendirecek belge ve evrakın dosyaya sunulmadığı görülmüş olmakla, davacı alacağını ispat edemediğinden, ispatlanamayan davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Yasa gereği harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6———– tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.