Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/94 E. 2020/601 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/94 Esas
KARAR NO: 2020/601
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2013
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, ———– sayılı dosyası ile yapılan ilamsız icra takibine borçlu şirketin itiraz ettiğini ve icra takibinin itiraz neticesinde durduğunu, yapılan itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında uzun süredir devam eden ticari ilişki olduğunu. Davalı tarafın adına düzenlenen dava konusu fatura bedellerini ödemediğini, müvekkilinin bunun üzerine—————– dosyası ile icra takibi başlattığını, borçlu şirketin takibe itiraz ettiğini, neticeten davalarının kabulüne, davalının itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacak miktarının likit olması ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz edilmesi nedeniyle davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine ———– sayılı dosyası ile ilamsız icra yolu ile takip başlatıldığını, takibe itiraz ettiklerini, davacının iptal ve tazminat talebinin yerinde olmadığını, takipte bahsi geçen faturanın müvekkil şirketlerine tebliğ edilmediğini, davacı ile müvekkil şirket arasındaki cari hesabın henüz kapatılmadığını, üzerinde mutabakata varılan borç/alacak bakiyesi belirlenmemiş iken taraflar arasında alışveriş ve ödemeler devam etmekte iken davacı yanın bir fatura keserek doğrudan icra takibini başlatmasının haksız ve usule aykırı olduğunu, tebliğ edilmeyen bir faturanın davacı hesaplarına alacak kaydedilmesinin mümkün olmadığını, likit ve muaccel hale gelmemiş alacak iddiasıyla icra takibine girişilmiş olması nedeniyle itiraz edilmiş olduğunu, bu durumda kötüniyetten bahsedilemeyeceğini, neticeten her türlü karşı dava, talep, tazminat, cezai şart, alacak, faiz, şikayet ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla işbu haksız davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davacının aralarındaki ticari ilişkiden dolayı davalı aleyhine ——— sayılı dosyası ile başlatmış olduğu icra takibine borçlunun itiraz etmesi ve takibin durması neticesinde açılmış olan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin ———— Sayılı dosyasından verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, ———–. Sayılı dosyasından yapılan inceleme sonucu; “Dava faturalara dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı takibe konu faturalarda belirtilen malların davalıya teslim edildiğini usule uygun delillerle ispatlamakla yükümlüdür. Mahkemece davacı defterleri incelenmek suretiyle düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuşsa da davacının ticari defter ve kayıtları belgeleriyle doğrulanmadığı sürece tek başına malın teslim edildiğine dair delil teşkil etmez. Mahkemece yetersiz ve hüküm kurmaya elverişli olmayan salt davacının defterleri incelenerek düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir” şeklinde gerekçeyle bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafından beyan dilekçesi sunularak, davalı tarafından ———— gönderilen maillerde dava konusu borcun kabul edildiği beyan edilmiş, davalıdan alacaklı oldukları hususunun ispatlandığı iddiası ile davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı tarafından sunulan beyan dilekçesiyle, dava konusu faturalar konusunda herhangi bir mutabakata varılmadığı, davacı tarafından fatura tanzim edilmiş olması davacının davalıdan alacaklı olduğu anlamına gelmeyeceği beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve —bozma ilamı bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, — da işaret edildiği üzere, davacı tarafından fatura düzenlenmiş olması, davacının defterlerine göre davacının davalıdan alacaklı görünmesi, ticari ilişkinin varlığının ve davacının davalıdan alacaklı olduğunun ispatı için yeterli değildir. Alacağın varlığının ispatı için faturaya konu mal ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğinin ispat edilmesi gerekmekte veya davacı tarafından münhasıran davalı tarafın ticari defterlerine delil olarak dayanılmış olması ve davalı tarafın defterlerini ibrazdan kaçınmış olması gerekmektedir. Dava konusu somut olayda, davacı tarafından sunulan belgelerde davalı tarafından fatura konusu malların teslim alındığında dair bir kayıt bulunmamakta olup, sipariş formunda davalı tarafın imzasının bulunması sipariş konusu malların davalıya teslim edildiği anlamına gelmemektedir. Diğer yandan davacı taraf sunmuş olduğu dilekçede, dava konusu alacağın ————- yıllarından davalı tarafından gönderilen maillerde kabul edildiğini beyan etmişse de, davaya konu icra takibinin—– yılında, davanın——– yılında açılmış olduğu göz önünde bulundurulduğunda, devam eden davada dava konusu faturaları kabul etmediğini beyan eden davalının, dava açıldıktan 1 yıl sonra ve dava devam ederken gönderdiği, dava konusu faturalarla ilgili açık bir borç ikrarı içermeyen maille, dava konusu faturalardan kaynaklanan borcu kabul ettiğini, mailin dava konusu alacağa ilişkin olarak gönderildiğini söyleyebilmek, mailde bildirilen meblağın dava konusu meblağla aynı olmadığı ve mailde alacak kaydının yer aldığı da göz önünde bulundurulduğunda mümkün değildir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından tanzim edilen fatura konusu malların davalıya teslim edildiği hususu ve bu kapsamda dava ve takip konusu faturalar nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olduğu hususu ispatlanamadığından, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harcın 24,30-TL peşin harç, 101,90 TL tamamlama harcı toplamından oluşan 126,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 71,80-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından harcanan 199,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2020