Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/86 E. 2019/895 K. 04.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/86 Esas
KARAR NO: 2019/895
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 10/01/2019
KARAR TARİHİ : 04/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ——- firmasının kurucu ve yetkili yöneticisi konumunda bulunan———— sektöründeki iş hayatına —— yılında babası ile birlikte firmasında şirket yetkilisi olarak başladığını, zaman içerisinde kardeşi——– hisselerin devrini alarak ortak olduğunu ve hali hazırda devam eden ticari faalityetlerine başladığını,şirketin —– yılında ———–adresinde merkezini kurarak faaliyete girmiş olup —- yılında —tarafından alınan karar ile ——— Şubesini kurarak iş bu adreste faaliyetlerine devam ettiğini, şube yetkilisi olarak bir diğer kardeşleri ———verildiğini, ——- yılında döviz ve faizlerin oranlarının artması, iş yaptıkları mutaahhit firmalarda yasanan finans sıkıntıları, bankaların inşaat sektörden uzaklaşması ve kredilerini kesmesi, satışların azalması ile birlikte yaşanan tüm bu olumsuz hadiselerin nakit akışı bağlamında sistemini alt üst ettiğini, müvekkili gerçek şahısların ————–borçlarına müşterek ve müteselsil kefil olduklarından bunların tamamına karşı icra ve iflas takibi başlatılmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, müvekkili gerçek şahıslara karşı icra ve iflas takiplerinin başlatılacak olmasının konkordato projesinin başarıya ulaşmasını aksatacak ve böylelikle tüm alacaklıların zarara uğrayacağını, konkordato taleplerinin kabul edilmesi halinde borçların tamamı ödeneceğini bu sebeple müvekkili gerçek şahıs ——-faaliyetine devam edebilmesi ve malvarlığının korunabilmesi için İcra ve İflas kanunu’nun 287, 288, 294 ve 295. Maddeleri gereğince; İİK.’nun 206/1 sırasındaki haklar hariç olmak üzere, tedbir tarihinden itibaren, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü hakkındaki kanuna göre (vergi ve her türlü harç, ceza ile —- alacakları prim, idari para cezaları dahil) yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına, evvelce başlayan takiplerin durdurulmasına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz, e-haciz kararı uygulanmamasına, hangi nedene dayanırsa dayansın müvekkil davacı işletme aleyhine yeni takip yapılmamasına, alacaklılar arasında eşitliğin korunması ve müvekkil firmanın faaliyetinin devamı açısından hayati önem arz eden, bankalarda bulunan müvekkil hesabına gelecek olan pararların hesabın bulunduğu banka tarafından alı konulmasının, alacağına mahsup edilmesinin ve/veya blokaj konulmasının önlenmesine, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılacak tüm icra takiplerinde muhafaza ve satışların önlenmesine, davacının bankalar nezdindeki teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulması zımnında yargılama neticesine kadar tensiben ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve şirketlere komiser tayinine, müvekkil davacılar yönünden konkordato talebinin kabulü ile; öncelikle İcra ve İflas Kanunu’nun 287. Maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde işbu müddetin 2 ay daha uzatılmasına, geçici mühlet kararının İİK.’nın 288.maddesi çerçevesinde ilanına, geçici mühlet neticesinde İcra ve İflas Kanunu’nun 305. vd. maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle konkordatonun tasdikinden ibarettir.
Davacı vekiline, 7101 sayılı kanunun 13.maddesi ile değişik İcra İflas kanunun 285/son maddesine göre “Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir. İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir. Yetkili ve görevli mahkeme; iflâsa tabi olan borçlu için 154 üncü maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerdeki, iflâsa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir. Konkordato talebinde bulunan, Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tarifede belirtilen konkordato gider avansını yatırmaya mecburdur” İcra İflas kanunun 285/son maddesi uyarınca konkordato talebinde bulunan şirketlerin ve şahısların her biri için konkordato gider avansını yatırması dava şartı olarak belirlendiğinden; mahkememizin ——- tarihli tensip zaptı ile konkordato gider avansı ve iflas avansının 1 haftalık kesin süre içinde yatırılması, aksi halde davanın dava şartı yokluğundan reddedileceğinin ihtar edildiği, tensip zaptının davacıya ——— tarihinde tebliğ edildiği, davacının verilen bir haftalık kesin süreye rağmen konkordato gider avansı ile iflas avansını yatırmadığı görülmüştür.
Yine davacı vekiline, kefil veya borçlusu oldukları tüm kredi sözleşmelerini, borç miktarını, kefalet dışında borçları olup olmadığını gösterir evraklar ile gelirlerini ve alacaklarını, mali durumlarının ortaya koyan vergi, sigorta, bordro vs. her türlü evrakı gerçek kişi davacılar için ayrı ayrı hazırlanmış ön projeyi, karşılaştırma tablosu, makul güvence veren denetim raporunu, sunması için zorunlu belgeleri dosyaya sunması için aynı tensiple süre verilmişse de, davacının bu belgeleri de sunmadığı görülmüştür.
Gider avansı ve iflas avansı dava şartı olup, İİK.nun 285/4; HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-İİK.nun 285/son, HMK.nun 114, 115 maddeleri uyarınca davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2- Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacının üzerine bırakılmasına,
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğundan dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 04/09/2019