Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/74 E. 2020/367 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/74 Esas
KARAR NO: 2020/367
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/03/2019
KARAR TARİHİ : 23/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalıların malik ve sürücüsü olduğu ——- plakalı aracın — tarihinde ————- plakalı araca çarparak trafik kazasına sebep olduğunu, kaza sonucu müvekkili şirkete ———– poliçe numarası ile — bulunan ———- aracın hasar gördüğünü, meydana gelen kazada davalı sürücü ——– kusurlu olduğunu, müvekkili şirket sigortalısına, kazada meydana gelen hasar nedeniyle ekspertiz raporuna dayanarak ——— hasar tazminatı ödendiğini, bu miktarın ödenmesi için davalılardan talepte bulunulduğunu ancak alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili için —– İcra Müdürlüğünün——– dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, davalıların vaki itirazları nedeniyle takibin durduğunu açıklanan nedenlerle —— İcra Müdürlüğünün ——— sayılı dosyasındaki takibe asıl alacak ve işlemiş faizi yönünden yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ——–vekili cevap dilekçesinde özetle, açılan davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen davalı———davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine ———— İcra Müdürlüğü’nün ——— sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, borcun sebebi olarak meydana gelen kazada hasar nedeniyle ekspertiz raporuna dayanarak ——– tarihinde ödenen ——hasar tazminatı olarak gösterildiği, takibe davalı borçluların süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK.’nın 4. maddesi uyarınca TTK.’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK.’nın 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK.’nın 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde davanın, davacı — tarafından ———-sigortası ile sigortalanan——-plaka numaralı araç ile davalı —- ait olan ve davalı—–sevk ve idaresindeki————– numaralı araç arasında, ——– tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu, sigortalıya ait araçta meydana gelen hasar bedelini ———-sigortası kapsamında ödeyerek sigortalısının halefi olduğu iddiası ile davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkin olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6102 Sayılı Kanunun kapsamı dışında kaldığı ve nispi ticari dava niteliğinin olmadığı anlaşılmıştır. Somut olayda olduğu gibi sigortalının limited şirket, davalının mahkememiz dosyasının davalısı olduğu benzer bir konuda—————— kararında; “Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücû ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak ———- da belirtilmiştir. —————- Kararında da, sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Borçlar Kanununun 44. maddesine (TBK m.52) de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır. Diğer taraftan, —————- kararına göre de “Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir. Davacı sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, ——– Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.” şeklinde, uyuşmazlığın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği yönünde hüküm kurmuştur. Davaya bakmakla görevli mahkeme genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olması ve dava şartlarının davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeni ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usul yönünden REDDİNE,
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ———–Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı—— vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———— Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/06/2020