Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/738 E. 2022/307 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/738 Esas
KARAR NO : 2022/307

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/02/2015
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden — müşterek çocukları olan .– ağır bir şekilde yaralanmasına neden olan davaya konu– sularında—-istikametine trafik kurallarına aykırı bir şekilde dönerek, davacı ..– çarptığını, bu çarpma neticesinde ağır yaralanarak hastaneye kaldırılan mağdur küçüğün vücudunda ve yüzünde telafisi oldukça güç kemik kırılmaları meydana geldiğini, davalı hakkında taksirle yaralama suçundan— dosyası ile kamu davası açıldığı, açılan dava mahkumiyetle sonuçlandığı ve kararın kesinleştiğini, ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporunda davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza sonrası davacıda kalıcı hasar oluştuğu, davacının yüzündeki yaralanma nedeniyle olacağı ameliyatların — karşılanmadığı, davacının yaşı itibariyle yüzündeki yaralanmanın ruhsal durumunu olumsuz etkilediği, davacı anne ve babanın da çocuklarının bu durumundan üzüntü duyduklarından davacı … için şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 30.000,00-TL manevi tazminatın, diğer davacılar — için 5.000,00 şer TL manevi tazminatın davalı …– tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; Davalının ceza yargılaması neticesinde mahkumiyetine karar verildiğini, asli kusurlu olduğunun ortada olduğunu belirterek dava dilekçesiyle talep ettiği tutarların kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı ..—- kullandığı— aracın olay tarihinde müvekkili şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, maluliyet ve maluliyetin kazaya illiyetinin tespiti için— alınmasını, davalı sigortanın tedavi giderlerinden sorumlu olmadığını, olayda müterafik kusur durumunun dikkate alınmasını, davacıya kaza dolayısıyla rücuya esas bir ödeme yapılmış ise bunun hesaplanacak tazminattan indirilmesini, dava öncesinde davalı sigortaya başvuru bulunmadığından temerrüt oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda kusuru bulunmadığını, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunu kabul etmediğini, kusur yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasını, davacının iddia ettiği gibi trafik kuralarına aykırı bir şekilde dönerek, mağdur küçüğe çarptığı doğru olmadığı, olayda nizami bir şekilde hareket ettiği esnada davacı küçük —aniden yola çıkması ve kendisine çarpması neticesinde meydana geldiğini, talep edilen maddi ve manevi tazminatın haksız ve fahiş olduğunu, haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle, cismani zararlı trafik kazası nedeni ile açılmış maddi-manevi tazminat davasından ibarettir.
Ön inceleme duruşmasına çağrı tutanağı gönderilmesinden sonra davacılar vekili ve davalı … vekili mahkememize UYAP üzerinden gönderdikleri ayrı ayrı dilekçelerle sulh olduklarını belirterek dilekçeler ekinde 15/07/2015 tarihli “İbraname, Feragat Beyanı ve Sulh Anlaşması” başlıklı belge suretini sunmuş, davacı vekili davadan feragat ettiğini bildirmiş, davalı vekili de feragat sebebi ile vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini beyan etmiştir.
Mahkemenin— sayılı kararı ile davacı tarafça davadan feragat edilmesi nedeniyle davanın feragat sebebi ile reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili tarafından Mahkeme kararı temyiz edilmiştir.
— ilamında; Somut olayda mahkemece ön inceleme duruşmasına çağrı tutanağı gönderilmesinden sonra davacılar vekili ve davalı … vekili gönderdikleri ayrı ayrı dilekçelerle sulh olduklarını belirterek dilekçeler ekinde 15/07/2015 tarihli “ibraname, feragat beyanı ve sulh anlaşması” sunmuş, “davalılardan … hakkında açılan manevi tazminat taleplerimiz saklı kalmak üzere davalılar … Şirketi ve … hakkında açmış olduğumuz davamızdan maddi tazminat için karşılıklı olarak feragat ediyoruz ” şeklinde beyanda bulunulduğu, feragat dilekçesinin kapsam ve şeklinden davadan maddi tazminat yönünden feragat edildiği, manevi tazminat yönünden davanın derdest olduğu anlaşıldığından Mahkemece manevi tazminat yönünden karar verilmesi gerekirken feragatin kapsamı genişletilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı belirtilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Dosyanın mahkemenin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak, yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyada Yargıtay bozması öncesinde ön inceleme yapılmadığı anlaşılmakla ön inceleme duruşması yapılmış, gerçek kişi tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış, davacı ..— kaza sonrası görmüş olduğu tedavilere ilişkin kayıtlar getirtilmiş — davacının maluliyet durumu hakkında rapor düzenlemesi istenmiştir. — doğumlu—— tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının; — tarih, — sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm,— Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1(bir) aya kadar uzayabileceği, şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Dava konusu kazada tarafların kusur durumlarının belirlenmesi için— Raporunda özetle; Davalı sürücü … yönetimindeki otomobil ile olay yeri kavşak mahallinde sola dönüş kurallarına riayet etmemiş, kontrolsüz ve tehlike tevlit eder tarzda sola dönüşe geçip sağından gelmekte olan bisiklet sürücüsünün önünü kapatmış olmakla olayda kusurlu olduğu, davacı sürücü … yönetimindeki bisiklet ile kavşak mahalline mevcut hızını azaltarak müteyakkız bir şekilde yaklaşmamış, dönüşe geçen vasıtaya önlemsiz vaziyette çarpmış olmakla olayda kusurlu olduğu, davalı sürücü …— %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü — %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller , alınan —raporları ve Yargıtay bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları, davacının — tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanması ve bedensel olarak zarar görmesi sebebiyle istenen maddi ve manevi tazminat isteminin şartlarının bulunup bulunmadığı, kazada tarafların kusur ve sorumluluk durumları, kazanın davacıda kalıcı hasar meydana getirip getirmediği, davacının zararının ne olduğu, yüz bölgesinde sabit iz kalıp kalmadığı, diğer davacılar bakımından manevi tazminatın şartlarının bulunup bulunmadığı noktalarına ilişkin bulunmaktadır. Alınan Maluliyet raporu ile davacıda kalıcı maluliyet durumunun bulunmadığı bununla birlikte davacı —iyileşmesinin bir ay sürebileceği tespit edilmiştir. Söz konusu — tespitler ve ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporu ile uyumlu bulunduğu anlaşılan kusur raporunun olaya ve denetme uygun olduğu görülerek Mahkemece de benimsenmiştir.
Davacının maddi tazminat istemi hakkında taraflarca sulh olunması ve davacı tarafça davadan feragat edilmesi üzerine — sayılı kararı ile davanın feragat sebebi ile reddine karar verilmiş, Mahkemece verilen bu kararın manevi tazminat talebi yönünden bozulmasına karar verilmiş olup maddi tazminat istemi hakkında verilen karar Yargıtay bozma kararı kapsamı dışında bırakıldığından kesinleştiği değerlendirilerek bu hususta yeniden yargılama yapılmasına ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacılar davacı ..— kazada yaralanması sebebiyle —- manevi tazminat tazminat talebinde bulunmuşlardır.
TBK 56.maddesinde; bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri göz önünde tutularak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebileceği, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınların da manevi tazminat talep edebileceği düzenlenmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir— uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata —nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi,— hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen —- etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. — günlü ve 7/7 sayılı — gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir.—- ekonomik koşulları, tarafların—- alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektmektedir–) Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde —– —– hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı araç sürücüsü %75 oranında kusuru bulunmaktadır. Davacının zararlarından davalı araç sürücüsü ve işleteni olarak belirlenen mezkur kusur oranında sorumlu bulunmaktadır. Belirtilen sebepler, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, kaza tarihi, kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu, davacının kazadaki yaralanması, iyileşme süreci ve yüzünde burunun üzerinden kaşlarının arasına kadar olan bölgede belirgin nitelikte sabit iz olduğu göz önüne alınarak davacı .—— manevi tazminatın davasının tam kabulüne karar vermek gerektiği değerlendirilmiş, 30.000,00-TL manevi tazminatın davalı araç sürücüsü ve işleteninden kaza tarihi olan 26.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsili ile bu davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Yine diğer davalılar anne ve babanın kaza tarihi itibariyle yaşı küçük olan davacı — yaralanması ve iyileşme süreci, kaza neticesi davacıdaki yaralanmanın ağır olması, ayrıca yüzünde sabit iz kalması nedeniyle duydukları acı sebebiyle manevi olarak zarara uğradıkları kabul edilerek takdiren davacılar için——- manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı—- tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının hakkında verilen karar Yargıtay bozma kararı kapsamı dışında bırakılmakla kesinleştiğinden bu hususta yeniden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-A)Davacının .—– manevi tazminat davasının KABULÜ ile; 30.000-TL manevi tazminatın —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı .—– tahsili ile davacıya verilmesine,
B) Davacılar —–manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;—- toplam —– manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı .—–tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
3- Alınması gerekli 2.322,54-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 140,03- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye —- davalı …’—- tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 27,70- TL. başvurma harcı, 140,03-TL peşin harcın toplamı olan —- davalı .—- alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacılar tarafından sarfedilen toplam 480,75-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 398,67-TL ‘nin davalı ..—- alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7-Maddi tazminat davası yönünden tarafların beyan ve talepleri de dikkate alınarak tarafların leh ve aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7- Manevi tazminat davası yönünden, —- ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı …—– alınarak davacılara verilmesine,
8—–ücret tarifesine göre davalı … vekili için takdir olunan— davacılar — alınarak bu davalıya verilmesine,
Dair, Davacı asil, davacı Vekilinin ve Davalı asil ve davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.-