Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/737 E. 2021/23 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/737 Esas
KARAR NO : 2021/23 Karar

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat(Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 04/06/2013
KARAR TARİHİ : 12/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan maddi ve manevi tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;——- tarihinde müteveffa ————civarında seyir halinde iken davalının kullandığı ——– plakalı araç ile ölene ait araca —— sağa çekilmesi konusunda uyardığını, bu sırada ölenin aracını sağa doğru çekip yol verdiği sırada davalının hatalı sollama yaparken aracın ön tampon sağ kısmı ile ölenin arka tampon sol dış yanına vurduğunu, bu şekilde hatalı bir biçimde ve hızlı şekilde vurması ile ölenin kullandığı aracın kontrolden çıkarak bariyerlere ve ——- araca çarptığını bu çarpma sonucunda —–olay yerinde vefat ettiğini, davalı sürücü ….—— babasının kalp krizi geçirdiği için ———- yetişmeye çalıştığını bu sebeple önündeki araca çarptığını ve yoluna durmadan devam ettiğini savunduğunu, kazadan sonra davalının kazayı polise bildirmediğini, kazayı gören———- sayesinde gerçeğin ortaya çıktığını, davalı aleyhinde taskirle ölüme neden olma sebebi ile İstanbul ——-. Asliye Ceza Mahkemesinin ——.sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, kaza sebebi ile ölenin eşinin destekten yoksun kaldığını, davacının ölen eşinin çalışmakta ve eşine de bakmakta olduğunu, davacı eşi için maddi tazminat talebinde bulunduğunu, davacı müvekkillerin meydana gelen bu kaza nedeniyle tarifi imkansız derecede——– elem ve ızdıraba boğulduklarını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere Davacı ..—- defin gideri, 10.000,00 TL’si maddi destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere 12.000 TL maddi tazminatın ———— yönünden olay ——- tarihinden, davalı … şirketi yönünden ise dava tarihinden başlayacak yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, her davacı için ayrı ayrı 50.000’şer TL olmak üzere toplam 150.000 TL manevi tazminatın sadece ——- olay tarihi olan 19/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Birleşen davanın davacıları vekili dava dilekçesinde özetle, kazada ölen müteveffa——– ——-nedeni ile tarifi mümkün olmayacak derecede acı ve ızdırap yaşadıklarını belirterek bu davacıların her biri için ayrı ayrı 20.000,00 şer TL den olmak üzere 60.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar …——– vekili cevap dilekçesinde; Müteveffa ——– ölümüne sebep olan kazaya vekil edenlerin veya onlara ait aracın sebebiyet vermediğini, kazanın oluş biçiminin meçhul olduğunu, vekil edeni …——-kullanmış olduğu ——- plakalı aracın iddia edilen olayla bir ilgisi olmadığını, kazanın tamamen müteveffa ——–kendi kusuru ile meydana geldiğini, müvekkillerinin kullanmış olduğu aracın——–kısmının müteveffa —– kullandığı aracın sol dış yanına vurduğu iddiasının hilafı gerçek olduğunu, böyle bir vakıa —–etmiş olsa da böyle — direksiyon hakimiyetinin kaybolmasının bahis konusu olamayacağını, müteveffa ——– kullandığı aracın istikametin değiştirerek sola yönelip —— yaptıktan sonra orta——– çarptığını, oradan da 12 m sürüklenerek ağaca çarparak durduğunu, müteveffa —- aracını son derece hızlı sürdüğünü, yavaş gitseydi fren yaptığı esnada durabilmesi gerektiğini, vekiledenin kullanmış olduğu aracın geçmiş olmasından vekiledenlerinin sorumlu olamayacağını, müvekkillerinin mücbir nedenlerle sollama yapmış olduklarını, sollamadan çok önce— olduklarını, durmaksızın korna çaldıklarını, bu halde gelen aracın acil bir durum karşısında olduğunun açık olduğunu, müteveffa —– bu durumda yol vermesi gerektiğini, yol vermemesinin ağır kusur olduğunu, müvekkili sürücünün kazanın farkında olmadıklarını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili sigorta şirketi işletenin ilgili kanun gereğince sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olacağını, dava konusu kazanın, kusur ve zarar miktarı yönünden uzman bilirkişiler tarafından incelenmesi gerektiğini, İstanbul ——- Asliye Ceza Mahkemesinin ——. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı bakımından ise davacıların ölen kişi ile ilişkileri, yaşları ve ölüm olayı dolayısı ile destekten yoksun kalıp kalmadıkları, destekten yoksun kalmışlarsa bu zararlarının miktarı uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap ettirildikten sonra bir karar verilmesi gerektiğini, destekten yoksun kalmak tazminatı talebinin zenginleşme aracı olarak kullanılmayacağını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini açıklamıştır.
Birleşen dava ile ilgili davacılar —— tarihinde İst. Anadolu — ATM ye açtıkları manevi tazminat davasına ilişkin dava dilekçesi mahkememizce davalılar ——— —— tarihinde tebliğ edilmiş ancak bu davalılar vekili yapılan tebligata rağmen birleşen davaya karşı cevap vermemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Davacılar ——– trafik kazası sonucu ölümü nedeni ile ölüme sebebiyet verdiği iddia olunan davalı sürücü ile araç maliki ve aracın ——— poliçesini tanzim eden sigorta şirketi aleyhine açılmış maddi ve manevi tazminat ve birleşen davanın davacıları olan müteveffanın kardeşleri tarafından davalı sürücü ve araç maliki aleyhine açılmış manevi tazminat davasından ibarettir.
Dosya İstanbul Anadolu ——.Asliye Hukuk Mahkemesinin —————- Karar sayılı görevsizlik kararı neticesinde Mahkememize gelmiş ve yargılamaya devam olunmuştur. Mahkemece davacı taraf tanıkları …——– dinlenmiş akabinde de dosya trafik kazalarında uzman kusur bilirkişisine verilerek —- tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişi Raporunda; Davalı tarafa ait ——- plakalı araç sürücüsü ….—- kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu,—– % 25 oranında kusurlu olduğu yönünde mütalaa verilmiştir.
Dosya———verilerek davacı …—– maddi tazminat istemine ilişkin olarak hesaplama yapılması istenmiş, bilirkişi raporunda, davacının nihai ve gerçek zararının 89.903,48-Tl olduğu, tespit edilmiştir.
Davacılar vekili davacı ..—— maddi tazminat istemine ilişkin olarak 29.12.2015 tarihli —— olan maddi tazminat istemini 89.903,48-Tl üzerinden ıslah etmiş ve harcını da yatırmıştır.
Mahkememiz ——– tarihli kararıyla; “Kararda yazılı gerekçeler ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; asıl davada davacı ..—- 89.903,48 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile —- defin giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …——– ödenmesine, bu tutara davalı …—– yönünden dava tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden olay tarihi olan —- tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacılar —– —- için manevi 11.000,00’er TL, birleşen davada ise davacılar ——- manevi tazminatın——- tarihinden itibaren yasal faizle birlikte davalılar—– fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,” karar verilmiştir.
Mahkememiz hükümü davacılar vekili tarafından süresi içerisinde asıl ve birleşen dosya davalıları——— tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay —-. Hukuk Dairesinin ——- Karar sayıl —- kararıyla; “Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, asıl ve birleşen dosya davalıları —— yerinde görülmeyen tüm, davacılar vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava trafik kazası neticesinde meydana gelen ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat ——- aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan —- kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 818 sayılı BK’nun 47. maddesindeki (6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, —– kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında,olay tarihi, kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu, ölenin davacıların eş ve babaları oluşu ve meydana gelen zararın ağırlığı da gözönüne alınarak asıl dosya davacıları ———…. için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulmasına” karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası yukarıdaki esasa kaydının yapılarak, yargılanmasına devam olunmuştur.
Yargıtay bozma kararı,———- yönünden mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminata ilişin olup davacı—— yoksun kalmaya dayalı maddi tazminat ve cenaze ve defin giderlerine yönelik istemleri ile birleşen dosya davacıları ——– tazminat istemi hakkında mahkemece kurulan hüküm —– bozma kararı kapsamı dışında bırakılmakla kesinleşmiş bulunmaktadır.
Bu sebeple ——- bozmasına yönelik olarak davacılar—- çocuklar ———– manevi tazminat istemi hakkında yeniden değerlendirme yapmak gerekmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, — hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (——- Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda dava konusu trafik kazasında davacılar murisinin %25 kusurlu olduğu, Davalı tarafa ——- plakalı araç sürücüsü davalı …———– kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu, kaza sonucu davacıların ——- vefat ettiği belirli bulunmaktadır. Belirtilen sebeplerle tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihi, kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu, ölenin davacıların eş ve babaları oluşu ve meydana gelen zararın ağırlığı da gözönüne ————- her biri için ayrı ayrı olmak üzere 15.000-TL’den 30.000-TL manevi tazminat takdir edilmiş, belirlenen bu tutarların davalılar —— olay tarihi olan 19/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …—– destekten yoksun kalma ve defin giderlerine yönelik maddi tazminat istemi hakkında ve birleşen dosya davacıları ——- manevi tazminat istemi hakkında Mahkemece kurulan hüküm Yargıtay bozma kararı kapsamı dışında bırakılarak kesinleştiğinden, bu hususlarda YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı …’ın manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜNE; 30.000,00-TL manevi tazminatın davalılar —— olay tarihi olan 19/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacılar——– tazminat isteminin KISMEN KABULÜNE; her bir davacı için 15.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 30.000,00-TL tazminatın davalılar ….—— olay tarihi olan 19/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl dosyada maddi tazminata ilişkin talepler ve birleşen dosyadaki talepler yönünden mahkemece verilen önceki karar kesinleştiğinden bu kısımlara yönelik yargılama giderlerine ilişkin hükümlerde geçerli bulunduğundan kesinleşen kısımlara yönelik yargılama giderleri yönünden yeniden değerlendirme yapılmasına yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 4.098,60 TL harcın davalılar—— tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından bozma ilamı sonrasında sarfedilen toplam 153,20-TL yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre 61,28-TL’sinin davalılar .——- alınarak davacıya verilmesine,
4- —– tarifesine göre hüküm altına alınan manevi tazminat yönünden kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar —— yararına 8.600,00-TL vekalet ücretinin davalılar —- alınarak davacılara verilmesine,
5—— tarifesine göre reddedilen manevi tazminat yönünden kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar——. yararına 8.600,00-TL vekalet ücretinin davacılar———— alınarak davalılara verilmesine,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.