Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/730 E. 2021/197 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/730 Esas
KARAR NO : 2021/197
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/07/2013
KARAR TARİHİ: 04/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirkete ait olan ve davalı sigorta şirketine—- sigortalanmış olan, —- plaka sayılı aracın müvekkili şirket çalışanı —- sevk ve idaresinde iken— tarihinde — yaşındaki —-ezerek ölümüne sebebiyet verdiğini, — anne ve babası tarafından müvekkili şirket aleyhine —– dosyası ile destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davası açıldığını, açılan bu davada davacıların manevi tazminat talepleri bakımından—– kapsamında ihtar yapıldığını, —- sayılı ilamı ile müvekkili aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmolunduğnu, mahkeme ilamının —– dosyası ile icraya konulduğunu, ihbar olunan —- tarafından icra dosyasına manevi tazminata ilişkin olarak — ödeme yapıldığını, davacıların maddi — tazminat taleplerine ilişkin olarakta —- poliçesi kapsamında —- davanın ihbar edildiğini ancak davalı —– tarafından icra dosyasına herhangi bir ödeme yapılmayacağının acenta vasıtasıyla bildirildiğini, bunun üzerine müvekkilinin haciz tehdidi altında kalarak —- dosyasına dosya borcunun bakiyesi olan ve maddi tazminat —- ilişkin kısım ile ilgili olarak — tarihinde — ödemek zorunda kaldığını, bunun üzerine müvekkili şirketin davalı sigorta şirketine —-yevmiye sayılı ihtarnamesiyle sigorta poliçesi kapsamında yapmış olduğu—- ödemenin iadesini talep ettiğini, ihtarnamenin davalı şirkete —- tarihinde tebliğ edildiğiini ancak davalı sigorta şirketini ihtarnamede belirtilen süre içinde ödeme yapmaması sonucu davalı aleyhine —– dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, davalının haksız ve mesnetsiz itirazı nedeniyle icra takibinin durduğunu belirterek davalı borçlunun haksız ve dayanaksız tüm itirazlarının kaldırılmasına, takibin devamına, haksız itiraz sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafından açılmış bulunan talepleri ve konuları aynı olan —— dosyası bulunduğunu, dosyanın kesinleşerek sonuçlandığını, mahkeme tarafından hükmedilen tazminat miktarının müvekkili şirket tarafından ibraname karşılığında davacının alacaklısı olan kişilere ödendiğini, davacı tarafından ödendiği ileri sürülen alacağın müvekkili şirket tarafından aynı alacaklıya sigorta poliçe limitleri dahilinde takip tarihinden önce ödenerek borcun kapatıldığını, bu nedenle davanın öncelikle derdestlik nedeniyle reddi gerektiğini, yine ——-sayılı ilamının kesinleşmiş ve infaz edilmiş olmakla kesin hüküm teşkil ettiğini belirterek kesin hüküm itarazı sebebiyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davanın esasına ilişkin olarakta müvekkili şirketin —– sayılı dosyasında hükmedilen tazimantı davacılara ödeyerek tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, kaza neticesinde vefat eden —- ve babası tarafından ——– dosyası ile tazminat davası açıldığını, davanın sonradan müvekkili şirkete ihbar olunduğunu, davanın — tarihinde karara bağlandığını, davacı—- talep etmekte olduğu alacağın —- karar gereğince hükmolunan alacak olup —— mahkeme kararı neticesinde hükmolunan ve müvekkilinin ödemiş olduğu tazminat ile aynı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizin—- sayılı ilamının gerekesinde “Dava; Hukuki niteliği itibariyle—- ilamsız icra takibine davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
——- sayılı dosyası, —- sayılı icra dosyası, banka dekontları, ——- incelenmiştir.
Toplanan bu delillerden davacı——-aracın davacı şirket çalışanı — sevk ve idaresi altında iken — tarihinde küçük —– ölümüne sebebiyet verdiği, küçüğün anne ve babası tarafından davacı şirket aleyhine —- ile açılan dosyanın —– sayılı karar ile sonuçlandığı, mahkeme ilanının —- dosyası ile icraya konulduğu ve dava dışı —- tarafından icra dosyasına manevi tazminat yönünden —- ödeme yapıldığı, ayrıca davacı tarafından da icra dosyasına — tarihinde maddi tazminat yönünden —- ödeme yapıldığı, bu defa davacı tarafından ödenen — iadesi için davalı —–yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnameyi —- tarihinde tebliğ edildiği, ödeme yapılmaması nedeniyle davalı sigorta şirketi aleyhine —- sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Davalı sigorta vekili savunmasında —– kararı ile hükmolunan tazminatların müvekkili tarafından ödenerek tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, bu nedenle gerek derdestlik gerekse kesin hüküm nedeniyle müvekkilinin icra takibindeki alacaktan sorumlu olmadığını savunmaktadır. Davalı sigorta vekilinin bu savunması gereğince—- dosyası incelenmiş, ölen küçük — anne ve babası —- aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda davacı baba ——- tutarında destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, davalı sigorta şirketinin bu tazminatları ödediği sabittir. Ne var ki aynı davacılar tarafından bu defa —- dosyası ile maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, davanın —- şirketine ihbar edildiği, yapılan yargılaıma sonunda davacı —- destekten yoksun kalma tazminatı ile her bir davacı için — olmak üzere — manevi tazminata hükmolunduğu, maddi tazminata hükmolurken ——- kararı hüküm altına alınan ve davalı sigorta şirketi tarafından ödenen tutarın yasal faiz uygulanmak suretiyle dikkate alınarak ve tenzil edilerek destekten yoksun kalma tazminatına hükmolunduğu anlaşıldığından davalı sigorta vekilinin kesin hüküm ve derdestlik itirazları yerinde görülmemiş—- dosyasından verilen kararın —- tarafından manevi tazminata ilişkin olarak — ödeme yapıldığı, maddi tazminata ilişkin olarakta davacı şirket tarafından —- ödendiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin iş bu — sorumlu olup olmadığı hususuna gelince ; Davalı sigorta şirketi —- sonucu hükmolunan tazminatları hak sahiplerine ödemiş ise de hak sahipleri daha sonra —- dosyası ile maddi ve manevi tazminat davası açmışlar, yapılan yargılama sonunda —— dosyası ile hükmolunan maddi tazminat tutarı ve faizleri tenzil edilerek maddi ve manevi tazminata hükmolunmuş, manevi tazminat dava dışı —- tarafından ödenmiş, maddi tazminat ise davacı tarafından ödenmiştir. Her ne kadar davalı sigorta şirketi —– hükmolunan maddi tazminat tutarını hak sahiplerine ödemiş ise de hak sahiplerinin daha sonra ——— sayılı dosyası ile açmış oldukları davada yeniden maddi tazminata hak kazanmışlardır. Bu maddi tazminatlar hesaplanırken de davalı sigorta şirketinin ödediği —– sayılı dosyası ile hükmolunan maddi tazminat tutarı faizleriyle birlikte hesaplanıp tenzil edildiğinden davalı sigorta şirketi poliçe limiti dahilinde bu tazminat miktarında da sorumludur. Sorumlu olduğu miktarın tespiti bakımından dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinden alınan —- tarihli kök rapor gereğince davalı sigorta şirketinin toplam sorumluluk tutarının —- olduğu anlaşılmakla mahkememizce denetlenip benimsenen ve teknik ayrıntıları raporda gösterilen iş bu bilirkişi raporuna itibar edilerek davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın kısmen iptaline karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır. ” şeklinde gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
—— 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava sigortalı tarafından ödenen tazminatın zorunlu trafik sigorta poliçesi nedeniyle sigortacısından rücuen tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Davaya konu trafik kazasında davacının sigortalısı ve maliki olduğu aracın küçük yaya murise çarpması sonucu muris vefat etmiştir. Küçük yaya murisin anne ve babası tarafından ilk olarak —– tarihinde —-sayılı dosyası ile işbu davalı ——– destekten yoksun kalma tazminatı talepli dava açılmış, mahkemece alınan ve davacı anne ile baba tarafından açıkça itiraz edilmeyen — tarihli hesap bilirkişi raporunda zarar davacı baba —- davacı anne —— için —- olarak hesaplanmış, davacı anne ve baba tarafından fazlaya dair haklar saklı tutulup bilirkişi raporundaki meblağlara göre dava ıslah edilmiş, mahkemece—- tarihinde davanın kabulü ile, davacı baba —, davacı anne ——— için —- olarak toplam —- maddi tazminata hükmedilmiş, hüküm temyiz edilmeden — tarihinde kesinleşmiştir. İlamın davacılar tarafından icraya konulması üzerine davalı —– Esas sayılı icra dosyasına asıl ve ferileriyle birlikte toplam —- ödendiğini ve ibraname alındığını savunmuş olup, ilgili icra dosyası dosya içerisinde bulunmamakta ise de, ödeme miktarı ve tarihi ——- sayılı davasındaki aynı davacıların da kabulündedir.
Küçük yaya murisin anne ve babası tarafından —- dosyası ile işbu davacı araç maliki —– aleyhine manevi tazminat ve destekten yoksun kalma tazminatı talepli dava açılmış, dava işbu davalı —– tarihinde ihbar edilmiş, ihbar olunan ——— tarihinde ihbara cevap verilerek murisin anne ve babası tarafından kendilerine de dava açıldığı, davaların birleştirilmesi gerektiği beyan edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan—-tarihli hesap bilirkişi raporunda, —- Karar sayılı dosyasında hükmedilen ve o davanın davalısı——— ödeme gününden itibaren güncellenip toplam zarardan tenzil edilerek, bakiye zarar davacı baba —-davacı anne —için maddi hata yapılarak —-olarak hesaplanmış, davacı anne ve baba tarafından dava ıslah edilmiş, mahkemece — tarihinde davanın kısmen kabulü ile, davacı baba —- —, davacı anne — olarak toplam — maddi tazminata hükmedilmiş, hüküm temyiz edilmeden —- tarihinde kesinleşmiştir. İlamın icraya konulması üzerine davalı —— tarihinde asıl alacak ve ferileriyle birlikte toplam —- ödenmiş, işbu davada ise —- tarafından ödenen bedelin kendi ———– sayılı dosyası ile başlatılan takibe itirazın iptali talep edilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk davada mahkemece tek hesap bilirkişi raporu aldırılmış, davacılar tarafından rapora açıkça itiraz edilmemiş, ıslahla fazlaya dair haklar saklı tutulsa da bilirkişi raporuna göre davanın kabulü talep edilmiş, mahkemece davanın bilirkişi raporuna göre kabulüne karar verilmiş ve davalı—— de aleyhine hükmedilen tazminatı icra dosyasına ödemesiyle borcu sona ermiştir. Davacılar sigorta şirketi aleyhine dava açtıktan sonra, malik ve sürücü aleyhine de ayrı dava açmış, ikinci davada yeniden tazminat hesabı yapılmış, bu kez daha yüksek çıkan tazminattan ilk davada hükmedilip ödenen tazminat güncellenip mahsup edilmiş, mahkemece bakiye tazminata hükmedilmiştir. Esasen somut olayda davacılar sigorta şirketine tazminat davası açtıktan sonra malik ve sürücü aleyhine de ikinci bir tazminat davası açabilir ise de ——, ikinci davadaki yargılama sırasında ilk davadaki hüküm kesinleşmiş ve ilk davada kabulüne karar verilen tazminat tutarının tamamı sigorta şirketince ödenmiştir. Hal böyleyken ikinci davanın reddedilmesi gerektiği halde, kısmen kabul edilen ikinci davayı davalı sigortalı —— etmemiş, kendi aleyhine durum yaratmış, ikinci ilam sonrası kendisi de ödeme yaparak mükerrer ödeme oluşmasına neden olmuştur. Bu durumda mahkemece işbu davada davalı sigorta şirketinin ilk ilamda hükmedilen miktar dışındaki kısımdan sorumlu olamayacağı gözetilmeksizin davanın reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Karar başlığında dava tarihinin doğru yazılmaması mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak değerlendirilmiştir.” şeklinde gerekçe ile kararın BOZULMASINA karar verilmiş, davacı tarafın karar düzeltme talebi de reddedilmiştir.
Bozma kararı sonrası dosya mevcut esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuş, —– tarihli 3. Celsede yargıtay ilamına uyulmasına karar verilmiştir. —- bozma ilamında da belirtildiği üzere; somut olayda davacılar sigorta şirketine tazminat davası açtıktan sonra malik ve sürücü aleyhine de ikinci bir tazminat davası açabilir ise de (ilk davada açıkça itiraz etmedikleri bilirkişi raporunda belirlenen miktarı geçmemek ve tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla), ikinci davadaki yargılama sırasında ilk davadaki hüküm kesinleşmiş ve ilk davada kabulüne karar verilen tazminat tutarının tamamı sigorta şirketince ödenmiştir. Hal böyleyken ikinci davanın reddedilmesi gerektiği halde, kısmen kabul edilen ikinci davayı davalı sigortalı ——temyiz etmemiş, kendi aleyhine durum yaratmış, ikinci ilam sonrası kendisi de ödeme yaparak mükerrer ödeme oluşmasına neden olmuştur. Bu durumda işbu davada davalı sigorta şirketinin ilk ilamda hükmedilen miktar dışındaki kısımdan sorumlu olamayacağı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin alınan 314,05-TL harcın mahsubu ile artan bakiye 254,75-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından 110,00 TL yapılan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/02/2021