Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/729 E. 2023/366 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/729
KARAR NO : 2023/366

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 16/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalılara sipariş edilen iş makineleri yedek parçalarına karşılık; avans olarak —-Şubesi —-nolu 24/06/2008 vadeli 110.000,00 TL, … keşideli çek, —-Şubesi —-nolu 01/04/2008 vadeli 40.000,00 TL, … keşideli çek ile 16/07/2008 tanzim 10/10/2008 vadeli 97.500,00 TL lik senet, 16/07/2008 tanzim 21/11/2008 vadeli 27.500,00 TL lik senet olmak üzere 275.000,00 TL lik çek ve senetle sipariş avansı olarak ödemede bulunduğunu, 275.000,00 TL karşılık … vekili Av. ..— 28/08/2008 tarihinde makbuz karşılığı 60.000,00 TL, 18/08/2008 tarihinde makbuz karşılığı 10.000,00 TL, Elden 15.000,00 TL, 27.500,00 TL senede düşümle 5.000,00 TL, Kooperatif arsası satışından 48.000,00 TL, 24/06/2008 vadeli çek bedeli 115.000,00 TL olmak üzere 248.000,00 TL nin alacaklı vekiline ödendiğini, 27.000,00 TL avans borcunun kaldığını, sipariş edilen malların gönderilmediğini belirterek—-. İcra Müdürlüğünün—- sayılı ve —İcra Müdürlüğünün —sayılı icra dosyalarının tedbiren durdurulmasına, fazla ödenen alacağın iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı … ve davalı … aleyhinde —İcra Müdürlüğünün —- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığım, davacılar ile yapılan 28/07/2008 tarihli protokol ile borcun kabul edildiğini, senetlerin protokol gereği alındığını, bir kısım ödemelerin yapıldığını, haciz uygulandığını, — îcra Müdürlüğünün —- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, —–. Asliye Hukuk Mahkemesinin ——esas sayılı dosyasından tasarrufun iptali davasının ikame edildiğini ve davanın derdest olduğunu, yedek parça sözleşmesinin yalan olduğunu ileri sürerek haksız ve usulsüz olarak ikame edilen davanın süresinde açılmadığından reddine, davanın sunulan ve sunulacak deliller neticesinde davanın reddine, davacının tedbir talebinin reddine, 275.000,00 TL üzerinden %40 dan az olmamak üzere davacılar aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Dava dilekçesi davalı .—- usulüne uygun tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacıların alacaklı sıfatı ile gözüken … ve —sipariş edilen iş makineleri yedek parçalarına karşılık avans olarak çek ve senetler verildiği, davacılar tarafından çek ve senetler karşılığı 275.000,00 TL … ve ..— sipariş avansı olarak ödeme yapıldığı, 275.000,00 TL karşılık … vekili Av. .—248.000,00 TL ödendiği, 27.000,00 TL avans borcunun kaldığını, sipariş edilen malların gönderilmediği, —- İcra Müdürlüğünün —– ve—– İcra Müdürlüğünün —sayılı icra dosyalarının tedbiren durdurulması, fazla ödenen alacağın iadesi talebinden ibarettir.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davacılardan—- iflas ettiği ve iflas dairesince davanın takip edilmediğinden bu davacı yönünden dava takipsiz kaldığından bu davacı tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına, davacılardan—-yargılama devam ederken vefat ettiği, mirasçılarının da mirası reddettiği gerekçesiyle bu davacı tarafından açılan davanın reddine, taraflar arasında 28/07/2008 tarihinde icra borçları için protokol düzenlendiği, protokolde borcun 155.000,00 TL olarak kabul edildiği, davacı tarafça yapılan ödemeler toplamının 218.000,00 TL olduğu, buna göre davacı tarafça fazladan 63.000,00 TL ödendiği gerekçeleriyle davacı .—açtığı menfi tespit davasının kabulüne, —İcra Müdürlüğü’nün —ve —-.İcra Müdürlüğü’nün —-esas sayılı takiplerden dolayı davacı— davalılara borçlu olmadığının tespitine, takip dosyaları protokol sonucu ödemelerle sonuçlandırıldığından davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine, davacının menfi tespit talebinin 27.000,00 TL ile sınırlandırdığından ve davalı takibinde kötüniyetli olduğundan bu tutarın %40’ı oranında olan 10.800,00 TL’nin davalı —- alınarak davacı—- ödenmesine, davalı .—yerinde görülmeyen tazminat talebinin reddine, 63.000,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, kararı davalı … vekili istinaf etmiştir.

İLK KARAR: Mahkememizin 25/10/2016 gün, — Esas, –Karar sayılı ilamında: Davalı … vekili istinaf sebebi olarak; kararın hatalı olduğunu, davanın başlangıçta üç davacı adına açıldığını, ancak karar tarihi itibariyle tek davacı kaldığını, mahkemenin diğer davacılar adına yapılan ödemeleri de dikkate almasının doğru olmadığını, —sadece 30.000,00 TL ödeme yaptığını, 115.000,00 TL’lik çekin ödenmediğini, ayrıca mahkemenin gerekçesinde kabul ettiği 15.000,00 TL ve 5.000,00 TL’lik ödemelerin üçüncü kişinin isticvabı neticesinde karar verildiğinden kabul etmediklerini, tapu devri nedeniyle 48.000,00 TL’lik ödemeyi de kabul etmediklerini, resmi devir bedeli olan 12.500,00 TL’nin kabul edilmesi gerektiğini, kaldı ki bilirikşi raporunda dahi devir tarihindeki rayiç bedelin 29.000,00 TL olduğunun belirtilmesine rağmen bunun dikkate alınmadığını, mahkemenin ödeme olarak kabul ettiği rakamların toplam 213.000,00 TL iken 218.000,00 TL olarak hatalı toplama yapıldığını, davacının talebinin 155.000,00 TL’lik kısım yönünden reddedildiğini, bu bedel üzerinden talepleri olan %40 tazminata hükmedilmesi gerektiğini, davacı —- 01/07/2016 tarihli duruşmadaki beyanlarının çelişkili olup bu beyanların dahi davanın reddine yeterli olduğunu, davacı vekilinin şuan da sadece ..— vekili olup vefat eden … tarafından yapılan taşınmaz devri için hesaplanan ödeme kalemi olan 48.000,00 TL için talepte bulunamayacağını, Yargıtay HGK’nun—-Karar gereğince üçüncü kişilerin isticvab edilemeyeceğini, bu nedenle Av. —- isticvab hükümlerine tabi olacağı gerekçesiyle hesaplanan 20.000,00 TL’nin de hesaplamadan düşülmesi gerektiğini, bu iki hususun dahi davacı …müvekkiline borçlu olduğunu gösterdiğini, bilirkişi raporunun davayı aydınlatmaktan çok uzak olduğunu, bilirkişi —–tarafından düzenlenen iki raporun birbiriyle çelişkili olduğunu, yine bilirkişinin isticvab konusunda ehil olmadığını, dolayısıyla mahkemenin bu hususta hukukçu bilirkişiden rapor alması ya da bu hususun mahkemenin takdirine bırakılması gerektiğini, müvekkilinin davacıdan 42.500,00 TL alacaklı olduğunu, zaten son icra dosyasının da bu miktarda olduğunu, bu miktar üzerinden alacaklı olduklarına karar verilerek davanın reddinin gerektiğini, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, davacı tarafından ticari ilişkide bulunanın diğer davalı … olduğunu, şahsi def’ilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, 28/07/2008 tarihli protokol ile borcun yenilenmiş olup bu tarihten önceki beyan ve iddiaların dayanak yapılarak açılan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın satış sözleşmesine dayalı olarak bir ilişkiden bahsetmiş ise de bu konuda bir delil sunmadığını, ayrıca neyin avansı olduğunun belli olmadığını, iddianın hayali olduğunu, 275.000,00 TL’lik sipariş avansı için hiç mal almadan ödeme yapıldığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, yine ticari defterler delil olarak sunulmasına ve incelenmesine rağmen müvekkiline lehine olan defter kayıtlarının dikkate alınmadığını, davanın dayanağının siparişlerin teslim edilmemesi nedeniyle ödenen avansın iadesi talebi olduğunu, müvekkilinin davacıları hiç tanımadığını, davacıların iddialarının dayanaksız olduğunu, kanuna ve usule aykırı üçüncü şahıs isticvabının yok sayılması gerektiğini bildirmiştir.

BAM KARARI:—- Bölge Adliye Mahkemesi —-. Hukuk Dairesinin — Esas, — karar sayılı ilamında: “Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını iddia etmiştir. Davalı taraf ise yapıldığı belirtilen ödemelerin bir kısmını kabul etmemiştir. Uyuşmazlık konusu ödemelerden 5.000 ve 15.000 TL’lik ödemelerin Av. ..—- ödendiği iddia edilmiş ve bu kişiye çıkarılan isticvab davetiyesine icabet edilmediği için bu ödemelerin yapıldığının adı geçen kişi davalı taraf olmadığından kabulü doğru değildir. Dolayısıyla 5.000 ve 15.000 TL’lik ödemelerin borçtan mahsubu doğru değildir. Öte yandan mahkemece borca mahsuben devredildiği belirtilen taşınmazın değeri keşifle birlikte 29.000 TL olarak belirlendiğine göre bu tutarın ödeme olarak kabul edilmesi gerekirken daha fazla miktarın borçtan mahsubu doğru değildir. Bu yönlerden davalı vekilinin istinaf talebi yerindedir. Davalı tarafın diğer ödemelere ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. İcra dosyaları infaz edilip kapatılmadığından hak düşürücü sürenin dolduğu yönündeki istinaf talebi yerinde değildir. Öte yandan dava menfi tespit davası olup borçlu olunmadığı iddia edilen tutarın dava tarihi itibariyle tespiti gerekir. Mahkemece gerek yukarıda açıklanan ödemelerle ilgili hususlar, gerekse borçlu olunmayan miktarın dava tarihi itibariyle tespiti yönünde gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle—-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/10/2016 gün, —-Esas, —–Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiş, Mahkememiz yukarıdaki esasına kaydı yapılarak, yargılamaya devam olunmuştur.Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere karar ilamı nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, 03/10/2020 tarihli Mali müşavir bilirkişi —– tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda: davalının dava tarihi olan 12/01/2010 tarihi itibariyle davacıdan 38.465,83 TL alacaklı durumda bulunduğu hesaplandığı, bildirilmiştir.
Davacı … —–vekili 17/11/2020 tarihli dilekçesinde, bilirkişi raporuna itirazlarında, Kabul anlamına gelememek kaydıyla, raporda davacının 174.000,00 TL ödediği ifade edildiği, bu durumda davacının borçlu olduğu kabul edilen 155.000,00 TL’den 19.000,00 TL daha fazla ödeme yaptığını gösterdiğini, bu hesabın kabulü halinde 19.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2 sayılı md uyarınca ticari faiziyle birlikte davalılar … ve …— birlikte tahsili ile davacı ..– ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, beyan etmiştir.
Mali müşavir bilirkişi —– tarafından hazırlanan 09/04/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda 03/10/2020 tarihli bilirkişi ek raporundaki görüşle bağlı kalındığı bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere karar ilamı nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, 04/10/2021 tarihli Mali müşavir bilirkişi —- tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda: Davacının İcra Dosyalarına Borcunun Bulunup Bulunmadığı Yönünden: Davalı … tarafından, 01.04.2008 tarihli 40.000,00 YTL ve 24.06.2008 tarihli 115.000,00 YTL tutarlı çekten kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla … ve … aleyhine 28.06.2008 tarihinde —-İcra Müdürlüğü’nün—- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olduğu, icra takibinden sonra tarafların bir araya gelerek icra takip alacağının yapılandırılması amacıyla 28.07.2008 tarihli protokol düzenlenerek, davalı .—– davacı .—- alacağının ana para olarak 125.000,00 TL, ferilerinin de fatziyle birlikte 30.000,00 TL olmak üzere toplam 155.000,00 TL olduğu hususu kararlaştırılmış olduğundan, daha önceki tarihte açılmış —- İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin geçersiz olduğu, Protokol kapsamında kararlaştırılan 125.000,00 TL ana paraya karşılık davacılar … ve —- şirketi tarafından, alacaklı … emrine 28.07.2008 tanzim, 10.10.2008 vade tarihli 97.500,00 YTL ve 28.07.2008 tanzim, 21.11.2008 vade tarihli 27.500,00 YTL bedelli iki adet bononun teslim edildiği, davalı .— protokol kapsamında bakiye kaldığını iddia ettiği 40.000,00 TL’lik alacağına masraflar ekleyerek 42.500,00 TL tutarında—- İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatmış olduğu, davacının 12.01.2010 dava tarihi ve 07,01.2009 takip tarihi itibariyle herhangi bir borcu bulunmadığı, aksine alacağının bulunduğu tespit edilmiş olduğundan, davacının —-. İcra Müdürlüğü’nün —Esas sayılı icra takibine borcunun bulunmadığı, 19. 000,00 TL (174. 000,00-155.000,00) alacağı bulunduğu, tespitinde bulunmuştur.
Mali müşavir bilirkişi —-tarafından hazırlanan 24/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; 04/10/2021 tarihli bilirkişi raporundaki görüşle bağlı kalındığı bildirilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna beyan ve itiraz dilekçesinde özetle, —-. İcra Dairesi’nin —-. ve —-İcra Dairesi’nin—-. Sayılı dosyalarının dava tarihi itibariyle hesaplarının yapılarak, bu iki dosya hesabının toplanması ve tarafların protokol ile mutabık kaldığı borç miktarı olan 155.000-TL’nin bu rakamdan düşülmesi gerektiğini belirterek rapora itiraz etmiştir.
Mali müşavir bilirkişi —- tarafından hazırlanan 24/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda; 24/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporundaki görüşle bağlı kalındığı bildirilmiştir.Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup mahkememizce hükme esas alınmıştır.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Davalı … tarafından, 01.04.2008 tarihli 40.000,00 YTL ve 24.06.2008 tarihli 115.000,00 YTL tutarlı çekten kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla … ve … aleyhine 28.06.2008 tarihinde — İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış olduğu, icra takibinden sonra tarafların bir araya gelerek icra takip alacağının yapılandırılması amacıyla 28.07.2008 tarihli protokol düzenlenerek, davalı — davacı— alacağının ana para olarak 125.000,00 TL, ferilerinin de faiziyle birlikte 30.000,00 TL olmak üzere toplam 155,000,00 TL olduğu hususu kararlaştırılmış olduğundan, daha önceki tarihte açılmış —- İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin geçersiz olduğu, bu nedenle davacı vekilinin tarafından yapılan iki dosya hesabının toplanması ve tarafların protokol ile mutabık kaldığı borç miktarı olan 155.000-TL’nin bu rakamdan düşülmesi itirazının reddedildiği, davacılar tarafından davalıya13.08.2008 tarihinde … vekili —-makbuz karşılığı ödenen tutar 10.000,00 TL, 22.08.2008 tarihinde … vekili —-banka kanalı ile ödenen 20.000,00 TL, … adına kayıtlıolup, davalıya satışı yapılan —- bulanan arsa satış tarihindeki tutarı olan 29.000,00 TL, 01.09.2008 tarihinde … vekili Av. … tarafından —-yazılan yazı kapsamında ödendiği kabul edilen tutar 115.000,00 TL toplamı 174,000,00 TL olduğu, taraflar arasında imzalanan 28.07.2008 tarihli protokol kapsamında davalı ..– alacağı 155.000,00 TI olarak kararlaştırılmış olup, işbu borca karşılık davacılar tarafından davalıya 174.000,00 TL’lik ödeme yapılmış olduğundan, huzurdaki davanın açıldığı 12.01.2010 dava tarihi ve 07.01.2009 —. İcra Müdürlüğü’nün—- Esas sayılı takip başlama tarihi itibariyle davacıların borcunun bulunmadığı, aksine 19.000,00 TL (174.000,00-155.000,00) alacağı bulunduğuna kanaat edilmiş, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
1-) Davacı .—- yargılama devam ederken ölümü ve mirasçılarının mirası reddetmeleri nedeni ile davasının bu davacı yönünden takipsizlik nedeni ile AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-) Davacı ..—- iflası ve iflas idaresince dava takip edilmediğinden bu davacı yönünden de davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA
3-) Davacı .—açmış olduğu menfi tespit davasının KABULÜ ile, —- İcra Md. — ve —. İcra Md.—-sayılı takiplerden dolayı .—davalılara BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
4-)—–. İcra Md. —-. sayılı takip konusu asıl alacak 28/07/2008 tarihli protokol ile ve protokol sonucu ödemelerle sonuçlandırılmış olmakla, bu takipten dolayı davacı ..– yerinde görülmeyen kötüniyet tazminat talebinin reddine,Protokol tarihinden sonra davalı .—- İcra Md. davacı … hakkında 07/01/2009 tarihinde başlattığı —-. ile ilgili takipten dolayı alacağı bulunmamasına rağmen takip nedeni ile kötüniyetli olduğundan (menfi tespit ile ilgili dava dilekçesinde davacının talebi 27.000,00 TL ile sınırlı tutulmuş olmakla) davacı … yararına taktir olunan %40 tazminat tutarı olan 10.800,00 TL nin davalı ..– alınarak davacı ..- ödenmesine, davalı — yerinde görülmeyen tazminat talebinin reddine,
5-) Davacı—alacak dava ve talebinin KISMEN KABULÜ ile, 19.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 2/2 md. uyarınca ticari faizle birlikte davalılar … ve …– birlikte tahsili ile davacı —ödenmesine, davacı —-fazlaya ilişkin alacak dava ve talebinin reddine,
6-) Alınması gerekli 3.142,26 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.083,75 TL peşin harcın mahsubu ile fazladan yatırılan 941,49 TL’nin karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 17,15 TL. başvurma harcı, 4.083,75 TL peşin harcın (ıslah harcı dahil) toplamı olan 4.100,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
😎 Davacı tarafından sarf edilen posta, müzekkere, tebligat masrafı ve keşif harcı (170,80 TL) olmak üzere toplam 4.236,30-TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına (%19,24-80,76) göre hesaplanan 815,06-TL’nin davalılar … ve …-müştereken ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacı … verilmesine,
9-) Davalı … tarafından yapılan 139,00 TL yargılama giderlerinin davanın kabul red oranına (%19,24-80,76) göre hesaplanan 112,26 TL’nin davacı …-alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalının üzerine bırakılması,
10-) Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
11-) Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul olunan dava değeri (46.000,00-TL) üzerinden hesaplanan 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalılar … ve ..- müştereken ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacı—verilmesine,
12-) Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca (yatırılan harç nazara alınarak red olunan dava değeri 193.130,43-TL üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti tutarı) 29.969,56-TL vekalet ücretinin davacı …–tahsili ile davalıya verilmesine,
13-) İstinaf aşamasında davalı … tarafından yatırılan kanun yoluna başvurma harcının davalı üzerinde bırakılmasına, Dair; karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.