Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/727 E. 2022/424 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/727 Esas
KARAR NO : 2022/424

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı sigorta ——-olan dava dışı ——–” ———— nolu ———altına alındığını,—– olan ——- değerindeki ———- senedi ile davalı ——tarafından üstlendiğini——-araçlar ile yapılacak taşıma işlemi için —— ——– bedeli faturası kestiğini, sigortalının——- yüklenen ——-taşıyan bu ——– tarihinde ——— direksiyon hakimiyetini kaybederek” aracını yolun sağ tarafına devirmek sureti ile maddi hasarlı ve ölümlü trafik kazasına karışması sonucu hasar oluştuğu, araç kasasında bulunan —— ——-ve ———– olması sebebi ile —— etrafa —— ve ——— halde kalarak ıslandığı, ——- sindiği, ———olarak alıcısının deposuna ulaştığının tespit edildiğini, davalı——- yapılan ekspertiz sonucu——— hasar tespiti ———–bedeli eklenmesi ile toplam zararın —— olduğunu, %5 ————tarihli ibraname ve —– ödendiğini, TTK gereğince kanuni ————- uyarınca akdi ——–hak kazanıldığı, davalı sigortanın ——sorumlu olduğu bedel ile sorumluluğunun bulunduğu belirtilerek ——- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, masraf —– ücreti ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —–. tarafından—— dava öncesinde kendilerine ödendiğinden dava değerinin ————— beyan etmiştir.
Davalı ——özetle; Dava dışı——— istinaden maldaki tüm —– ve hasarın malın taşıyana teslim ile alıcıya geçtiğini, sigorta ettiren her ne kadar gönderici—— sigortanın lehtarının malın taşıyana teslimi ile birlikte artık alıcı —- olduğunu, davacının dava dışı göndericiye yaptığı ödeme sonucu halefiyete dayalı olarak davalı şirketlerden tazminat talep edemeyeceğini ve rücuan tazminat davası açma hakkı ve sıfatı bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, ayrıca davanın fiili taşıcıya ihbarı gerektiğini,—- meydana gelen kazada araçta taşınan ———–uğradığını, söz konusu kaza neticesi —– tarihli Bilirkişi incelemesinde, alıcı firmaya—-üründen —- ——- kaza mahallinden çalındığını, kaybolduğunu veya zayi olduğunu, —– ürünün hasar görmesi sebebiyle alıcısına gereği gibi teslim edilemediğini, malın tamamı hasara uğramış olsa dahi CMR 25 madde uyarınca taşımacının——hasardan dolayı sorumluluğunun eşyanın brüt ağırlığı başına 8,33 çekme hakkı ile sınırlı olduğunu, CMR 27/1 uyarınca avans faizi talebinin anılan düzenlemeye aykırı olduğunu, hasarlı emtianın imhası için sarfedilen bedellerden davalının sorumlu olmadığını, davacı tarafından yapılan hesaplamanın CMR hükümlerine aykırı olduğunu, sağlam olarak teslim —– hesaplamada dikkate alınmadığını, ürünlerin tamamı hasarlanmış gibi hesaplama yapıldığını beyanla —–taşıyıcı ——-davanın ihbarını ve davanın usul ve esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—– vekili cevap süresi uzatım talebi içeren dilekçesinde ;Davaya karşı aynı zamanda poliçe ve hasar dosyasının celbini, ilk itiraz olarak zamanaşımı itirazı ile birlikte cevap süresinin 1 ay süreyle uzatılmasını talep etmiş, verilen süre uzatım kararına rağmen 1 ay içerisinde gerekçeli cevap ve itiraz dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Hukuki niteliği itibariyle —–kaynaklanan alacağın davalı taşıyıcıdan ve davalı —— şirketinden rücuen tahsili talepli tazminat davasıdır.
Mahkeme, alınan bilirkişi raporları —— kararıyla; davalı —– olan diğer davalı —— davacının——- tahsilat yaptığının tartışmasız olduğu, gerek ekspertiz raporu ve gerekse yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu 2. bilirkişi heyetinin —– tarihli olan ve reddini gerektirir bir neden bulunmayan raporunda %5 muafiyet tenzili ile hasar gören —- tutarı olarak ödenmesi —— yapılmış olan——– tahsilatın mahsubu ile davacının karşılanmayan maddi zararı olarak rücuan talep edebileceği tazminat tutarı—— olmakla, bu tutarın ödeme tarihi olan 05/03/2013 tarihinden itibaren davalılardan avans faizi ile birlikte müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen bu karara karşı davacı vekili, davalı—–. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
—— Kararında; Dava, —— poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dosyaya ibraz edilen——-kayden ‘—— şekliyle gönderildiği ve davaya konu ——- suretiyle satıldığı belirtilmiş olup, —— sigorta bedeli ödenmiş olarak yapılan satış ve teslim şeklini ifade etmektedir. Buna göre,—— sözleşmesi —– tarafından yapılıp, alıcının taşıma sırasındaki hasar riskini karşılayacak—– poliçesinin de alıcı nam ve hesabına satıcı tarafından yaptırılması gerekmektedir. Somut olayda, davaya dayanak poliçede sigortalı, satıcı-gönderici olup Davalı—– ve yargılama aşamasında davacının aktif dava ehliyetinin olmadığı yönünde itirazda bulunmuş olup mahkemece bu yönde bir karar verilmediği ve gerekçeli kararında da bu itirazın değerlendirilmediği görülmüş olmakla Davalı —- bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmüştür. Davalı —–vekilinin henüz inceleme yapılmasına elverişli tüm deliller toplanmadan ve tamamlanmadan dava dosyasının bilirkişilere gönderildiği, bu yöndeki eksiklikler de raporun eksik incelemeye ve en önemlisi yeterli uzmanlıkları olmayan bilirkişiler tarafından düzenlenmesi sonucunu yarattığı, dosyada anılan rapora itirazı, yeni rapor alınması ve husumete yönelik istinaf sebepleri incelendiğinde; Davalı——cevap süresinin uzatılması talepli dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmuş olup mahkemece bu yönde bir karar verilmediği ve gerekçeli kararda da bu hususun değerlendirilmediği görülmüştür. Davalı —– vekili duruşmalarda da husumet itirazında bulunduğu,mahkemece——duruşmanın ara kararı ile husumet itirazının esasla birlikte değerlendirilmesine karar verildiği,gerekçeli kararda bu itirazın değerlendirilmediği görülmüştür. HMK’nın 320/2. maddesi uyarınca daha önce karar verilmeyen hallerde mahkeme, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. HMK’nın 142. maddesine göre; ” Ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hakim tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve def’ileri inceleyerek karara bağlar,”hükmü düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanununun emredici hükümleri yok sayılarak Hukuk Muhakemeleri Kanununu 33. maddesi hükmüne açıkça aykırı davranılması kamu düzenine aykırılık teşkil etmektedir. Mahkemece tensiple davalı ——– nezdinde açılan hasar dosyasının istendiği, müzekkereye cevap verilmediği, bu hasar dosyası gelmeden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, davalı —– tarafından dava tarihinden önce davacıya ödeme yapılıp temlik ve ibraname düzenlendiğini belirttiği,bu ibranamenin dosyada olmadığı, hasar dosyası gelmediğinden —– sorumluluğunun devam edip etmediği bilirkişilercede tespit edilmediğinden davalı sigorta vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmüştür. 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır. Sonuç itibariyle, ilk derece mahkemesince yürütülen yargılamada Davalı —— vekili’nin zamanaşımı ve pasif dava ehliyeti(—-hakkındaki itirazlarının, Davalı —-davacının aktif dava ehliyetinin olmadığı yönündeki itirazlarının değerlendirilmediği ve ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli ve esasa etkili olan delillerin toplanmamış ve değerlendirimemiş olması nedeniyle davalılar vekillerinin diğer istinaf nedenlerinin ve davacı vekilinin istinaf nedenlerinin bu aşamada değerlendirilmesi hukuken mümkün olmadığı, gerekçeleri ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dosyanın Mahkemenin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkemenin —- tarihli ara kararı ile; 5235 sayılı Kanunun 5/3maddesi uyarınca yargılamaya —— olarak devam olunmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin—- ara kararı ile; davalı sigortanın zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir. Şöyle ki; davaya konu alacak, CMR hükümlerine göre taşınan emtiadaki hasardan kaynaklanmış olup, bu nev’i talepler bakımından CMR’nin 32. maddesinin nazara alınması gerekmektedir. CMR m. 32 “(1) Bu Sözleme gereğince yapılan taşımalardan doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir. Ancak, bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda, bu süre üç yıldır ve şu tarihlerde başlar: a) Teslimde kısmi kayıp, hasar veya gecikmelerde, teslim tarihinden itibaren, b) Tam kayıplarda, kararlaştırılan—– kararlaştırılmış zaman limiti yoksa, yükün taşıyıcı tarafından teslim alınmasından sonraki —–şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Buna göre, sözleşme kapsamındaki taşımalardan kaynaklanan davalar bakımından zamanaşımı süresi 1 yıl olarak kabul edilmiş, taşımacının bilerek kötü hareket olarak kabul edilecek kusurlarının söz konusu olması halinde ise 3 yıl olarak belirlenmiştir. CMR m 32/1’de kısmi kayıp, hasar ve gecikme durumunda, zamanaşımı teslim tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır. Başka bir ifadele burada asıl olan eşyanın kısmen zayi veya hasarlı bir şekilde de olsa eşyanın ilgilisine teslim edilmesi gerekir. Teslimin söz konusu olmadığı yani tam kayıp durumunda ise, artık teslim söz konusu olmadığı için, (a) bendinden farklı bir başlangıç anı esas alınmıştır.
Somut olayda taşınan eşyanın 27.10.2012 tarihinde kaza sonucu hasara uğradığı, buna ilişkin olarak —–makamlarınca tutanak tutulduğu, eldeki davanın———-görülmektedir. Bu durumda; hasarlı ürünlerin teslim tarihi ve CMR 32/2. Maddesinde yer alan, yazılı istem ve —— bu istemi geri çevirmesine kadar zaman diliminde ——- duracağı hususu irdelenmeksizin davanın süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememiz —– tarihli ara kararında inceleme gün ve saati verilerek, Mali Müşavir, Makine Mühendisi, Sigortacıyı bilirkişi heyetine verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; Davalı taşıyıcının somut olayda, “üstlendiği taşıma işinin tabi olduğu kurallara” göre araç sürücüsünün “tam kusurlu” olduğu trafik kazası sonucunda, —- sürecinde oluşan zararın tazmini bağlamında kendisini—- herhangi birinden istifade edemeyeceği, bu durumda, davacının (düzenlediği poliçe şartlarına göre bağımsız ekspere tespit ettirmek suretiyle tazmin ettiği tazminat tutarını değil) somut olay için davalı taşıyıcının kendi akidi olan davacının dava dışı sigortalısı—- yönünden mesul tutulabileceği ———–ilkesinden istifade ederek (sigortalısının —— olarak) rücu konusu yapabileceği, bu miktarın her —– taşıyıcının CMR md.23/3’de öngörülen ve somut olay için —— olarak hesaplanan—– çok altında kaldığı; CMR md.23 ile md. 25’de yer alan düzenlemelerle de çelişmediği, Davacı tarafın, işbu dava ikame edilmeden önce davalı taşıyıcının —-. olarak değişen) diğer davalı —- dava konusu olay nedeniyle —– tahsilat yaptığı sırada, davalı sigortacıyı “şartlı ibra” ettiğine hükmedilmesi ve işbu davanın da kabul edilmesi halinde; (davalı —— ödemekle davalı taşıyıcı yararına düzenlediği —- poliçesiyle üstlendiği yükümlülüğü eksiksiz yerine getirdiğine dair iddialarına yönelik 25.03.2021 tarihli dilekçe ekli “ibraname-temlikname haricinde” denetime elverişli herhangi bir belge sunmadığından) davacının—-.” tutarındaki bakiye alacağını, miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere dava tarihinden (davacının sigartalısına ödeme yaptığı tarihten itibaren rücuen tazminat alacağına faiz isteyebileceğine hükmedilmesi halinde—- tarihinden) itibaren 3095 SK. Md.2/2’ye göre işleyecek avans faizi ile birlikte; sadece davalı taşıyıcıdan değil davalı sigortacıdan da rücuen talep edebileceği, şeklinde raporunu sunmuştur.
Mahkemece tarafların itirazları doğrultusunda dosya aynı bilirkişi heyetine verilerek ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda; kök rapora ilişkin görüşlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Somut uyuşmazlıkta davacı sigortalısına ödenen hasar bedelinin davalı taşıyan ve sigortadan rücuen tazminini talep etmektedir. Alınan bilirkişi kök ve ek raporu oluşa ve denetime elverişli bulunmakla mahkemece de hükme esas alınmıştır.
Dava konusu, davacı sigortalısı olan dava dışı —- ihraç ettiği, —– fatura ile ——- —- sayılı—– senedi ile davalı—– plakalı araçlar navlun bedeli karşılığı taşındığı esnada bu üç araçtan sürücüsü —- plakalı aracın 27/10/2012 tarihinde —–meydana gelen kaza sonucu araçta bulunan emtianın hasara uğradığı belirli bulunmaktadır.
Davacının —- sayılı abonman—– sözleşmesine bağlı olarak, dava dışı —- arası ——-sevkiyatına—– yük için—– düzenlediği ———-sayılı——- Poliçesine dayanmaktadır.
Davalı —–şirketi, taşıma işini—-karşılığında göndereni —- unvanlı şirket———- ile üstlenmiştir.
Davalının da —– işini üstlendiği;—— adı altında —– edilen —— “alıcısı emrine teslim edilen malın bedeline —–belirlenen yere kadar, somut olayda —— kadar navlun ücretinin” dâhil olduğunu teslim şekliyle) —- bedelli ilaçların ihracatla————- beyannamesine ve beyannameye ekli—- sayılı sevk faturasına kayden (peşin ödeme şekliyle değil) ——- ————-dâhil edildiğinden) —— tarafından alıcı yararına yaptırılması gerekmekte ise de; somut olayda olduğu gibi mal mukabili ödeme şekliyle yapılan veresiyeye benzer satışta “—– etkilenecek, alıcı değil satıcı olacağından” —- gerçekleştirilen ihracatta,—- olsa; sigorta sözleşmesini, satıcının kendi yararına yaptırması gerektiği,———- eden bankaların —-konusunda —-yüklenmedikleri, alıcının kendisine gönderilen malın bedelini —- etmeden adına gelen —– teslim alabilmesine olanak sağlayan, bu yönüyle de “—-ve dâhili ——“—- benzer” ödeme şekli ile tamamlandığı, davacının dava dışı sigortalısının bedelini tahsil etmeden mal mukabili ödeme şekliyle ihraç ettiği ürünler üzerinde para ile —– sürdüğünden ve dava konusu —— dolayısıyla dava dışı alıcı —- somut olay neticesinde eline geçmeyen ürünlerin bedeli için davacının dava dışı sigortalısına “—-” bedelli iade faturası düzenlemesi nedeniyle, dava dışı şirketin mal mukabili ödeme şekli ile ihraç ettiği ürünlerin nakliye sürecinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası yüzünden maddi yönden menfaati fiilen zarar gördüğünden, sigortalının bu miktarın karşılığı 290.197,31 TL. olarak zarar sorumlusundan doğrudan talep edebileceği gibi sigortalı şirkete ödeme yapan davacının da —- hükümleri doğrultusunda talepte bulunabileceği, bu nedenle davalı vekilinin davacının aktif husumeti bulunmadığı yönündeki savunmasının yerinde bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda davalı şirketin üstlendiği taşıma esnasında, taşıyıcının çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden, keza taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu—– vekilinin yahut da çalışanlarının hata ve/veya ihmallerinden dolayı sorumlu olduğu, taşıyıcının, taşıma sorumluluğunu üstlendiği—— haliyle”——— teslim borcunu üstlendiğinden taşıma süresi içerisinde —- altında olduğu ve kural olarak yükleme yerinden varış mahalline kadar taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan sorumlu olacağı, taşınan yükün hasara uğraması dolayısıyla taşıyıcının gerekli her türlü tedbiri aldığı halde önleyemeyeceği mücbir bir sebebin ya da üçüncü kişinin ağır kusurunun yahut da yükleme hatasının etkili olduğunu yönünde ve CMR Konvansiyonu’nda öngörülen ve kendisini sorumluluktan kurtarabilecek olan beyyinelerden istifade edemeyeceği, CMR Konvansiyonunun 23/1. maddesinin; taşıyıcıyı yükün “kısmen veya tamamen kaybından” dolayı “eşyanın taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine” göre tazminat ödemekle sorumlu tuttuğu, “taşıyıcının ağır kusurlu olmadığı durumlarda” tazminat miktarının eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8.33 hesap birimini———23/7-2. Maddesinin de üst sınırın belirlenmesinde —–sözleşme ile kararlaştırmamış ise “Mahkemenin karar verdiği tarihteki ———-” olması icap ettiğini hükme bağladığı, nakliye sürecinde—— bununda davacı talebinin üzerinde olduğu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile tespit edilmiştir.
Taşınan yükün kısmen veya tamamen imhalık hale gelmesi durumunda imha masraflarından taşıyıcının sorumlu olacağına dair bir düzenlemeye CMR Konvansiyonunda yer verilmediği gibi —– (somut olayda %10 olarak) kararlaştırıldığı için ödenen ilave tazminat bedelinden de “—– ilaçların davalı taşıyıcıya teslim edildiği yer olan —–satış fiyatına; ——- teslim şekli gereği zaten navlun ücreti de dahil olduğundan ve dava dosyasında bu fiyata ilavesi gereken vergi ödemesini ya da taşıma ile ilgili başka bir harcamayı tevsik eden denetime elverişli her hangi bir belge delil olarak sunulmadığından; davalı taşıyıcıdan brüt ———— talep edilebileceği tazminat tutarının;—– dava dışı sigortalının—— faturadan iade edilen mal açıklaması” ile dava konusu trafik kazası yüzünden imhalık hale gelen “—– bedelini, adına tanzimli satış faturasının—” üzerinden dava dışı sigortalıya iade ettiği belirlenmekle, —– karşılığının dava konusu—- tarihinde geçerli olan —-” olacağı bilirkişi hesaplaması ile tespit edilmiş, davacı —- diğer davalı —–bu bedelin ——- bakiye tutarı talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
Davalı——-tarihli dilekçesi ekinde dosyaya sunulan ibraname başlıklı belge suretinde, ödenen tazminat tutarı kadar davalı sigortanın ibra edildiği, davacı tarafça fazlaya ilişkin hakların şaklı tutulduğuna ilişkin şerh düşüldüğü görülmüştür. Dolayısıyla davalı sigortanın bakiye tutar bakımından sorumluluğu devam etmekte olup itirazı yerinde bulunmamaktadır.
Belirtilen sebeplerle; davalı sigorta poliçe teminat limitiyle sorumlu olmakla —– tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, —–ödeme tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 5.724,38 TL harçtan peşin alınan 5,653,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 71,23 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hazineye irat kaydına,
3-Davacının peşin yatırdığı 5.653,15 TL harcın yargılama giderine katılmaksızın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacının tarafından sarf edilen yargılama gideri 7.711,70-TL’nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.952,23-TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının——sarf edilen yargılama gideri 111,00-TL ‘sinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 82,90-TL ‘nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Kabule göre kendisini vekil ile temsil eden davacı yararına taktir olunan 11.694,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Reddedilen tutar üzerinden kendisini vekil ile temsil eden davalılar yararına taktir olunan 25.755,95 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
8-Tarafların yatırılmış gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin, Davalı —– ve Davalı ———– vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı