Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/72 E. 2020/735 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/72 Esas
KARAR NO: 2020/735
DAVA: Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/03/2019
KARAR TARİHİ: 14/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; kuruluşu —–yılına dayanan müvekkili şirketin —- senesinde anonim şirket h^lioi aldığım, inşaat, çöp topîama, ambalaj sektörlerinde faaliyet gösteren şirketin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı—– senesinde vefat ettiğini, —– vefatından öncc şirket hisselerinin ——- ait olduğunu, —– vefatından sonra şirket hissedarlık yapısının, ——- hale geldiğini, —–ayında yönetim kurulu başkanlığına seçilen davalı ——— tarihine kadar devam ettiğini, davalının aynı zamanda münferit imza yetkisine de haiz olduğunu,——göreve başladıktan sonra murisin kızları ve çoğunluk hissedarı olan —— vermediğini, şirketi tek başına idare etmeye çalıştığım, diğer yönetim kurulu üyelerine danışmadığını, yaptığı usulsüz ve büyük işlerin şirket çalışanları tarafından ortaklara bildirildiğini, şirketin büyük hissedarları tarafından davalıya ihtarname gönderildiğini, yapılan özel denetim de bazı yolsuzlukların tespit edildiğini, davalının——- senesine ait genel kurulu toplantıya çağırmadığından genel kurulun yapılması için———-sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, Mahkemenin—– tarihli ilâmında —– toplantıya çağırmak için —– yetki verdiğini, şirketin bağımsız denetçisi ———– tarihinde ——– şeklinde rapor hazırladığını, şirketin —– de ihtarname çekilerek tam tasdik raporunu hazırlayıp hazırlamadığını sorulduğunu, olumsuz eevap alındığını, yönetim kurulunun da —–senesi faaliyet raporu hakkında olumlu bir eevap vermediğini, bütün bunların şüpheleri artırdığını, Mahkeme tarafından verilen yetkiye istinaden —– senesine ait —– tarihinde yapıldığını, —- talebi üzerine bazı maddelerinin görüşülmesinin — tarihine ertelendiğini, ikinci toplantıda yönetim kurulu üyeliklerine —— seçildiklerini, seçilen yönetim kurulunun şirketin —- ilk altı aylık dönemine ait hesaplarının incelenmesi için —— heyete yetki verdiğini, heyetin iki aylık inceleme sonucu sunduğu raporda yüksek tutarlı usulsüz işlemler tespit ettiğini, kullanımım çok üzerinde —–alımı belirlendiğini, depolama kapasitesinin üzerinde —–stoku gözüktüğünü, —— da aynı durumun söz konusu olduğunu, raporda belirtilen —— alımın gerçekle ilgisinin bulunmadığını, şirketin çeşitli şirketlere gereksiz borçlandırıldığını, şirketin içinin boşaltıldığını, TTK’nın 553/1-3. maddelerinde belirtilen sorumluluk şartlarının davah açısından oluştuğunu iddia ederek; davalının görev yaptığı —– ilk altı aylık dönemlerinde, şirketi kasıtlı sahte belge ve faturalarla kaynak çıkışı yaptırarak zarara uğrattığından, bilirkişinin ileride belirleyeceği miktar ile saklı kalmak kaydıyla şimdilik ——- davalıdan alınarak en yüksek ticari faizi ile birlikle müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; etkin bir arabuluculuk yolu izlenmediğini, müvekkilinin sorumluluğuna gidilebilmesi için dava şartlarının gerçekleşmesinin şart olduğunu, buna göre şirketin zarar görmesi, müvekkilinin bu zararın doğumuna sebebiyet verecek kusurunun bulunması, bunlar arasında illiyet bağının olması ve davranışların hukuka aykırılık teşkil etmesi gerektiğini, bu dört şartın hiçbirinin gerçekleşmediğini, ispat yükünün davacının üzerinde olduğunu, davacının imzasız ve isimsiz incelcme raporuna dayandığını, inceleme yapılırken araçların yaşının, arazi koşularının ve diğer hususların dikkate alınmadığını, şirketin iş hacminin büyük bir kısmının belediyelere verilen hizmetlerden oluştuğunu, bir anlamda kamusal hizmet yapıldığını, temizlik ve atık toplama gibi işlerde sürekliliğin esas olduğunu, birçok şirket çalışanının fazla mesai davası açtığını, özverili çalışan şirketin kâr elde ettiğini, davacı şirketin ———- işinden ——— elde etmişken, bu bedelin —— yükseldiğini, davacı şirketin tanker, iş makineleri, çöp kamyonları, yol süpürme araçları gibi özellikli araçlar kullandığını, bu araçların taşıtmatik kullanarak —–istasyonlarından yakıt alamayacağını, dökme yakıt alınarak bunların yakıt firmaları tarafından gönderilen tankerlerde muhafaza edildiğini, bu nedenle şirketin deposu yok iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı şirketin işin icabı olarak birçok firmalar ile işbirliği yaptığını, bu firmalara da yakıt ikmali sağladığını, akabinde de —-karşılığı yansıtma faturası keserek bunların bedelini ilgili firmalardan tahsil ettiğini, davacı şirketin hiçbir zararının bulunmadığını, dava şartının oluşmadığını, müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, vahim darbe girişiminin piyasaları etkilediğini, piyasaların daraldığını, —fiyatlarının arttığını, maliyetlerin yükseldiğini, şirketlerin iflâs ettiğini, kârlılık oranlarının düştüğünü, bütün bu olayların müvekkilinin kontrolünün dışında gerçekleştiğini, müvekkilinin dışındaki yönetim kurulu üyelerinin şirketin işleyişini felç ettiklerini, müvekkiline kusur yüklenmeden önce bunların da verdikleri zararın araştırılması gerektiğini, öte yandan şantiyelerin başında müdürlerin ve şeflerin bulunduğunu, malzeme ve —–alımı konusunda bu kişilerin karar verdiklerini, ——– yılına ilişkin genel kurulda bilânçonun ve kâr – zarar durumunun incelendiğini, yönetim kurulunun oy birliğiyle ibra edildiğini, ——-ve —–ile sene sonu stoklarına ses çıkarılmadığını, müteakip yıldaki işlemlerin tenkit edilmesinin ve dava açılmasının kötü niyet göstergesi olduğunu, davacıların hisse oranlarında ihtilâf bulunduğunu mevcut hisse oranlarını suiistimal etmek için dava açtıklarını savunarak, davanın diğer yönetim kurulu üyelerine ihbarına, davanın usul ve esas yününden reddine, belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, şirket tarafından, şirket yöneticisine karşı açılmış sorumluluk davasıdır.
Sicile müzekkere yazılarak şirketin sicil dosyası celp edilmiştir.
Davacı şirket merkezinin—— davalının yerleşim yerinin —– olmakla mahkememizin görevli ve yetkili olduğu açıktır.
Davayı açan şirket olmakla, sorumluluk davası açılması için ortaklar kurulu kararı alınmış olması şart olduğundan, — tarihli ara kararla süre verilmiş; davacı — tarihli —- kararını ibraz etmiştir.
Davacının dava dilekçesindeki iddiaları; davalının —- tarihleri arasında şirket yöneticiliği yaptığı, bu dönemde çoğunluk hissedarları ——— bilgi vermeden büyük rakamlı işlemler yaptığını, bağımsız denetçi raporu ile davalının —————– alımı yaptığını, bu miktarda bir ————nerede olduğu, nerede depolandığı hususlarında tatmin eden cevaplar veremediğini, sahte belge ve fatura çıkışları yaparak şirketi borçlandırdığıdır.
İncelenecek dönem ve dava tarihine göre 6102 sayılı TTK.nun 553 vd maddelerinin uygulanacağı açıktır. Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK.nun 553. maddesine göre yöneticiler kusurlarıyla verdikleri zararlardan dolayı şirkete, ortaklara ve alacaklılara karşı sorumludur. —— tarihi öncesinde şirket yöneticileri ———- sorumlu kabul edilirken 6335 sayılı yasa ile değişik 6102 sayılı TTK.nun 553. maddesine göre ispat yükü de yer değiştirmiştir. Bunun sonucu olarak, davalıların kusurlarıyla zarara sebebiyet verdikleri davacı tarafça ispatlanmalıdır.
Davacının iddiaları yönünden defterlerin incelenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekmiş; mali müşavir muhasip bilirkişi —- tarihli raporunda, —– yılında kurulan davacı şirketin — yılında vefatından sonra davacı şirketin paylarının —— ait olduğunu; —– tarihinde yapılan — üç yıl süreyle görev yapmak üzere —– üç yıl süreyle yönetim kurulu üyeliği yapmak üzere seçildiklerini, bu kararın — tarihinde tescil edildiğini, — tarihinde ———- yayınlandığını, davalının kasım ——-tarihine kadar yaptığı işlemler sebebiyle sorumluluğunun istendiğini, sahte fatura iddialarının vergi müfettişlerince kapsamlı bir istihbarat incelemesi ile anlaşılabileceği, davacının iddiasına göre davalının —- ———yılının ilk ———– fazladan —–alımı yapıldığı, bu alımlar sebebiyle şirketin düşük katma değer vergisi ödediğini, fazla kesilen fatura varsa vergi kaybına yol açıldığı, davacı şirketin fazla fatura kesildiğini tespit etmesine rağmen bu durumu düzelterek vergi dairesine durumu bildirerek düzeltme cihetine gitmediği, bir anlamda durumu kabullendiği, ayrıca şirketin——yılında ——yılında ———— yılında —– olduğu, ——— olduğu, davalının yönetim kurulu üyeliği yaptığı dönemde mali yapının güçlendiği, şirketin zarar etmediği; aksine ——– kar etmişken, —- zara etmişken, —- kar, —— kar elde ettiğini, davalının şirketi zarara uğrattığı iddiasının ispata muhtaç kaldığını mütalaa etmiştir.
Davacı taraf rapora itirazlarını sunmuş, ayrıca beyanlarının ekinde özel hukuki mütalaa sunmuştur.—- tarafından hazırlanan özel mütalaada——- oldukça yüksek tutarda ——alımı yapıldığını, geçmiş yıllara oranla oldukça yüksek miktarda alım yapıldığını, özel denetçi raporu ile şirketin sahibi olduğu araçların teknik olarak bu yakıtı tüketmekle bitiremeyeceği, depolanacak bir yerin de olmadığı, bu nedenle bu alımların sahte fatura şeklinde yansımış olabileceği, davalının kendi firmasının girdiği ihalelere davacı şirketin girmediği, bir kısım araçların satışının yapıldığı, şirketin malvarlığının elden çıkarılmış olduğu, her ne kadar şirket kar elde etmiş görünüyorsa da, yine de şirketin zarara uğramış olabileceği, piyasa koşullarına göre daha fazla kar elde edebilecekken daha azını elde etmiş olması da şirketin zarara uğradığı anlamına gelebileceği, davacı şirketin sokulmadığı ihalelerle şirketin kar kaybına uğradığı, şirketin davalının ortağı olduğu dava dışı ————- borçlandırıldığı, davalının bu eylemleri sebebiyle bir açıklama yapmadığı, şirkete özen ve sadakat borcunu yerine getirmediği belirtilmiştir.
Davalının rapora ve ve davacının sunduğu hukuki mütalaaya karşı beyanlarında dava dilekçesi ile ileri sürülmeyen hususların hukuki mütalaa ile sunulamayacağı, alınan ihalelerde taşeron firmaların aralarına da yakıt alındığını, —– kullanılıp bittiğini, bunların depolanmadığını, uygulamada büyük firmaların —–istasyonunda depolanrmış halde olduğunu, kamyonların istasyondan yakıt aldığını, dava dilekçesinde yer almadığı halde haksız rekabetten, kardan zarar edilmesinden bahsedildiğini beyan etmiş, davanın reddini talep etmiştir.
Bilirkişi heyetinin raporunda defter ve genel kurul incelemelerine ilişkin tespitler mahkememizce usul ve yasaya uygun görülerek itibar edilmiştir.
Bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının davasına dayanak yaptığı husus davalının ihtiyaç olmadığı halde gereğinden fazla ——— alımı yaptığı, bu şekilde sahte faturalarla şirketi zarara, şirketi borçlandırarak zarara uğrattığıdır. Davacının sunduğu hukuki mütalaada başkaca iddialar da mevcut ise de, dava dilekçesinde zikredilmeyen, iddianın genişletilmesi niteliğindeki bu iddialara davalının rıza göstermemiş olması sebebiyle itibar etmek ve inceleme yapmak mümkün değildir.
Davalının tek yönetim kurul üyesi olmadığı, ibra edilmeyen diğer yönetim kurulu üyelerine dava açılmadığı, esasen akrabalık bağı içindeki ortaklar arasında —– davalı arasında ihtilaflar olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki —— birlikte şirketin %60’dan fazlasına sahip olduğu, her zaman ——- davalıyı azledebileceği, başka birini yönetici yapabileceği, —- yıllarında önceki zarar eden haline göre şirketin oldukça yüksek oranda kar elde etmesi karşısında şirketin zarara uğratıldığı iddiasının daha somut olarak ortaya konmasının gerektiği çok açıktır.
Fazla ——– iddiasına ilişkin davalının, alınan ihalelerde taşeron firmaların da araçlarına yakıt alımı yapmak durumunda kaldıklarını beyan etmesi üzerine davacının buna bir itirazı olmamıştır. Zarar kavramının her zaman eksi anlamda zarar olmayacağı, kasten kardan zarara sebebiyet verilmesinin de zarar sayılması gerektiği görüşü mahkememizin de kabulündedir. Ancak ülke genelindeki tüm ihaleleri takip edip davacı şirketin hepsine girmesini beklemek, aksi halde kardan zarara sebebiyet verildiğini ileri sürmek isabetli olmamıştır. Mutlaka davacı şirketin girmediği, davalının ortağı olduğu dava dışı şirketlerin girdiği ihaleler olacaktır. Önemli olan davacı şirketin yönetimi sırasında davalının, davacı şirketin de kar elde etmesini, mali yapısını korumasını sağlayacak adımları atmış olmasıdır. Yeminli mali müşavir bilirkişinin raporuna göre davacı şirketin kar elde ettiği anlaşılmaktadır.
Yine davacı şirketin bir takım araçlarının satıldığı iddiası bakımından da kusur isnadı soyut kalmıştır. Davacı şirket, hangi aracının hangi bedelle satıldığını bilecek durumda olup, rayicin altında yapılan bir satış varsa bunu ileri sürmesi gerekirken sadece şirketin araçlarının satılmış olması, şirketin zararına işlem olarak kabul edilemez. Kullanılmayan araçların satışı şirketin yararına dahi olabilir. Özetle ispat yükü davacıda olan davada, davacının zararı, davalının buna neden olan kusurlu eylemini ve zararla eylem arasındaki illiyet bağının net olarak ortaya koyması gerekir. Ancak bu üç unsur da somut delillerle ortaya konamamış olmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gerekli 54,40TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.707,75TL peşin harcın mahsubu ile kalan 1.653,35TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 13.450,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 14/10/2020