Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/717 E. 2020/930 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/717 Esas
KARAR NO : 2020/930
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/06/2012
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müteahhitliğini üstlendiği—– tesisi yenileme ve bakım onarım işlerini yaptığını, bu bağlamda müvekkilinden de taşeron firma olarak çeşitli iş ve işlerde de yardım aldığını, ilgili işletmede iş makineleri ile çalıştığını ve bazı hizmetlerde bulunduğunu, İcra takibi ile fatura alacaklarının Kadıköy —. İcra Müdürlüğünün — sayılı takiple icraya konulduğunu ancak borçlunun takibe itiraz ettiğini, borçlunun itirazında görüleceği üzere borcu ve fatura münderacıtını kabul ettiğini ancak vadesi konusunda itiraz ettiğini, borçlunun itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, icra takibinde her ne kadar 2.347,01 TL faiz talep etmişler ise de itirazın iptali davasını asıl alacak üzerinden açtıklarını belirterek itirazın iptalini, takip tarihinden itibaren işleyen ticari faiz ile birlikte takibin devamına, davalının %40 ‘tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu hizmetleri davalıya verdiğini ispat etme yükünün davacı tarafa ait olduğunu, davacının geçici kabulden sonra herhangi bir makine çalıştırmamış olup, 31/03/2012 tarihli dava konusu faturayı ne sebeple ve hangi alacağa istinaden gönderdiğini ve alacak tahakkuk ettirdiğinin belirlenemediğini, müvekkili firmanın ———– yaptığı sırada taşeron olarak makine çalıştırmış olup, yaptığı işlere ilişkin kesilen faturalara istinaden davacıya ödemeleri yaptığını, işbu dava ve dayanağı takip konusu edilen tutarın haksız olduğunu, firmalarının, davacı tarafından talep edilen miktarda bir borcu bulunmadığından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile icra takibinin iptaline karar verilmesini, davacının kötü niyetli olarak icra takibi başlattığı için aleyhine %40 tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalının müteahitliğini üstlendiğini, dava dışı firmaya ait tesisin yenileme bakım işlerini yapması nedeniyle davalı adına tanzim olunan fatura konusu borçları ödememesinden dolayı davalı hakkında başlatılan ilamsız takibe davalının yasal süre içerisinde itirazı üzerine İİK 67. md. uyarınca açılmış, itirazın iptali ve inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Kadıköy ——- sayılı dava dosyasında davacının, davalı hakkında 5 adet toplam 164.156,43 TL faturadan dolayı ve işlemiş faizle toplam 166.503,44 TL nin tahsili için ilamsız takibe geçtiği, davalının yasal süre içerisinde itirazı üzerine takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin —- Sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacının 2.289,29 TL alacağı bulunduğuna hükmedilmiştir. Mahkememiz kararı davacı tarafından istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —. Hukuk Dairesinin—. — –Sayılı ilamı ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Kaldırma kararı sonrasında istinaf mahkemesinin belirtiği eksikliğin giderilmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınmış, ek raporda özetle; mutabakat metni dikkate alındığında davacının alacağının 121.513,06 TL olacağı belirlenmiş olup, denetime elverişli bu rapor hükme esas alınmıştır.
Davacı taraf, aralarında düzenlendiğini ileri sürdüğü —-tarihli mutabakat belgesini delil olarak sunmuştur. Taraflar arasında düzenlenen 17/03/2012 tarihli mutabakat metninde 12 kalem iş bedeli toplamı 128.875,94 TL, 9.aydan kalan bakiye 2.419,10 TL olmak üzere 131.295,04 TL olup, bundan 44.000,00 TL mazot bedeli ve 2.827,04 TL avans kesintisi olmak üzere toplam 46.827,04 TL kesinti yapılarak davalının davacıya mutabakat gereği 84.468,00 TL borcu bulunduğu üzerinde tarafların mutabık kaldıkları anlaşılmaktadır. Mahkemenin gerekçeli kararında davacı vekilince sunulan 16/09/2011 tarihli sözleşmede davalı şantiye şefi ——isim ve imzasının bulunduğu, bu kişinin davalı şirketi temsil yetkisi bulunmadığı, sözleşme yapma yetkisine dair belge olmadığı belirtilmiş ise de, davalı taraf cevap dilekçesinde davacının—- sırasında makine çalıştırıp fatura düzenlediği, davacının 20/09/2011 tarihinde işe başlayıp —- tarihine kadar çalıştığını kabul etmektedir. Anılan sözleşme tarihine bakıldığında, davalının kabul ettiği davacının işe başlama tarihinden bir kaç gün önce, yani 16/09/2011 tarihli olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında 16/09/2011 tarihli sözleşmenin kurulduğu, buna göre iş yapılıp bir kısım ödemede bulunulduğu, bu şekilde sözleşmenin hayata geçirildiği, dolayısıyla sözleşmeyi davalı adına imzalayan şantiye şefi—- nedeniyle davalı adına sözleşme imzalama ve temsil yetkisinin bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Dosya kapsamındaki 17/03/2012 tarihli mutabakat metni de yine davalı adına ——- tarafından imzalandığından geçerli bir belge olarak kabulü gerekmektedir. Bunun dışında, davalı —- —— imzalarının davalı tarafça sunulan masraf belgelerinde de bulunduğu görülmektedir. Kaldı ki, mutabakat metninde hesaba katılan — avans ödemelerinin davalı kayıtlarında ödeme olarak yer aldığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından mutabakat metninde geçen davalı ödemeleri kabul edilip kayıt altına alınmakla birlikte, borçlandırıcı fatura kabul edilmeyerek iade edilmiştir. Mutabakat metnine göre aradaki fark, davacı tarafından düzenlenen 128.875,94 TL (KDV dahil 152.073,61 TL) bedelli faturadan oluşmakta olup, bu fatura davalı tarafından kabul edilmeyerek davacıya iade edilmiştir. Mutabakat metninde yer alan söz konusu fatura davacı kayıtlarında bulunmaktadır. Şu halde, mahkemece tarafların alacak ve borç durumunun hesabında davalı yetkilisince imzalandığı anlaşılan 17/03/2012 tarihli mutabakat metninin hesaba katılarak değerlendirme yapılmış, 20.04.2020 tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Kadıköy —. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 121.513,06 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Kabul edilen 121.513,06 TL üzerinden hesaplanacak %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Şartları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gerekli 8.300,56TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.605,25TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.695,31TL ‘nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 21,15 TL. başvurma harcı, 1.605,25TL peşin harcın toplamı olan 1.626,40TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 3.199,80 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%74,02 kabul %25,98 ret oranında ) olmak üzere takdiren 2.368,58 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8—- tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 15.493,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9—- tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 6.343,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.