Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/711 E. 2022/88 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/711 Esas
KARAR NO : 2022/88

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 04/10/2019
KARAR TARİHİ : 04/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin—-, —– bugüne ———— işlerinin müteahhitliğini üstlendiğini—–, geçmiş yıllarda yapılan işlerin zarar etmesi, kullanılan kredilerin ——– gibi ciddi karlar beklenen—- çeşitli sebeplerle hayata geçirilememesi, bankaların olumsuz tutum takınmaları ve yeni kredi ihtiyacına cevap vermemeleri, bazı alacakların tahsilatında sorun ve gecikmelerin yaşanması, borçlanma faizlerindeki artış ve uzun vadeli borçlanma koşullarının zorlaşması ve diğer—- başvurma ihtiyacı hâsıl olduğunu belirterek, öncelikle İcra ve İflas Kanunun 287. Maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet verilmesine ve gerekli görülmesi halinde işbu mühletin 2 ay daha uzatılmasına, geçici İİK. 285. Maddesi çerçevesinde geçici mühlet neticesinde İcra ve İflas Kanunun 289. Maddesi gereğince 1 yıllık kesin mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasına, kesin mühlet kararının ilanına, yargılama neticesinde İİK. 305 ve diğer maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına, karar verilmesini saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki mahiyeti itibarı ile İİK 285 vd. md. uyarınca — davasından ibarettir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, geçmiş yıllarda yapılan işlerin zarar etmesi, kullanılan —- ciddi karlar beklenen —— çeşitli sebeplerle hayata geçirilememesi, bankaların olumsuz tutum takınmaları ve yeni kredi ihtiyacına cevap vermemeleri, bazı alacakların tahsilatında sorun ve gecikmelerin yaşanması, borçlanma faizlerindeki artış ve uzun vadeli borçlanma koşullarının zorlaşması ve diğer nedenlerle — başvurma ihtiyacı hâsıl olduğunu ileri sürülerek—- talebinde bulunulmuştur.
Davacıların —- tarihli dava dilekçesi ve ekleri incelenmiş, İİK’nun 7101 sayılı kanunla değişik 286.maddesine göre istenen belgelerin dava dilekçesi ekinde mevcut olduğu, gerekli iflas avansı ve konkordato gider avansı verilen süre içerisinde dosyaya yatırıldığı anlaşılmakla; 07/10/2019 tarihli ara kararla, davacı şirket ile davacı gerçek kişiler hakkında 3 aylık geçici mühlet kararı verilmiş, geçici mühlet süresi içerisinde İİK 294-295-296 ve 297.maddelerinin uygulanmasına, şirket aleyhine ihtiyati haciz ve muhafaza işlemlerinin yapılmasının tedbir yoluyla durdurulmasına, şirkete, şirketin mali yapısı göz önüne alınarak —– —- atanmasına, atanan —- şirketin defterlerini tutarak—- incelenmesi, şirketin faaliyetlerine nezaret etmeleri ve kanundan kaynaklanan diğer görevleri yapmak suretiyle rapor düzenlemeleri görevi verilmiştir.
Verilen geçici mühlet kararı, tedbirler ve atanan—- ilgili gerekli ilanlar yapılmış ve ilgili kurumlara gerekli bilgiler verilmiştir.
Geçici mühlet dönemi içinde şirketin rayiçlerinin tespiti amacıyla teknik bilirkişiler görevlendirilmiş, şirketin mali kayıtları incelenmiş ve rayiç —–tespit edilmiştir.
Borçluların——– olması ile)—– çevremizde kalmakla mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davacılardan ———- iki ortaklı (%—— olduğu, karar tarihi itibariyle —- sermayeli olduğu; sermayesinin tamamının ödenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket, davanın açılışında dayandığı— eden —- kapsamında faaliyet kar elde edeceğini, — sermaye artışı yapmayı, tasarruf tedbirleri almayı, alacakları tahsil etmeyi ve kesin mühletin tasdikinden itibaren borcun %100 ünü 48 ay içinde eşit taksitlerle borcun tamamını ödeyeceğini öngörmüşlerdir.
Davacı gerçek kişiler de —- davacı şirket dışında ortaklığı bulunan diğer şirketlerden elde edeceği gelirleri ve üzerilerine kayıtlı taşınmazları satarak kaynak yaratacaklarını, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla borçlardan %50 tenzilat yaparak borcun %50 sini 6 ay ödemesiz süreden sonraki 5 yılda taksitler halinde faizsiz ödemeyi vaad etmiştir.
Üç aylık geçici mühletin sonunda komiser heyeti —- raporunu sunmuş, rayiçlerin tespiti işlemlerinin tamamlanmamış olması nazara alınarak —- tarihli celsede geçici mühletin İİK.nun 287/4 maddesi uyarınca 2 ay uzatılmasına karar verilmiştir.
Beş aylık geçici mühletin sonunda —– heyetinin —- tarihli —– davacı şirketin rayiç değerlere——borca batık durumda olmadığını, —-sebebiyle devam eden işlerin tamamlanamadığını,—- civarında faaliyetten gelir elde etmeyi, şirkete ait —- civarında gelir elde etmeyi öngördüğü, hem şirketin hem de gerçek kişilerin kendine özgü hazırlanmış — sunduğu kaynaklara — somut ve inandırıcı göründüğünü, kesin mühlet verilerek izlenebileceğini mütalaa etmişlerdir.
— mahkememizce de ciddi ve inandırıcı görülmüş, komiserlerin görüşlerine itibar edilmiş ve 04/03/2020 tarihli celsede davacılar hakkında İİK.nun 289/2 maddesi uyarınca 1 yıllık kesin mühlet verilmiştir.
7226 sayılı yasanın geçici 1. maddesine göre, konkordato sürelerinin—- tarihine kadar (86 gün) durduğu, durma süresince alacaklılar ve borçlu şirketler için sonuçlarının aynen devam edeceği, durma süresinin başladığı tarih —- itibariyle) bitimine 15 günden az kalan sürelerin durma süresinden sonra başlamak üzere 15 gün uzayacağı düzenlenmiştir. Sürelerin durma tarihi olan 22/03/2020 tarihi itibariyle bitimine 15 günden fazla kalan sürelerin ise durma süresinin bitiminden itibaren aynen işlemeye devam edeceği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla,— tarihinde verilen —-süresi, süreç içinde, — sayılı yasa uyarıca kesin mühletin dolduğu —- tarihine kadar uzatılmıştır. Sonrasında da alacak kayıtları, çekişmeli alacak ihtilafları ve diğer güçlükler sebebiyle kesin mühlet, önce İİK.nun 289/5 maddesi uyarınca 4 ay, sonra İİK.nun 289/5 maddesi uyarınca 2 ay ve 304/son maddesi uyarınca 2 ay süre ile uzatılmış,— tarihine kadar devamına karar verilmiş, kesin mühlet içinde de (ek 4 ay süre kala) karar verilmiştir.
Süreç içinde tarihler takip edilerek belli dönemlerle — teknik bilirkişilerce ek raporlarla tespit ettirilmiştir.
Kesin mühlet dönemi———-heyeti ara raporları dosyaya sunmuş, mühlet içinde celse açarak davacı şirketten alacaklı olduklarını beyan edenler dinlenmiş; davacı şirketin mali durumu izlenmiş; —- heyetinden sürecin—- alacaklılarla yapılan görüşmeler, kira, işçilik ücretleri, —-süresinde ödenip ödenmediği, şirketin mali yapısı hususlarında mahkememizi, en geç üçer aylık dönemlerde kesin mühlet süreci hakkında ayrıntılı rapor tanzim etmeleri sağlanmıştır.
Kesin mühlet içinde — borçları yapılandırılmış, taksitleri ödenmeye başlanmıştır.
Konkordato komiserleri, İİK.nun 299. Maddedeki usulle iadeli taahhütlü mektuplarla alacaklıların başvurularını toplamış, çekişmeli olan alacakları da bildirmiştir. Buna ilişkin inceleme yapılmak üzere, şirketlerin çekişmeli alacakları bakımından komiser heyetinde mali müşavir olarak görev alan —-marifetiyle, banka alacakları yönünden de bir bankacı bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış; mahkememizce 13/07/2021 tarihinde ara karar oluşturulmuş, komiserlerce hem borçlunun kendi kayıtları hem alacaklıların sunduğu belgelere göre alacaklıların nisap gücü belirlenmiştir.— bankacı bilirkişinin tespit ettiği tutarlar mahkememizce denetlenerek uygun görülmüştür.
Bu noktada davac—- borcu üzerinde kısaca durmakta fayda vardır. Birinci sorun — borçlarının döviz olarak mı TL olarak mı ödeyeceği; diğer sorun TL olarak ödenecekse hangi tarihteki kur üzerinden TL ye çevrileceğidir. Borcun ödenmesi noktasında doktrindeki çoğunluk görüşüne göre —- Yapılandırma — uygulamada da bu şekilde oturmuştur. Ancak —-borcunun hangi tarihteki kur üzerinden —- çevrileceği hususunda çeşitli görüş ayrılıkları vardır. Bir görüşe göre, tasdik tarihindeki—- başka görüşe göre geçici mühlet tarihi esas alınmalıdır.—– kayıt tarihi esas alınmalı ancak alacaklıların başvuru tarihi farklı olabileceğinden karışıklığı önlemek için 15 günlük başvuru süresinin bitimindeki kur üzerinden—– davada, davacı şirketin — borcu alacaklı —- vardır.—-gibi uygulamada da döviz borcunun hangi tarihteki—— çevrilerek alacaklıya ne nispette oy kullandırılacağı hususunda farklı uygulamalar mevcuttur. Geçici mühlet tarihini, kesin mühlet tarihini veya alacaklının başvurduğu günkü kuru esas alan ve istinaf incelemesinden de geçmiş, temyiz aşamasında olan kararlar mevcuttur. Yaygın uygulamanın geçici mühlet tarihi itibariyle döviz borcunun TL’ye çevrilmesi olduğu gözlenmiştir. Mahkememizce —- ciddi dalgalanmalar ve mühlet sürelerinin iki, iki buçuk yıl arasında uzadığı nazara alınarak, İİK nun 299. Maddesi uyarınca yapılan ilana göre, tüm alacaklılara alacaklarını bildirmek için tanınan 15 günlük sürenin son günü esas alınmaktadır. Eldeki davada da bu gün esas alınmış, alacaklının lehine sonuç yaratan bu duruma, davacı şirketin de bir itirazı olmamıştır. (Esasen bu davada döviz borcu toplam borç içinde az bir yer kapladığından hangi uygulamanın benimsendiği ciddi bir fark yaratmamaktadır.) İİK’nda açık bir hüküm barındırmayan yabancı para alacaklarına ilişkin bu belirsizlik, Yargıtay kararları ile ilerde netleşecektir.
02/09/2021 tarihinde alacaklılar toplantısı yapılmasına karar verilmiş, usulünce ilan edilmiş ve toplantı her üç davacı yönünden adi ve rehinli alacaklılarla ayrı ayrı ancak aynı gün yapılmıştır.
Alacaklılar toplantısında, davacı şirket ödeme şeklini revize etmiş; adi alacaklar için yıllık %12 faizle tasdikten itibaren 6 ay ödemesiz dönemden sonra başlamak üzere 4 yılda eşit taksitler halinde, 6 aylık taksitler halinde ödeme yapmayı; 10.000 TL altındaki alacakları ise tek seferde ilk taksitte ödemeyi vaad etmiştir. Toplantı günü bu revize ödeme teklifi görüşülerek oylanmıştır.
İİK.nun 302. maddesinde belirtildiği gibi, — kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini, aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.
—- nihai rapor başlıklı raporunda ayrıntısıyla açıklandığı üzere, davacı şirket yönünden imtiyazlı alacaklıların red oyu verdiğini, davacı şirketin toplamda — olduğunu, bunun 18.980.553 TL sinin rehinli olduğunu, 24.171.552 TL sinin adi, —– kamu borcu niteliğinde olduğunu, adi alacaklılarda,—-kabul oyu verdiğini , kabul oyu verenlerin alacakları toplamının —— olduğunu; alacaklı sayısında %69,72 oranında alacak tutarında %69,66 oranında kabul oyu çıktığını, buna göre adi alacaklılar yönünden İİK.nun 302/3 maddesinin hem a hem b bentlerine göre nisabın sağlandığını, diğer iki gerçek kişi davacı yönünden nisap koşulunun sağlanmadığını belirtmişlerdir. Ayni raporda —- olduğunu belirtmişse de; bu tutar mahkememiz hesabı ile örtüşmediğinden tereddütün giderilmesi için rapor alınmasına karar verilmiştir. Aynı — yürüttüğü sürecin ve tasdik koşullarının gözden geçirilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş;— bilirkişi olarak tayin edilmiştir.
Bilirkişiler—- raporunu sunmuş, bilirkişiler özetle, davacı şirket yönünden —-kanuna aykırı bir yönünün olmadığını, projenin başarıya ulaşabileceğini, tasdik için gerekli orantılılık, nisap koşullarının mevcut olduğunu, adi alacaklarda alacaklıların ve alacak tutarlarının %69 unun kabul oyu verdiğini, %12 faizin yıllık faiz olarak teklif edildiğini, ana paranın eşit olarak ödeneceğini, bu durumda ana para ödendikçe faiz borcunun düşeceğini, — celsede tasdik kararı verilmesi halinde ilk ödemenini — olacağı ve sonraki 4 yılda 6 aylık taksitlerle ödemenin — tarihinde sona ereceğini, — altındaki alacakların bir seferde 6 ay sonraki ilk taksitte ödenmesi teklifinin, 10.000 TL nin altındaki toplam borcun — olduğu nazara alındığında alacaklılar arasında eşitlik ilkesini bozucu yönünün çok sınırlı olduğunu, — tasdik harcı hesaplamasında hesap hatası yapıldığını, harca — olduğunu, buna göre de — yatırılması gerektiği, mühlet içinde komiserin açık veya örtülü izniyle — borcu için teminat gösterilmesi gerektiğini, teklifin malvarlığı ile orantılılık şartlarını sağladığını, toplam ——- olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi raporu mahkememizce denetlenerek, tasdik koşullarına ilişkin tespitler benimsenmiştir. Sadece, bilirkişinin raporunun ekinde yer alan ödeme tablosunda, özellikle —– altıdaki alacaklılar için alacak tutarlarının hepsinde yaklaşık— farklılıklar olduğu görülmüş, bilirkişi raporu ekinde yer alan — — hatalı olduğu anlaşılmış,– heyetine doğru ödeme tablosu hazırlatılmıştır. —- tarihli raporunda bu tabloyu sunmuştur.
Toplam ödemenin (anapara+ faiz) 31.858.787,84 TL olduğu, harcının da — olduğu anlaşılmıştır. Davacı şirketin bu harcı zaten ikmal ettiği görülmüştür. Bu iki ufak husus dışında bilirkişi raporu ve komiserlerin nihai raporu mahkememizce denetlenerek benimsenmiştir. Gerçekten de davacı şirketin borçlarını ödeyebilecek kaynağı sağlayacağı, —- mühlet içinde de gerçekçi ve inandırıcı olma niteliğini koruduğu, —- alacaklılarca oylanarak yüksek oranlarla kabul edildiği, teklif edilen tutarın borçluların kaynakları ile orantılı olduğu anlaşılmıştır.
Bir başka tasdik koşulu teminat şartına ilişkindir. Bilirkişi raporunun ibrazından sonra — raporunda davacı şirketin işçilerin tümünün alacağını ödediğini ve mühlet içinde borçlanılan firmaların bir kısmının teminat koşulundan feragat ettiğine dair raporunu sunduğu görülmüştür. Yapılan ödeme ve feragatler mahkememizce de denetlenmiş, güncel durum itibariyle davacı şirketin mühlet içinde borçlanılan 9 firma için toplamda 372.191,93 TL için teminat göstermesi gerektiği anlaşılmıştır. Davacı teminat şartını güncel rayiç değeri —- olan iş makinası üzerine işletme rehni tesis ederek yerine getirmiştir. Teminat şartının yerine geldiğini gösterir —- takılmıştır.
Özetle, davacı şirket yönünden; tasdik durumunda iflas halinde alacaklıların eline geçecek olan miktardan daha çoğunun geçeceği(İİK.nun 305/1-a), teklifin kaynaklarla orantılı olduğu, (İİK.nun 305/1-b), borçlunun dürüst olduğu, komiser talimatlarına uyduğu, alacaklıları zarar uğratma davranışı içinde olmadığı (İİK.nun 292/1-c), adi alacaklar yönünden teklifin (alacaklıların ve alacakların ½’si) nitelikli çoğunluk tarafından kabul edildiği (İİK.nun 302,305/1-c), projenin inandırıcılığı ve ciddiyetini koruduğu, tasdik harcının yatırıldığı (İİK.nun 305/1-e), teminat şartının sağlandığı (İİK.nun 305/1-d), komiserlerin karar vermeden evvel mahkememizde dinlendiği (İİK.nun 304/1), böylece konkordatonun tasdiki koşullarının tümünün oluştuğu anlaşılmış, konkordatonun tasdiki talebi kabul edilmiştir.
Alacak tutarı — alacaklarının ilk taksitte bir seferde ödenmesi şeklindeki teklif de hakkaniyete uygun — görülmüştür. Alacaklılar arasında eşitlik ilkesine göre benzer durumdaki alacaklarının hepsini kapsar şeklinde —- yapılmalıdır. Ancak bu eşitlik mutlak bir eşitlik değildir. Ekonomik koşullar, paranın satın alma gücü ve —-altındaki alacakların toplamının 168.000 TL civarında olması, bunun tüm alacaklar içindeki payının küçüklüğü nazara alındığında, bu alacaklılara 4,5 yıl boyunca çok ufak miktarlarda 9 taksitte ödeme yapılması yerine, tek seferde ödeme yapılıyor olması eşitlik ilkesine aykırı görülmemiştir. Ayrıca yasal nisabın hatırı sayılır üstünde bir çoğunlukla projeye ve bu ödeme teklifine kabul oyu verilmiş, alacaklılar da itiraz etmemiştir.
Diğer davacı gerçek kişiler yönünden ise tasdik için gereken nisap sağlanmamış talebin reddine karar verilmiştir. Öte yandan bu davacılar da, mühlet içinde ön projelerinde vaad ettikleri taşınmazları satmış, satış bedellerini şirkete koymuşlardır.
—-heyetine, davacı—-ödemeleri gösteren ödeme tablosu hazırlatılmış; buna göre ödemelerin izlenmesine, komiserlerden birinin de kayyım olarak atanmasına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-A- Davacılar —— yönünden;
1-Bu davacılar yönünden konkordato tasdik talebinin REDDİNE; kesin mühletin kaldırılmasına;
2-Kesin mühlet kararı ile doğan ve İİK 294,295,296 ve 297. Maddesinde düzenlenen tüm sonuçların ve mühlet boyunca verilen tüm konkordato tedbirlerinin kaldırılmasına,
2-İflasa tabi kişilerden olmamakla iflas kararı verilmesine yer olmadığına;
3-Komiserlerin görevlerine son verilmesine;
B-Davacı,—- numarası ile kayıtlı ——— yönünden;
1-Adi alacaklar için İK.nun 305,305/2 md. uyarınca KONKORDATO TALEBİNİN KABULÜNE;
a) —- üzerindeki alacakların tasdikten itibaren 6 ay ödemesiz dönemden sonra, —– tarihinden başlayarak, yıllık %12 faizle, dört yıl içinde 6’şar aylık taksitler halinde ödenmek üzere;
b) 10.000 TL altındaki alacakların tasdikten 6 ay sonraya denk——, yıllık %12 faizle tek seferde ödenmek üzere KONKORDATONUN TASDİKİNE,
2—— rapor ekinde, —- başlıklı tabloya göre taksitlerin izlenmesine;
3-Konkordatoya tabi tüm borçlar için, tasdik edilen konkordato kapsamında ödeme yapılmasına,
4-Konkordatonun tasdiki kararının, gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenmeksizin, İİK’nin 308/c maddesi gereğince DERHAL bağlayıcı hale gelmesine;
5-Kesin mühletin sona ermesi ile kesin mühlet kararı ile doğan ve İİK 294,295,296 ve 297. Maddesinde düzenlenen tüm sonuçların ve mühlet boyunca verilen tüm konkordato tedbirlerinin KALDIRILMASINA,
6-Konkordato komiserinin görevine son verilmesine;
7-İİK.nun 306/2 maddesi uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli —–almakla görevli olarak mali müşavir——tasdik karar tarihi itibari ile göreve başlamak üzere —-denetim kayyım olarak görevlendirilmesine, Kayyım tarafından borçlunun işletmesinin durumu ve—- borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir Mahkememize rapor —ücret takdirine, kayyımın göreve başlama tarihinden itibaren ödenecek ücretin konkordato talep eden şirketler tarafından karşılanmasına,
8-Geçici mühlet tarihi olan 07/10/2019 tarihinden sonra komiser onayı olmadan doğan alacaklar konkordato kapsamında olmadığından bu alacaklar yönünden takip ve dava yapılmasına engel bir durum olmadığı hususunda keyfiyetin alacaklılara ihtarına;
9-İİK 308/b maddesi uyarınca çekişmeli alacaklar için teminat alınmasına yer olmadığına;
10-İİK 306/son maddesi uyarınca hüküm fıkrasının İİK 288 maddesi uyarınca ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine,
11-Konkordatonun derhal bağlayıcı olmasına karar verildiğinden, geçici mühlet öncesi başlatılmış adi takiplerde henüz paraya çevrilmemiş olan tüm hacizlerin İİK.nun 308/ç maddesi uyarınca DÜŞTÜĞÜNÜN TESPİTİNE;
12-İİK.nun 307. maddesine göre rehinli malların muhafaza altına alınması ve satışının ertelenmesine yer olmadığına; —- konusu malların iadesinin ertelenmesine yer olmadığına;
13-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
14- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
15- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın, İİK.nun 308/a maddesi uyarınca kararın konkordato talep eden borçluya tebliğinden, itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilânından itibaren 10 gün içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı ve bir kısım alacaklılar vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.