Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/706 E. 2019/1428 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/706 Esas
KARAR NO: 2019/1428
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ: 25/11/2008
KARAR TARİHİ: 25/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı — davacı bankaya olan borcu nedeniyle İstanbul -. İcra Müdürlüğünün – E. Sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, borçlunun adresinde – – İcraMüdürlüğünün -Talimat sayılı dosyasından haciz işlemi yapıldığını, borçlunun borcu karşılayacak miktarda malı bulunmadığını, bu belgenin İİK.105/2.maddesi uyarınca geçici aciz vesikası niteliğinde olduğunu, davalı borçlunun adresine gidildiğinde, mal kaçırma amacıyla borçluya ait- adet taşınmaz ile – adet aracın çeşitli şahıslara aynı gün içinde devredildiğinin öğrenildiği, kaçırılan taşınmazlar için ayrı bir dava açtıklarını, tasarrufa konu araçlarla ilgili olarak iş bu davayı açtıklarını, bu kapsamda——plakalı araçların – tarihinde davalı borçlu —tarafından davalı – devrediliğini,——– plakalı araçların aynı tarihte davalı … a devredildiğini, ödeme kabiliyetini kısmen veya tamamen kaybetmiş borçlunun mallarını devralmış olan diğer davalıların, borçlunun mevcudunu eksilttiğini bilmesi gerektiğini İİK 280/f.1.maddesi gerektiği bu tasarrufların iptale tabi olduğunu, İİK 178/3.maddesi uyarınca bu tasarrrufların iptale tabi olduğunu, somut olayda takibe konu senedin vadesinden çok kısa bir önce devir işlemlerinin gerçekleştiğini, araçların tamamının — tarihinde muvazalı bir şekilde devredildiğini, davalı — borçlu— paravan şirketi olduğunu, çünkü davalı borçlu — bünyesinde sekreden olarak çalışan — ortağı olduğunu, — paravan şirketin ortakları olduklarını, – Nterliğnin -Y.sayılı -tarihli ihtarnamesinin –sekreteri sıfatıyla — tarafından tebellüğ edildiğini, bu durumunda iddiayı doğruladığını, davalı— faaliyetleri itibariyle- adet aracı satın alacak güçte olmadığını, diğer taraftan — gazetesinde ilan edilmiş adresi ile borçlu — adreslerinin aynı olduğunu, bu nedenle tasarrufun iptale tabi olduğunu; davalı … ‘unda – doğumlu olup – kayıtlarına göre aylık kazancının asgari ücretten ibaret olduğunu, – adet aracı satın almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, araçların değerinin de düşük gösterildiğini bu nedenle de satış işlemlerinin bağışlama hükmünde olup tasarrufların iptali gerektiğini belirterek sonuçta yukarıda plakaları gösterilen araçların davalı borçlu -tarafından davalılar- devrine ilişkin –tarihli tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, davaların tefriki gerektiğini, müvekkili tarafından satın alınan – adet aracın gerçek bedeli üzerinden ve araç bedelleri banka havalesi yolu ile ödenerek satın alındığını, müvekkilinin — aldığı- adet araç için — TL ödeme yaptığını, o tarihte piyasa fiyatının biraz altında bir bedelle anlaştığı araçları, trafik kayıtlarında herhangi bir takyidat bulunmamasına güvenerek satın aldığını, noterden satış işlemlerinin yapıldığını ve ruhsatlarının çıkarıldığını, araçlar üzerine tedbir konulmasının haksız olduğunu, davacının beyan ettiği araç değerlerinin gerçek olmadığını, müvekkilinin— olarak çalışıyor gösterilmesinin olayla ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin babasının ve amcasının — ticareti ile uğraştığını, müvekkilinin de gelecek düşüncesi ile babasının yanında—çalıştığını, tasarruf işlemlerinin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı — vekili, satış işlemlerinin gerçek satışlar olduğunu, dava şartı olan aciz vesikasının bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, takibe konu senet protesto edilmeden önce tasarrrufun gerçekleştiğini, araç satım bedellerinin bankaya yapılan ödemeler ile tahsil edildiğini, tahsilatın ticari defterlere işlendiğini, araçların yeni maliklere teslim edildiğini, ikinci el piyasasına göre iyi fiyatlarla satışın gerçekleştiğini, — piyasaya borçlarını ödemek amacıya bu satışları yaptığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı borçlu— alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla — tarihinde adına kayıtlı yedi aracı davalı — sekiz aracı davalı …’a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalı borçlu şirket vekili, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığından davaların tefriki gerektiğini,takip konusu senedin teminat amaçlı verildiğini ve bu konuda açtıkları menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini,aciz belgesi sunulmadığını,araçların gerçek bedelle satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı—-vekili, dava konusu araçları gerçek değeriyle aldıklarını ve bedelini banka aracılığıyla ödediklerini belirterek müvekkili hakkındaki davanın tefrik edilerek reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, müvekkilinin ailesi ile birlikte galeri işi yaptığını borçludan aldıkları on araç için banka aracılığıyla –TL ödeme yaptıklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
– tarihli davada, öncelikle yargılama – ATM.nin – E, – K sayılı kararıyla yapılmış, mahkemenin — K sayılı kararıyla, … tarafından araçların dayiçlerinde satın alındığı, davalının kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın … yönnüden reddine, öte yandan davalı— ile daha evvelden uzun süre aynı adreste faaliyet göstermiş olan — ise durumu bilebilecek durumda oludğu gerekçesiyle davalı— davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu karar Y, – HD.nin – E,- K sayılı kararıyla, …’a devredilen – araç yönünden de kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, dosya mahkememizin – E sırsına kaydedilmiş, – K sayılı, – tarihli kararla, önceki kararda direnilmesine karar verilmiş, dosya temyiz edileerk Hukuk Genel Kuruluna gitmiştir.
HGK.nun – E, — K saılı kararıyla, “…. borçlunun ekonomik durumunu ve alacaklılara zarar verme kastını bildiğini ispat yükü İİK’nın 280. maddesindeki 2. ve 3. fıkralarındaki karineler hariç davacı alacaklıya düşer.İİK’nın 280. maddesinin 3. fıkrasının ilk cümlesinde bahsi geçen ve “kötüniyet karinesi” olarak adlandırılan karine ise alacaklı yararına getirilmiş bir düzenlemedir. Yasa koyucu, bu karine ile bir yandan borçlunun alacaklılarına zarar verme kastı ile hareket ettiğini ve diğer yandan üçüncü kişinin bu kastı bildiğini kabul ederek alacaklıyı ispat yükünden kurtarmıştır. Bu karine uyarınca, borçlu, ticarî işletmesinin veya işyerindeki ticarî malların (emtianın) tamamını veya önemli bölümünü devretmiş veya satmışsa, alacaklılara zarar verme kastı ile hareket etmiş sayılır. Ancak, bu karinenin aksini borçlu ispat edebilir. Gerçekten “bu karine, iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden itibaren en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticarî işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber —, bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilân olunduğunu ispatla çürütülebilir.” (İİK. md. 280/3 ikinci cümle)…Mevcut bu durum karşısında somut uyuşmazlıkta, belirtilen karinenin aksinin kanıtlanamamış olması karşısında, borçlunun alacaklılara zarar verme kastıyla hareket ettiği ve bu durumun davalı … tarafından bilindiğinin kabulünde yasal zorunluluk bulunmaktadır. O hâlde davalı borçlu tarafından davalı …’a satışı yapılan dava konusu sekiz araç yönünden de davanın İİK 280/1, 3, son madde gereğince kabulüne karar verilmesi gerekmektedir” gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar vrilmiştir.
Bozma sonrası dosya makmemizin yukardı yazılı esas sırasına kaydedilmiştir.
Dosya kapsamından davacı tarafından – vade tarihli -TL bono alacağına istinaden İstanbul – İcra Müdürlüğünün– sayılı dosyası ile davalı—— asıl alacak üzerinden —tarihinde icra takibi başlatılmış olduğu görülmektedir. Alınan bilirkişi raporunda; davalı borçlu şirketin bilanço hesaplarında – tarihinde -TL olan maddi duran varlıklar hesabının – tarihi itibari ile-TL azalış ile —TL’ye düştüğü, maddi duran varlıklar hesabında yer alan azalışın taşıt ve bina satışından kaynaklandığı, tasarrufta bulunan davalı şirketin aktifinde yer alan ve büyük bir kısmı teşkil eden araçların – tarihli yevmiye kaydı ile davalı …’a — adet, davalı—adet, dava dışı — adet olarak satışlarını gerçekleştirdiği belirtilmiştir.
Borçlunun aynı gün içinde on yedi araçtan on adedini davalı …’a (—- açısından sekiz araç için dava açılmıştır), yedi aracı da davalı —- devretmesi hayatın olağan akışına uygun değildir. İİK’nın 280. maddesinde öngörülen yasal ve fiili karineler gereği davalı …’un borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunun kabulü de zorunludur. Öte yandan satışa konu tasarrufların borçlu şirketin mal varlığına ve ticari işletmesine dâhil olduğu açık olan davalı borçlu şirketin, icra dosyasına ve bilirkişi raporuna da yansıyan durumu itibari ile belirtilen sayıdaki araçları aynı gün davalı …’a devretmesi durumu da ticari emtianın mühim bir kısmının devri mahiyetindedir.
Açıklanan sebeplerle — tarihinde devri yapılan – araç yönünden de tasarrufun iptaline karar verilmiştir.
Öte yandan diğer davalı — yönünden, direnme öncesi verilen karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiş olduğundan, hüküm kurulmasına yer olmamamıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı —– karşı açılan davanın, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiş olması nedeniyle tekrar hüküm kurulmasına yer olmadığına;
2-Davalı … ve —- karşı açılan davanın KABULÜNE;
3- İİK.nun 280/f.1,3, son maddesi uyarınca, —- tarihinde davalı— tarafından …’a devredilen —– plakalı araçlara ilişkin, TASARRUFUN İPTALİNE;
4- Davacı vekiline İİK.nun 283. maddesi uyarınca İst. –. İcra Müdürlüğü’nün — E sayılı icra takibine konu ettiği alacağını, tasarrufun iptaline konu edilen bu araçlar üzerinden cebri icra yoluyla tahsil yetkisi verilmesine;
5- Kabule göre 8 adet aracın değeri üzerinden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 13.436,82TL harçtan peşin alınan 5.296,70TL harcın mahsubu ile bakiye 8.140,12TL harcın davalılar … ve .—- müştereken ve müteselsilen tahsiline, hazineye irat kaydına,
6- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 14,00TL. başvurma harcı, 5.296,70TL peşin harcın toplamı olan 5.310,70TL’nin davalılar … ve —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.572,00TL yargılama giderlerinin davalılar … ve —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılarıın üzerine bırakılmasına,
8- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
9- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 17.752,21TL nispi vekalet ücretinin davalılar .—– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Temyiz Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı — vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/12/2019