Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/701 E. 2019/1278 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/701 Esas
KARAR NO: 2019/1278
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/02/2014
KARAR TARİHİ: 28/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin hamili olduğu —–Şubesine ait keşidecisi—-olan, —- keşide tarihli, — TL bedelli bir adet çekin kayıp olduğunu, bununla ilgili olarak Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin —-E sayılı dosyası ile çek zayii davası açıldığını ve çekin tedbiren ödenmemesine karar verildiğini ancak davalının İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- D.İŞ sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı aldığını ve icra tehdidi ile de çek keşidecisinden parayı tahsil ettiğini, çeki tahsile koyan davalının dava konusu çeki yasal yollardan elde etmediğini, kötü niyetli olup davaya konu çekin arkasında cirosu bulunan —— karşılığında ham —- almak üzere — tarihinde verildiğini, bilahare — tarihinde geri alındığını, davalının çeki aldığı kişi olarak görünen——— davacının herhangi bir ticaretinin bulunmadığını, kayıp olan çekin haksız bir şekilde tahsil eden böylece haksız kazanç sağlayan ve hırsızlık yoluyla elde edilmiş bir malı kullanan davalının tahsil ettiği paraları reeskont faiziyle birlikte ödemesi gerektiğini belirterek —-TL çek bedelinin ve tüm ferilerinin tahsil tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte iadesine, —- TL ve ferilerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; keşidecisi — keşide tarihli, —- TL bedelli, —-Şubesine ait dava konusu çekin lehdar ve ciranta olan davacıya verildiğini, davalı lehdar tarafından ciro ile —- verildiğini, — tarafından ciro ile — verilmiş olup ciro ile de müvekkili —- geçtiğini, çek bankaya ibraz edildiğinde tedbir kararının olduğunun görüldüğünü, bunun üzerine müvekkilinin İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesine ihtiyati haciz başvurusunda bulunduğunu, Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin ilgili dosya örnekleri getirtilerek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu emsal kararları neticesinde ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil eden bir durum olmaması nedeniyle de ihtiyati haciz kararı alındığını, ihtiyati haciz kararının İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün—– sayılı dosyası ile tatbik edilerek kat-i haciz takibine de başlandığını, borçluların tamamının usulüne uygun tebligatlar gönderilerek borçluların hiçbirinin borca itirazlarının bulunmaması nedeniyle borcun kat-i olarak kesinleştiğini, böylece keşideci Tarım kredi şirketine hacze gidildiğini, haciz tutanağından da anlaşılacağı üzere tüm borcunun kabul edildiğini ve keşideci tarafından tüm dosya borcunun tamamının icra dosyasına yatırıldığını, kaldı ki davacının da kendisinden sonra gelen——– ile ilgili olarak aralarındaki ticari ilişkiyi kabul etmiş bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin —– ile aralarında ticari ilişki olmadığı yönündeki iddiaların asılsız olduğunu,——– müvekkili ile ticari ilişkisi bulunmakla birlikte müvekkili şirkete de borçlarının söz konusu olduğunu, borçlarına karşılık dava konusu çekin müvekkiline verildiğini ve müvekkilinin de 3.şahıs ve iyi niyetli olarak usulüne ve hukuka uygun olarak çeki tahsil ettiğini, keşidecinin borcu kabul etmiş olması ve borcu ödemiş olması nedeniyle de davanın konusuz kaldığını, davacının kendisinin ödemediği bedelleri faiziyle talep etmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, —- şubesine ait, Keşidecisi dava dışı —- olan,—- keşide tarihli, — TL bedelli çekin davacı tarafından dava dışı —- ayçiçek yağı almak üzere verilmesi ancak —- tarihinde çekin davacı tarafça iade alınması sonrası çekin kaybolması neticesinde davalının davaya konu çekin bedelini keşideciden haksız yere tahsil ettiği sebebine dayalı istirdat davasıdır.
Mahkememizin — E. — K. Sayılı kararı, Yargıtay – Hukuk Dairesi’nin — tarih – Esas, —- K. Sayılı kararı ile “usul ve esas yönünden temyiz itirazları red edilerek kararın kesinleştiği, sadece Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemesi nedeniyle dosya bozularak mahkememizde —- Esas sırasına kaydedilmiştir. Mahkememizce bozma ilamı sonrası yeniden karar verilmiş ancak davalı tarafın temyizi üzerine, Mahkememizin —- K. Sayılı kararı, Yargıtay – Hukuk Dairesi’nin —- K. Sayılı kararı ile, Mahkememizin bozma ilamına uyulmakla birlikte vekalet ücreti ile ilgili bozma ilamı gereği yerine getirilmeksizin önceki hükümdeki gibi davalı vekili lehine maktu vekalet ücretine karar verilmesinin doğru görülmemesi nedeniyle dosya bozularak mahkememizde —- esas sırasına kaydedilmiştir.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile, davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğini beyan etmiştir.
Davalı vekili —— tarihli dilekçesi ile davacının feragat dilekçesini kabul ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğini beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK madde 307 ve devamında düzenlenen feragat, davacının netice-i talebinden kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (HMK.24), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz.
Feragat, davayı sona erdiren, yapıldığı anda sonuç doğuran, kesin bir usul işlemi olup, HMK 311. maddesi uyarınca, karşı tarafın muvafakatine gerek olmaksızın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğundan, somut olayda davacı yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden ayrıca vekaletnamede feragat hususunda özel yetki bulunduğundan, açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş,davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu yönde karar verilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 29,60-TL harçtan, peşin yatırılan 341,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 311,95-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.29/11/2019