Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/691 E. 2019/923 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1099 Esas
KARAR NO : 2019/911
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/01/2014
KARAR TARİHİ: 17/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ———- ait işyeri müvekkili olan sigorta şirketi tarafından ———- nolu Özel Market Paket Sigorta poliçesi ile sigorta kapsamına alındığını, sigortalı işyerinde ——– tarihinde çıkan yangında sigortalı işyerinin zarara uğradığını, yapılan ekspertiz incelemesi sonunda saptanan ————- TL zarar bedelinin ——-tarihinde hak sahibi sigortalılarına ödendiğini, yangın raporuna ve ekspertiz raporuna göre yangının çıkış noktası ve sebebi borçlu davalı tarafından servis hizmeti verilen masaj koltuğu olduğunu, bu nedenle borçlu davalı hasarın meydana gelmesinden sorumlu olduğunu, İstanbul Anadolu 14. İcra müdürlüğünün ———- E. Sayılı dosyası ile ——— TL rücuen tazminat alacağının ödeme tarihi olan —- tarihinden takip tarihi olan ——– tarihine kadar işleyen——- TL faiz ile birlikte ——– TL alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını, ancak borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ve takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davaya konu yangın olayı ve bu olaydan kaynaklanan zarar arasında müvekkili firma açısından bir illiyet bağı kurmanın mümkün olmadığını, yangına neden olduğu iddia edilen masaj koltuğununu müvekkili firma tarafından davacının sigortalısına satılan bir ürün olmadığını, garanti süresi bitmiş kullanım ömrünü tamamlamış bir ürünle ilgili olarak müvekkili firmanın sadece bir kez vermiş olduğu servis hizmeti bulunduğunu, bu servis hizmetinin ise yaklaşık yangın olayı gerçekleşmeden 1 yıl önce verilmiş ve sadece kumaş ve deri aksamıyla ilgili verilen bir servis hizmeti olduğunu, müvekkili firmanın vermiş olduğu bu servis hizmetinden sonra da söz konusu ürünün yaklaşık 1 yıl kullanıldığını, davacının sigortalısına ödemiş olduğu sigorta bedeli ile ilgili olarak müvekkiline açmış olduğu rücu davasında meydana gelen zarar ile müvekkili firma arasında kurulan illiyet bağının sadece bir defalığına verilen servis hizmeti olduğunu, müvekkili firmanın yetkili servisinin yapmış olduğu işlemin masaj koltuğunun sırt kısmında bulunan şiltelerin değişimi olup ürünün elektrik aksamıyla ilgili hiçbir işlem yapılmadığını, ayrıca masaj koltuklarının tamamında oluşabilecek kazalara ve arızalara karşı sigortanın mevcut olup en küçük bir problemde sigortanın atarak ürünün kapalı duruma geçtiğini, müvekkili firma tarafından davacının sigortalısına söz konusu masaj koltuğunun satılmadığını belirterek dava konusu yangın olayı sonucunda oluşan maddi zarar ile müvekkili firma arasında hiçbir maddi ve hukuki illiyet bağının söz konusu olmadığını, müvekkilinin kusurunu ortaya koyan teknik ve bilimsel hiçbir veri olmadığı halde garanti süresi yıllarca önce sona eren ve kullanım ömrünü tamamlamış bir üründen kaynaklandığı söylenen yangınla ilgili zararın rücuan tazmini ile ilgili müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacıya sigortalı dava dışı ————-ait işyerinde çıkan yangın nedeniyle oluşan hasar bedelinin davacı tarafça dava dışı sigortalısına ödenmesi sebebiyle halefiyet kapsamında yangının çıkış sebebinin davalının servis hizmeti vermiş olduğu masaj koltuğundan kaynaklanması iddiasıyla başlatılan İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğünün ———- E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davacı … şirketinin dava dışı———-ait olan iş yerini Özel Market Paket Sigorta poliçesi ile sigortaladığı, sigortalı iş yerinde —— tarihinde meydana gelen yangın sonucunda ——TL hasar bedelinin davacı tarafından sigortalısına —— tarihinde ödendiği ihtilafsız olup taraflar arasındaki uyuşmazlık yangının çıkış noktası ve sebebinin davalı tarafından servis hizmeti verilen masaj koltuğu olup olmadığı, hasar miktarı, faiz ve icra inkar tazminatı noktalarında olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce bozma ilamından önce tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve ön inceleme aşamasında tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde,tarafların kusur durumu ve meydana gelen hasar nedeni ile davacının davalıdan hasar bedeli talep etme hakkının bulunup bulunmadığı konusunda inceleme yaparak rapor tanzim edilmek üzere dosya Makine Mühendisi ——-tevdii edilmiştir. Bilirkişi ——- tarafından mahkememize ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle: “Dava dışı ve davacı tarafından sigortalanan ——- firması ofisinde, binaların yangından koruması hakkındaki yönetmelik hükümleri gereği olarak herhangi bir algılama ve uyarı sistemi uygulaması veya yangın olasılığına karşı önlem olarak yangın söndürme sisteminin kurulmadığı, sigorta şirketinin de yangına karşı sigorta ettirme talebi aldıkları binalarda tesislerde ve işletmelerde bu yönetmelik hükümlerine uyulup uyulmadığını kontrol etme mecburiyetinde bulunması gerektiğine yönelik hükümlere uymadığı, ayrıca yangının çıkış noktasının masaj koltuğu olduğu iddiasının koltuğun yanan hacimde en fazla zarar gören ürün olması sebebine dayandırılmasının haklı bir neden gibi gözükse de yangın mahalinde bulunan diğer eşyaların bir çoğunun yanıcı ve tutuşturucu özelliklerinin masaj koltuğuna göre daha az olduğu, koltuğun yakın bir noktada oluşmuş elektrik arızası veya kısa devre şeraresi koltuğun yanıcı ve tutuşturucu döşeme kumaşına sirayet ederek ürünün tam yanmasına sebebiyet vermiş olabileceği, başka sebepler ile yangının masaj koltuğu dışında başlama durumu olabileceği, bu nedenle yangının masaj koltuğundan başlamış olduğunun kesin olmayıp sadece alternatiflerden birisi olduğu, öte yandan söz konusu ürünün elektrik otomasyonunun davalı firma tarafından onarıldığına dair bir belge olmayıp davalının yangın olayından 1 yıl önce koltuğun sırt kısmında bulunan şilteleri değiştirdiği sabit olup her ne kadar koltuğun şiltelerinin değişimi ile koltuk içindeki elektrik aksama zarar verildiği, zarar sonucu elektrik aksamının yangına sebebiyet verdiği yönünde iddia var ise de 1 yıl sonra açığa çıkarak yangına dönüşecek oluşum yapabilme iddiasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır” şeklindedir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda (Kapatılan 18. Asliye Ticaret Mahkemesi) ——– E.,—– K. sayılı dosyasında davanın reddine dair, —— tarihli karara Yargıtay — Hukuk Dairesi’nin ——-E., —— K. sayılı ———— tarihli kararı ile:” Mahkemece hükme esas alınan makine mühendisi raporu yangın çıkış nedeni konusunda yeterli değildir. O halde yangın raporu ve sigorta şirketinin eksper raporu değerlendirilerek seçilecek yangın konusunda uzman elektrik mühendisi, elektrik-elektronik mühendisi ve inşaat mühendisi bilirkişilerden oluşan görüş bildirmeye ehil uzman bilirkişi heyetinden dava konusu yangın olayının çıkış sebebi davacının sigortalısının olayda kusuru olup olmadığı ve hasarın tespiti hususunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık bir rapor aldırılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken yetersiz ve yangın konusunda uzman olmayan makine mühendisi bilirkişi raporuna dayanılarak eksik araştırma ve inceleme sonucu düzenlenen ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanarak hüküm tesisi doğru görülmemiştir bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına hükmedilmiştir.
Yargıtay ———Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına uyularak yargılama yapılmış ve bozma ilamında belirtilen uzmanlıklarda bilirkişi heyeti seçilerek yeniden rapor alınmıştır. Mahkememizce re’sen seçilen bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporu özetle: “Yangın olayının meydana geldiği iş yerinde itfaiye raporu, uzman raporu, ekspertiz raporu ile yapılmış herhangi bir incelemenin yer almadığının görüldüğü, taşınmazda kurulu olan elektrik tesisatı üzerinde inceleme yapılarak tesisatın yasal olup olmadığı, koruma sistemlerinin bulunup bulunmadığının (wotomat sigorta, kar, termik manyetik otomatik şalter, parafudur, topraklama tesisatı) incelenmediğini, yangın olayının doğrudan masaj koltuğundan çıktığı üzerinde durulduğunu, elektrik tesisatında gerekli ve zorunlu olan güvenlik önlemlerin alınması halinde yangın olayı meydana gelmeyeceğini, dolayısıyla heyet tarafından yapılan incelemelerde yangın olayının elektrik tesisatı sisteminden kaynaklı olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” yönündedir.
Davacı vekili ——— tarihinde alınan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesini sunmuş ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Mahkememizce davacının rapora itirazları kapsamında——— tarihli celsede yeni bilirkişi heyeti oluşturularak rapor tanzimi yönünde ara karar oluşturulmuş, davacının hazır bulunduğu duruşmada bilirkişi ücreti yatırması için davacıya 2 haftalık kesin süre verilmiş ve kesin süreye rağmen bilirkişi ücreti yatırmadığı takdirde mevcut dosya kapsamı ve bilirkişi raporlarına göre karar verileceği ihtar edilmiş, davacı vekili verilen kesin süreye rağmen bilirkişi ücretini yatırmamış son celse de müvekkilinin ücret yatırma talimatı vermediğini beyan etmiştir.
03.04.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 45. maddesinde, gider avansı ve delil avansı birlikte düzenlenmiş olup, gider avansının, her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderler için davacıdan alınan meblağı ifade ettiği, delil avansının ise tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade ettiği, delil avansını yatırmayan tarafın o delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı vurgulanmıştır. Aynı şekilde YHGK’nın ——- gün—— E.———- K. Sayılı ilamında: “Hakimin, bu masrafların yatırılması konusunda verdiği sürenin kesin olduğunu usulünce karara bağladığı hallerde, kesin süreye uymayan tarafın bu delile dayanma olanağı kalmaz. Kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde, gereğinin hakim tarafından hemen yerine getirilmesi gerekir. “gerekçesiyle kesin süreye uymamanın yaptırımı belirtilmiştir. Gider avansı ve delil avansı HMK’da ayrı ayrı düzenlenmiş olup, Mahkemece usulüne uygun olarak yapılan ihtarata rağmen ispat yükü kendisine düşen taraf delil avansı olan bilirkişi ücretini yatırmadığı takdirde yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere bu delile dayanma olanağı kalmamaktadır. Eldeki davada mevcut bilirkişiler; yangının davalı tarafından servis hizmeti verilen masaj koltuğundan çıktığına yönelik dosya kapsamında delil bulunmadığı için davalının sorumlu tutulamayacağına, yangının elektrik tesisatından çıkabileceğine yönelik rapor tanzim etmişlerdir. Davalının yangında kusurlu olduğu mevcut bilirkişi raporları ile ispatlanamamış, davacı taraf ispat yükü kendisine ait olduğu halde verilen kesin süreye ve ihtarata rağmen yeni bilirkişi raporu alınması için takdir edilen bilirkişi ücretini yatırmayarak davasını ispatlayamamış bu nedenle dosyada mevcut bilirkişi raporlarına göre ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Nitekim Yargıtay —-. Hukuk Dairesi’nin ———-E. ————K. Sayılı ilamı benzer mahiyettedir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporları , Yargıtay bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde: Mahkememizce bozma öncesi yapılan yargılama sonucu alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, verilen karar Yargıtay ——–. HD’nin ———— E. ———- K. Sayılı ilamı ile raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmaması nedeniyle Mahkemece oluşturulacak yeni heyetten denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınması gerekçesi ile bozulmuş, Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, bozma kapsamında alınan bilirkişi heyeti raporunda; yangının elektrik tesisatından meydana gelebileceği, koltuktan çıktığına ilişkin delil olmadığı yönünde rapor tanzim edildiği görülmüş, davacı tarafın rapora itirazı kapsamında yeni bilirkişi heyeti oluşturulması yönünde ara karar kurulmuş ise de verilen kesin süreye rağmen davacı tarafça bilirkişi ücreti yatırılmaması nedeniyle mevcut dosya kapsamına göre davalının hasardan sorumluluğunun tespit edilememesi sebebiyle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40TL harçtan peşin alınan 488,35- TL’nin mahsubu ile kalan 443,95- TL harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden, avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı taraf için takdir olunan 4.797,30-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay temyiz kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 20/09/2019