Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/680 E. 2020/997 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/680 Esas
KARAR NO : 2020/997
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2019
KARAR TARİHİ : 01/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ve dava dışı asıl borçlu şirket ———–arasındaki ————–bulunduğunu, davalının ise müteselsil kefil sıfatıyla kullandırılan krediye kefil olduğunu, asıl borçlunun müvekkili finansman şirketinden —– kredi no’lu ——- tarihli —– aylık temerrüt faizi —– faiz oranlı krediyi kullandığını, borçlunun ödemelerini yapmadığını ve bunun üzerine———–yevmiye no’lu ihtarnamesinin asıl borçlu ve müteselsil kefil davalıya keşide edildiğini, asıl borçlu şirket aleyhine——–dosyasından taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, kefil davalı için ise tahsil harcında tekerrür etmemesi kaydıyla ——— dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun itirazı ile takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını belirterek itirazın —asıl alacak, — işlemiş faiz, —- masraf olmak üzere toplam—- üzerinden iptalini, takibin —— olan asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık ————- üzerinden devamına, asıl alacakların %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin—— olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını, ———— numaralı ihtarnamesinin müvekkiline keşide edildiğini ve borcun muaccel hale geldiğini davacı tarafın beyan ettiğini ancak ihtarnamenin müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacı tarafın takip öncesinde müvekkilini temerrüde düşürmediğini belirterek davanın reddine, davacının kötü niyetli olması nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine ——- dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, kredi sözleşmesinde kefil olunmasından doğan alacağına dayalı olarak toplam——- ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Davalı her ne kadar icra takibine itiraz dilekçesinde ve cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de; davacı ile dava dışı asıl borçlu şirket ————- bulunduğu, davalının ise müteselsil kefil sıfatıyla kullandırılan krediye kefil olduğu, sözleşmede————- yetkili kılındığı, yetki sözleşmesinin yasal şartları taşıdığı anlaşıldığından davalının yetki itirazı dikkate alınmamıştır.
Dosya bankacı ve mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, ——- tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı ile dava dışı asıl borçlu şirket —————– bulunduğu, davalının ise müteselsil kefil sıfatıyla kullandırılan krediye kefil olduğu, davalının şirket yetkilisi olduğu, bu nedenle kefil olurken eş rızasına gerek olmadığı, dava dışı şirket tarafından ——- ödendiği,—– taksitin ödenmediği, davalı tarafa her ne kadar ihtarname tebliğ edilememiş is de; ilk yapılan tebligatın davalının sözleşmede bildirdiği adres olduğu, adresten ayrıldığına ilişkin herhangi bir bildirim yapılmadığı bu nedenle tebligatın yapılmış sayılması gerektiği, yapılan ticari defter ve davacı kayıtlarına göre asıl alacağın —– olduğu, işlemiş faizin — olduğu, toplam alacağın —– olduğu rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalının dava dışı şirketin kullanmış olduğu kredi sözleşmesine kefil olduğu, kefil sözleşmesinin hukuki şartları taşıdığı ve geçerli olduğu, bu nedenle davalının ödenmeyen borçtan sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır. Davacı her ne kadar takipte masraf talep etmiş ise de; masraf ile ilgili herhangi bir belge sunulmadığı için davacının masraf talebi reddeilmiştir. Davacı her ne kadar işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de; davalıya ihtarın usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşıldığından takipten önce davalının temerrüte düşürülmediği kanaatine varılmış ve takipteki faiz talebi reddedilmiştir. Hükümde faizin takip tarihinden itibaren işlemesine karar verilmesi gerekirken sehven takibe itiraz tarihinden itibaren faize karar verilmiş, yapılan bu hata gerekçeli karar yazılırken fark edilmiş, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşmaması açısından hüküm kısmında değişiklik yapılmamıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
———-takip dosyasına davalının yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin —– üzerinden itirazın sunulduğu ——— tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen faiz oranı ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen 51.777,06 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 3.536,89TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 911,65 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.625,24-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 911,65-TL peşin harcın toplamı olan 956,05-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.667,70TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%96,99 kabul %3,01 ret oranında) olmak üzere 1.617,54TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 7.531,02TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 1.605,76TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 01/12/2020