Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/679 E. 2021/543 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/663 Esas
KARAR NO : 2021/610
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 21/08/2019
KARAR TARİHİ : 27/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı—- numaralı fatura muhteviyatı —- emtiası satın alındığını, emtianın— nakliyeci —- anlaşıldığını,—- edildiğini, emtianın alt nakliyeci — sevk ve idaresindeki— plakalı araca parsiyel yük olarak yüklendiğini ve emtianın—- tarihinde—— getirildiğini, gümrük müdürlüğünde— numaralı güvenlik mührü açılarak yapılan kontrollerde —- emtiadan – kabında hasar olduğunun tespit edildiğini, söz konusu emtianın—- numaralı antrepoya indirilerek antrepo sorumluları ve araç şoförü tarafından tutanak tutularak hasarın sigortalı yetkililerine bildirildiğini, durumdan haberdar olan sigortalının meydana gelen hasarın tespit ve tazmini için sigortacısı olan müvekkiline ihbarda bulunduklarını ve müvekkili nezdinde —- numaralı hasar ve rücu dosyası açtığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından ekspertiz raporu alındığını, bu rapora göre —- emtiada kılcal çatlaklar olduğu ve üzerine baskı uygulanmış olması nedeniyle emtianın yüzeyinde kazıntılar olduğunu ve hasarın çekilen fotoğraflarla da belgelendirildiğini, söz konusu hasara ilişkin olarak eksper raporunda toplam hasar miktarının — olarak hesaplandığını, müvekkili şirketin bu bedeli sigortalısı olan — ödediğini, TTK 1472. Md. Gereğince rücu hakkının bulunduğunu, TTK 1248, 1178, 1191 maddelerine göre taşıyanın sorumlu olduğunu, taşıyanın ağır ihmal ve kusurundan dolayı sınırlı sorumluluktan yararlanamayacığını, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine—— sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının aktif dava ehliyetinin mevcut olmadığını, delil ekinde sigorta poliçesini ibraz etmediğini, ekspertiz raporunda zikredildiği üzere dava dışı sigortalısına —- numaralı —— ödeme yaptığını iddia ettiğini, davacının ambalaj, yükleme, istifleme işlemlerinin gereği —- edilmemesi neticesinde oluştuğunu iddia ettiği hasarı ödediğini, davanın gerek CMR 17/4 maddesinde öngörülen nedenlerden ileri gelen hasarın talep edildiğinden ve teminat dışı bırakılan bir risk nedeniyle ödeme yapıldığından davacının aktif dava ehliyetinin mevcut olmadığından davanın reddini talep ettiklerini, davacının taşımaya ilişkin gerekli bilgi ve talimatları vermemiş olması nedeniyle taşımacı müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, taşıma konusu emtianın ambalajının gönderici tarafından yapıldığını, parsiyel taşıma olarak nakliyesi ile anlaşan gönderici tarafından yükleme ve istifleme ile ilgili gerekli uyarı ve talimatlar verilmediğini, dava konusu taşımada ambalajlamanın gönderici firma tarafından yapıldığını, taşımanın parsiyel olduğunu, araca dava konusu emtialardan başka yükler de yükleneceği gönderici tarafından bilindiğini, taşımacı ile gönderici alıcı arasında parsiyel taşıma konusunda mutabakat yapıldığını, tahta sandıkların üst üste konulması halinde zarar göreceğini, sandıkların mukavemetinin bu şekilde bir yüklemeye uygunluk arz etmediği taşımacıya bildirilmesi gerektiğini ve taşımacıdan emtianın kaplayacağı alana istinaden navlun teklifi alması gerektiğini ya da parsiyel taşıma sözleşmesi yapan gönderen tarafından malların üst üste konularak taşınmasına mukavemet gösterecek nitelikte sağlamlıkta ambalaj yapılacağını, hasar olağan koşullarda yol seyrini tamamlayan aracın içindeki emtianın ambalaj hatası eksikliğine ve malın göndereni alacısı tarafından istiflemeye dair özel talimat verilmemesinden kaynaklandığını, söz konusu hasarların hep aynı şekilde ambalajlanan ve aynı cins emtiada meydana geldiği gözetildiğini bu hasarların araç içi emniyete almanın yetersizliği ve gaz fren ivmelenmesi veya aktarım tahliye operasyonları sırasında sert ve kaba elleçleme neticesinde hasarlanmış olabileceği şeklindeki gerekçelendirmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mevcut durumun göndericinin emtiaları taşımaya mukavemet gösterecek nitelikte ambalajlamadığını ya da taşıma talimatlarını eksik hatalı verdiğini gösterdiğini, bu hasar sebebiyle poliçe teminatı harici olduğunu, göndericinin kusurundan dolayı gerek gönderici gerekse sigortacının müvekkili karşısında aktif dava ehliyeti bulunmadığını, mevcut halde davacının talep ettiği tazminat tutarının sadece gerçekten zarar gören malın değil, hasar görmüş olma ihtimali olan malların değerini de kapsadığı, sigortalının beyanı ile afaki olarak sandık içindeki emtiaların tamamının hasarlı kabul edilerek rapor tanzim edildiğini, kar marjının sözleşmenin tarafı olmayan 3.kişilerden talep edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin yapmış olduğu taşımaları teminatlandıran —- davanın ihbarını talep ettiklerini, davacının talepleri yönünden zamanaşımı tespiti halinde açıkça zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacının sigortalısı dava dışı— satın alınan emtiaların yurt içine getirilmesi sırasında emtiaların hasar gördüğü iddiasıyla ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemli davalı alt taşıyıcıya karşı başlatılmış olan——– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası ve hasar dosyası celp edilmiş olup, incelenen hasar dosyasında; davacının sigortalısına —- tarihinde ödeme yaptığı ve ibraname imzaladığı anlaşılmış, ibraname içeriğinden sigortalının yapılan ödeme kapsamında 3.kişilere karşı olan takip ve dava haklarının davacıya temlik edildiği dolayısıyla davacının aktif husumetinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de; takibin malın teslim tarihi olan — yıl içerisinde—– tarihinde açıldığı, davanın da kesilen zamanaşımı sonrası yine bir yıl içerisinde açıldığı anlaşılmış, zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı tarafın dava dilekçesinde harca esas değer olarak — gösterildiği ancak dava değeri olarak —- belirtildiği anlaşıldığından talebini açıklayarak dava tarihindeki kur üzerinden eksik harcı tamamlaması için süre verilmiş, davacı tarafça — tarihinde sunulan dilekçe ile yalnızca asıl alacak ve işlemiş faiz üzerinden dava açıldığı belirtilmiş ve ——- tarihlerinde eksik harçların tamamlandığı anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin metalürji uzmanı, taşıma uzmanı ve sigorta uzmanı bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin—– tarihli raporunda özetle; “Sigorta konusu emtianın refrakter-yüksek ışıl işlemlere tabi üretimlerde kullanılan emtialardan olup, en küçük hasarlarda dahi üretim süreçlerinde kullanılamadığı, ahşap kasa içerisinde ambalajlanmasının somut olaya uygun olduğu, zararın CMR 23. Maddeye göre taşımaya alınma yeri kıymetleri gözetilerek yapıldığı ve dosya kapsamına uygun olduğu, yükün ambalaj şeklinin uygun olduğu, hasarın istiflerin bozulmasından kaynaklandığı, ancak gözle görülebilen bir hasar yokken sırf ince çatlaklar ve malın vasfına göre hiç kullanılamayacak duruma gelmesi ile basit hasarın dahi hiç sovtaja bırakmayacak şekilde zayi sayılması karşısında basit olmakla birlikte emtianın kullanımını engelleyecek nitelikte hasar durumunun (CMR 17-4-d) malın niteliği ve davalının yükleme-istifleme ve yol boyunca konsolidasyon sürecinde aktarmasının etkili olduğunun değerlendirildiği, eğer aktarma yapılmasaydı, yükleme ve istiflemede özen gösterilse idi bu yükün zarar görmeyeceği ama eğer yükün tam niteliği bilinseydi taşıyıcının ona göre de özen göstereceği, bu nedenle eşit oranda müterafik kusur etkisi gözetilerek tazminatın belirlenmesi gerektiğinin değerlendirildiği, hasarın —- müterafik kusur değerlendirilmesinde—– şeklinde ortaya çıktığı, sınırlı sorumluluk hesabının tazminatın çok üstünde olduğu, poliçe maddesinden kaynaklı —- kar marjının davalıdan istenemeyeceği görüş ve kanaatine varılmıştır.” içeriğinde raporunu ibraz etmişlerdir. Tarafların rapora itirazları kapsamında bilirkişilerden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti —- tarihli raporunda özetle; yükün niteliği ve özellikli bir şekilde en küçük sorunda tam zayi sayılması dikkate alınarak müterafik kusur oranı belirlendiği, davacının ödemek durumunda kaldığı—– fiyat artış farkının sigortacı ile sigortalı arasında sözleşmenin nispi hükümlerine dayandığı, parsiyel yükleme nedeniyle davalı yanın yükleme ve aktarma kaynaklı eylemlerden sorumlu olacağı, nitelikli emtiada hasarın zayi sayılması gerektiği, bu emtianın tekrar ticarete konu edilmesi veya kullanımının olmadığı bu nedenlerle kök rapor sonuç ve kanaati değiştirecek bir sonuca ulaşılamadığı bildirilmiştir. Taraflar ek rapora itiraz etmişlerse de alınan ek raporun itirazları karşılayacak nitelikte bulunduğu, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşıldığından rapora itirazlar yerinde görülmemiştir.
Dosyada mübrez —- tarihli tutanaktan —-eşyanın hasarlı olduğunun tespit edildiği, yine ekspertiz raporundan —- emtiada kılcal çatlaklar olduğu, emtianın yüzeyinde kazıntılar olduğunun tespit edildiği,—- emtianın hasarlı kabul edilerek hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu emtiaların parsiyel taşıma—— olarak taşındığı, bilirkişi tarafından yapılan tespitte ambalajlamada hata bulunmadığı anlaşılmıştır. Hasar istifleme hatasından meydana geldiğinden davalının sorumlu olduğuna ilişkin bilirkişi raporu Mahkememizce de uygun bulunmuştur. Davalı taraf davacının sigortalısının talimat formunda açıkça paketlerin birbiri üstüne istifleneceğine dair talimat verdiğini beyan etmiş ise de; cevap dilekçesi ekinde sunulan bu talimat formunda fatura numarasının —- olduğu, hasar konusu fatura numarasının ise —– olduğu dolayısıyla dava konusu taşıma için gönderen tarafından davalıya ambalajların üst üste istiflenebileceğine ilişkin açıkça talimat verildiğinin ispatlanamadığı anlaşılmış bu yöndeki itirazlar yerinde görülmemiştir. Bunun yanında bilirkişiler emtianın niteliği gereği en küçük sorunda zayi olması sebebiyle davacı sigortalısının müterafik kusurlu olduğunu belirlemişlerdir. CMR Konvansiyonu’nun 17/4. maddesinde taşımacının sorumlu olmadığı özel haller belirlenmiş olup, özellikle kırılma, paslanma, çürüme, kuruma, normal fire yahut da güve ve haşerattan kısmen veya tamamen zarar görebilecek malların özelliği halinde olayın durumuna göre taşımacı sorumlu olmayacaktır. Dava konusu emtia ise çok hassas nitelikte olup en ufak hasarda bile tam zayi sayılması gerektiği, hasarın çok basit olmasına rağmen —- tamamının hasar gördüğünün kabul edilmesi karşısında; ekspertiz raporunda tespit edilen hasar detayı da bir arada değerlendirilerek davacının eşit oranda müterafik kusuru mahkememizce de uygun bulunmuş, yine dosya kapsamında CMR 29. Maddenin uygulanmasını gerektirir bir delil mevcut olmayışı sebebiyle davacının rapora bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiş, bilirkişilerin hasar miktarı olan —— yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine göre CMR 23. Madde gereği uygun bulması karşısında davalıdan sigortacı ile sigortalı arasında akdedilen poliçe hükümleri gereği ayrıca talep edilen —- bedel uygun bulunmamış, hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca neticeten davacının davalıdan —- talep edebileceği anlaşılmıştır. Bilindiği gibi Konvansiyonun 27. Maddesi uyarınca Hak sahibine ödenecek tazminat için faiz yılda — üzerinden hesap edilmekte ve bu faiz, ödeme isteğinin yazılı olarak, taşımacıya gönderildiği tarihten itibaren başlamaktadır. Davacı tarafça takip talebinde yıllık —- talep edilmiş olup, Mahkememizce Konvansiyon gereği yıllık %5 faiz oranı üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiş yine dosyada davalı yana yönelik ihbar mektubu mevcut ise de bu tutanağın davalıya gönderilip gönderilmediği belirli olmadığından ve bu hususta bir delil sunulmadığından işlemiş faiz talebi uygun bulunmamış, alacağın miktarı bilirkişice tespit edildiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, neticeten davanın kısmen kabulüne itirazın kısmen iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—– sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %5 oranından faiz yürütülmek sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 1.156,82-TL harçtan davacı tarafından yatırılan toplam 661,49-TL harcın mahsubu ile bakiye 495,33-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 661,49-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 705,89-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 3.981,20-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan —— davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
10-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca—- tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 577,10-TL’sinin davalıdan, bakiye kısmın davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.27/04/2021