Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/676 E. 2022/654 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/676 Esas
KARAR NO:2022/654

DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:27/08/2019
KARAR TARİHİ:27/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkette — bulunan dava dışı sigortalı—– onayı verilerek ödendiğini, dava dışı sigortalının— de aynı tarihi kapsayan— bulunduğundan — Genel Şartlarının “Müşterek Sigorta” başlıklı 12. maddesi uyarınca da davacının rücu hakkının bulunduğunu, aynı zararı karşılayan birden fazla sigorta sözleşmesinin yürürlükte bulunduğu hallerde, sigortacıların müteselsilen sorumlu olduğunu, sigorta ettireni uğradığı zararı —bunların hepsinden veya yalnızca birinden talep etme hakkına sahip olduğunu, açıklanan nedenlerle müvekkili şirketçe yapılan tazminat ödemesinin — kısmına tekabül eden — alacağın ödeme tarihi olan— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile mahkeme masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Somut olayda — olması nedeniyle, davacıya karşı herhangi bir sorumluluğu olmadığından müvekkili şirkete karşı açılan davanın reddine, müşterek sigorta hükümlerinin dikkate alındığı durumda dahi, sigortacılar arasında poliçelerinde müteselsil sorumluluk açıkça kabul edilmemiş olduğundan davacı şirketin müvekkili şirkete karşı rücu hakkı bulunmaması nedeni ile davanın reddine, gerek davacı şirketin ve gerek davalı müvekkili şirketin poliçe teminatları kapsamında bulunmadığı tespit edilecek olan tüm davacı istemlerin reddine ve kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için sorumluluk hali söz konusu olsa dahi, müvekkili sigortacı şirketin poliçe şartlarının, poliçe limitlerinin ve katılım paylarının nazara alınmasına, sonuç olarak açıklanan nedenlerle davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından dava dışı sigortalı için ödenen bedelin yarısından davalı sigortanın sorumlu olduğu iddiasıyla, sigortalısı için ödemiş olduğu bedelin yarısının davalıdan rücen tazminini talepli tazminat davasıdır.Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu — tarihli dilekçesiyle ve — tarihli duruşmadaki beyanında, davalı tarafla sulh olunduğunu, bu nedenle davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiş, dilekçe ekinde “—” başlıklı belgeyi sunmuştur.
Davalı vekili tarafından sunulan— tarihli dilekçe ile davacı tarafla akdedilen protokol uyarınca sulhen anlaştıklarını, herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığı beyan edilmiştir.
Vekaletnamelerin kontrolünde davacı vekilinin ve davalı vekilinin davadan feragate yetkili oldukları anlaşılmıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenen feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Aynı Kanunun 309. maddesinde “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu itibarla, feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, davalı vekilinin feragat nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M-: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli— harçtan peşin yatırılan –harcın mahsubu ile bakiye —harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak yargılama gideri ve avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
4-Artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde gider avansının ait olduğu tarafa iadesine,
5-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca— tarafından karşılanan —-zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren — haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.