Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/674 E. 2022/675 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/674 Esas
KARAR NO: 2022/675
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 27/08/2019
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirkette ——- bulunan dava dışı sigortalı—– tedavisi dolayısıyla—- onayı verilerek ödendiğini, dava dışı —— sigorta poliçesi bulunduğu,—– rücu hakkının bulunduğu, aynı zararı karşılayan birden fazla —— yürürlükte bulunduğu hallerde, —– sorumlu olduğunu, sigorta ettiren uğradığı zararı bunların hepsinden veya yalnızca birinden talep etme hakkına sahip olduğunu, açıklanan bu sebeplerden dolayı, davacı şirketçe yapılan tazminat ödemesinin —- kısmına tekabül eden—- alacağın ödeme tarihli olan —— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretleri ile birlikte karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- yılında tedavi gördüğü ve huzurda açılan davanın—— açılmış bulunduğu anlaşıldığı, mevcut tedaviye ilişkin talep haklarının zaman aşımına uğradığı, söz konusu——- teminatları kapsamında olduğu tespit edilecek mahiyetteki bir rahatsızlığına ilişkin olması halinde yatarak tedavi ve ameliyatları için —– tedavileri bakımından istisnalar eklenerek—– teminat verildiği, ameliyat ve tedavi gideri dışındaki tetkik, fiziki tedavi ve sarf malzemesi giderleri için ise farklı mahiyette teminatlar tanımlanmış olduğunu, sigortalı tedavi giderlerinin ödenmesi bakımından kendisi için en uygun poliçeye müracaat etiği, bu kapsamda sigortalının bu yönde bir izni olup olmadığına bakılmaksızın menfaat bakımından müracaat etmeyi terci etmediği diğer poliçesinden bir tazminat ödemesi yapmak, hasarsızlığını etkilemek ve hasar primi dengesi nedeni ile daha sonra yüksek prim ödemek zorunda bırakmak şeklinde uygulama sigortalının seçimde bulunma hakkına, tüketici olarak haklarına aykırılık teşkil edeceğini, somut olayda yürürlükte olan poliçelerde aynı tedavi giderlerinin tamamını küver altına alan teminatlar bakımından ——uygulanması gerektiğini, açıklanan bu sebeplerden dolayı ,öncelikle davanın zamanı aşımı yönünden reddini, somut olayda ——- olması nedeniyle davacıya karşı herhangi bir sorumluluğu olmayan davalı şirkete karşı açılan davanın reddini, —- dikkate alındığı durumda dahi —– arasında poliçelerinde müteselsil sorumluluk açıkça kabul edilmediği, davacı şirketin davalı şirkete karşı rücu hakkı bulunmaması nedeni ile davanın reddini, nihai olarak davanın esası bakımından davanın reddine karar verilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle Tazminat (Rücuen Tazminat) davasıdır.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesiyle açılan davadan feragat ettiklerini, sulh anlaşması gereği karşı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin bulunmadığını beyan etmiştir. Davalı —- vekili tarafından sunulan —— tarihli dilekçe ile feragat nedeniyle davanın reddini, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı beyan edilmiştir.
6100 Sayılı HMK.’nın 309. maddesinde “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu itibarla, açılan davadan feragat edilmiş olduğundan, yukarıda açıklanan hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL peşin harcın davacı tarafından yatırılan 320,20 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 239,50 TL ‘nin karar kesinleştikten sonra talep halinde iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak yargılama gideri ve avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştikten sonra gider avansının ait olduğu tarafa iadesine,
6-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ——- tarafından karşılanan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 24/10/2022