Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/672 E. 2023/374 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/672 Esas
KARAR NO : 2023/374

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2019
KARAR TARİHİ : 16/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin 5.079,88TL alacağının tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine başlattığı icra takibine, davalı şirketin itiraz ettiği, davacı şirketin davalı şirkete mal satımı yaptığı ve bunları faturalandırdığı, icra takibine konu faturaların bedellerini tahsil edemediği, davacı şirketin alacaklı olduğu tutarın 26/11/2018 tarihli —– nolu 3.845,74TL bedelinde fatura ve 23/11/2018 tarihli —– nolu 2.006,47TL bedelindeki faturanın 1.234,14TL tutarındaki kısmından kaynaklandığı, davalının itirazının hukuka aykırı, mesnetsiz ve zaman kazanmaya yönelik olduğu açıklanan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olan itirazın iptali ile takibin asıl alacak, faiz ve ferileriyle beraber devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça davalı şirkete 10/10/2018 tarihinde—– nolu fatura düzenlendiği, fatura ile davalıya gönderilen malzemeden —– kalite 2.300 adet özel cıvata üretildiği, malzemenin ısıl işlemde istenilen sertliğe ulaşamaması sebebiyle davacı şirket çalışanı olan —- ile iletişime geçilip durumun anlatıldığı,—– malzemeleri davalı şirketten alarak kendi çalıştıkları ısıl işlem tesisinde yapabileceklerini belirttiği, davacı tarafından ısıl1/6Bu belge güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.işlem tesisinde malzemelerin yüksek sıcaklıkta yakılıp fiziki olarak kullanılamaz hale getirildiği ve davalı tarafa iade edilmediği, davalının faturalardaki ürünü —– incelettirmek üzere teslim ettiği, 02/11/2018 tarihli—— nolu rapor sonuçlarıyla da sabit olduğu üzere “Parçalar ısıl işleme uygun değildir.” denilerek davalı lehine sonuç verdiği, davacı şirketçe ayıplı mal verilmesinden dolayı davalı tarafından 14/11/2018 tarihinde —– nolu faturadaki malzemelerin iade edildiğine dair bir ibraname hazırlandığı, davacı taraf adına —– ürünü davalıdan iade aldığına dair ibranameyi imza altına aldığı, davalı şirketin yurtdışı ihracat siparişi olan malzemeleri tekrardan davacı taraftan temin ettiği, bunun üzerine 26/11/2018 tarihinde—– nolu fatura ile tekrar davalıya fatura edildiği, davacı tarafın geç tesliminden dolayı davalı şirketin ihracat yaptığı firmayla ilişkisi zarar gördüğünden dolayı davalı şirketin zarar gördüğü, davalının uğramış olduğu zarar tutarının 12/12/2018 tarihinde —– nolu fatura ile davacıya kestiği, kalan bakiyenin de banka aracılığı ile davacıya ödenerek bakiyenin kapatıldığı, kaldı ki davacı yanın davalının aldığı malzemenin red olması sebebiyle 316 kg malzemenin 5,45 birim fiyatlı iade faturasının kesilerek cari hesaptan mahsuplaştırılmasını istediği, icra takibinde ödeme emrinde 6.584,61-TL yazmasına rağmen dava değerinin 8.543,60-TL olarak yazıldığı, bu şekilde dava değeri arttırımı yapılamayacağı, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacıya %20’den az olmamak üzere icra ve inkâr tazminatı ödetilmesine, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle fatura alacağına istinaden davacı tarafça başlatılan—–. İcra Müdürlüğü’nün —–. sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde, davalı yana ödeme emrinin 28/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde 30/05/2019 tarihinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının ise, süresi içerisinde 26/08/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili, 04/03/2020 tarihli beyan dilekçesi ile harca esas değer olarak belirttikleri 8.543,60-TL’nin icra dosyasının belirtilen tarihteki kapak hesabı olduğunu açıklamıştır.İlgili vergi dairelerinden davacı ve davalı tarafın BA-BS formları ve —–taraflar arasındaki hesap hareketleri dosyaya celbedilmiştir.
Mahkememizce her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiştir. Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan 07/08/2020 tarihli raporda özetle;”Davacı ve davalı şirketin 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin ve e-defterlerin açılış ve kapanış noter tasdik ve GİB onaylarının zamanında ve usulüne uygun olarak yapıldığı, tarafların ticari defterlerinin kendi lehlerine delil niteliğine sahip oldukları tespit edilmiştir.
Davacı şirket defterlerine göre, davacı şirketin icra takip tarihi (22/05/2019) itibariyle davalı şirketten alacağının 5.079,88TL olduğu tespit edişmiştir.
Davalı şirket defterlerine göre ise, davalı şirketin icra takip tarihi (22/05/2019) itibariyle davacı şirkete borcunun bulunmadığı (0,00TL) tespit edilmiştir.
Davacı şirketin alacak rakamının, 23/11/2018’de davalı adına düzenlediği —-no’lu 2.006,47TL bedelli ve 26/11/2018’de davalı adına düzenlediği —– no’lu 3.845,74TL bedelli faturaların ödenmeyen kısmından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Her iki faturanın davacı şirket ve davalı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.Davalı şirket defterlerinde dava alacağına konu faturaların kayıtlı olmasına rağmen, davalı şirketin davacıya bir borcunun olmamasının sebebi; davalı şirketin davacı şirkete kesmiş olduğu 12/12/2018 tarihli, —- nolu 5.075,18TL’lik faturadan kaynaklanmaktadır. (Davacı defter açılışından gelen 4,70TL’lik küsurat eklenince 5.079,88TL – davacının alacak bakiyesine ulaşılıyor.) Faturanın kesilme sebebi olarak, davacının ayıplı malzeme satışı sebebiyle davalının uğradığı zararın davacıya yansıtılması gösterilmiştir. Ayıplı malzeme iddiası, dava konusu 2 faturaya değil, daha öncesinde 10/10/2018 tarihli 2.032,20TL bedelli fatura karşılığında davalının satın almış olduğu2/6
Bu belge güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
316kg’lık 5,45TL birim fiyatlı malzemeye yöneliktir. Bu iddiaya ilişkin davalıdan belgeler talep edilmiş, inceleme ve tespitlerde bulunulmuştur. Davalı şirketin davacıya faturayı yansıtırken, ayıplı malzemeden elde ettiği civataların üretim, talaşlama ve ısıl işlem maliyetlerini baz aldığı, üzerine herhangi bir kar koymadığı görülmüştür.Davalı şirket yetkilisince, ayıplı malzemenin teslim alındığı anda bunlardan üretilecek civatalar için kusurlu olup olmadığının anlaşılamayacağı, civataların ancak üretilip ısıl işleme tabi tutulduktan sonra malzemelerin ayıplı olup olmadığının anlaşılabileceği ifade edilmiştir. İşbu dava dosyasında bulunan, 14/12/2018 tarihli davacı şirket kaşe ve imzalı yazıda, davalı —– davacı —–10/10/2018 tarihinde 2.032,20TL bedelli fatura karşılığında almış olduğu 316kg’lık 5,45TL birim fiyatlı malzemeden üretilen cıvataların red olmasından dolayı, davacının kendisine davalıdan iade faturası kesilmesini ve cari hesaptan mahsuplaşmayı talep etmesi sebebiyle, bu yazının davacı —– davalıya satılan 10/10/2018 tarihli faturaya konu bu malzemelerin kusurlu olduğunu kabul ettiğini gösteren bir belge olduğu kanaatine varılmıştır. Davalının cevap dilekçesi ekindeki, davacı (teslim alan) ve davalı (teslim eden) çalışanlarının imzaladığı 14/11/2018 tarihli tutanakta civataların uygun sertlik alınamadığı gerekçesiyle davacı şirkete iade edildiği anlaşılmaktadır.
Özetle, davalının 5.075,18TL tutarındaki faturayı davacıya yansıtmasında haklı sebepleri olduğu kanaatine varılmıştır.” şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Taraf vekilleri, bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçelerini sunmuşlardır.Taraf vekillerinin beyan, talep ve itirazları dikkate alınarak Mahkememiz tarafından, oluşturulacak bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Mahkememizce dosyanın nitelikli hesap uzmanı, civata konusunda sektör bilirkişisi ve kök raporu hazırlayan mali müşavire tevdii ile, bilirkişilerden davalı tarafça davacı yana tanzim edilen fatura bedelinin miktar itibariyle talep edilebilir olup olmadığı ve uygun değilse ne kadar talep edebileceği hususlarında ayrıntılı maliyetleri de içerir, denetime elverişli rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 08/08/2021 tarihli raporda özetle;
“1.Cıvata yapımında kullanılan dava konusu malzemede gizli ayıp bulunduğuna dair somut bir delilin olmadığı ve aksine dava dosyasında davalı tarafından yapılan ısıl işlem nedeniyle ham maddeden verim alınamadığına dair rapor bulunduğu,
2.İşlenmiş hammaddenin ısıl işleminin uygun yapılmaması nedeniyle ürün olarak bir işlevinin
bulunmadığı ve işleme fireleri dışında davacıya geri verildiği, bu hammaddenin hurda değerinin
alacaktan düşülebileceği,
3.Cıvata yapımında kullanılan dava konusu malzemede ayıp bulunduğuna dair somut bir delilin
olmaması sebebiyle, davalının iade faturası düzenlenmesinde haklı gerekçesi olmadığı; buna göre
davacının ticari defterlerine göre davalıdan bakiye alacağı olan 5.079,88TL’den 420TL hurda sovtaj
bedeli düşüldüğünde davacının davalıdan 4.659,88 TL asıl alacağı olduğu, davacının 202,82 TL yasal
faiz talep etmesinin mümkün olduğu, bu durumda davacı alacağının 4.862,70 TL olarak
hesaplanması gerektiği” yönünde görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunmuşlardır. Mahkememizce; tarafların, özellikle davalının rapora itirazları kapsamında bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına, bilirkişilerce görüş değiştirilmediği takdirde her halde terditli olarak hesaplama yapılarak davalının kestiği iade faturasının miktar itibariyle ne olabileceği hususunda rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 07/04/2022 tarihli ek raporda özetle;
“Tarafların itiraz ve beyanlarının değerlendirilmesi sonucu ilk ek raporumuzun sonuç bölümünde
değişikliğe gidilmeden aşağıdaki tespitleri muhafaza ettiğimizi belirtiyoruz.
1.Cıvata yapımında kullanılan dava konusu malzemede gizli ayıp bulunduğuna dair somut bir delilin
olmadığı ve aksine dava dosyasında davalı tarafından yapılan ısıl işlem nedeniyle ham maddeden
verim alınamadığına dair rapor bulunduğu,
2.İşlenmiş hammaddenin ısıl işleminin uygun yapılmaması nedeniyle ürün olarak bir işlevinin
bulunmadığı ve işleme fireleri dışında davacıya geri verildiği, bu hammaddenin hurda değerinin
alacaktan düşülebileceği,3/6Bu belge güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
3.Cıvata yapımında kullanılan dava konusu malzemede ayıp bulunduğuna dair somut bir delilin
olmaması sebebiyle, davalının iade faturası düzenlenmesinde haklı gerekçesi olmadığı; buna göre davacının ticari defterlerine göre davalıdan bakiye alacağı olan 5.079,88TL’den 420TL hurda sovtaj bedeli düşüldüğünde davacının davalıdan 4.659,88 TL asıl alacağı olduğu, davacının 202,82TL yasal faiz talep etmesinin mümkün olduğu, bu durumda davacı alacağının 4.862,70TL olarak
hesaplanması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Terditli hesaplama
Sayın Mahkemenizce, “bilirkişilerce görüş değiştirilmediği takdirde her halde terditli olarak
hesaplama yapılarak davalının kestiği iade faturasının miktar itibariyle ne olabileceği hususunda rapor
tanzim edilmesi” yönündeki talebine göre yapılan hesaplamada, davalının kesebileceği iade faturasının
miktar itibariyle KDV dahil 2.032,20TL olabileceği, buna göre yapılan hesaplamada davacının talep
edebileceği alacağın; 3.047,68TL asıl alacak ve 132,25TL faiz olmak üzere toplam 3.179,93TL olacağı
Hesaplanmıştır.” yönünde görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişi ek raporu, taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunmuşlardır.
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine —– İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı icra takip dosyasında 23/11/2018 tarihli ve—- nolu faturadan 1.234,14-TL tutar ve 26/11/2018 tarihli ve ——nolu 3.845,74-TL tutarında fatura toplamı 5.079,88-TL asıl alacak ve 1.504,73-TL işlemiş faiz toplamı 6.584,61-TL üzerinden icra takibi başlatılmıştır. Davalının itirazı üzerine icra takibi durmuş, alacaklı davacı vekili tarafından işbu itirazın iptali davası açılmıştır. Takip dosyasına sunulan faturalar incelendiğinde; birinci faturanın davacının davalı taraf ile ilgili düzenlediği 23/11/2018 tarihli ve—-nolu, birim fiyatı 5,45-TL’den 312 kg. Miktarlı, mal cinsi “—–olarak belirtilen toplam tutarı KDV dahil 2.006,47-TL tutarlı fatura ve ikinci faturanın davacının davalı taraf ile ilgili düzenlediği 26/11/2018 tarihli ve —– nolu, birim fiyatı 5,45-TL’den 598 kg. Miktarlı, mal cinsi —– olarak belirtilen toplam tutarı KDV dahil 3.845,74-TL tutarlı fatura olduğu görülmüştür.
Taraf vekillerinin dilekçelerine ekli olarak sunduğu ve ilgili kurumlardan celbedilen tüm belgeler incelenmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından 10/10/2018 tarihinde —— nolu fatura düzenlendiğini, fatura ile kendilerine gönderilen malzemeden 2300 adet özel civata ürettiklerini malzemenin ısıl işlemde istenilen sertliğe ulaşmaması üzerine davacının çalışanı ile iletişime geçtiklerini, davacının çalışanının söz konusu malzemeyi teslim aldığını ve davacının bu malzemeleri ısıl işlem tesisinde kullanılamaz hale getirdiğini, malzemelerin kendilerine iade edilmediğini, bunun üzerine davacı ile 14/11/2018 tarihinde——nolu faturalardaki malzemelerin iade edildiğine dair ibraname imzaladıklarını, müvekkilinin ihracat siparişi olan malzemeleri davacı taraftan tekrar temin ettiğini, bunun üzerine davacı tarafından 26/11/2018 tarihli ve——- nolu fatura düzenlendiğini müvekkilinin uğradığı zarar için 12/12/2018 tarihli ve —–nolu fatura düzenlendiğini ve kalan bakiyenin de banka aracılığı ile davacıya ödendiğini, davacı yanın 316 kg. ve 5,45 birim fiyatlı malzeme için iade faturası kesilerek cari hesaptan mahsuplaştırılmasını talep ettiğini ileri sürmüştür. Davalı vekilinin sunduğu belgeler incelendiğinde; 10/10/2018 tarihli ve—- nolu fatura ile davacı tarafından gönderilen malzemeden üretilen 2300 civatanın istenilen özellikte olmaması nedeniyle iade edildiğine ilişkin iade eden olarak —- iade alan olarak —–imzalarını içerir davalı tarafından düzenlenen belge örneği sunduğu görülmüştür. Ayrıca davalı tarafından 12/12/2018 tarihinde birim fiyatı 1,87-TL’den olmak üzere 2300 civata için davacı tarafa KDV dahil toplam tutarı 5.075,18-TL tutarlı fatura düzenlendiği anlaşılmıştır. 14/12/2018 tarihli davacı tarafından davalıya hitaben düzenlenen ve kaşelenip imzalanan belge örneğinde ise kendilerinden (davacıdan) alınan malzemenin red olması nedeniyle kendilerine 316 kg. Malzemenin 5,45-TL birim fiyatlı iade faturası kesilerek cari hesaptan mahsuplaştırılmasını talep ettikleri anlaşılmıştır. 12/04/2019 işlem tarihli banka dekontu incelendiğinde ise, davalı tarafından davacıya 777,03-TL gönderildiği, dekont açıklamasına “red civatadan kalan hesap bakiyesidir.” yazıldığı görülmüştür.
07/08/2020 tarihli kök bilirkişi raporunda yer verilen ve davacı vekilinin de ibraz ettiği şekilde davacının, davalı tarafa yönelik düzenlediği 10/10/2018 tarihli ve —– nolu, birim fiyatı 5,45-TL’den4/6Bu belge güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
316 kg. Miktarlı, mal cinsi—- olarak belirtilen toplam tutarı KDV dahil 2.032,20-TL tutarlı faturanın mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili tarafından —- müvekkili ile bir bağı olmadığı ileri sürülmüş ise de 14/12/2018 tarihli davacı tarafından davalıya hitaben düzenlenen ve kaşelenip imzalanan belge örneğinde mahsuplaşma talep edildiği anlaşıldığından davalıya teslim edilen malzemelerin davacıya iade edildiğinin davacının da kabulünde olduğu anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi kök raporunda ve 2 ek raporda davacının davalıdan 5.079,88-TL alacaklı olduğu hususu tespit edilmiştir. Bu aşamadan sonra tespit edilmesi gereken husus ise, davacıya iade edilen malzeme nedeniyle iade tutarının ne kadar olduğu ve bu iade tutarının alacaktan mahsup edilip edilmemesi gerektiğidir.
08/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda davacının davalıya teslim ettiği malzemede gizli ayıp bulunduğuna ilişkin somut bir delilin bulunmadığı, davalı tarafından yapılan ısıl işlem nedeniyle malzemeden verim alınamadığına dair rapor bulunduğu tespit edilmiştir. 07/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda da malzemeye ilişkin bu görüş aynen korunmuştur. Her ne kadar bilirkişi raporlarında, davacının davalıya teslim ettiği malzeme de gizli ayıp olmadığı ve davalı tarafından yapılan ısıl işlem nedeniyle malzemeden verim alınamadığı tespit edilmiş ise de Mahkememizce de itibar edilen 14/12/2018 tarihli davacı tarafından davalıya hitaben düzenlenen ve kaşelenip imzalanan belge örneğinde davacı taraf açıkça kendilerinden alınan malzemenin red olması nedeniyle kendilerine 316 kg. Malzemenin 5,45-TL birim fiyatlı iade faturası kesilerek cari hesaptan mahsuplaştırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Bu nedenle artık davacı, söz konusu malzemenin iadesini kabul etmiştir. Bilirkişi kök raporunda ve davacı vekili tarafından sunulan fatura örneğinden anlaşıldığı üzere söz konusu iadesi istenen 5,45 TL birim fiyatlı 316 kg. Miktarında olan malzeme; 10/10/2018 tarihli ve—- nolu, birim fiyatı 5,45-TL’den 316 kg. Miktarlı, mal cinsi —– olarak belirtilen toplam tutarı KDV dahil 2.032,20-TL tutarlı faturadan kaynaklanmaktadır. Bilirkişi kök raporunda yer verilen tarafların karşılaştırmalı ödemeleri ve davacı vekilinin dava dilekçesine ek olarak sunduğu cari hesap dökümü incelendiğinde 2.032,20-TL’nin davalıdan tahsil edildiği, ancak davalıya tekrar iade edilmediği ve cari hesapta da mahsup edilmediği görülmüştür. Bu nedenle Mahkememizce, 07/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda yer verilen terditli hesaplamaya yani davacının alacaklı olduğu 5.079,88-TL tutarından 2.032,20-TL tutarının indirilmesi sonucu tespit edilen 3.047,68-TL son alacak tutarı benimsenmiştir.İşlemiş faiz yönünden ise, davacının tek taraflı olarak düzenlediği faturalarda gecikme halinde aylık %5 vade farkı uygulanacağı yazılı ise de söz konusu belirleme tek taraflı irade beyanı olup, davacı tarafından davalı ile aralarında bu miktarda faiz uygulanacağı hususu ispatlanamadığından (açıkça ticari faiz de talep edilmediğinden) işlemiş faiz ve icra takibinde uygulanacak faizin yasal faiz olacağına karar vermek gerekmiştir. Sonuç olarak davacının, davalıdan talep edebileceği asıl alacak tutarının 3.047,68-TL ve işlemiş faiz tutarının 132,25-TL olduğu tespit edilmiş, bu nedenle davanın kısmen kabulüne ve davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; —- İcra Müdürlüğü’nün ——. sayılı icra dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 3.047,68-TL asıl alacak ve 132,25-TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine;
2-Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına,
3-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın (3.047,68-TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 217,22-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 145,91-TL harcın mahsubu ile bakiye 71,31-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 145,91-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 190,31-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harç dışında harcanan 973,70-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%37,22 Kabul, %62,78 Ret) 362,41-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,5/6Bu belge güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.
7-Davalı tarafından harcanan 3.000-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%37,22 Kabul, %62,78 Ret) 1.883,40-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.179,93-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.363,67-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 491,30-TL’sinin davalıdan, 828,70-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
11-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde kendilerine iadesine,Dair, KESİN olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.6/6Bu belge güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.