Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/664 E. 2022/171 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/664 Esas
KARAR NO : 2022/171

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2019
KARAR TARİHİ : 01/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın,—– olmak üzere pek çok —— satışını yaptığını, davalı şirkete de— kez—- aralarındaki ticari alışveriş gereğince müvekkilinin satmış olduğu mallara ilişkin olarak davalı şirkete değişik tarihlerde faturalar kestiğini, davalı şirketin de işbu fatura içeriklerine şimdiye kadar yasal süresi içerisinde itiraz etmediğini ve faturaları kabul ettiğini, sonrasında peyderpey ödemeler yaptığını, davalı şirketin müvekkili şirkete bu ödemeler sonrasında— kaldığını, müvekkili şirketin, davalının bu bakiye borcunu ödemesi için pek çok kez davalı şirkete şifahi uyarıda bulunduğunu, ancak davalı şirketin bu borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhine takip başlatıldığını, davalının bu takibe itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bunun — başvurusunun yapıldığını, arabuluculuk sürecinin anlaşamama ile sonuçlandığını, bu nedenlerle, haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptali ile, kötü niyetli borçlunun %20 icra inkâr tazminatı ödemesine, takibin devamına, yargılama giderleri ve—- davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine——- dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, faturalara dayalı olarak toplam 45.138,26-TL tutarlı ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dosya bilirkişiye tevdi edilerek 05/02/2021 tarihli bilirkişi raporu dosya içerisine alınmıştır. Davalıya usulüne uygun ihtar yapılmasına rağmen defterlerini sunmamış olduğundan bilirkişi incelemesi davacının defterleri üzerinde yapılmıştır. Raporda özetle davacı—– defterlerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde açılış ve kapanış noter tasdiklerinin yapıldığı, buna göre söz konusu ticari defterlerin davacı şirket lehine delil niteliğine sahip olduğu tespit edildiği, davacı şirketin sunduğu ticari defterler ve cari hesap özetlerine göre icra takip tarihi— davalı şirkete — borçlu olduğunun tespit edildiği şeklinde rapor sunulmuştur.
Davacının defterleri üzerinde yapılan incelemede davacının — davalıya — borçlu olduğunun tespit edildiği, — defterlerine göre davacı tarafın davalı tarafa borçlu gözükmesinin sebebinin ise, davalının davacıya cari hesaba mahsuben vermiş olduğu—- bedelli çekin davacı tarafından defterine işlendiği ancak bu çekin— dosyasında —–soruşturma nedeniyle çekin tahsil edilemediği, çekin tahsil edilemediğine ilişkin kaydın muhasebe kayıtlarına keşide tarihinde işlenmediği, takip ve dava tarihinden sonraki—- işlendiği, bu nedenle —- davalıdan alacaklı yerine borçlu olarak göründüğü tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı muhasebe kayıtlarına çekin tahsil edilememesine ilişkin — geç işlemiş ise de; çekin keşide tarihinin ve çekin ibraz süresinin takip tarihinden önce olduğu, takipten önce çekin tahsil edilmek üzere bankaya ibraz edildiği, banka tarafından çekin sahte olduğu iddiasına dayalı — ihbarda bulunulduğu ve — halen devam ettiği, davacının çeki tahsil edemediği, — geç işlenmiş olmasının takipten önce alacağın olmadığı anlamına gelmeyeceği, zira çekin keşide tarihi ve ibraz tarihi geçtikten sonra takibin başlatıldığı, davacının defterlerindeki kayıtlardan bu çek bedelinin mahsup edilmesinden sonra davacının alacağının belirlenmesi gerektiği, bu durumda davacının — alacaklı olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.
Davacı her ne kadar takip talebinde takipten itibaren %21,25 TL faiz talep etmiş ise de; bu faiz oranının neye göre belirlendiğinin anlaşılamadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklanması nedeniyle davacının takipte talep ettiğinden daha az olduğu anlaşılan ticari avans faizi talep edebileceği kanaatine varılmış ve takipten itibaren ticari avans faizi ile birlikte takibin devamına karar verilmiştir. Dava konusu alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,——. sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 45.137,58 TL asıl alacak üzerinden ve takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanun 2/2 maddesi uyarınca değişen artan oranlarda ticari avans faizi birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen— %20 hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 3.083,35 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 545,16 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 2.538,19 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 545,16 TL peşin harç ve 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 589,56 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 775,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre 775,19 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafın yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil — hesaplanan — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —- hesaplanan—- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Kanunun’un 18-A/13. bendi uyarınca —- zorunlu arabuluculuk ücretinin —- davalıdan, 0,20 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
10-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.