Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/653 E. 2022/473 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/653 Esas
KARAR NO : 2022/473

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/12/2017
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– kullanmakta olduğu —– olarak tabir edilen araç ile dava dışı —- sevk ve idaresindeki —plaka sayılı aracın — sıralarında —- istikametine seyir halinde iken çarpışması sonucunda maddi hasarlı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, kazada miras bırakan .—— yaşamını yitirdiği, kaza ile ilgili kusur durumunun tespit edilmesi için —-talep edildiği ve—raporuna göre miras bırakanın asli, şüphelinin tali kusurlu olduğunun belirtildiği,—trafik sigortalısı davalı … şirketine yapılan başvuru neticesinde müvekkillerine 25.533,00-TL ödeme yapıldığını, müvekkillerinin uğradığı maddi zararların sigortanın yaptığı ödemenin üzerinde olduğunu, davacılardan …—- kazada ölen … —-eşi, diğer davacıların da — yaşından küçük çocukları olduğunu ve hepsinin ölen ….— maddi desteğine ihtiyaçlarının olduğunu açıklanan nedenlerle davacı müvekkilleri lehine 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 1.000,00-TL cenaze ve defin masraflarının kaza tarihi 15.08.2016’dan itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete davadan önce yapılan başvuru üzerine hazırlanan—–göre sigortalı araç sürücüsü kusur oranı esas alınarak davacılara toplam 25.533-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığını, hesaplanan bu tutarın davacıya —— tarihinde ödendiğini, davacı tarafın zararının karşılandığı, müvekkili şirket adına açılan haksız davanın reddi gerektiği, evvela davacıya ödenen tazminatın güncellenmesinin yapılmasının gerektiği, müvekkilinin sigortalısı şirketin kusuru oranında faizden dava tarihinden itibaren sorumlu olduğunu, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiği açıklanan nedenlerle aleyhe açılmış olan davanın reddine, davanın ispatı halinde müvekkili şirketin öncelikle ——sorumlu tutulmaması olmaz ise asıl alacak, yargılama giderleri ve —- ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmi açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, — tarihinde müteveffa .—— kullandığı—- ile dava dışı —– sevk ve idaresindeki ve davalıya sigortalı olan —-plakalı aracın karıştığı kazada ..—vefatı nedeniyle davacıların desteğinden yoksun kaldığı iddiasıyla açıkları destekten yoksun kalma ve cenaze gideri tazminatı talepli maddi tazminat davasıdır.
Eldeki dava öncelikle ——– dosyası ile görülmeye başlanmış, Mahkemece hasar dosyası celp edilmiş,— müzekkere yazılarak rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabından rücuya tabi ödeme yapılmadığı anlaşılmış, Mahkemece—- celsede yetkisizlik kararı verilerek dosyanın —-Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, davacılar vekilinin kararı istinaf etmesi üzerine —Kararı ile görevli ve yetkili mahkemenin—-Mahkemesi olduğu yönünde karar verilmiş ve dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce — dosyası celp edilmiş, incelenen dosyada davalıya sigortalı aracın sürücüsü —- hakkında taksirle bir kişinin ölümüne sebebiyet vermeden hapis cezası verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Müteveffanın —– üzerinden çıkartılmış, yine— kaza tarihi itibariyle ——- giderleri celp edilmiş, dosyanın kusur ve hesap raporu alınmak üzere makine mühendisi ve hesap uzmanı bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olup, alınan — raporda özetle:——aracı ile sağ şeritte seyrederken orta şeride geçmeden önce orta şeritte normal seyreden araçların geçişini beklemediği, —— yanlış yaptığı; —- seyreden — plakalı —-ile kazaya karıştığı ve—-olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 46/b-c, 84/f ve
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 94/A/b-c, 157/a/6 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, ölümlü, maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde asli ve %85 kusurlu olduğu, dava dışı sürücü — idaresindeki —- seyrederken yeterince dikkatli tedbirli olmadığı ve plakasız—– kazaya karıştığı için Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 95/d maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, ölümlü, maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde —- tali ve %15 kusurlu olduğu, —–haliyle yapılan hesaplamada —– şirketinin yaptığı ödemenin —-hali ile birlikte—- karşılanmayan maddi zararının kalmadığı, ödeme tarihindeki verilere göre ödemenin yeterli olup olmadığına iliişkin yapılan incelemede; davacılara yapılan ödemelerin yeterli olduğu ve davalı ….—- sorumluluğuna gidilemeyeceği, Mahkemece aksi kanaate varılması halinde —-verilere göre yapılan incelemede davacı ….— nihai ve gerçek — olduğu, davacı …——-verilere göre nihai ve gerçek —olduğu, ..— güncel verilere göre nihai ve gerçek 69,79-TL olduğu, davacı …—– güncel verilere göre nihai ve -gerçek 70,54-TL olduğu, -davacı .– cenaze ve defin gideri maddi zararının — olduğu” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır.
Davacının kusur raporuna itirazları doğrultusunda — kusur raporu alınmasına karar verilmiş, alınan —— raporunda özetle: “Sürücü —- %10 oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü ….—-%90 oranında kusurlu olduğu ” tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan her iki kusur raporunun çelişki olması sebebiyle çelişkinin giderilmesi için dosyanın — gönderilmesine karar verilmiş,—- müteveffa sürücünün %90 oranında kusurlu olduğu, —- ise %10 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı bu rapora da itiraz etmiş ise de; —alınan raporların hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, yeterli olduğu ve çelişkinin giderildiği anlaşıldığından itirazları yerinde görülmemiştir.
Yargılama devam ederken Anayasa Mahkemesinin KTK’nın bazı maddelerini iptal etmesi, yine kusur oranına ilişkin değişiklikler gözetilerek hesap bilirkişisinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan—. Sayılı kararı dikkate alınarak müteveffanın ve davacıların muhtemel bakiye —–göre belirleneceği ancak davacıların maddi zararının %10 artış ve %10 —— yönteme göre hesaplanacağı, şu anki verilere göre davacı— kusur ve yapılan ödemenin güncelleştirilmiş tutarı indirilerek yapılan hesaplamada nihai maddi zararının kalmadığı, .— cenaze gideri talep edebileceği, ..—- bakiye maddi zararının kaldığı, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede; hem —- %1,8 teknik faiz yöntemine göre hem de —- göre davacılara zararlarından daha fazla ödeme yapıldığının tespit edildiği, hal böyle olunca; ödeme tarihindeki verilere göre davacıların talep edebileceği maddi zararının kalmadığı, buna göre davalı … şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceği” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş,davalı tarafça rapora itiraz edildiği anlaşılmış, davalının itirazlarının Mahkememizce giderilebileceği anlaşıldığından ek rapor almaya gerek görülmemiş, davacılar vekili — ıslah dilekçesi ile; … yönünden —- destekten yoksun kalma tazminatının ıslah edildiğini beyan etmiş, mahkememizce ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Davacılardan …— yaşını doldurması sebebiyle Mahkememizce davacı vekiline … tarafından tanzim edilmiş usulüne uygun vekaletnameyi sunması için kesin süre verilmiş,—-) kesin süreye rağmen vekaletnamenin sunulmadığı anlaşılmıştır. HMK 77 uyarınca bu —— tebligat çıkarılarak vekil tarafından yapılan işlemlere muvafakat edip edilmediğinin bildirilerek 2 hafta kesin süre içerisinde vekaletname sunulması için süre verilmiş, Mahkememizce hazırlanan tebligatın davacı asile 04/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve kesin süreye rağmen vekaletname sunulmadığı anlaşılmış, hal böyle olunca … yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalının hesap raporuna itiraazları sırasıyla %1,65 teknik faiz uygulanması gerektiği, yapılan ödeme ile hesaplanan tutar arasında fahişlik bulunmadığından ibranamenin iptal edilemeyeceği ve müterafik kusura ilişkindir.——- kararında da belirttiği gibi — uygulanmasının —— daha uygun olması ve ——- yanında —- kullanılmasının gerekmesi yönündeki görüşü doğrultusunda hazırlanan hesap raporunda bir isabetsizlik bulunmamıştır.
09/06/2021 tarihli değişikliğin eldeki davaya uygulanıp uygulanmayacağını kısaca tartışmak gerekir ise;— ilamında: “”Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve —– düzenleme ve —— getirilmiş olmakla birlikte, aynı kanunun 23.maddesi uyarınca bu hüküm, kanunun—-olan —- tarihinden sonraki kazalara ilişkin olarak açılan maddi tazminat davalarında uygulanacağından, davalı —- — — teknik faiz yöntemine göre hesap yapılması gerektiği yönündeki istinafının yerinde olmadığı tespit edilmiştir. ” gerekçesi ile—ilamında:”Şu durumda —. sayılı iptal kararından sonra vermiş oldukları güncel kararlar dikkate alındığında,—- gününde kabul edilen ve —- gününde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7237 sayılı kanunun 18.maddesi ile değişik 2918 sayılı yasanın 90.maddesinde belirtilen trafik kazasında davacının zararının hesaplanmasında %2 ye kadar —– uygulanmasına ilişkin yöntem ancak —günü ve sonrasında düzenlenen poliçeler kapsamında zarar tazmini istenmesi durumunda uygulanabilecektir.— gününden önce düzenlenmiş— poliçelerine göre zarar tazmini talep edilmesi durumunda davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. Bu durumda eldeki dosyada davalı …—tarafından tanzim edilen— poliçesinin düzenlenme tarihinin — düzenlenmiş olması nedeni ile Dairemizce alınan hesap raporunda davacının zararının — kullanılmak sureti ile %10 arttırım ve eksiltme yöntemi ile belirlenmiş olmasında bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin davacının zararın belirlenmesinde — teknik faiz uygulanması gerektiğine ilişkin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. ” gerekçesi ile açıkça değinildiği gibi kaza ve poliçe tarihinin 19/06/2021 tarihi sonrasına denk gelmesi halinde bu teknik faiz oranı uygulanacağından ve eldeki davada poliçe tanzim tarihi 08/07/2016 olduğundan davalının itirazları yerinde görülmemiştir.
Bilirkişice tüm davacılar yönünden ödeme tarihindeki verilere göre yapılan ödeme yeterli tespit edilmiştir. Bilindiği gibi KTK 111. Madde uyarınca tazminat miktarlarına ilişkin olup da,yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir. Eldeki davada davacılara velayeten ve kendi ——- davalı … şirketini — tarihinde ibra etmiş olup, ibraname içeriğinde açıkça “Fazlaya ilişkin her türlü dava, faiz, vekalet ücreti haklarımız saklı kalmak kaydıyla ibra ederiz” ibaresini koyulmuştur. —-nitelikte olabilecek— olayda; olay nedeniyle davalı tarafından davacıya poliçe hükümleri gereğince—– tarihli ibraname imzalanmıştır. Eldeki davanın 22/09/2016 tarihinde açılmış olmasına göre, KTK 111. maddede öngörülen 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği düşünülebilirse de, ibranamenin alt kısmında, davacı tarafça el yazısı ile fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu belirtilmiş olduğu anlaşılmış olup, bu durumda artık kayıtsız şartsız bir ibradan bahsedilemeyecek olduğundan KTK’nın 111. maddesindeki 2 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Sunulan ibraname makbuz hükmündedir.” gerekçesi ile fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması halinde ibranamenin dikkate alınmaması gerektiğine değinilmiştir. —– ilamında : “Davalı … şirketi tarafından ibraz edilen ibranamede fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuş olup ibraname, bu haliyle tazminat miktarına ilişkin yapılan anlaşma niteliğinde değil, makbuz hükmündedir dolayısıyla, somut olayda, hak düşürücü süreye ilişkin anılan yasal düzenlemenin uygulanma kabiliyeti bulunmayıp, davacı taraf zamanaşımı süresi içerisinde saklı tuttuğu bakiye haklarına dair dava açmakta serbesttir. Bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.” gerekçesi ile bu hususa değinilmiştir. Hal böyle olunca düzenlenen ibranamenin —– olduğu, kayıtsız ve şartsız olmadığı bu nedenle fazlaya ilişkin her türlü hakkın eldeki davada istenilebileceği ve ibranamenin dikkate alınamayacağı anlaşılmış, ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılmaması gerektiği tespit edilmiştir.
Elbette ki bu durumda davalının yaptığı ödemenin güncelleştirilmiş halinin bulunması ve ödenmesi gerekecek tazminat hesabından düşülmesi gerektiği açık olup, güncelleşmiş hali ile yapılan ödemeler yeterli ise davanın reddi gerekmektedir. Nitekim bilirkişice bu yönde yapılan hesaplamada davacılardan …, …, …, …——-. yönünden gelinen aşamada bakiye destekten yoksun kalma zararı bulunmadığı tespit edilmiş, nitekim davacı tarafça da sadece …——–… yönünden ıslah dilekçesi sunulmuştur.
Davalının müteveffanın müterafik kusuruna ilişkin itirazları ise müteveffanın —— koruyucu —— kullanmadığına ilişkin dosyada bir delil olmadığı gibi ———- kullanmaya yönelik KTK’da ——– yönünden bir düzenleme olmadığı anlaşılmış, ———— motosiklet ve elektrikli bisiklet için KTK yönetmeliğinde zorunluluk olduğu tespit edilmiş bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılamamıştır.
Dosyada mübrez alkol tespit tutanağından ve celp edilen araç özet bilgilerinden davalıya sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi olduğu anlaşılmıştır. Aracın cinsinin kamyonet olması———– faizi istenilmesine yeterli değildir. — “Kabule göre de; mahkemece aracın —— olarak tescil edilmesi dikkate alınarak avans faizine hükmedilmiş ise de; ——- dosya arasına alınarak aracın kullanım amacının hususi olması durumunda hükmedilen tazminat miktarına yasal, ticari olması durumunda hükmedilen tazminat miktarına avans faizine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bu hususa değinilmiştir. Hal böyle olunca ıslah dilekçesi ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacılardan … yönünden ——— destekten yoksun kalma tazminatı ile … yönünden —– cenaze-defin giderinin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, dosya kapsamında hasara ilişkin başvuru belgesi var ise de hangi tarihte tebliğ edildiğinin anlaşılamadığı ancak davalının davacıya 10/10/2017 tarihinde mail attığı, bu tarih itibariyle başvurunun yapılmış olduğu anlaşıldığından davalının 8 iş günü sonrası 23/10/2017 tarihinde temerrüde düştüğü kanaatine varılmış, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığından ve her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak esasen aslında birden fazla dava olduğu da göz önüne alınarak her bir davacı yönünden kabul edilen kısımda davacılar lehine ayrı ayrı, reddedilen kısımda davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş—ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davanın … yönünden açılmamış sayılmasına,
2-Davacılardan …— açmış oldukları destekten yoksun kalma tazminatı davasının reddine,
3-Davacılardan … yönünden–, — yönünden 1.097,04-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile … yönünden 113,00-TL cenaze-defin giderinin 23/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Alınması gerekli 148,96-TL harçtan 31,40-TL peşin harç, 10,00-TL ıslah harcı toplamından oluşan 41,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 107,56-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacılar tarafından harcanan 31,40-TL peşin harç, 31,40-TL başvuru harcı, 10,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 72,80-TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacılar …,—– ve ..— verilmesine,
6-Davacılar tarafından harç dışında harcanan toplam— faturalar dahil) kabul ret oranına göre hesaplanan (%56,38 Kabul %43,62 Ret) 2.842,75-TL’nin davalıdan alınarak davacılar …,— ve ….— verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettiğinden—uyarınca hesaplanan 970,68-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı .——- verilmesine,
9-Davacı —kendisini vekil ile temsil ettiğinden —— hesaplanan 1.097,04-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı — verilmesine,
10-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettiğinden—- uyarınca hesaplanan —– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ..——- verilmesine,
11-Reddedilen kısım yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden —uyarınca hesaplanan — vekalet ücretinin davacı .——–alınarak davalıya verilmesine,
12-Reddedilen kısım yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden — uyarınca hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacı ..—–alınarak davalıya verilmesine,
13-Reddedilen kısım yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden—uyarınca hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacı ..—— alınarak davalıya verilmesine,
14-Reddedilen kısım yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden —uyarınca hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacı ..—- alınarak davalıya verilmesine,
15-Reddedilen kısım yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden — 13/3 maddesi uyarınca hesaplanan 113,00-TL vekalet ücretinin davacı …— alınarak davalıya verilmesine,
16-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluklarında verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.