Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/65 E. 2019/478 K. 03.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1141 Esas
KARAR NO : 2019/439

DAVA : İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178))
DAVA TARİHİ : 03/10/2018
KARAR TARİHİ : 24/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 8 yıldır tekstil işi ile uğraştığını, ancak son iki yıldır gerek turizm sektöründeki gerileme ve resesyon gerekse de alacaklıların tahsilinde yaşanan problemler ve kredi kurumlarının kredi imkanı tanımamaları neticesinde müvekkili şirketin mali açığı her geçen gün artığını ve şuan itibari ile borrç tutarı sermayesinin iki katı olduğunu, şirketin borca batık olduğunu belirterek, öncelikle İİK uyarınca iflasın müvekkili şirket aleyhine başlatılacak icra takipleri ve başlatılmış icra tkipleri hakkında İİK 193/1 maddesi uyarınca durdurulması için tedbir kararı verilmesi ve şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; Hukuki niteliği itibariyle borçlu tarafından istenen iflas talepli davadır.
Davacı vekilinin, 03/10/2018 tarihli davasında, 22/10/2018 tarihli feragat dilekçesini ibraz ettiği görülmüşse de, açık bir borca batıklık bildirimi olmasa da davacı şirketin borca batık olma durumunun resen göz önüne alınması gerektiğinden, mahkememizce 22/01/2019 tarihli ara kararla davacı vekiline, şirkete ait son bilanço, mizan, gelir tablolalarını sunması için, 15.000TL iflas avansını yatırması için 2 hafta kesin süre verilmiştir.
Davacı vekili, 31/01/2019 tarihli beyan dilekçesi ile şirketin iflas avansını yatıracak durumda olmadığnı, şirket hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini beyan etmiş, 9 sayfadan ibaret, tamamı okunaksız mizan başlıklı içeriğinin ne olduğu anlaşılamayan evrak sunduğu, başkaca bir belge, bilgi ibraz etmediği görülmüştür.
Davacı vekilinin, belirlenen duruşma günü mazeret dilekçesi sunduğu görülmüşse de, mazeret yerinde görülmeyerek, reddedilmiş; davanın mahiyeti gereği davaya resen devam olunmuştur.
Yine iflas avansının yatırılmamış olması da, yerleşik Yargıtay kararları gereği ileride şirketin mal varlığından karşılanmak üzere suç üstü ödeneğinden karşılanabileceğinden tamamlanabilir dava şartı olarak kabul edilmiştir.
Bilindiği gibi, iflas talepli davada, borca batıklığın tespit edilmesi halinde iflas kararı verilmesi gerekecektir. Bu süreçte mahkeme, şirketin mal varlığını koruyacak gereken tedbirleri alır. Ne var ki davacı vekilinin borca batıklığı net olarak ortaya koymaya yaracak bilgi, belge ve kayıtları sunmadığı gibi, borca batıklığın tespitinde araştırılacak malvarlğına ilişkin de bir beyanda bulunmamıştır.
Bilanço, şirkete ait gelir ve giderler, finansal tablolar, şirkete ait taşınır, taşınmaz mallar, stok, demirbaş ve alacaklar bildirilmedikçe, tamamı okunaksız mizana göre teknik ve mali bilirkişi incelemesi yaptırılması da mümkün olmadığından, borca batıklığı ispatlanamayan şirketin iflas talepli davasının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2- Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8,50TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacının üzerine bırakılmasına,
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.