Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/646 E. 2020/10 K. 07.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/646 Esas
KARAR NO : 2020/10

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/10/2016
KARAR TARİHİ : 07/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
ASIL DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müteveffa —— tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında sürücüsü olarak bulunduğu—– plakalı araçta hayatını kaybettiğini, müteveffanın vefat etmeden önce —- adlı iş yerinde işçi olarak çalıştığını ve ücretinin asgari ücretin çok üzerinde olduğunu belirterek —– maddi, ——için şimdilik —- maddi olmak üzere toplam —— maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile kanuni vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde sürücü—- sevk ve idaresindeki —- plakalı aracı ile seyir hâlinde iken meydana gelan trafik kazasında hayatını kaybettiğini, bu kazanın sonucunda— plakalı aracın sürücüsü —– babası —-vefat ettiğini, desteklerinin ölümü nedeniyle müvekkillerim maddi açıdan mağdur olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve ek dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla ve maddi zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere —- için Şimdilik 100,00-TL maddi tazminat bedelinin temerrüt tarihi olan 02.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere limit sınırları içerisinde davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçelerinde özetle; Davalının genel merkezinin İstanbul ilinde olması nedeni ile yetki itirazlarının bulunduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye —- Mahkemeleri olduğunu,——— plakalı aracın müvekkili şirket tarafından —– vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını,—– tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Yeni Genel Şartları uyarınca işletenin %100 kusurlu olarak ölmesi sonucu varislerin destekten yoksun kalma tazminatı talep etme haklarının bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sigorta poliçesindeki limitler ve işletenin kusuru ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın kusuru ve zararını ispat etmesi gerektiğini, yeni Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince hesaplamalarda —— Yaşam tablosunun kullanılması gerektiğini, teknik faizin %1,8 olarak alınması gerektiğini, yeniden evlenme olasılığı olarak —- verilerinin nazara alınması gerektiğini, davacının avans faiz isteminin yerinde olmadığını, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, zararın belirlenebilmesi alanında uzman aktüer bilirkişilerce inceleme yapılması gerektiğini, ileri sürerek davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmilini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, tek taraflı trafik kazası sonucu ölen araç sürücüsünün eşi ve çocuğu tarafından, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı tahsili istemine ilişkindir. Birleşen davada da ölenin, kazadan sonra dünyaya gelen diğer çocuğu adına açılan tazminat talebine ilişkindir.
Dava, ilk olarak —- tarhli dava dilekçesi ile, Ankara —- Asliye Ticaret Mahkemesi.nin —- sayılı dosyasında görülmeye başlanmıştır. Ayrıca 07/02/2017 tarihli dava dilekçesi ile —-için de——–, bu dava Ankara — ATM.nin—— sayılı kararıyla ankara —– ATM nin —-sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
Yargılamaya sırasında kusur ve aktüer bilirkişiden — tarihli kök rapor ve 11/05/2018 tarihli ek rapor alınmış, neticeten—- sayılı kararla, davalının yetki itirazının kabuüe ve davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir. Bu kararın tarafların istinaf etmemesi üzerinde dosya mahkememize tevzi edilerek yukarıda yazılı esas sırasına kaydedilmiştir.
Her ne kadar ankara —-ATM tarafından verilen yetki nedeniyle davanın reddi kararı tartışılabilirse de, tarafların istinaf etmemeleri nedeniyle, mahkememizin de yetkili olduğu göz önüne alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
Uyuşmazlık konusu olan ilk husus davalı sigorta şirketinin değişen genel şartlar ve—- kapsamında sorumlu olup olmadığı, davacıların hak talep edip edemeyeceğidir.
Davalı sigorta, yargılama başından bu yana poliçe tarihinin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlardan sonra aktedildiğini, kesa kaza tarihinin de 6704 sayılı yasanın yürürlük tarihinden sonra olduğunu ileri sürerek sorumlu olmadıklarını ileri sürmüştür.
Her ne kadar yetkisizlik öncesi Ankara — ATM.nin— sayılı dosyasında sigortacı-aktüer bilirkişi davacıların hak talep edebileceklerine dair mütalaa bildirmişse de güncel yüksek yargı kararları farklı yöndedir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi uyarınca, aynı kanunun 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur.
Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları —– tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartların C.10. maddesi ile—- tarihli ve—— sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni genel şartlar —- maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan —- tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Somut olayda, poliçenin ZMMS Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği tarihten sonra, —– günü tanzim edildiği, kazanın da —–tarihinde gerçekleştiği görülmektedir.
Davacıların desteği sürücünün sevk ve idaresindeki araçla tam kusurlu ve tek taraflı olarak meydana gelen trafik kazasında ölmesi sonucu destekten yoksun kaldıkları iddiası ile davacılar, murisin kullandığı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı şirketten destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlardır.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacı ya da—- —– destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında mutlaka ölen kişinin üçüncü bir kişi olması gerekir. İşletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücünün üçüncü kişi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Yine genel şartların A.6. maddesinin (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle sürücünün asli kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre, başvuru sahibinin desteğinin kusuruna denk gelen destek tazminatını talep etme hakkı bulunmamaktadır. Yargıtay —– Hukuk Dairesinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonraki kazalarda, bu tarihten sonra düzenlenen poliçeler ile ilgili verdiği kararlar da bu yöndedir. (İst. Bam, —– HD ——)
Açıklanan sebeplerle hem davanın hem de birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ve birleşen davanın REDDİNE;
A)ASIL DAVA YÖNÜNDEN
2- Alınması gerekli —- harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan —– peşin harcın mahsubu ile kalan —- harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- —- tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan —-vekalet ücretinin davacı——- alınarak davalıya verilmesine,
7- ——— göre davalı vekili için takdir olunan—- vekalet ücretinin davacı —— alınarak davalıya verilmesine,
B)BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
2- Alınması gerekli—- harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan — peşin harcın mahsubu ile kalan —- harcın davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- —- tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan—- vekalet ücretinin davacı —- alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.