Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/642 E. 2022/671 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/642 Esas
KARAR NO: 2022/671
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/08/2019
Birleşen Dava —— dosyasında
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2021
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı- ——parsellere ilişkin olarak —- olduğunu, müvekkil şirket, dava dışı —–birlikte kurmuş olduğu —– olarak, yukarıda anılan— Davalı Şirketten devir alınması hususunda anlaştıklarını, taraflar arasındaki devir müzakereleri sonucu geniş bir alanda yer alan ve çok büyük bir kentsel dönüşüm inşası olacak proje kapsamında —— Müvekkil Şirkete devri,
— sözleşmelerinin Müvekkil Şirkete devri, ——- nolu parselin Müvekkil —— tapu devrinin yapılmaları hususunda mutabakata varıldığını, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında yapılan anlaşma kapsamında müvekkil şirket, davalı şirkete proje avans bedeli olarak ———–ödeme yaptığını, tüm ödemeler banka havalesi ile yapıldığını, devir sözleşmesi kapsamında —-davalı şirket tarafından  —- tutarı karşılığında —— müvekkil şirkete devredildiğini, ancak geçen süreçte yapılan müzakereler sonucu taraf vekillerince hazırlanan projeye konu arsa payı karşılığı sözleşme devirleri yapılmadığını, davalı yan sürekli olarak proje ile ilgili sıkıntıların halledileceğini, —–olduğunu, bunların çözüleceğini belirttiğini, devir sözleşmesindeki anlaşmaya uygun olarak müvekkil şirket avans ödemelerini yapmış olduğundan davalı —– ifaya davet ettiğini, bu kapsamda kalan sözleşmelerin ve projenin devrini istediğini, projeye ilişkin ilerleme kaydedilmemesi, projedeki mal sahipleri ile davalı şirket arasında uyuşmazlıklar yaşanması, projeye ilişkin davalı şirket tarafından alınacağı belirtilen ruhsat ve izinler alınmamış olması nedeniyle projenin daha fazla ilerleyemeyeceğini nedeniyle söz konusu avans bedelinin müvekkil şirkete iadesine ilişkin ——yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, taraflar arasında tekrar müzakereler süreci başlamış ve — süren bu görüşmeler neticesinde de devir sözleşmesi ve proje gereği yapılması gereken devirler yapılmadığını, akabinde—–yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkil şirket tarafından verilen avans bedeline ilişkin bakiye ödemenin yapılması talep edildiğini, sürünceme de kalan bu proje durmuş ve taraflar arasındaki proje devrine ilişkin müzakereler nihayete ermediğini, ancak tüm bu süreçte müvekkil şirket, davalı şirkete toplam —-tutarında proje avans ödemesi yaptığını, davalı şirket yetkilileri, müvekkil şirket yetkilileri ile sürekli görüşmeler yapmış söz konusu bedelin ödeneceğine ilişkin beyanlarda bulunduklarını ancak ödemenin yapılmadığını, hal böyle olunca, huzurdaki dava kapsamında verilen avans bedelinin iadesi talep edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, yapılan bakiye —- avans ödemesinin müvekkil şirkete ihtar tarihinden—-itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte iadesine; yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——-vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava ehliyetinin olmadığını, müvekkilinin proje ve ruhsat alma zorunluluğunun olmadığını, hukuki ilişkinin sözleşmelerin devri üzerine olduğunu, müvekkili ile arsa sahipleri arasında bir problemin olmadığını, davacı ile arsa sahipleri arasında problem olduğunu, davacının bu problemi müvekkiline yansıtmak istediğini, davacının edimlerini yerine getirmediğini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının dava dilekçesinde belirtiği projelerin hazırlanma ruhsat alınma sorumluluğu — olmadığını, yapılan sözleşme sadece projenin devir edilmesi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin devir edilmesine yönelik olduğunu, hatta davacı ile müvekkil şirket arasında yapılan görüşmelerde —– hazırlanan avan projenin uygun olmadığı bazı değişikliklerin yapılması halinde projenin daha karlı bir yatırıma dönüşüleceği konuşulmuş bu yönde fikir birliğine varıldığını, kat karşılığı sözleşmesi devir alındıktan sonra bu tür işlemlerin yapılacağını, arsa sahipleri bir an önce inşaatın yapılması konusunda istekli olduğunu, ayrıca —- arasında yapılmış olan sözleşme davacı tarafından incelendiğini ve —- kat karşılığı inşaat sözleşmesini devir etmek için arsa sahiplerinden izin almaları gerekmediği dolayısıyla arsa sahiplerinin sorun çıkaramayacağının müvekkiline bildirildiğini, bu nedenle davacı tarafından dile getirilen arsa sahipleri ile —- arasında sorun çıktığı ve bu nedenle tapunun devredilemediği bilgisinin tamamen kötü niyetli ve yanlış olduğunu, diğer davalı — defaatle kat karşılığı inşaat sözleşmeyi devir etme konusunda müvekkil ve davacı ile görüştüğünü, ancak her defasında davacı paranını iadesini talep ettiğini belirterek açılan davanın müvekkili yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirketin Davalı —- birlikte kurmuş olduğu —– sahibi olduğu —— adadaki tüm parsellere ilişkin olarak —–almak hususunda anlaştıklarını, taraflar arasındaki devir müzakereleri sonucu geniş bir alanda yer alan ve çok büyük bir kentsel dönüşüm inşası olacak Proje kapsamında;—— Müvekkil Şirkete devri, –
—– Müvekkil Şirkete devri,- Yine aynı adada yer alan —- Şirkete tapu devrinin yapılmaları hususunda mutabakata varıldığını, müvekkil şirketin tek başına ve — olmaksızın dava dışı —– ödeme yaptığını, ancak geçen süreçte yapılan müzakereler sonucu taraf vekillerince hazırlanan —– konu arsa payı karşılığı sözleşme devirlerinin yapılmadığını, konuya ilişkin taraflar arasında defalarca sözlü ve yazılı görüşmeler olduğunu, ancak ilgili proje —evredilmediği gibi, yapmış olduğu avans ödemeler de gerekli mahsuplaşma yapılarak iade edilmediğini, hal böyle olunca, müvekkil Şirket tarafından —– Numaralı dosyası nezdinde dava dışı —– karşı alacak davası açıldığını, ilgili davada —- tarafında verilen — tarihli celse verilen ara karar gereğince “dava dışı —– davaya muvafakatinin sağlanması veya birleştirme talepli olarak diğer ortağı davalı göstermek suretiyle dava açılması” için süre verildiğini, müvekkil Şirket tarafından verilen avans bedelinin iadesi yoluna gidilmesi için —-açılan davaya, dava dışı olan —- eklenerek taraf teşkilinin sağlanmasına hükmedildiğinden, huzurunuzdaki dava ile Davalı Şirkete karşı,——–sayılı dosyası ile birleştirmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacı vekili —— tarihli dilekçesi ile; davadan feragat ettiklerini, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı —– tarihli dilekçesinde; yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı ——- tarihli dilekçesinde; yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK madde 307 ve devamında düzenlenen feragat, davacının netice-i talebinden kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (HMK.24), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Feragat, davayı sona erdiren, yapıldığı anda sonuç doğuran, kesin bir usul işlemi olup, HMK 311. maddesi uyarınca, karşı tarafın muvafakatine gerek olmaksızın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğundan, somut olayda davacı vekili yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden, incelenen vekaletnamesinde feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı tarafın, davacıdan yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı yönündeki beyanı da dikkate alınarak davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen davanın feragat sebebiyle REDDİNE;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
2- Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 13.775,14 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 13.694,44 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6-Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
1- Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 90,08-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
5-Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere e-duruşma yolu ile davacı vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/10/2022