Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/640 E. 2020/673 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/199 Esas
KARAR NO : 2020/531
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/11/2015
KARAR TARİHİ : 08/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/08/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle ——- plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin eşi ve küçüklerin annesi ….—- vefat ettiğini, kaza sonucu —- tarihli ibraname ile belirli bir miktar ödeme aldıklarını, ancak ödemenin haksız şekilde tek taraflı indirime gidilerek gerçekleştiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 5.000 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL’nin sigorta şirketine başvuru tarihi itibariyle reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacıların dava hakkı olmadığını, zira söz konusu kaza nedeniyle ——tarihinde ibraname karşılığı poliçe limitleri dahilinde davacılara ödeme yapıldığını belirterek huzurdaki davanın reddini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı sigorta poliçesine dayalı destekten yoksunluk tazminatına ilişkindir.
Mahkememizin —-sayılı dosyasından yapılan yargılama sonunda —– tarihinde davanın kabulüne dair verilen kararın, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —–Hukuk Dairesi’nin —— Sayılı dosyasından verilen ——-tarihli ilamla, “Mahkemece davacı tarafın tazminat talebine ilişkin olarak bilirkişiden 27/07/2016 tarihli rapor temin edildiğini, rapora karşı davalı … şirketi vekili tarafından bir takım sebepler ileri sürülerek itiraz edildiğini, bunun üzerine mahkemenin —-tarihli ara kararı ile davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna yapılan itirazların ayrıntılı olarak değerlendirilmesi ve ayrıca kazadaki kusur oranının tespiti amacıyla bir makine mühendisinin de katılımı ile oluşturulan bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verildiğini, bilirkişiler tarafından düzenlenen—-tarihli raporun sadece kusur bilirkişisi tarafından kazadaki kusur durumuna ilişkin olarak bir tespit yapıldığını, davalı vekilince rapora karşı yapılan diğer itirazlar ile ilgili olarak herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, hatta önceki rapora hiç dokunulmadan aynı ifadeler kullanılarak rapor düzenlendiğini, 27/07/2016 tarihli rapora karşı yapılan itirazların hiç birinin değerlendirilmediğini önceki raporan aynısı niteliğinde olan — tarihli raporun bu anlamda yok hükmünde olduğunu, mahkemece bu raporun esas alınarak hüküm kurulmasının mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan bilirkişi raporları, raporlara karşı yapılan itirazlar da dikkate alınarak, gerekirse konusunda uzman farklı bir bilirkişi veya bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınarak, tarafların hangi iddia ve savunmalarının hangi nedenlerle haklı veya haksız nitelikte olduğu da gerekçeli kararda tartışılmak suretiyle yeniden hüküm kurulması gerekmektedir. Kaldı ki Mahkemece; davalı tarafın açılan davaya ilişkin savunmaları ve bilirkişi raporuna itizarları ile ilgili olarak gerekçeli kararda hiç bir değerlendirme yapılmamıştır(Davalı tarafın müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması talebi değerlendirilmemiştir).
2) Ayrıca dava dilekçesi ile davacı …—- kendi adına asaleten, 18 yaşından küçük çocukları —– adına velayeten dava açmış olmasına, buna göre davacı tarafta 4 kişi bulunmasına rağmen gerekçeli karar başlığında davacı olarak sadece ….— adının yazılmış olması hatalı olduğu gibi, her bir davacının tazminat alacak miktarları farklı olmasına rağmen, her bir davacının alacağı tazminat miktarlarının ayrı ayrı belirtilmesi gerekirken toplam tazminat miktarı olan 167.000,00-TL’nin davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesi de hatalı olmuştur.
Tüm bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılması amacıyla Mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiş, dosya mahkememize gönderilmiştir.
Kaldırma kararı sonrası dosya kusur yönünden makine mühendisi bilirkişisine, hesaplama yönünden yeni bir aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek müşterek rapor aldırılmış ve kaldırma kararında bahsedilen eksiklikler tamamlanmıştır. Hükme esas alınan bu bilirkişi raporunda , dava dışı sürücü —– kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu belirlenmiştir. Kaza tarihinin 28/07/2015 olduğu, bilirkişi raporunda hesaplama yapılırken 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni Genel Şartlar dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, davalı tarafın kaldırma kararı öncesi bilirkişi raporlarına itiraz ettiği ve bilirkişi raporlarının hatalı olması nedeniyle istinaf yoluna müracaat ettiği dikkate alınarak önceki raporların davacı lehine kazanılmış hak olmadığı kanaatine varılarak bilirkişinin yeni genel şartlara göre yapmış olduğu hesaplama hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere müteveffa——istiap haddi üzerinde yolcu taşınan araca binerek kendi can güvenliğini tehlikeye attığı ve müterafik kusurlu olduğu kanaatine varılmış yargıtay yerleşik içtihatları doğrultusunda %20 oranında mütarafik kusur indirimi yapılmıştır. Yine yargıtay içtihatları dikkate alındığında aile bireylerinin taşınmasında hatır taşımacılığından bahsedilemeyeceği belirlenmiş olup, bu hususta herhangi bir indirim yapılmamıştır. 20/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davalı … şirketi tarafından 15/10/2015 tarihinde yapılan toplam tazminat ödemesinin yeterli olduğu belirlenmiş olup, davacıların yeniden tazminat talep haklarının olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harçtan peşin alınan 68,31-TL harcın mahsubu ile bakiye 13,91-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 121,55-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ———- uyarınca 19.815,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.