Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/630 E. 2022/59 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/630 Esas
KARAR NO: 2022/59
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/08/2019
KARAR TARİHİ: 18/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında davalının—–hesap ekstresi uyarınca davacıya borçlu olduğu ve borcunu ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine— ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı nedeniyle takibin durduğunu açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile, davalının —-vaki itirazının iptali ile takibin — asıl alacak ile takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi üzerinden devamına ve alacağın tahsiline, davalı aleyhine hükmolunan meblağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine,yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi —-tarihinde tebliğ edilmiş olup, süresinde olmayan—-tarihli beyan dilekçesinde özetle; —- olduğu, yetkili mahkemelerinde —– Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafa borcu bulunmadığını, itiraz dilekçesinde de belirtildiği üzere; alacaklı tarafça borcun dayanağı olarak tarih ve sıra kaydı adı altında bir kısım bilgiler gösterilmişse de, takip talebinden de anlaşılacağı üzere takip dayanağının belirsiz olduğunu, bu nedenle müvekkili şirket muhasebe kayıtları ve ticari defterleri incelendiğinde şirketin, davacı/alacaklı tarafa borcu bulunmadığını, ticari defter ve cari hesap ekstrelerinin bilirkişiler aracılığıyla incelenmesi sonucu gerçeğin ortaya çıkacağını
açıklanan nedenlerle ilk olarak yetkisizlik kararı verilerek, dosyanın yetkili Ankara Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, haksız açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafça cari hesap alacağına istinaden başlatılan —– icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davalı yana ödeme emrinin — tarihinde tebliğ edildiği davalının süresi içerisinde —- tarihinde borca ve yetkiye itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacının ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişice tanzim edilen — tarihli raporda özetle: “Davacı —- yıllarına ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdik onaylarının zamanında ve usulüne uygun olarak yapıldığı, ticari defterlerin davacı şirket lehine delil niteliğine sahip oldukları,davacı şirketin ticari defter incelemesi sonucu, davacı ——- alacaklı olduğunun tespit edildiği,davacının —- gelen davacıya ait —- farkı dışında birbirleriyle uyumlu olduğunun tespit edildiği, —- edilen, davalı şirkete ait —- dava dosyasında mevcut olmadığından davacı şirkete ait dosyadaki —- karşılaştırma yapılamadığı, cari hesap özetinde —- açıklamasıyla davalı şirket lehine —- tutarında işlem yapıldığı, bu işlemin davalı tarafça yapılan ödemeye ilişkin olup olmadığının davacı şirket yetkililerine sorulduğunu, bu kaydın sehven işlendiğini belirttikleri, davalı tarafın icra takibinden sonra yaptığı ödemeler var ise bunların davalı şirket kayıtlarında belirlenebileceği” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalının —- celp edildikten sonra davalının defterlerinin incelenmesi amacıyla talimat yazılmasına karar verilmiş olup, alınan — raporda özetle: “Usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu anlaşılan taraflara ait ticari defterlerde yer alan kayıt ve işlemlerin — olan takip tarihine kadar birbirlerini doğruladığı, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında davacı şirketin davalı şirkete düzenlemiş olduğu tüm faturaların kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirkete ——borçlu olduğu, takip tarihi sonrası davacı şirket kayıtlarında yer alan —– bedelli cari hesap mahsubu açıklamalı davacı kaydının, davalı şirket ticari defterlerinde yer almadığı” yönünde görüş bildirmiştir.
Fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir.Ancak davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı ticari defterlerine kaydedilmesi faturada belirtilen malın/hizmetin alındığına karine teşkil eder.Mal/Hizmet alınmadığının ispat yükü bu durumda davalıya aittir. Davalı bu hususu ancak yazılı delillerle ispat edebilir. Bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere davalı taraf takibe konu tüm faturaları defterlerine kaydetmiş olup, her iki tarafın defter kayıtları birbiriyle örtüşmektedir. Hal böyle olunca takip konusu cari hesaptan kaynaklı olarak takip ve dava tarihi itibariyle davacının davalıdan———- alacaklı olduğu açıktır. Yine davalının yetki itirazı taraflar arasında akdi ilişki olduğu davacı tarafça ispatlandığından TBK’nın 89. Maddesi gereği yerinde görülmemiştir.
Uyuşmazlık davacının dava ve takip tarihinden sonra cari hesap mahsubu adı altında— tarihinde davalı lehine —- düşmesi karşısında davalının bakiye borcunun da azalıp azalmayacağı noktasında toplanmıştır. Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacı bu kaydın sehven yapıldığını iddia etmiştir. Gerçekten de zaman zaman ticari defter kayıtlarında muhasebel olarak hatalı kayıtlar yapıldığı açıktır. Davalı beyan dilekçesinde genel itibariyle borcu bulunmadığını beyan etmiş olup, mahkememizce——- celsenin 3 numaralı ara karar gereği davalı vekiline bu işlem yönünden ödeme yapılıp yapılmadığı hakkında beyanda bulunması, ödeme yapmış ise ödeme belgelerini sunması için kesin süre verilmiş, kesin süreye rağmen beyanda bulunulmadığı takdirde bilirkişi raporu içeriği ve dosya kapsamına göre karar verileceği ihtar edilmiş, kesin süreye rağmen davalı tarafça bir beyan dilekçesi sunulmamıştır. Yine incelenen davalı defter kayıtlarında da davacının defterlerindeki gibi bir borç düşümünün yapılmadığı, halen davacıya —– borçlu bulunduğu tespit edilmiştir. Hal böyle olunca davalının kesin süreye rağmen beyanda bulunmamış olması da gözetilerek raporda da belirtildiği üzere bu işlemin davacı tarafça sehven yapıldığı kanaatine varılmış, neticeten takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olan davacının davasının kabulüne, itirazın iptaline karar vermek gerekmiş, takiple sıkı sıkıya bağlılık kuralı gereği takip talebindeki yasal faiz üzerinden takibin devamına karar verilmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,—- takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık %9 oranında yasal faiz yürütülmek suretiyle devamına,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 4.194,79-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 741,66-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.453,13-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL. başvurma harcı, 741,66-TL peşin harcın toplamı olan 786,06-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.479,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde burakılmasına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 8.783,05-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca———- tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.18/01/2022