Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/627 E. 2022/395 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/627 Esas
KARAR NO : 2022/395 Karar

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 01/08/2019
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketlerle —— —- davalılara ihale edildiğini, davalı şirketlerin belirtilen işi yapmak üzere —– ———– akdinin dâvalı şirketlerce feshedildiğini, işçilerin ikame ettiği ———–dosyalarında verilen kararlar dayanak—– —- alacakları için icra takibi uyarınca———- yapıldığını, müvekkili şirket ile davalı şirketler arasında sözleşme akdedildiğini,———- çalışan ————- İş Kanunu ve diğer kanunlardan doğan haklardan—- olduğunu——davalılardan sorumlulukları oranında tahsilini talep ve dava etmiştir.
————— dilekçesinde özetle: Davalı —— sayılı dosyasından —- tarihi —— iflasına karar verildiğini, ——dosyasında devam ettiğini, —– verilen —– henüz kesinleşmediğini, davanın İİK 194.madde uyarınca ikinci alacaklılar toplantısından —— durdurulmasını, alacağın varlığını kabul etmediklerini, talebin zamanaşımına uğradığını, asıl işverenin davacı olduğu, çalışma şartları, işe alınıp çıkarılmaların—– davacı tarafça yapıldığını, işçi alacaklarında sorumluluğun davacıda olduğunu, dava dilekçesinde hangi sürede çalışıldığının — miktarda ödeme yapıldığının belirtilmediğini, —– sorumlu olmadığını, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava :Hukuki niteliği itibariyle, kayıt kabul davasıdır.
Dava —— açılmış, —— ara kararı —- açılan davanın dava dosyasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydının yapılmasına karar verilmiş, aynı —- kaydedilen davada ————-sayılı kararı ile; mahkemenin yetkisizliğine, davanın kesin yetki kurallarına ilişkin dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararın kesinleşmesi ve talep üzerine dosya Mahkememize —– esasa kaydı yapılmış, davaya hukuki niteliği itibariyle kayıt kabul davası olarak devam olunmuştur.
——müzekkereye cevap verildiği, cevapta özetle;——– karar verildiği,———– yürütüldüğü, —–birinci alacaklılar toplantısı için gün verilmiş ise de ilgili gün ve —- hasıl olmadığından birinci alacaklılar toplantısı yapıladığı, —– oluşmasının söz konusu olamadığı, bu aşamada—– yürütüldüğü, —— kesinleşmediğinden—— toplantısının yapılamadığı bildirilmiştir.
Dosya konusunda —– verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda——-davacı arasında ——– kapsamında dava dışı çalışanlara mahkeme kararına istinaden işçilik ödemelerinin yapıldığı,—- —– sorumlulukları oranında yapılan paylaşımda davalı——- —- olabileceği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davacı dava ——mahkeme kararları neticesi ———–fazla mesai alacaklarından kaynaklı tutarların ——–kayıt ve kabulünü talep etmektedir.
——- dosyalarından verilen kararları ——Esas sayılı dosyalarında takibe koyduğu, icra takip dosyalarına konu takiplere konu edilen alacaklann yasal kesintiler —— takibe konulduğu, dosyaların—- sırasında, davacı tarafça ——- tarihinde icra dosya borçlarının ödendiği, dava dilekçesinde beyan edilen dava değeri ile icra dosyalarının toplam tutarının aynı olduğu, davacı yanın ödediği tutarı davalılardan talep ettiği görülmüştür.
Davacı ———— İdari Şartname ve Teknik Şartname bulunmaktadır
4857 sayılı İş Kanunun 2/6.maddesinde; “——hizmet —- asıl işin bir bölümünde — ———- işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl—- ilişkisi denir. Bu ilişkide—– karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden —- sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden ——–denilmektedir.
Bu kapsamda davacı —- kanundan doğan ——— gereği olarak—- dava dışı işçiye, mahkeme ilamında yer alan işçilik alacaklarını ödemiştir.
Kanunda öngörülen sorumluluk işverenlerin işçiye karşı olan sorumluluğunu düzenlemekte olup iç ilişkide taraflar bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda kendi aralarında sözleşme yapabilirler. Konuya ilişkin TBK 167. Maddesinde; Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça borçluların her biri alacaklıya yapılan ifadan, birbirine— sorumludurlar, kendisine düşen—– fazla ifada bulunan borçlu ödediği fazla miktarı diğer borçludan —– hakkı vardır, bu durumda borçlu , her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir, şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Anılan kanun hükmü gereği borçluların yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme —- 27.maddesinde; “Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri çerçevesinde yükleniciye aittir.——- muhatabı ve sorumlusu değildir.” denilmektedir. ———- Sözleşmenin 11.6.maddesinde; ———–dahil olduğu, belirtilmiş, aynı Sözleşmenin “Yüklenicinin çalıştırdığı personele ilişkin sorumlulukları” başlıklı 24.maddesinin 3.fıkrasında; ———değildir. Yüklenicinin kendisi veya çalıştıracağı işçi ile ilgili İş Kanunundan ve diğer mevzuattan doğan sorumluluklar yükleniciye aittir, şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Bununla birlikte benzer ——–sayılı kararında; davacı ile davalı arasında imzalanan —-ile sözleşilen —- edecektir. Sözleşme uyarınca ——- —-hizmet veren davalı sorumludur. Bu husus sözleşmede açıkça belirtilmiş olmasa dahi bu husus işçilerin davalı tarafından çalıştırılıyor olmasının doğal sonucudur. Hal böyle olunca davacı tarafından ödenen işçilik alacaklarının % 50’sinden davacının sorumlu olduğuna karar verilmesi doğru görülmemiştir.”şeklindedir.
Mahkemece de taraflar arasındaki sözleşme hükmü ve dava dışı——olarak sözleşilen hizmeti ifa etmesi dolayısıyla dava dışı işçilere ödenen ——- alacakları ve fazla mesai alacaklarından müflis şirketin sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava dışı işçilerin hükmen karar verilen ücret, fazla çalışma —– söz konusu alacaklarla ilgili yapılan hesaplamalar ve çalıştıkları süreler dikkate alındığında; dava konusu — döneminden dava dışı —–.—- dönemlerinden ——– tespit edilmektedir. Bilirkişi tarafından —–belirlenmiştir.
———- dosyasına yazılan —- başvurular hakkında kabul ya da red kararı verilmediği bildirilmiştir.—- bir karar vermemesi üzerine alacaklının ne kadar süre bekleyeceğine ilişkin bir açıklık yoktur. Ayrıca davacı tarafça dava öncesinde —– başvuru yapılmadığı anlaşıldığından İİK 235.maddesinde öngörülen sürenin ve başvuru şartının aranmayacağı, davacı tarafça dava açıldıktan sonra başvuru yapılmış ise de ——-dava konusu edilen alacakların ———– verilmediği, dava sonucunun beklendiği hususları gözetilerek eldeki davada yargılamanın daha fazla uzamaması adına başvuru sonucu beklenmeksizin karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Belirtilen sebeplerle——— çalıştırmış olduğu—- ödenmeyen ve dava konusu edilerek mahkeme kararları uyarıca davacı tarafça ödenen alacaklarından işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı olarak —- bulunduğu kanaatine varılmış, dava ve icra masrafları ve faiziyle birlikte —–davalı — —— kayıt ve kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile ;—– davacı alacağının ——– dosyasında —– devam eden —— kayıt ve kabulüne ,
2- Alınması gerekli 80,70-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına
3-Davacı tarafından sarf edilen 4.865,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4—— ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan —— maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.