Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/623 E. 2021/342 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/623 Esas
KARAR NO : 2021/342

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 02/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ——– müvekkilinin de kardeşi olan ———- davalılardan ———ifadelerine göre ——— Başsavcılığı’nın ——- numaralı dosyası ile yürütülen soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre müteveffa —– kaza nedeniyle birinci derecede kusurlu olduğu ifade edilmiş ise de vefat eden şahsa atfedilecek bir kusur bulunmadığını, kazanın gerçekleşmiş olduğu noktada yayaların güvenli bir şekilde yürüyebilmesini sağlayacak bir yaya kaldırımı mevcut olmadığını, sürücünün ifadesinde de kazanın kaldırımın bittiği bir noktada gerçekleşmiş olduğunun belirtildiğini, kazanın meydana gelmiş olduğu mahal davalılardan ——- sınırları içinde bulunduğunu, ——– güvenli bir şekilde yürümesini sağlamak adına yapmakla sorumlu olduğu kaldırımları yapmadığını ve sorumluluklarına aykırı davrandığını, müteveffanın ölümü neticesinde desteğinden yoksun kalan yakınlarının uğramış oldukları maddi ve manevi zararları talep etme hakkının mevcut olduğunu, müteveffa ———– yaşında oldukça erken ve genç bir yaşta mezkur kaza neticesinde hayatını kaybettiğini, geride kalan yakınları olan —- yaşındaki annesi ——- yaşında hasta ve yaşlı olduğunu—— yaşındaki babasının ise her iki gözünde de görme engeli mevcut olduğunu, kendilerine hem maddi hem de manevi anlamda her türlü destek ve yardımı sağlayan oğullarını işbu kaza neticesinde erken bir yaşta kaybetmenin müvekkillerini ve ölenin kardeşleri olan diğer müvekkillerini derin bir elem ve üzüntü içine sürüklediğini, yaşamış oldukları üzüntü ruhsal bütünlüklerinin bozulmasına ve manevi açıdan zarar görmelerine yol açtığını, müteveffanın ölümü neticesinde ortaya çıkan maddi ve manevi zararlardan işleten, işletenin bağlı olduğu şirket, —–şirketinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile ölümlü trafik kazası neticesinde vefat edenin annesi için 100.000,00 TL, babası için 100.000,00 TL kardeşlerin her biri için 40.000,00’er TL olmak üzere toplam 320.000,00 TL’lik manevi tazminat, annesi için 5.000,00 TL ve babası için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL’lik destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 330.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——-. vekili cevap dilekçesinde özetle; ——— tarihleri arasında geçerli olan ——— poliçesi ile sigorta teminatı altında olduğunu, müvekkili şirketin yaptırılan — hesabı sonucunda hesaplanan 6.541,26 TL tazminat bedelini ödediğini, poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, müvekkili şirket tarafından yaptırılan —hesabının tamamen doğru veriler çerçevesinde hesaplandığını ve şirketin üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, müvekkili şirketin —-kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespit edilebilmesi için öncelikle tarafların kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin öncelikle davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kalıp kalmadıklarının kalmışlarsa da ne oranda destekten yoksun kaldıklarının belirlenmesi gerektiğini, gerçek zararın belirlenebilmesi için konusunda uzman kişiler tarafından bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, davacının müvekkili şirket için kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmesinin doğru olmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, müvekkili şirketin manevi tazminat talebine ilişkin bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığını, bu nedenlerle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddiasının aksine söz konusu olayın —— gerçekleştiğini, ayrıca olayın meydana gelmesinde asli kusurlu olan müteveffa ——– olduğunu, davacılar vekili tarafından belirtildiği gibi söz konusu yolda yayaların güvenli bir şekilde yürüyebilmesini sağlayacak bir kaldırımın mevcut olmadığını, diğer davalı aleyhine taksirle adam öldürme suçlamasıyla İstanbul Anadolu —-. Asliye Ceza Mahkemesi’nin —-. Sayılı dosyası ile dava açıldığını ve yargılamanın halen devam ettiğini, kaza tarihinde kazanın meydana geldiği sırada diğer davalı —– idaresindeki aracın — olduğunu, bu durumun ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda da bu şekilde tespit edildiğini, kazaya karışan —— müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkili şirketin —- yapan bir firma olduğunu, müvekkili şirkete ait tüm araçların —-Tarafından ———— — bu kayıtların incelenmesi halinde diğer davalı sevk ve idaresindeki araç ile karıştığı kazaya ilişkin kaç kilometre hızla gittiğinin açıkça görüldüğünü, kayıtlar incelendiğinde —- sınırının altında olduğunu, yina kazanın oluş şekli ve diğer davalı —–ceza dosyasında verdiği ifade dikkate alındığında —————–ön tarafını geçtikten sonra ——-çarpması dikkate alındığında, olayın intihar vakası olma olasılığı üzerinde durulması gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın asli kusurlu olduğunu, müvekkili şirkete ait aracın —–bir miktar davacılara ödeme yapıldığını, bu ödemelerin karar aşamasında mahsubuna karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle haksız olarak açılan davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, davaya konu olayın geçtiği——- Trafik Yönetmeliği’nin 100. Maddesinde yerleşim —— olması gerektiğinin bildirildiğini, fakat kazaya karışan sürücünün kaza esnasında —–hızla gittiğinin soruşturma sırasında alınan bilirkişi raporunda belirlendiğini, bu —- kazaya karışan sürücünün KTK’nun ilgili maddelerini ihlalle ölümlü kazaya sebebiyet verdiği yani kusurlu olduğunun açık olduğunu, bahsedilen bilirkişi raporunda ———- derecede kusurlu olduğunun belirlendiğini, ——- ilgilendiren durumlar incelendiğinde, —– yazasında da belirtildiği üzere, ——–olduğunu, bir cephesinde —— bulunduğunu, gerek sokak darlığı gerekse—– sınırı nedeniyle —- yapılmak zorunda kalındığını, kazanın ——– meydana geldiğini, ——– bakıldığında ————-olduğunun görüleceğini, KTY madde 138’e bakıldığında—— olduğu hallerde yayanın da üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiğini, kaza olduğu zamanda ki kötü ———– hem — sürücülerin davranış ve ——- olması gerektiğini, bu durumda dava dilekçesinden anlaşılamadığı ————– gerektiğini, —- incelendiğinde ———- oluştuğunu, bunun yanında —— ihlal etmiştir diyerek sorumluluğu paylaştırmanın kolay olduğunu ancak kazanın olduğu ——- kaza anındaki —– karışanların tutumları incelendiğinde —- sorumluluğunun olmadığının görüleceğini, davacı tarafın — manevi tazminat talebinin kabul edilebilir bir miktar olmadığını, manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi ——- Hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediğini, manevi tazminatının——- aracı olmadığını, davacının dahi dilekçesinde açıkça söylediği üzere kazada kusurlu olanların kazaya karışan sürücü ve ——- yaya olduğunu, —- üzerine düşen görevi uygun ortam dahilinde yaptığını, davacının iddialarını kabul etmediklerini, bu nedenle açılan davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacıların çocukları ve kardeşi olan müteveffa ————-ait ve diğer davalı ———- plakalı aracın çarpması sonucu vefatı nedeni ile meydana gelen destek kaybından dolayı açılmış maddi manevi tazminat davasıdır.
Eldeki dava öncelikle İstanbul Anadolu ——. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ——–. Sayılı dosya numarasını almış olup, Mahkemece ———–Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğundan bahisle —— tarihinde görevsizlik kararı verilmiş, dosya Mahkememize tevzi edilmiş, yargılamaya Mahkememizce devam edilmiştir. Ceza yargılamasının yapıldığı İstanbul Anadolu —Asliye Ceza Mahkemesi’nden ——–Sayılı dosyasında gerekçeli karar ve kusur raporlarının örneği celp edilmiş, ————–plakalı aracın ——-verileri istenilmiş, kusur raporu alınmak üzere dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiştir. Makine mühendisi ——- tarihli raporunda; davalının %75 kusurlu olduğu, vefat eden desteğin ise %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Tarafların rapora itirazları kapsamında keşif yapılması suretiyle bilirkişiden ek rapor alınmıştır.——–oranında kusurlu olduğunu, davalı ——– %20 oranında kusurlu olduğunu belirtmiştir. Kusur raporu alındıktan sonra hesap raporu alınmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi 10/08/2016 tarihli raporunda; davacı — olduğu, davalıların sorumlulukları kapsamında, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek davacıların zararından tenzil edildiği takdirde, davalılardan——- olduğunu, davalılardan ——sorumlu olduğu destekten yoksun kalma tazminatı tutarlarının hak sahibi anne için 4.079,68 TL olduğunu, hak sahibi ———-oranında kusurlu, müteveffa yaya —— oranında kusurlu, davalı ———- kusursuz olduğu” kanaatleri ile kusur durumunu belirlemişlerdir. Davacı vekili—– tarihli ıslah dilekçesiyle— talep ettikleri maddi tazminat miktarın——— ıslah ettiklerini beyan etmiştir. Davacı tarafça sunulan ıslah dilekçesindeki maddi tazminat—— alınan kusur raporundaki oranlar ve Mahkememizce alınan hesap raporu gözetilerek belirlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul——olayda davacılar vekilince —bulunan yolda kazanın meydana geldiği yerde kaldırım bulunmadığı, davalı—– onarımına ilişkin hizmeti gereği gibi ifa etmediği, zararın hizmet kusuru teşkil eden eyleme dayandığının görüldüğünü, bu durumda davalı —— hakkında açılan davanın ileri sürülüş biçimine göre hizmet kusuruna dayalı eylemde yargı yolunun idari yargı olduğu anlaşıldığından, yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2 md. Gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek karar verilmesinin yerinde görülmediğini, açıklanan nedenlerle kararın kaldırılması, davacılar vekilinin diğer istinaf taleplerinin bu aşamada değerlendirilmeksizin dosyanın mahkemesine iadesine” belirtilen gerekçe ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın kaldırılması sonrası dava ——. sayılı numarasını almış ve yagılamaya devam edilmiştir. Tarafların —–araştırması yapılmış ve toplanacak başkaca yeni delil bulunmadığından —– karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan ——– aleyhine açılmış olan dava, trafik kazasından kaynaklı değil, hizmet kusuruna dayalıdır. Hal böyle olunca bu davalı yönünden——–yolunun caiz olduğu anlaşıldığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Mahkememizce ——. Sayılı dosyasında yapılan yargılamada davacılar vekili hesap raporuna itiraz etmiş ise de; istinaf dilekçesi içeriğinden —- verilen karara ve manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf kanun yoluna başvurdukları anlaşılmıştır. Davalılar ise kararı istinaf etmemişlerdir. Mahkememizce tarafların istinaf konusu etmediği hususlarda taraflar lehine usuli kazanılmış hak olduğu göz önüne alınarak hükmü aynen korumak gerektiği kanaatine varılmıştır. Nitekim benzer nitelikte——- Sayılı ilamı mevcuttur. Hal böyle olunca davacı tarafça da istinaf edilmeyen maddi tazminat miktarına ilişkin hükmü aynen korumak gerekmiştir. Aksi halde dahi kaza tarihinde —— hesabına göre tazminat hesabı yapılması yönündedir. Alınan raporun hesap yönteminde bir aykırılık bulunmadığı açıktır. Bu nedenle ıslah dilekçesi ve hesap raporu doğrultusunda, davacı——- maddi tazminatın davalı sürücü, —- alınarak davacılara verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre ——– önünde tutarak—— —-verilmesine karar vereceği ————– olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi — gerçekleştirecek tazminata benzer ——– özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, —-hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır——–günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ———- paranın satın —– tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (———-) Manevi tazminat ——olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların —– durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, —- 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve —–göre hükmedeceği öngörülmüştür. Davacılar vekili manevi tazminat miktarını istinaf etmiş olup,—- Mahkemesi’nce bu hususta henüz karar verilmediğinden dolayısıyla davalı taraflar lehine usuli kazanılmış hak olmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
dava konusu trafik kazasında vefat eden davacıların desteğinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun hükme esas alınan——— oranında olması, davalı sürücünün kusurunun —– oranında olması, tarafların sosyal ekonomik durumları, —— oluşu ve dava konusu kaza tarihi dikkate alınarak takdiren, baba için ——– manevi tazminat takdir edilmiştir. —– manevi tazminattan sorumluluğu bulunmadığı halde dava dilekçesinde manevi tazminatın tüm davalılardan tahsili talep edildiğinden reddedilen manevi tazminat yönünden davalı sigorta şirketi lehine ayrıca vekalet ücretine hükmetmek gerekmiş, neticeten davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı ——aleyhine açılmış olan maddi-manevi tazminat davasının idari yargı yolunun caiz olduğu anlaşıldığından HMK.’nın 114/1-b ve 115. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Davacılar ——maddi tazminat davasının KABULÜ ile davacı —- davacı——— üzere toplam 21.218,49 TL maddi tazminatın davalılar ———— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar —————– ödenmesine, hüküm altına alınan maddi tazminatta daval—–yönünden —– tarihinden itibaren, diğer davalılar ——— yönünden olay tarihi —— tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
3-Davacıların manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile
A-)Davacı anne ——- için takdiren 30.000,00-TL
B) Davacı baba —— için taktiren 30.000,00 -TL,
C) Davacı kardeş ——— takdiren 10.000,00-TL
D) Davacı kardeş —-için takdiren 10.000,00-TL
E) Davacı kardeş —- olmak üzere toplam——– manevi tazminatın davalılar————– tarihi olan 06/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
4-Davacıların fazlaya ilişkin ve Davalı —- aleyhine açmış oldukları manevi tazminat talebinin REDDİNE,
5-Alınması gerekli 7.597,34-TL harçtan peşin alınan 1.127,15-TL harç ile 192,00-TL ıslah hacı toplamından oluşan 1.319,15-TL’nin mahsubu ile bakiye 6.188,19-TL harcın davalılar— yalnızca 1.223,28-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacılar tarafından yatırılan 1.127,15-TL peşin harç, 25,20-TL başvuru harcı, 192,00-TL ıslah harcı ve 206,30 keşif harcı olmak üzere toplam 1.640,65-TL harcın davalılar ———- sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacılar tarafından harç dışında harcanan 2.270,30-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre hesaplana———— sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı ——. tarafından harcanan —– yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre —– verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı ——tarafından harcanan —– yargılama giderinin davacılardan alınarak —– ——
10-Maddi tazminat yönünden davacılar ———– kendisini vekille temsil ettirdiğinden —– 13. maddesi uyarınca hesaplanan——– müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
11-Manevi tazminat yönünden davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm altına alınan miktar üzerinde—— 10.maddesi uyarınca hesaplanan – vekalet ücretinin davalılar—– müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
12-Manevi tazminat davası yönünden davalı ———— kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden—– 10/2 maddesi uyarınca hesaplanan 12.500,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ——verilmesine,
13-Manevi tazminat davası yönünden ret sebebi farklı olan davalı——– kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden —– 10/3 maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı —– verilmesine,
14-Davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası yönünden — 7/1 uyarınca davalı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı — verilmesine,
15-Davalı—-kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat davası yönünden — 7/1 uyarınca davalı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı—- verilmesine,
16-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı ——— yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.