Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/587 E. 2020/335 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/587 Esas
KARAR NO : 2020/335

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 17/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından dava dışı—————– içerisinde bulunan ——————— sigortalandığını, dava dışı sigortalının, —— üzere yine dava ——— kiralamış olduğu hastanenin ————- —— ——— davalının ——— davalının ise kiralayan ve——- sıfatıyla sorumlu olduğu binanın——–katında ——- geçen ve bina sabit tesisatı olan atık su tesisat borusunun patlaması neticesinde buradan sızan kirli suyun sirayeti sonucunda hasar gördüğünü, müvekkilinin davaya konu olay nedeniyle ———————–.—-., TTK. mad. 1472 gereğince sigortalının haklarına halef olduğundan —- alacak için zarar sorumlularına rücu hakkına kavuştuğunu, davaya konu hasar nedeniyle meydana gelen zararın dava öncesinde tazmin etmesi için davalı taraflara gönderilen rücu ihtarından ve ticari davalarda dava şartı olan arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine müvekkil şirket alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini için iş bu davanın açıldığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile —— sigorta rücu tazminatının, sigortalıya —- tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ———————- vekili cevap dilekçesinde özetle; mülkiyetinin müvekkili —— tarihinde yüklenici firma olan davalı ————————- boş olarak teslim edildiğini, yapılan sözleşme gereği sorumluluk ve tazminattan davalı———- sorumlu olduğunu, müvekkilinin ——–yapılan söz konusu taşınmaz üzerinde hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle müvekkili yönünden davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduklarını belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı —————-cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hasarın meydana ————- tarihinde teslim edildiğini, yüklenicinin sorumluluğu yasal düzenlemeler ——- dava konusu ——– meydana geldiğini, bu nedenle zamanaşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının——gereği müvekkilinden zararın bedelini istediğini, ———– oluşmadığını, ekspertiz raporunun tek taraflı ve hatalı olduğunu, davacı tarafın faiz başlangıcı ve faiz türünün kabul edilebilir olmadığını belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, kiralanan taşınmazın, kiralanmaya elverişli şekilde teslim etmeyen kiralayana ve taşınmaz tapu malikine karşı açılan rücuan tazminat davasıdır.
Davacı sigortacı, davalıların kusuru ve sorumluluğu nedeniyle dava dışı sigortalısının hastanede kullandığı makinelerin hasar gördüğünü ileri sürerek sigortalısına yaptığı ödemeyi davalılara rücu etmek istemektedir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca dile getirilsin veya getirilmesin yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiğinden ve bu durum HMK’nun 1. maddesinde açıkca zikredilmiş olduğundan, öncelikle mahkememizce bu hususun değerlendirilmesi gerekmiştir.
Davacının tacir olması davayı nisbi ticari dava yapmamaktadır. Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. ——- sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nun——– başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde—- tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.(Y — HD,—
Davalılardan —– şirketi ile dava dışı sigortalı arasında kira ilişkisi olduğu, uyuşmazlığın bundan kaynaklandığı açıktır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4. maddesinde “İcra İflas Kanuna göre İlamsız İcra yoluyla tahliyeye ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu” düzenlenmiştir.
Diğer davalı olarak gösterilen——- yönünden de ne nisbi ne de mutlak ticari dava söz konusu olduğundan mahkememiz görevli değildir. Bu davalı yönünden genel mahkemeler görevli olup, ihtiyari dava arkadaşı olarak gösterilerek açılan davada özel yetkili sulh hukuk mahkemesinin her iki davalı yönünden de görevli olacağı anlaşılmıştır.
HMK’nun 114. maddesine göre görev dava şartı olduğundan ve mahkememizin kira alacağına ilişkin rücuan tazminat talepli davada görevsiz olduğu anlaşıldığından davanın usulden davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay —– kararlar)
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile karar kesinleştiğinde dosyanın görevli —– Mahkemesine gönderilmesine
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli ——- Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı —————-vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.