Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/584 E. 2022/634 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/584 Esas
KARAR NO: 2022/634
DAVA: Ticari Şirket (Fesih Tasfiye)
DAVA TARİHİ: 18/07/2019
KARAR TARİHİ: 21/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih Tasfiye istemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; söz konusu —— söz konusu şirketin tüm hisselerinin sahibi iken —— tarihinde ölümü üzerine veraset ilamında belirtilen hisseler oranında davacı ve davalılar şirket hissedarı olduğunu ve —– toplandığını, —– toplanmasındaki temel amacın şirketin banka kredilerinin ödenmesi için gerekli önlemlerin alınması amaçlandığını, bu nedenle ——- atandığını, ancak banka borçları ödenmesi yapılırken, şirketin mal varlıkları—– rayiç değerleri üzerinden satışının yapıldığını, gerçek değerler ise atanan müdür veya müdürler kendi hesaplarına aktardıkları bu bedelleri şirkete borç verir gibi havale etmekte, şirket bir yandan borçları için taşınmaz satışı yaparken fiktif olarak borçlandırıldığını, taraflar arasında —– yapıldığını, yapılan toplantı sonrasında da şirketin daha önceden olduğu üzere bir faaliyeti söz konusu olmadığını, şirketin sermayesinin —– olduğu,———- çıkarıldığını, varislere intikal sonrası da bir sermaye artışı olmadığı , şirketin bir faaliyeti de bulunmadığın belirterek, şirketin feshine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle;
——– —-uğramış olduğu silahlı saldırı sonucu hayatını kaybettiğini, dosyanın ——gizlilik kararı ile devam ettiğini, davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, şirketin haklı fesih şartlarının oluşmadığını, davacı tarafın, müvekkillerinin şirketin malvarlığını azaltıcı eylemlerde bulunduğu iddiasının tamamen soyut bir iddiadan ibaret olduğunu, yapılan satışlarla şirket borçlarının azaltıldığını,—-tarihinden itibaren davalı şirket faaliyetlerinin devamına ilişkin olarak, — sahip olduğu taşınmazla davalı şirket yetkilisi Muris —- ait gayrimenkullerin vergileri ödendiğini, davalı —— borçların ödendiğini, davalı —– adet ——-davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; 6102 sayılı TTK.636 maddeleri uyarınca, haklı sebeplerle limited şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir. Davalıların tümü aynı vekil ile temsil edilirken yargılama sırasında davalı —- istifa etmiş, diğer davalılar yine vekille temsil edilmiştir.
Davalı şirkete ait —–tam bir örneği celp edilmiştir. Şirkete ait —- dosyamıza celp edilmiştir.
Davacı, davasını açarken davalı olarak şirkete ve —- husumet yöneltmişse de fesih talepli davanın sadece şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli olduğundan, diğer —- yöneltilen dava bakımından davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Davalı şirket yönünden ise, incelenecek asıl mesele fesih için haklı sebeplerin mevcut olup olmadığıdır. Haklı sebep kavramının ne olduğu yasada belirtilmemiş ve bunu belirleme görevi yargı ve öğretiye bırakılmıştır. Öğretide temel fesih sebepleri arasında, sermayenin kaybedilmesi, organ yokluğu, genel kurula çağrıda usulsüzlük, azlık haklarının ihlali, bilgi alma ve inceleme hakkının ihlali, sürekli zarar, dağıtılan kar payının düzenli olarak azalması, genel kurulun toplanamaması, ortakların bir araya gelememesi, şirketin amacını gerçekleştirme ihtimalinin kalmaması olayları sayılmıştır.
Şirketler hukuku bakımından şirketin devamlılığının sağlanılması esas olup; düzenleme uyarınca, ekonomik değer taşıyan şirketin feshi yerine şirketi ayakta tutacak diğer çözüm yollarının hakimce değerlendirilmesi zorunlu kılınmıştır. Bu nedenle fesih için sadece haklı nedenin olması yetmez; şirketi ayakta tutmak için başkaca çözüm yollarının da olmaması gerekir.
Davacının ileri sürdüğü fesih sebepleri, şirketin faaliyetsiz kaldığı, davalı şirketin yetkililerinin özellikle—– şirket taşınmazlarını rayicin altında satarak şirket borçlarını kapattıkları, taşınmaz bedelinin şirket yetkilisinin uhdesine kalması, şirketin kira gelirlerini elden alması, yetkilinin şirket taşınmazını rayicin altında kiraya vermesi, ortaklar arasında güven ilişkisi kalmadığıdır.
Davacının ileri sürdüğü sebeplerin incelenmesi için bir mali müşavir,bir hukukçu bilirkişi atanmış; bilirkişilerden—- tarihli kök rapor alınmış, —– tarihinde ek rapor; heyete bir gayrimenkul edğerleneme uzmanı eklenmiş—— tarihinde de 2. Ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporlarında tespit edilen hususlar özetle, şirketin faaliyetine devam ettiği, çok saıyda taşınmazın mevcut olduğu, bunlardan beş taşınmazın ve bir aracın rayicin altında satıldığı iddiasının mevcut olduğu, beş taşınmazdan ikisinin bedelinin şirkete intikal ettiği, diğer üç taşınmazın bedelinin defterdeki aktif değeri ile satıldığı ancak satım bedelinin şirket kayıtlarında görülmediği, yeterli bilgi belge olmadığından taşınmaz değerlerine ilişkin tam bir rayiç tespiti yapılamadığı, — plakalı aracın da rayiç değeri ——- satıldığı, kira gelirlerinin şirkete intikal ettiği, gelir beyannamelerinin verildiği, şirketin faal olduğudur.
Esasen davacının dava dilekçesinde saydığı hususların tümü, şirket yetkilisinin şirketi iyi idare edemediği, şirketin zararına iş ve işlemler yaptığıdır.
Yönetim organının kötü idaresi, azınlık haklarını, paydaşların kanundan ve esas sözleşmeden doğan haklarını kullanmasını imkansız bırakacak şekilde, sistematik ve düzenli olması halinde fesih sebebi olabilir. Bunun dışında yönetim organının haksız iş ve işlemleri sorumluluk davasının konusu olur. Somut olayda, şirketin gayri faal olmadığı çok açık olup, bu fesih sebebi yerinde değildir. Şirketin—- taşınmazı olduğu, bunlardan —- rayicin altında satıldığı iddiası mevcut olup; tümü bile rayicin altında satılmış olsa bu durum tek başına bir fesih sebebi değildir. Sorumluluk davasında yapılacak inceleme ile şirketin zarara uğradığı anlaşılırsa bu zararın yetkiliden alınıp şirkete ödenmesine karar verilecektir. Nitekim davacının, yöneticiler hakkında açtığı sorumluluk davası da mahkememizin —sırasına kayıtlı ve derdesttir. Aynı zamanda —— esas sayılı dosyada şirket yetkililerinin şirketi borçlandıran işlemleri denetim kayyımının denetimine tabi tutulması şeklinde tedbir kararı da verilmiştir.
Fesih yerine —– çözümün—gündeme gelmesi için öncelikle haklı bir fesih sebebinin olduğu ispatlanmalıdır. Somut olayda davalı şirketin feshi için haklı bir sebep mevcut olmadığından, —–davacı ortağın payının gerçek değerinin hesaplanması yoluna gitmeye de gerek yoktur.
Açıklanan sebeplerle şirket yönünden davanın esastan reddi, gerçek kişi ortaklar yönünden husumetten reddine karar verilmiştir. Ancak, kısa kararda sehven dört ortağın adının yazıldığı, beşinci ortak —– adının yazılmasının unutulduğu, açık maddi hata mahiyetindeki husususun 6100 sayılı HMK. nun 304 maddesi uyarınca resen düzeltilebileceği görülmüş olup, hata gerekçeli karar yazım aşamasında görülmekle tarafların dinlenmesine gerek görülmeden, hüküm aşağıdaki şekilde tashih edilmiştir.
Açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, davalı —- yönünden REDDİNE;
2-Davanın, davalılar —— yönünden pasif husumet yokluğundan REDDİNE;
3- Alınması gerekli 80,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 36-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı —-vekili için takdir olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı– vekiline verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar—-vekili için takdir olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar—– vekiline verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile e-duruşma yolu ile katılan davalılar —— vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/09/2022